Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema 2023’ün en çok hasılat getiren 10 korku filmi
        1

        10 - ŞEYTANIN DÜŞMANI
        (The Pope’s Exorcist)

        Katolik rahip Gabriele Amorth’un ‘An Exorcist Tells His Story’ (1990) ve ‘An Exorcist: More Stories’ (1992) adlı kitaplarından uyarlanan filmi Julius Avery yönetti. Russell Crowe’un canlandırdığı şeytan çıkartan rahip Gabriele Amorth, Papa’ya yakınlığıyla tanınır. Vatikan’ın en güvendiği şeytan kovuculardan biridir. Çağrıldığı bir İtalyan köyünde kullandığı yöntem nedeniyle bölgedeki din insanlarıyla arasında çıkan sorunların ardından Amorth, bizzat Papa tarafından İspanya’ya gönderilir. Görevi kaza sonrası travma geçiren, hiç konuşmayan ve şeytan tarafından ele geçirildiği düşünülen Henry adlı bir çocuğa yardım etmektir. Ancak olayın ardında tahmin ettiğinin ötesinde başka gerçekler vardır. Eleştirmenler pek beğenmese de gişelerde yapımcılarını mutlu eden sonuçlara ulaşmayı başaran bir film. Toplam hasılat: $76,987,621

        2

        9 - KONUŞ BENİMLE
        (Talk to Me)

        Senaryo, birçok korku filmi gibi ‘öte dünya’ ve oradaki ruhlarla ilgili... Benzerlerinden ayrıştığı nokta, iki dünya arasındaki iletişim biçiminde ortaya çıkıyor. Öte dünya ile temasa geçen medyumlar veya bizim dünyamıza gelen davetsiz ruhlar yok filmde. Onların yerine iki dünyayı birbirine bağlayan ‘bir geçit’ var. Geçit dediğimiz, kökeni belirsiz, gizemli ‘bir el’ aslında. Şaka dükkanından satın alınmışa benzeyen, çok korkutucu durmayan bir çeşit oyuncak görüntüsünde… Ama mumu yakıp, eli tutup ‘Konuş benimle’ dediğin an ruhları görmeye başlıyorsun. Sözlü olarak onay verdiğin andan itibaren de zihnine girip seni kontrol etmeye başlıyorlar. ‘El tutma’ seanslarını yönetenler, 90 saniye içinde bağlantıyı kesmek zorundalar. Ana karakterimiz Mia (Sophie Wilde) ile dahil olduğumuz ‘el tutma’ seansları, gençlerin videolarını sosyal medyada paylaştığı bir çeşit ev eğlencesi olarak çıkıyor karşımıza. Çevresinde ‘problemli, tuhaf’ olarak anılan 17 yaşındaki lise öğrencisi Mia, gittiği ev partisinde yaşadığı deneyimden öylesine etkileniyor ki, devamını getirmek istiyor. Hikâyenin bütünü içinde baktığınızda ‘el tutma’ seansları, bir çeşit bağımlılık metaforu aslında.
        Toplam hasılat: $92,039,206

        3

        8 - TESTERE X
        (Saw X)

        Serinin 10’ncu halkası, ‘Testere’ (Saw – 2004) ile ‘Testere 2’ (Saw II – 2005) arasında geçen olayları getiriyor karşımıza. Hastalığına çare arayan John Kramer, riskli ve deneysel bir tedavi yöntemini denemek üzere Meksika’ya gidiyor. Tüm umutsuzluğuna rağmen mucize peşinde koşan Kramer, gerçekleştirilen operasyonun başından sonuna dek bir tezgâh olduğunu keşfediyor. Zor durumdaki insanların para uğruna kandırıldığını görmesiyle birlikte Kramer, özel intikam planlarının hazırlıklarına girişiyor. Kevin Greutenberg’in yönettiği, bazı çekimlerin Mexico City’de gerçekleştirildiği filmde Tobin Bell, bir kez daha John Kramer / Jigsaw rolünde geliyor karşımıza. Toplam hasılat: $111,824,112

        4

        7 - VENEDİK’TE CİNAYET
        (A Haunting in Venice)

        Film, Agatha Christie’nin eserlerinden uyarlanan ‘Doğu Ekspresinde Cinayet’ (Murder on the Orient Express - 2017) ve ‘Nil’de Ölüm’ün (Death on the Nile - 2022) devamı niteliğini taşıyor. Serinin önceki iki filmi, birçok açıdan birbirinden farklıdır. Ama ‘Venedik’te Cinayet’in yanında onları ‘ikiz kardeş’ gibi birbirlerine benzetmek olası. Çünkü bu kez, perili ev hikâyesi üzerinden korku unsurları içeren ve önceki filmlerden hayli farklı görünen bir Hercule Poirot serüveni seyrediyoruz. Pastel renkte güzel ama donuk, cansız Venedik manzaralarıyla açıyor filmini yönetmen Kenneth Branagh. İkinci Dünya Savaşı’nın travmasını henüz atlatamayan hüzünlü bir Venedik’te olduğumuz belli. Ama komedyen yanıyla tanınan Tina Fey’in ortaya çıkmasıyla hüzün duygusu, en azından bir süreliğine dağılıp gidiyor. Akşam vakti, ‘hayaletli ev’e girmemizin ardından korku gerilim unsurlarının kendini hemen belli ettiği ‘asıl film’ başlıyor. İşlenen cinayetin hemen ardından ise Poirot katili bulmak için harekete geçiyor. ‘Venedik’te Cinayet’, perili ev atmosferini kullanan bir polisiye. Hatta filmi ‘light korku’ diye etiketlemek bile mümkün. Toplam hasılat: $122,290,456

