Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar Çocuklar ne tür müzikler dinlemeli?

        Ekin TÜRKANTOS - HABERTÜRK PAZAR

        eturkantos@htgazete.com.tr

        Müzikle ilişkimiz anne karnındayken başlıyor. Hamileliğin 24’üncü haftasından sonra dış ortamın seslerini işiten bebeğe klasik müzik dinletmenin onu sakinleştirdiği uzmanlarca ortaya konulmuş. Müzikle gelişen çocukların etraflarını daha net algıladıkları, dil, motor ve konsantrasyon gelişimine olumlu etkileri olduğu çeşitli araştırmalara konu olmuş. Toronto Üniversitesi’ndeki çalışmaya göre müzik çocuklarda IQ gelişimine de katkıda bulunuyor. Özellikle Mozart dinleyen bebeklerin IQ’sunun daha yüksek olduğuna dair birçok araştırma bulunuyor.

        Geçtiğimiz aylarda İstanbul’a Bilfen Okulları’nda konferans vermek için gelen Avustralya Devlet Üniversitesi’nden Dr. Anita Collins da HT Pazar’a verdiği röportajda “Müzik insan beynini harekete geçiriyor. Müzik dinleyen ve yapanların beyin hareketleri incelendiğinde karşımıza havai fişek gösterisi çıktı” demişti. Collins, burada ailelere önemli bir görev düştüğünü de hatırlatmıştı: “Çocukların enstrüman çalmaları için teşvik edilmesi gerekiyor. Okulda müzik eğitimine yönlendirmeli, konserlere ve festivallere götürülmeliler.”

        Anne-babanın da işi kolay değil elbette... Kafada binbir soru... “Çocuğa hangi müzikleri dinletmek gerekir?”, “Hangi müzikler hangi yaş aralığındaki çocuklara hitap eder?”, “Beyin gelişimi için çocuğun ihtiyaç duyacağı tınılar hangileridir?”... Çocuk büyürken seçilecek şarkıların sözlerinin ise yine onların hoşlanacakları ve yaş gruplarına uygun nitelikte olması gerekirken, günümüz çocukları yetişkinlerin dünyasına erken dahil oluyor. Nedeni ise çocuk şarkılarının geri planda kalması. Uzun yıllardır müzik piyasasına birçok eser kazandıran programcı ve sunucu Hakan Eren, bu açığı fark etmiş ve “Çocuk Diskosu” adlı projeyi hayata geçirmiş. Albümün hem yapımcılığını hem de prodüktörlüğünü üstlenmiş. Şimdiki çocuklarının çocuk şarkılarının yanı sıra daha çok popüler müzikleri dinleyip eşlik ettiğini gören ve bu ihtiyacı giderecek altyapıda çocuk şarkılarının olmadığını fark eden Eren, “Bu projede ana fikrim çocuklardı. Çocuklar doğum günlerinde Demet Akalın ya da Gülşen çalıyordu. Onların altyapılarıyla çocuk şarkılarını yeniden düzenledik. Çocuk şarkıları denildiğinde ilk başta 0-5 yaş arası düşünülür ama bu CD 0-55 yaşa hitap ediyor. Bu klasik çocuk şarkılarını hepimiz söyledik. Bugünün çocukları da söylemeli. Bu albüm büyümeyen çocuklar için yapıldı” sözleriyle anlatıyor projesini.

        Çocukların dans ederek eğlenebileceği ve doğum günlerinde çalabilecekleri şarkıları Atiye, Hande Ataizi, Yeşim Salkım’ın kızı Ada Eratik Salkım, Kendi, Işıl Yücesoy, Aynur Aydın, İrfan Özata, Beyza Durmaz, Tuğba Özerk, Soner Arıca, Zeliha Sunal ve Mesut Yar seslendirmiş. DJ Serdar Ayyıldız ve DJ Selami Bilgiç, klasik çocuk şarkılarını günümüz disko sound’larıyla yeniden düzenlemiş. Şarkılara animasyonlu ve çizgi film tadında eğlenceli klipler çekildi.

