Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Güzergah İstanbul'daki hayvan tedavi merkezinden sürücülere çağrı: Lütfen kaputa iki kez vurun!

        Yarın (17 Şubat) Dünya Kediler Günü...

        Kediler Günü her yıl 17 Şubat’ta sosyal medyanın en çok konuştuğu konulardan biri oluyor...

        İtalyanlar tarafından kedilerin önemine dikkat çekmek için kabul edilen Kediler Günü, Amerika Birleşik Devletleri’nde 29 Ekim’de, Rusya’da 1 Mart’ta ve Polonya’da 17 Şubat’ta kutlanıyor.

        Bir (k)editör olarak sevimli günde kediler başta olmak üzere sokak hayvanlarının diş dolgularından, göz ameliyatlarına değin A'dan Z'ye tedavi edildiği İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde hizmet veren Hayvan Aşılama ve Tedavi Ünitesi'ni (HATÜ) ziyaret etmek istedik.

        Fatih, Saraçhanebaşı'nda tarihi Bozdoğan Kemeri'nin (Valens) hemen dibinde bulunan hastaneye gittik.

        Halk arasında 'Hayvan Hastanesi' olarak bilinen bu ünite deyim yerindeyse arı kovanı gibi...

        Binanın girişinde ambulanslar dikkat çekiyor. Giydiği yeleklerden sağlık elemanı olduğu anlaşılan görevlilerin biri girip, biri çıkıyor. Kapısında ameliyathane yazılan bölümde veteriner hekimler yapacağı operasyonun telaşı içinde...

        AT HASTANESİ OLARAK KURULAN BİNA

        Müdür yardımcısı Veteriner Hekim Mehmet Kerim Ayan, mekânın tarihini anlatarak söze başlıyor:

        1924 yılından itibaren İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinden günümüze kadar hizmet veriyor. İstanbul İtfaiyesi'nin 'at hastanesi' olarak hizmet veriyor. O dönemde ulaşımın bir bölümü atlarla yapıldığı için ve itfaiye de bu hayvanları kullanılıyor. Atların hastalıklarını tedavi amacıyla kurulmuş. O günden bu güne fonksiyonları değişmesine rağmen havyan tedavisinin gerçekleştiriliyor.

        "UZMAN EKİBİMİZ 7/24 GÖREV BAŞINDA"

        İBB'nin hayvanlarla ilgili tesisleri bu binayla da sınırlı değil.

        Doktor Ayan bize şu bilgileri veriyor:

        Anadolu yakasında iki tesisimiz var. Bir tanesi Tepeören'de 7/24 çalışan bir tesis. Orada gün boyu veteriner arkadaşlarımız hazır bulunuyor. Acil durumlarda, trafik kazaları vakalarına müdahale ediliyor. Yine aynı yakada bulunan Orhanlı'da bakım ünitemiz var. Burası yaşam ortamı. Elden ayaktan düşmüş, aciz, sosyalleşemeyen, üç ayaklı hayvanların barındırıldığı bir yer. Avrupa yakasında Kısırkaya, Gümüşdere, Cebeci'de hayvan tedavi ünitelerimiz bulunuyor.

        Tarihi Kemer'in dibinde...

        "CANLIDAN HEDİYE OLMAYACAĞINI BİLELİM"

        3 gün önce Sevgililer Günü'nde sevgililerin birbirlerine hayvan hediye ettiklerini; dahası bir hevesle alınıp da sonradan sokağa bırakılan hayvanları hatırlatıyoruz Ayan'a.

        Kendisi bu konuda oldukça net:

        Banliyo diye nitelendirdiğimiz ilçeler var. Silivri, Beykoz, Sarıyer, Tuzla, Pendik, Sultanbeyli gibi yerlere maalesef hayvan atımları oluyor. Hayvanların doğal yaşam ortamları ormanlar değil bunlar evcil hayvanlar. Sözgelimi Sevgililer Günü'nde hayvan hediye ediliyor. Bir kere şunu söyleyeyim canlıdan hediye olmaz! Bir hevesle alınıyor, sonra bakım zorlaşıyor, veteriner hekim ihtiyaçları çıkıyor. Onun bir canlı olduğu, sizinle duygusal bir bir bağ kurulduğu unutuluyor.

