Amasra'yı ziyaret etmeniz için 5 neden!
Fatih Sultan Mehmet burayı görünce "Çeşm-i Cihan bu mu ola?" demiş. "Yani dünyanın gözbebeği burası mı?" Belki o zamanlardaki kadar değil ama Amasra hala çok yeşil, çok etkileyici. Üstelik nefis balık sofraları ziyaretinizi ziyafete dönüştürüyor
Karadeniz'in tüm özelliklerini içinde taşıyan bir ilçemiz Amasra. Doğası yeşil, havası temiz ve mutfağı leziz. Buraya karayoluyla İstanbul'dan dört-beş, Ankara'dan ise üç-dört saatte ulaşıyorsunuz. HT Cumartesi'de yer alan Füsun Saka imzalı habere göre; Bartın'ı geçtikten sonra yarım saat boyunca yeşillikler içinde yol alırken, önce yüksek tepelerden kendini gösteriyor Amasra.
Bakacak Tepesi, Amasra'yı kuşbakışı izlemek için en doğru nokta bence. Burada, köylü kadınların evlerinde yaptıkları reçeller ile tarlalarından topladıkları yeşilliklerin satıldığı küçük bir pazar yeri de var. Fotoğraf makineniz varsa, tam bu noktada çantanızdan çıkarabilirsiniz.
Bakacak’ta kısa bir mola verip Amasra manzarasını seyrettikten sonra devam ediyor ve kıvrılarak aşağılara doğru inen dar yoldan ilçenin küçük meydanına varıyorsunuz.
Burada hemen balık sofrasınaoturabilirsiniz. Karadeniz'e karşı, taptaze balıkların ve 29 farklı malzemeden yapılan yöreye özel zengin salatanın keyfini çıkardıktan sonra artık ilçeyi keşfe çıkma zamanı... Amasra’da, yürüdüğünüz her sokak bir diğerine bağlanırken hem şaşırıyor hem de birçok ilginç ayrıntıyı fark ediyorsunuz.
Kemere Köprüsü ile Amasra'nın yukarılarına, Sormagir Mahallesi’ne ve Boztepe’ye ulaşıyorsunuz. Boztepe de ilçenin tablo gibi manzarasını izlemek için mükemmel bir nokta.
FATİH SULTAN’IN GÖZBEBEĞİ
Amasra'dan bahsedilince, pek çok kişinin aklına Fatih Sultan Mehmet’in sözleri gelir: “Lala, Çeşm-i Cihan bu mu ola?" (Dünyanın gözbebeği burası mı?) Gerçekten de, bu sevimli Karadeniz ilçesini gezerken, Fatih’in benzetmesine hak veriyorsunuz.
Tarihi limanları (Bü yük ve Küçük Liman), bir bölümü ada üzerine kurulu olan ilçenin iki yakasını birbirine bağlayan köprüsü, Tavşan Adası, kalesi ve yeşilin her tonunu görebileceğiniz bahçeleriyle Amasra, yeryüzü cenneti gibi...
Küçük Liman’da daha çok balık restoranları yer alıyor. Büyük Liman’da ise Karadeniz'in azgın dalgalarını izleyebileceğiniz mütevazi ama temiz, bakımlı oteller var.
Küçük Liman’daki Canlı Balık Restoranı ilçenin en eskilerinden biri,tam 45 yıldır hizmet veriyor. Restoranda, yörenin meşhur salatasının yanında mevsimine göre istediğiniz balığı sipariş ediyorsunuz.
Kocaman beyaz tabaklar içinde servis edilen balıklar, çok taze ve lezzetli. Fiyatlar da çok uygun. İşte bu yüzden Amasra, hafta sonu kaçamağı için çok sık tercih edilen yerlerin başında geliyor.
GÖRMEK İÇİN 5 NEDEN
1.Öncelikle yeşili! Batı Karadeniz'deki Amasra doğasıyla hafta sonu kaçamağı için şahane bir adres. Üstelik ulaşımı kolay.
2.Küçük Liman’da gün batımınında rakı-balık keyfi harika. Koca bir tabak balığı neredeyse fast food fiyatına yiyebiliyorsunuz.
3.Ev yoğurduyla yapılan ballı cevizli tatlı, balık üzerine hemen bütün restoranlarda ikram ediliyor. Mutlaka tadına bakın.
4.Amasra her mevsim ayrı bir keyif veriyor ama baharda yeşilin içinde uzun yürüyüşler gerçekten müthiş oluyor.
5.İlçenin merkezindeki çarşı dar, kısa bir sokakta. Karşılıklı 50-60 dükkan var. Burada yöresel el işi ürünler satılıyor.
Amasra’da düzenlenen yelken yarışlarına Karadeniz illerinden yelkenciler katılıyor.
