Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık "Çapkınlık olmazsa 1 milyar kişi ölür"

        kendi deyimiyle her gün stand-up yapıyor. Ramazan Bayramı sonrası tekrar yazılarına başlayacak Nöro-psikiyatri uzmanı, 79 yaşındaki Dümen bir aylık suskunluğunu Gazete Habertürk için bozdu ve sorularımıza bayram şekeri tadında yanıtlar verdi.

        KUTLU ESENDEMİR / GAZETE HABERTURK

        Dini hassasiyetleri yoğun bir aydan çıkıyoruz. Siz de o yüzden yazılarınıza 1 ay ara vermiştiniz. Böyle günlerde cinsellik orucuna da mı başlanıyor?

        -Zaten bütün inançlarda cinselliğe yönelik büyük tabular var. Bu durum, tek tanrılı dinlerde de o dinden diğer dine adeta transfer olur gibidir. Kalıplar değişir. Kalıpları da belirleyen o günün sosyal, ekonomik ve coğrafi konumlarıdır. Deniz kenarında bir kural çıkarsa, çölde başka bir kural çıkar. Bunlar cinselliğe kendi itilimlerini yükleyerek bu tür perhizlerle güçlendirmeyi düşünmüşler. Ne kadar doğrudur, ne kadar geçerlidir? Bunun için Arap ülkelerine bir bakıp karar vermek gerekir. Galiba ters tepiyor.

         Cinselliğe uzun süre ara verilen dönemlerin ardından nelere dikkat edilmeli?

        - Yani uzun süre ara vermiyorlar. Yine akşamları kendilerine zaman kalıyor. Ama

        burada başka bir şey dengeleri bozuyor.

        DOLU DOLU GEÇSİN

        Nedir o?

        -Tabii oruç tutuluyor, akşam yemeği yeniyor. Akşam yemeğinden sonra bir yorgunluk ardından dinlenme. Tabii sonra da yatsı namazı. O da bayağı bir zaman alıyor. Gece sahura kalkılıyor. Sahura kalkmak zaten bir-birbuçuk saati alıyor. Uyandınız, yemek yediniz, yattınız. Sonra uykuya geçiş süresi. Bir de sabah erken çalışanlar için söylüyorum ki; çöl koşullarında belki adamlar uyuyorlar o saatlerde. Şimdi dinin özünde de şu var: Sabah ezanında namazı kılıp uykuya yatıyorlar. Bir de saat 5’te, 6’da namaza kalkacaksın. E artık, cinselliğe zaman kalmıyor. Onun için geceyi dolu dolu geçirmek gerekiyor.

         Bir süredir din adamları da cinsellik ve sekse el attı. Ali Rıza Demircan’ın, Cübbeli Ahmet’in (Mahmut Ünlü) bu konudaki yaklaşımlarından haberdar mısınız?

        -Cinsellik konusunda Türkiye’de yaprak kıpırdasa benim haberim olur. İmamlar, hocalar kendi işlerine baksın. Tanrısal güçlerle insan arasındaki bağlantıları, manevi değerleri değerlendirsinler. Ama cinsellik olsun, operasyonlar, ameliyatlar, hastalıklar gibi bölümleri de tıbba bıraksınlar...

         Cübbeli Ahmet Hoca barbi bebekleri seksi bulduğunu söyledi. Siz barbi bebeklerin seks objesi olarak değerlendirilmesine ne diyorsunuz?

        -Ya Cübbeli Ahmet Hoca işi iyice sapıtmış, iyice zıbıtmış. Bütün olayı götürmüş cennete. Cennet gibi kutsal bir kavram içerisine, böylesine ayrık otu, pıtrak otu serper gibi cinselliği serpemezsiniz. Cennet kutsal bir kavramdır. Cennette bütün duyguların daha çok yeri olması gerekir. Manevi duygulardır bu, tanrısal duygulardır. Tanrıyla duygusal alanda bir yakınlaşma yüceliğidir bu. Ama oraya durmadan kadın sokarsan, 5 bin, 7 bin, 70 bin huri falan sokarsan bunun adı saçmalıktır. Böyle şey insan onuruna çok terstir. Ne yapacağım ben 7 tane 70 tane huriyi. Benim işim o mu? Ya da benim kadınım ne yapacak o zaman. Kadın insan değil mi? Bu yüzden, ağzına gelen her şeyi konuşuyor. 1500 yıl önce yaşamaya çalışıyor Cübbeli Hoca.

