Ya aşılar olmasaydı?

Aşılar, toplumu bulaşıcı hastalıklara karşı korumanın en etkili ve güvenilir yöntemlerinden biri. Bilimsel veriler aşılamayla kurtarılan hayatların tüm tıbbi tedavilerden fazla olduğunu gösteriyor.

HT Magazin'den Ceyda Erenoğlu imzalı habere göre; aşılar, çocukluk çağında yapıldıklarında çocuklara sağlıklı büyüme, düzenli okula gitme ve hedefleri için mücadele etme şansı veriyor. Aşılama, bulaşıcı hastalıklara yol açan mikropların canlı olmayan veya zayıflatılmış versiyonları olarak insan vücuduna enjekte edilmesiyle gerçekleşiyor. Bağışıklık sistemi zayıflatılmış mikroplarla savaşıyor ama bu durum hastalığa yol açmıyor. Gerçek enfeksiyonla karşılaşıldığında vücut daha önceki savaşını hatırlayıp aşıyla önlenebilir hastalıklara karşı koyuyor.

Aşılamanın yararını gösteren en önemli sonucun çiçek hastalığına karşı yapılmış mücadele olduğu belirtiliyor. Aşılamayla önüne geçilen yeni çiçek vakasının 350 milyon, aynı hastalığa bağlı önlenen ölüm sayısınınsa 40 milyon olduğuna dikkat çekiliyor. Bu aşılardan önce boğmaca, kızamık, çocuk felci gibi hastalıklar nedeniyle karşılaşılan bebek ve çocuk ölüm oranları çok yüksek olduğundan, bu tek örnek bile aşıların hayat kurtarıcılığının altını çiziyor.

Türkiye’de, 1998’den itibaren düzenli aşılama programları aşılanma oranının yüzde 97’nin üzerine çıkmasını sağladı. Bu sonuç özellikle çocukluk aşılamalarında dünyanın parmakla gösterilen ülkeleri arasına girmemize neden oluyor. Günümüzde içinde Kuzey Afrika ve Ortadoğu’nun da olduğu 21 ülkenin referans olarak Türkiye’yi örnek aldığı belirtiliyor. Pek çok Avrupa ülkesinde de Türkiye çocukluk çağı aşılamalarındaki başarısıyla dikkat çekiyor. Hedefin bu yüksek aşılama oranlarının devamını sağlayıp daha yüksek oranlara ulaşmak olduğu belirtiliyor.

AŞI KARŞITI OLSANIZ DA KÖR OLMAYIN!

Bilimsel veri ve sonuçları görmezden gelmemek gerekiyor. ABD’de kızamık hastalığına karşı aşılanma oranları genelde çok yüksekken ülkede yaşayan Sudanlı göçmenler arasında aşı karşıtı olanlar nedeniyle bir kampanya yürütülüyor ve oranlar yüzde 80-90 aralığından yüzde 40’ın altına düşüyor. Günümüzde benzer bir yaklaşım nedeniyle Romanya’da kızamık salgını yaşandığına dikkat çekiliyor. Bu tür örneklere geçmişte Avrupa’da da sık rastlandığı, bu tür yaklaşımların halk sağlığını tehlikeye attığı belirtiliyor.

300 MİLYON ÇOCUĞU KORUMA SÖZÜ

GSK, Türkiye’yi bölgesel merkez yapma yolunda adımlar atıyor. İstanbul, 30 ülkenin yönetim üssü ve tedarik zinciri merkezi durumunda. Hacettepe Üniversitesi işbirliğiyle kurulan ‘Aşı Klinik Araştırma Merkezi’ Türkiye’de aşı alanındaki klinik araştırmaların yüzde 50’sini yapıyor. Şirketin 2024’e kadar GA VI’ye (Küresel A şı İttifakı) 10 yıllık fiyat dondurma politikası ve düşük fiyattan temin edeceği 850 milyon doz aşıyla 300 milyon çocuğu zatürree, rotavirüs ve çocuk felci gibi hastalıklardan koruma vaadi bulunuyor.

SITMA AŞISI YOLDA MI?

Dünyanın ilk sıtma aşısıyla ilgili çalışmalar 1985’ten beri sürüyor. Dünyanın ruhsat almaya aday ilk sıtma aşısının geliştirilmesi Bill&Melinda Gates Vakfı ve PATH Sıtma Aşısı İnisiyatifi’nin desteğiyle gerçekleştiriliyor. Avrupa İlaç Kurumu’nun 2015’te sıtma aşısıyla ilgili pozitif görüş bildirdiği belirtiliyor.

AŞIYLA ÖNLENEBİLİR HASTALIKLAR

● Grip

● Çocuk felci

● Boğmaca

● Hepatit B

● Japon ensefaliti

● Kızamık

● Kolera

● Meningokokal hastalıklar

● Rotavirüs

● Suçiçeği

● Tifo

● Çiçek hastalığı

● Difteri

● Hepatit A

● HPV

● Kabakulak

● Kızamıkçık

● Kuduz

● Pnömokokal hastalıklar

● Sarı humma

● Tetanos

● Tüberküloz aşıyla önlenebilir hastalıklar