Şampiyonluğu getiren o dosya!

Fatih Terim yönetiminde geç başlayan sezona, 3 hazırlık kampı birden yaparak girmek zorunda kalan Galatasaray, lige İstanbul BŞB karşısında aldığı şoke edici mağlubiyetle başlamıştı. Üç sezon boyunca çoğu zaman statlardan boynu bükük bir şekilde ayrılan G.Saray taraftarı, acaba çok sevdiği ‘İmparator’larına rağmen bu sezonda da yine aynı hüsranı mı yaşayacaktı? Oysa Fatih Terim kendinden emin ve kararlıydı. Cimbom’u yeniden şampiyon yapacaktı ve neredeyse tamamı değişen bir takımda, taşların zamanla yerine oturacağını iyi biliyordu. “Bu bir iş kazası” dedi ve yoluna devam etti. Terim, takımdaki ışığı, oynanan hazırlık maçlarında gördüğü için rahattı. Ama Galatasaray camiasının başarı için sabırsızlandığının da farkındaydı.

AYSAL'IN DUASI

İstanbul BŞB yenilgisi sonrasında yönetim üyeleri ile birlikte Florya’ya giderek, teknik heyet ve futbolcularla bir toplantı yapan başkan Ünal Aysal’ın tek bir amacı vardı; o da kaybolmaya yüz tutan huzur ve güven ortamını yeniden sağlayabilmek... Önce Fatih Terim ile araları limoni olan yöneticileri biraraya getirdi, ardından futbolculara sezonun ilk konuşmasını yaptı. Başkan Aysal konuşmasında, “Sizlere güvenim tam. Hocamız yeni bir düzen kurdu ve biz de bu düzenin arkasındayız. Sizlerin başaracağına inanıyorum. Tek yumruk olarak birlikte bu başarıyı yakalayacağız. Geleceğin, hepimiz adına hayırlı, uğurlu ve başarılı olması adına Allah’a dua ediyorum” derken, Samsun maçı öncesi bozulan moraller de biraz olsun düzeliyordu.

3 MAÇTA 5 PUAN KAYIP

İlk üç haftada, 1 mağlubiyet 1 de beraberlik alıp 5 puan birden kaybeden Galatasaray’da, işler hiç de beklendiği gibi gitmiyordu. Yardımcıları ile birlikte takımını analiz eden Fatih hoca, sorunu teşhis etmişti. Ankaragücü deplasmanı öncesi elinde bir dosya ile antrenmana çıkan deneyimli hoca, gelişen teknolojiye engel olamayınca, foto muhabirlerinin sırlarını açığa çıkarmasına engel olamadı. Tecrübeli çalıştırıcının elinde görüntülenen bu dosyanın en çarpıcı başlığı, “Melo ve Gökhan Zan arasındaki uyumsuzluk” oldu. Teknik adamın tespitleri arasında, “Oyun kurarken savunmada verilen paslar çok sert ve kontrolsüz. Melo hemen kızıp oyuna başlıyor. Hücumda ise orta sahanın göbeğini boşaltıyoruz. Dönen toplar çok tehlikeli oluyor” maddeleri yer alıyordu. Terim’in hazırladığı ‘reçete’ ile tüm bu eksiler bir bir artıya çevrilince, zafere ulaşmak da zor olmadı.

SIKINTIYA SOKAN MAÇ

Fatih Terim’in tespitlerine rağmen, Galatasaray’ın istikrarsız çizgisi sekizinci haftada Arena’da oynanan Gaziantepspor maçına kadar süregeldi. Hakem Abdullah Yılmaz’ın, 4-2 Gaziantepspor’un galibiyeti ile biten maçta, Sarı-Kırmızılı takımdan Servet ve Sabri’ye gösterdiği kırmızı kartlar büyük tepki topluyordu. Bu maçta sakinliğini koruyan Terim, pozisyonlara itiraz eden yardımcılarını ise güçlükle sakinleştirebiliyordu. Bu mağlubiyetle sekiz haftada toplam on puan birden kaybeden Fatih Terim’in, zorlu maçlar arifesinde, ilk yarının sonunu bile tamamlayamadan gönderilebileceği kulaktan kulağa konuşulmaya başlandı. Arena’daki bu mağlubiyet, G.Saray’da huzuru iyice kaçırdı.