        23. istanbul Caz Festivali’nde çocuklara da yer var Bu yıl 27 Haziran-25 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşecek 23. İstanbul Caz Festivali’nde ilk kez çocuklar için de “Çocukça Bir Gün” adıyla bir program hazırlandı. Düzenlenecek konser ve atölyeler çocukların müzikal yeteneklerini keşfedeceği gibi eğlenmelerini de sağlayacak. 16 Temmuz’da Bomontiada’da gerçekleşecek Oran Etkin Timbalooloo, dünyaca ünlü klarnet virtüözü ve doğaçlama ustasını çocuklarla buluşturacak. Gün boyunca Hakan Başar Trio, Barış için Müzik Bakır Üflemeliler Topluluğu, Göz Kırpan Kartpostallar Atölyesi, Solo Caz ve Charleston Dans Atölyesi düzenlenecek. Çocukların günümüzde sayısız aktivite, bilgi ve eğlence kaynağı arasında uyaran bombardımanına tutulduğunu söyleyen İKSV İstanbul Caz Festivali Direktörü Pelin Opcin, çocuklarda iz bırakacak ve ilham verebilecek sanat, müzik etkinlikleri tasarlamaya öncelik verdiklerini anlatıyor: “Çocuklar tekrardan çok hoşlanıyor. Müzik dinleme tercihlerinde bunu görüyoruz. Yeni müzikler, yeni şarkılar keşfetmek yerine sevdikleri şeyleri defalarca dinlemeyi yeğliyorlar. Zamanla bu aşılsa da çocuğu farklı türleri dinlemeye teşvik etmek iyi bir başlangıç olabilir. Müziği ve dansı oyunların bir parçası yapmak, mümkün olduğunca çeşitliliğe alıştırmak, birlikte konserlere gitmek, dinlenilen müzikle ilgili araştırma yapıp bunu bir oyuna çevirmek, etrafında hikâyeler örmek müzikle derin bir bağ kurmasına yardımcı oluyor. Çocuklar dediğimizi değil, yaptığımızı yapıyor. İyi ve bol müzik dinlenen bir evde çocuğun de belirgin bir müzik zevkine sahip olması çok daha doğal gelişiyor.”

        Oyun ve eğlence unsurları içeren, çocuklara değer katan, aileleriyle birlikte tadına varacakları etkinlikler tasarlıyor İKSV. Bu projeyle de çocuklara özel bir gün tasarlayarak farklı yönleriyle bir festival deneyimi yaşatmak istiyor. Konser ve workshop’lara 5-11 yaş aralığındaki çocuklar katılabilecek.

        'İLK KEZ LOUİS ARMSTRONG KAYDINI DUYDUĞUMDA 9 YAŞINDAYDIM'

        Klarnet virtüözü Oran Etkin: “Çocukların hayal gücü inanılmaz canlı. Onlardan müziğe karşı direkt yetkin olduklarını hissetmelerini istiyorum. Müzik aslında onların kendilerini özgür hissedebildikleri bir dünya. Çocukların aktif dinleme becerilerini geliştirmek toplumumuz için önemli. Ben Timbalooloo yöntemini, çocukların erken yaşta akıcı ve kolay dil öğrenebileceği bir şeyden ilham alarak yaptım. Ben ilk kez Louis Armstrong kaydını duyduğumda 9 yaşındaydım ve müziğe âşık oldum. Lirik ve benzeri olmayan vokalinin beni yakaladığını düşünüyorum. Caz içindeki derin doğaçlama geleneğinin ve sanatçıların genellikle çoğunun besteci olmasının, doğaçlamanın çok yönlü anlayış geliştirmek için çocukları teşvik edeceğini düşünüyorum.”