        "PET ALINIP PAT ATILIYOR"

        Mehmet Bey sözünburasında hayvanla kurulan duygusal ilişkinin önemine dikkat çekiyor: Hayvan Hakları Federasyonu'nu (HAYTAP) çok isabetli bir sloganı var: Pet alınıyor pat atılıyor... Tam yerine oturmuş bir tabir. Onun canlı olduğu, size bağlı olduğu unutulmamalı. Biraz gözünün içine bakınca bu bağı görebiliyorsunuz. İstanbul'da çok sayıda sokak hayvanı var. İBB ilçelerle ortak çalışmalar yapıyor. Şu anda 20-25 bin arasında sokak hayvanlarına kısırlaştırma yapıyoruz. Bu çok iyi bir rakam. İstanbul'da yaklaşık 100 bin sokak hayvanı olduğu tahmin ediliyor. Bu tempoyla devam edildiği sürece doğumlar azaldıkça, hayvanlar doğal seleksiyon ve kendi normal yaşlarında hayatını tamamlayarak belli bir rakama gelindikten sonra kısırlaştırılmasının herhalde durdurulması gerekiyor ama biraz yolumuz daha var.

        "ÇOK MATEMATİK ÇÖZÜP DOKTOR OLUNMAZ!"

        Veteriner hekim Mehmet Kerim Ayan'ı dinlemeye devam ediyoruz:

        Sürdürülebilir yenilikçi projelerimiz var. Örneğin webbus projesi. Bir otobüsü dizayn ettik ve sürekli geziyoruz, içeride veteriner hekimlerimiz var. İstanbul'un muhtelif yerlerinde 39 ilçede sürekli mobilize haldeyiz. Orada aşılama, iç dış parazit uygulaması, kuduz aşısı. İnsanları beslenme ve bakım konusunda bilgilendirmeler yapılıyor. Sahiplendirme ve microcip uygulaması yapıyoruz. Bu çok değerli bir uygulama, hayvan sayısını bilmemiz için. 15 haneli rakam veriyoruz. Webnette kayıt altına alınıyor. Hayvanın bir anlamda dijital künyesi oluyor. Bu sistemle takip ediliyor. 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu'nda benim, sizin terk etmiş olduğunuz hayvanlar için çok ciddi müeyyide uygulanıyor. Ayrıca motovet sisteminde motorsikletle olay yerine hızla ulaşabilen ekiplerimiz var. Trafikte araçların giremeyeceği yere girebilen ve manevra kabiliyetine sahip araçlarda veteriner ve teknik arkadaşlarımız bulunuyor. Ünitemizdeki genç arkadaşlarıma hayranlık duyuyorum, o kadar fedakârlıkla çalışılıyor ki. Bu işi sevmeyen zaten yapamaz. Veteriner hekim olacaksan önce hayvanları seveceksin. İnsanları seveceksen tıp doktoru olacaksın, çok matematik çözdüm diye tıp doktoru olmanın bir manası yok...

        "LÜTFEN KAPUTUNUZA İKİ KEZ VURUN"

        Araçların kış aylarında motorları sıcak olabiliyor. Özellikle yavru kediler kaput ısısını anne sıcaklığı gibi görüp, korunmak için kaputun içine girebiliyor. Sürücülerden ricamız arabanıza binmeden önce kaputa birkaç kez vurmaları. Aksi takdide kaçınılmaz olarak hazin bir son onları bekliyor. Bazen otoyollarda düşebiliyor. Son olarak üç şeyin altını çiziyorum. Bir canlı hediye değildir, soğuk havalarda kaputa iki kez vurun, üç kapınızın önüne bir tas su koymayı ihmal etmeyin...

        "GÜNDE 200 VAKAYA MÜDAHİL OLUYORUZ"

        Söz sırası Hayvan Tedavi ve Aşılama Ünitesi Başhekimi Veteriner Hekim İbrahim Gülbayrak'ta.