BAROS KRİZİ

Cimbom’un, Kayserispor deplasmanı öncesi cezalı oyuncusu ve eksiği çoktu. Buna iyileşmesine karşın, doktorlara ısrarla “Sakatım” diyen Baros da eklenince, sıkıntı daha çok arttı. Fatih Terim, Baros’un Kayseri’ye gitmek istemediğini öğrenince durumunu doktorlara sorup “Durumu iyi, oynayabilir” yanıtını alıyordu. Ama Baros tam aksini söylüyordu. Baros’un masaj yaptırırken masörlere “Milli maça yetişir miyim?” diye sorması, Çek yıldızın acelesinin olmadığının kanıtıydı. Bunu duyan Terim, zorlu deplasmandan kaçarak kendisini riske etmek istemeyen golcünün üzerini çizip olayı bir kenara yazıyordu. Ama bu olay sonrasında bile Baros’u kazanamak adına elinden geleni yapıyordu. Hatta aynı maçtan sonra Baros’un ülkesinde doğum yapan eşinin yanına gitmesine de izin vererek, büyük bir jest yapmıştı.

EBOUE NE İSTEDİ?

Kayseri deplasmanı öncesi Fatih Terim’in kapısını çalan futbolcunun adı, Eboue idi. “Mister Terim” diyerek söze başladı ve G.Saray’a geldiği günden beri yaşadığı aile ortamı nedeniyle teşekkür edip sıkıntısını anlattı. Sezon başından bu yana kendisini orta sahada oynatmak isteyen hocasından, gerçek yeri olan savumanım sağ kanadına çekmesini isteyip “Beni yanlış anlamayın ama kendimi sağ bekte rahat hissediyorum” dedi. Yıldızın dürüstçe yaklaşımından etkilenen Terim, zorunluluk nedeniyle başka bölgelerde oynattığı Eboue’yi, Kayseri maçında sağ beke çekti. Ve Eboue, o günden sonra performansını artırarak, takımın en büyük güçlerinden biri oldu.

SEMİH'İN DOĞUŞU

Eksiklere rağmen Kayseri deplasmanında alınan galibiyet ve sergilenen iyi futbol, herkesin yüzünü güldürmüştü. Fatih Terim bu maçta büyük bir sürprize imza atarak, cezalı Servet’in yerine Semih Kaya’ya şans veriyor, genç oyuncu da tıpkı soyadında olduğu üzere, ‘Kaya’ gibi çıkıyordu. Kayseri deplasmanında aldığı formayı sezon sonuna kadar bir daha geri vermeyen Semih, daha sonraları bu şampiyonluk öyküsünün en önemli kahramanlarından biri haline dönüştü. Kayseri dönüşü uçakta kutlanan galibiyet ve futbolcuların apaçi dansı yaparak eğlenmeleri, takımdaki birlikteliğin ve kaynaşmanın bir göstergesi gibiydi.

MELO NASIL "PİTBULL" OLDU?

Terim’in transferi için yönetimle yaptığı mücadeleyi öğrenen sambacı, bir ‘onur savaşı’ vermeye başladı ve Samsun karşılaşmasında attığı golden sonra bir anda ‘pitbull’ kesildi Sezonun ikinci maçında kendi evi Türk Telekom Arena’da, Samsunspor’u farklı bir şekilde deviren Galatasaray’da, ilk golü atan Brezilyalı yıldız Felipe Melo, yaptığı sevinç gösterisi ile vahşi bir Pitbull’a dönüşüyordu. Maçtan sonra, “Lakabım Pitbull, oğlum bana böyle sesleniyor. O istediği için böyle yaptım” diyen Melo, kısa sürede taraftarların sevgilisi haline gelmişti. Melo’yu Pitbull’a çeviren ve daha da hırslandıran olayın perde arkasında yatan gerçek ise bambaşkaydı. Transferi sonrası G.Saray yönetiminde kendi hakkında yaşanan tartışmaları öğrenen ve hocası Fatih Terim’in kendisi için yöneticilerle bile karşı karşıya geldiğini anlayan Brezilyalı yıldız, Florya’da hocasına teşekkür ederken, ikili arasında büyük bir sevgi ve saygı bağı oluştu. ‘Pitbull’ artık büyük bir onur mücadelesine başlıyor, kariyerinin en iyi çıkışını yakalayacağı sezonda, yine kariyerine damga vuracak olumsuz olayların içine de balıklama dalıyordu. Beşiktaş derbisinde tribüne yaptığı ‘çirkin hareket’, Riera’yı soyunma odasında ‘dövmesi’ ve sonradan çok iyi dost olduğu Eboue ile yaşadığı ‘tartışma’, bunlardan bazılarıydı.

HTSPOR/ ERHAN TELLİ’NİN KALEMİNDEN ŞAMPiYONLUĞUN ÖYKÜSÜ-2

YARIN:

Terim hangi yabancı yıldızı veto etti?

Hangi futbolculara kızıp küstü?

Albayrak’ı ‘fıtık’ eden futbolcu kim?