         Klişe bir soru ama evlilik aşkı ve seksi öldürüyor mu?

        -Erkeklerden kaynaklanan bir şeydir bu. Erkeklerde çapkınlık geni vardır. Kadınlarda çapkınlık geni yoktur. Kadınlarda annelik ve dişilik geni vardır. Ve iyi ki de vardır, bir kurgu düşünün. Uzaydan gönderilen bir ışın erkeklerin çapkınlık genini yok etti. Ne olur?

         Bilemedim.

        -Bir ay içerisinde dünyada 1 milyar insan ölür.

         Nasıl ölür?

        -Kuaförler, mücevherciler kapanır, kozmetikler batar. Lokantaların 4’te 3’ü zaten yok olur. Güney Amerika’da elmas madenleri kapanır, kürkçüler zaten bitti. Efendim insanların karılarıyla olan ilişkileri, büyük aşkları, büyük ama kimse kadına bakmıyor. Hep karısına koşuyor, yağma ve kaos yaşanıyor...

        Damacanayla seks evrimsizlik

        Damacanayla mastürbasyon yapmak da evrimin parçası mı?

        -Damacanayla mastürbasyon yapmak evrimsizliğin bir parçası. Damacanayla mastürbasyon yapan, diyelim ki yuvarlak hesap, 70 milyonluk nüfuslu bir yerde, 5

        kişi de çıkabilir, 10 kişi de çıkabilir. Ama bu arkadaş evrimini yapmış olsa insani açıdan kızla, kadınla konuşabilse, bırakın seksi filan. Onların dünyasına girebilse,

        şiir okuyabilse, ona bazı öyküler öğretse. Hatta flörtüyse el ele tutuşup bir parkta yürüse, gökyüzünün güzelliğine, bulutlara, ağaçlara baksa, damacanayla seks

        yapmak ya da mastürbasyon yapmak aklına gelmez. Her şeyi kısıtladığınız vakit, biri bir yerden açık bulacaktır. Bir insanı süper aç bırakırsan yerdeki salyangozu da, çekirgeyi de yiyebilir kardeşim. Bizim amacımız çekirgeyi, salyangozu yedirtmemek.

         Evlilik ve seks sanki birbirine karşıt bir şeylermiş gibi mi duruyor?

        -Evlilik sekse onay verdiği için birbiriyle bütünleşiyor. Seks, erkekle kadının yaptığı bir baş yapıt tablodur. Bu tablonun imzasıdır seks.

         Eşimi ya da sevgilimi bir kez aldattım. Bunu ona söylemeli miyim?

        -Uzaya çıkmış gibi bir şey mi yaptın! Söylemek olur mu? Övünecek bir şey değil ki bu. Bunlar söylenmez. Bir defa yapmış olmak da insanlık zaafında değerlendirilmelidir. Özellikle kadınlar için söyleyelim: Yapmayan erkek yoktur. Yüzde doksana doğru çıkıyor bunun oranı. Fırsat eline geçmişse erkek yapıyor.

        Yapamayanlar fırsatsızlıktan yapamıyor.

        ‘Kimi benim anakonda diyor, kimi kobra diyor’

        Gazetenizdeki köşeniz büyük ilgi görüyor. Akla hayale gelmeyecek sorulara yanıt veriyorsunuz.

        -Orası bir laboratuvar Türkiye için. Bir; bana mektup yazan insanların belirli oranı

        matrağına yazıyor. Kafa bulmak, şamata için yazıyor ve gülüyor. Bir insanın bir şeyi yapması başkadır, düşünmesi başkadır. Bir insan bir şeyi düşünüyorsa, bu bizi ilgilendirir. Biz psikiyatrlar, insanın beyninin kıvrımlarına ineriz. Bilinçaltını araştırırız. Yetmez, rüyalarına gireriz. Rüyalar şizofrenik bir dünyadır ve insan portresini oradan çıkarmaya çalışırız. Bana matrağını dahi yazmış olsa, bunu yazan çok kaba bir şey soruyor.

         Mesela?