        Gülbayrak ünitenin kapasitesiyle ilgili olarak sorumuza şu karşılığı veriyor:

        Ünitemizde 7 veteriner hekim, 3 veteriner sağlık teknikeri ve 10 yardımcı personelle hizmet veriyoruz. İstanbul'un her yerinden bize hayvan girişi oluyor. Günlük yaklaşık olarak 200'ün üzerinde vakaya müdahil oluyoruz. Bize gelenlerin büyük çoğunluğu sokak hayvanları. Onların da büyük çoğunluğu sokak kedisi. Sokak hayvanlarının çok fazla problemleri var. Geçmişe göre günümüzde hayvanlara karşı olan duyarlılık gitgide artıyor. Vatandaşlarımız sokakta görmüş oldukları yaralı, hasta olan hayvanları büyük çoğunlukla kendileri bize ulaştırıyorlar. Bize geldikten sonra veteriner hekimlerimiz muayenelerini yapıyor. Tetkik yapılıp tanılarını koyuyorlar. Bu işlemlerin ardından tedavi başlıyor.

        "TRAFİK KAZASI VAKALARI BİRİNCİ SIRADA"

        Gülbayrak, ünitelerine gelen başvurularda en fazla trafik kazalarının olduğuna dikkati çekiyor:

        Tedavi kısmında da yine vatandaşla işbirliği içinde problemi çözmeye çalışıyoruz. Kentte artan trafik problemine bağlı olarak çok fazla trafik kazası vakalarıyla karşılaşıyoruz. Bunlar genellikle kırık vakaları olabiliyor. Böyle durumda ünitemizde tanısı koyulan hayvanları koordineli olarak çalıştığımız İstanbul Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan Sultangazi ilçesinde bulunan Cebeci hayvan hastanemiz var. Orada ortopedi ameliyatları gerçekleştiriliyor. Biz burada ön kabulü yapıp sevk evraklarıyla oraya gönderiyoruz. Hastanede daha detaylı muayeneleri ve röntgentetkikleri yapılıyor. Ameliyat gerekiyorsa ameliyat ve istirahat süreci bulunuyor. Yaklaşık 1,5-2 ay gibi bir sürede orada misafir ediliyor hayvanlarımız. Orada bakımları, beslenmeleri, temizlikleri yapılıyor. Tamamen iyileştikten sonra tekrar alındıkları yerlere geri bırakılıyor. 5199 Hayvanları Koruma Kanunu çerçevesinde görevimizi yapıyoruz.

        "VATANDAŞLAR ALO 153 ARASIN"

        Vatandaş olarak dışarıda karşılaştığımız yaralı hayvan vakalarında ne yapmamız gerektiğini soruyorum.

        Gülbayrak bu işin maliyetinin üç kez tuşa vurmak olduğunu belirtiyor:

        Hem ilçe belediyelerin hem de İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin çalışmaları var. İBB'nin Anadolu ve Avrupa yakasında 7/24 çalışan birimlerimiz var. Olay mahallende yaralanma durumu gördünüz, acil müdahale gerektirecek durumla karşılaştınız, vatandaş olarak Alo 153 arayarak beyaz masa üzerinden ihbarda bulunabilirsiniz. Ekiplerimiz hızlı bir şekilde olay mahalline intikal edip hayvanı alıp birimlerimize ulaştırıyor. Birimlerimizde aynı şekilde hazır bulunan 7/24 veteriner hekimlerimiz var. Hızlı bir şekilde müdahalesi yapılıyor. Vatandaşların duyarlı olarak ihbar etmesi durumunda mutlaka müdahil olunuyor.