        'ÇOCUKLARIMIZ VE KLASİK MÜZİK ARASINDA BİR BAĞ YARATMAYA ÇALIŞTIK'

        4 yıl önce klasik bale eserlerinin hikâyelerini masalsı bir anlatımla çocuklara sunan sesli kitap projesi geliştiren Tan Sağtürk, sesli anlatım CD’leriyle çocukların klasik müzikle bağ kurmasına vesile oldu. Kültürsanatın her dalının ruh ve mental gelişimi etkilediğini ve kişinin kendini daha iyi ifade edebilmesini sağladığını düşünen Sağtürk, “Uyuyan Güzel”, “Donkişot” ve “Fındıkkıran” eserlerini çocukların anlayacağı dilde kurguladı. Birçok kişinin klasik bale başyapıtlarının hikâyelerini bilmediğini araştıran ve buradan hareketle geliştirdiği projesinde klasik balenin en önemli eserlerini seçen Sağtürk, “Seçtiğimiz eserlerle çocuklarımız ve klasik müzik arasında bir bağ yaratmaya çalıştık. Günümüzün popüler müziğinin temeli olan kıymetli klasik müzik eserlerini kulaklarına aşina edebildiysek, ne mutlu bize” diyor.

        'ÇOCUK EĞLENCELİ KİTAP BULDUĞUNDA ELİNDEN BIRAKMIYOR'

        Yazar İpek Ongun’un kızı Defne Ongun Müminoğlu, “Burcu ve Berk: Müzik - Müziğin Renkli Dünyası” adında bir müzikli kitap hazırladı. 5-8 yaş aralığına hitap eden eğlenceli kitapla birlikte Murat Evgin’in “Müzik Başlasın” adlı CD’si de veriliyor.

        Müzik, görsel sanat ve dans alanında kitap tasarlamaya karar veren Müminoğlu, “Murat Evgin ile temel notalardan oluşmuş bir beste yapma fikri doğdu. Kitapta farklı müzik türlerinden bahsediyoruz. Bu müzik türlerini tek bir beste üzerinde yaşatmak, hissettirmek istedik. Dolayısıyla Murat’ın anlatımıyla pop tarzında çalınan bir bestenin nasıl bir anda rock veya caza dönüşebildiğine tanıklık ediyoruz” diyor.

        Elbette çocuklar için yazmanın incelikleri var. Müminoğlu bunları, kolay okunur, eğlenceli, renkli, derinliğinde mesajı olabilen ama bu mesajı göze sokmayan, yeri geldiğinde macera unsuru taşıyan, etiketler, oyun sayfaları, müzik CD’leri gibi cazibesi olan kitaplar olarak sıralıyor. Çocukların yaşına uygun kitap seçmek gerektiğini hatırlatan yazar, ailelere şu tavsiyelerde bulunuyor; “Aileler çocuklarıyla kitabevinde zaman geçirmeli ve seçtikleri kitapları mutlaka önce kendileri okumalılar. Karamsarlık, olumsuz ve gereksiz mesajlar kaçınılması gereken şeyler arasında olmalı. Kitaplar kalınlaştıkça ön okuma imkânı azaldığında ise yazarlarına ve duruşuna güvendikleri yayınevlerinin kitaplarına yönelebilirler. Dünya klasikleri kalın kitaplara geçişte harika seçenekler mesela. Kısaltılmış versiyonları ile başlanılıp daha sonra orijinallerine geçilebilir. Çocuk eğlenceli kitap bulduğunda elinden bırakmıyor.”

        Yazar çizgi roman veya ilgilendiği bir konuya yer veren dergilerin de okuma alışkanlığının gelişmesinde önemli olduğunu söylüyor. “Yeter ki okusun, yeter ki içerisinde ona zarar verecek bir bilgi akışı olmasın.” Öte yandan teknolojiyi inkâr edemeyeceğimize dikkat çeken Müminoğlu, şöyle bir öneride bulunuyor: “Kitap uygulamalarıyla çocuğunuzun cihazına yabancı dilde pek çok güzel kitap indirip okumasını sağlayabilirsiniz.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