        -“Benim anakonda artık başını kaldırmıyor” diyor. Öteki de “kobra” diyor

        kendisine. Öteki, “engerek” diyor kendisine. Öteki “boğa yılanı” diyor. Peki niye hep yılanlar konuşuluyor? Çünkü cinsel organlar Freud’un bilinçaltındaki deyimine göre yılan olarak simgelenir. Yani farkında olmadan Freud’u doğrulayan bir altyapıdan çıkıyor. Ben şu haritayı soruyorum Türkiye’ye: Hayal gücü fazla gerçekten. Bunalımdaymış, yok öksürmüş kızlık zarı gitmiş. Yok sandalyeden düşmüş, zarı gitmiş. Telefonda içi geçmiş. Rüyasında orgazm olmuş. Ciddiyim bunlar şaka değil. Biz bu resmi, bu tabloyu yarattık.

        Fanteziler, makarnanın sosu gibidir

        Geçenlerde de Hıncal Uluç gençlik dönemlerinde kendisine sıpa sunulduğunu anlatmıştı. Normal bir durum mu bu?

        -Normal tabii. Hıncal Bey’in açıklaması çok saygıdeğer bir açıklamadır. Türkiye’nin bir gerçeğidir.

        HOROZLA KEDİ BİRLEŞMEZ

        Zoofili mi gerçeğimiz?

        -Zoofili değil o. Ben bu gerçeğin içinde büyüdüm. Türkiye’de kırsal kesimde yıllar

        içerisinde bu tür bir birleşme, neredeyse töresel hoşgörüye girmiştir. Çocuk ergenlik yaşına geçince, çocuğun babasına arkadaşları, “Senin çocuk az büyümüş. Ona artık bir sıpa almanın zamanı geldi” derler.

         Bu nedir?

        -Mastürbasyon dinsel inançlara göre yasaktır ve kırsal kesim pek fazla mastürbasyon bilmez. Zorunlu koşullar içerisinde bu tür ilişki, bir tür görsel alışkanlıktır.

         Yeryüzünde hiçbir canlı kendi türünün dışında başka bir türle birleşmeye yeltenmiyor.

        -Evet... Bugün köpek kovalasa koyunu, onunla cinsel birleşmeye kalksa, horoz kovalasa kediyi onunla cinsel birleşmeye kalksa, ev sahibinin yapacağı şey, horozu da, kediyi de, köpeği de öldürmektir. Öldürürler ama, ne yazık ki namus ve erdem uğruna kendi öz evlatlarını bu tür eylemlere zorladıklarını düşünmezler. Bir suçlu aramak gerekiyorsa bu suçlu eşeklerle birleşenlerdir.

         Uluç’un sözleri doğal yani.

        -Hıncal Uluç yapmamış ki. Yapmış da olabilirdi. Ben size bir şey söyleyeyim: “Ben yaptım” desem ne olacak, “Yapmadım” desem ne olacak?

        TÜRKİYE’NİN GERÇEĞİ

        Yaptınız mı peki?

        -Ben şunu diyebilirim: Yapmamışımdır. Ben Haydar’ım. Farklıyım. “Bütün köylüler adi. Ben üstünüm, yapmadım” diyebilirim. Olay bireysel olarak, Hıncal’ın, Ali’nin, Veli’nin yapıp yapmaması değil, bu Türkiye’nin bir gerçeğidir.

         Aşırılığı belirleyen sapkınlığın başlangıç noktası nedir?

        -Sapkınlık belirli bir gruba girmiyor. Bazı sapkınlıklar var, mesela sapkınlık olarak söz edilebilecek. Mesela fantezilerden söz edelim. Kadın kocasıyla yatarken

        bir başka erkeği düşünüyorsa bu sapkınlıkmı? Eee! Beyin bu; düşünüyorsa nasıl engelleyeceksiniz?

        Hatta kendi performansı ve mutlulukları için gerekiyorsa bu tür fantezileri doktorlar öneriyor.

         Siz öneriyor musunuz?

        -Duruma göre öneririz.

         Hastanızın hayal gücü yoksa ne yapacaksınız?

        -O hayal gücü değil ki; ne var; mesela giysiler var. Ne var; porno film seyrediyorlar. Ne var; işte konuşuyorlar. Tahrik edici laflar söylüyorlar. Sınırsız bir fantezi

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