        "DİŞ DOLGUSUNDAN GÖZ AMELİYATLARINA"

        Gülbayrak, sokak hayvanlarının A'dan Z'ye tedavi hizmeti sunulduğunun altını çizerek, kullandıkları tıp teknolojisinin sınırlarının geniş olduğunu söylüyor:

        Hayvanları da insanlar gibi düşünmek gerekiyor. Onların da farklı hastalıkları mevcut. Metabolizmalar bizlerle üç aşağı beş yukarı aynı. Gözle ilgili problemler, ortopedik sorunlar, diş sorunları sıklıkla karşılaşıyoruz. Operasyon gerektiren durumlar sözkonusu olabiliyor. İBB'nin uzman hekimleri tarafından operasyon yapılıyor. Dişle ilgili iki farklı ünitemiz var. Barınaklarımıza ve bakımevlerimize giren her hayvanın mutlaka ön muayenesi yapılıyor. Kısırlaştırmadan trafik kazalarına kadar her vakada ön muayene yapılıyor. Dişiyle ilgili problem varsa, diş çürüğü varsa tedavisi, dolgu, tartar dediğimiz diş taşları oluşabiliyor. Sokak hayvanı ise oluşma ihtimali kat be kat artıyor. Diş taşları temizleniyor. Diş etleri çok kötüyse, çürükler iyileşemeyecek durumda ise diş çekimleri gerçekleştiriliyor.

        "EV HAYVANLARINA DA HİZMET VERİYORUZ"

        Son olarak hizmet verdikleri asıl kitlenin sokak hayvanlarının olmasına rağmen evde bakılan hayvanların da sağlık problemlerinin çözüldüğünü belirten İbrahim Gülbayrak, sözlerini şöyle tamamlıyor:

        Hizmet kalemlerimizin çoğu internet sayfamızda bulunabilir. Aşılama, muayene, ameliyatlar. Sahipsiz hayvanlara verdiğimiz hizmetlerin çoğunu evde bakılan hayvanlara da veriyoruz. Özellikle sokak hayvanlarındaki popülasyonu kontrol altına almak için kısırlaştırma operasyonlarını sıklıkla yapıyoruz. Kedi popülasyonu son 5-6 yılda inanılmaz derecede artış gösteriyor. Bununla birlikte birtakım problemler de çıkıyor. Trafik kazasına maruz kalan hayvanların sayısı artıyor. Popülasyonun artmasına bağlı olarak viral hastalıkları olabiliyor. Bizim burada sıklıkla karşılaştığımız hadiseler bunlar. Randevu usülü ile çalışıyoruz. Hayvan sahipleri randevuyla geldiklerinde aynı hizmeti alabiliyor.

         Image Title 1  Image Title 2
        Description

        TEDAVİ MERKEZİNİN KADROLU KEDİSİ: TOTO

        Fatih'teki tedavi merkezinde personelin gözü gibi baktığı bir de daimi misafir Toto adlı bir de kedi var. Toto 3,5 yıl önce 6 aylıkken merkezin önüne bırakılmış. Akciğerlerinden rahatsız olan Toto hemen tadeviye alınmış ve sağlığına kavuşturulmuş. Toto burayı, buradakiler de Toto'yu çok sevince daimi misafirlik başlamış. Geçenlerde binanın önüne yanaşan araba ezince, personelden bir kişi alıp 1 ay evinde bakmış. Toto şimdi kendisini merkezin sahibi görüyor. Kendisine özel tahsis edilen tahtına kurularak çevreyi seyrediyor, canı sıkılınca da bahçede geziniyor. Veteriner Mehmet Kerim Bey seminerlere giderkenonu da zaman zaman yanında getiriyor.

        KEMAL SUNAL'DAN BİR HATIRA

        1978 yapımı Atıf Yılmaz'ın yönettiği "Köşeyi Dönen Adam" filmindeki Adem Zengin karakterine hayat veren ünlü oyuncu merhum Kemal Sunal'ın oynadığı filmin bir sahnesinde Fatih'deki hayvan bakım ünitesi de kullanılmış...

        ACİL DURUMDA ARANACAK TELEFONLAR

        Sokaktaki hayvanlar için Pazartesi-Cuma arasında mesai saatlerinde 0212 453 73 00'dan

        24 saat boyunca Avrupa yakasında Cebeci Hastanesi: 0212 453 73 72

        Anadolu yakasında Tepeören Bakım Ünitesi: 0216 586 52 21 numaralı telefonlar gelen ihbarlara göre harekete geçiyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