        5

        6 - EXORCIST: İNANÇLI
        (The Exorcist: Believer)

        50 yıl önce roman uyarlaması olarak başlayan korku serisinin altıncı halkası, bizde ‘Şeytan’ adıyla gösterime giren ilk filmin devamı niteliğini taşıyor. Katolik rahipler önceki filmlerde gibi yegâne ‘şeytan çıkarıcı’ değiller. Bu kez şeytanın karşısına daha geniş bir ittifak ve dayanışma ağıyla çıkılıyor. Katolik Kilisesi’nin de gayri resmi olarak vicdanlı Rahip Maddox ile temsil edildiği ittifakın ön saflarında bu kez, üniformasız insanlar var. Dayanışmanın bileşenlerine baktığımızda aileyi ve inançlı cesur insanları görüyoruz. Afrika kökenli Amerikalılar ve Beyaz Anglo Sakson Protestan’lar gibi birbirine uzak iki kültürün yan yana gelmesi dikkat çekici. Filmin bir yerinde şeytan çıkarma ayinlerinin tüm dinlerde karşımıza çıktığının altı çiziliyor. Filmin amacı, dinler arasında anti-şeytan ittifakı kurmak kadar, ABD’nin birbirinden uzak iki kesimini, siyahlar ve beyazları yan yana getirmek aynı zamanda… Kızlarının arkadaşlığından habersiz ebeveynlerin birbirlerine olan ilk tepkilerini ve önyargılarını unutmamak gerek. Yetişkinlerin, çocukların aştığı sınırlarda takılı kaldıkları çok belli. Hikâye, bir yanıyla kızları kaybolur kaybolmaz birbirlerini suçlayan iki ailenin zaman içinde şeytana karşı birleşmesi ve dayanışmasını anlatıyor aslında. Toplam hasılat: $136,239,836

        6

        5 - KÖTÜ RUH UYANIŞ
        (Evil Dead Rise)

        1981 yılında Sam Raimi’nin yönettiği düşük bütçeli ‘The Evil Dead’ beklenenden çok daha fazla ilgi görünce yapımcılar ‘devamını’ getirmeye karar verdiler. Lee Cronin’in yazıp yönettiği ‘Evil Dead Rise’, serinin beşinci filmi. Önceki filmler genelde orman içinde geçerdi. Yeni film ise şehirde geçiyor. Öykü, yıllar içinde birbirinden uzak kalmış iki kız kardeşin yeniden bir araya gelmesi üzerinden gelişiyor. Hamile olduğunu öğrenen Beth, üç çocuğunu tek başına büyüten kardeşi Ellie’yi görmeye gidiyor. Ellie, Los Angeles’ta yıkılmak üzere olan yarı boş bir apartmanda oturuyor. Yaşanan deprem sırasında Ellie’nin oğlu, binanın bodrum katında gizli bir oda buluyor ve olaylar gelişmeye başlıyor. Sonra da işin içine kötü ruhlar, şiddet ve bol miktarda kan giriyor. Toplam hasılat: $147,033,054

        7

        4 - ÇIĞLIK 6
        (Scream VI)

        ‘Çığlık 5’te Ghostface maskesi takan katillerden kurtulup hayatta kalan dört genç karakterin Woodsboro’dan New York’a taşındığını, Blackmore Üniversitesi’ne devam ettiğini ve öğrenci yurtlarında kaldıklarını görüyoruz. Belli ki travmatik olaylarla dolu geçmişlerini unutmak, yaralarını sarmak için oradalar. Büyük şehrin kalabalığında ve yaşadıkları öğrenci yurdunda kendilerini daha güvende hissediyor ya da öyle düşünmek istiyorlar. Ama açılış sekansında, Sam (Melissa Barrera) ve Tara Carpenter’ın (Jenna Ortega), Cadılar Bayramı’nın hemen öncesinde Ghostface maskesi takan katilin hedefi olduğunu öğreniyoruz. Carpenter kardeşlerin tehdidi fark etmesi gecikmiyor. Çünkü Ghostface kostümlü katil beklemeden harekete geçiyor. ‘Scream’ kendi formülünden sapmayan, tekrara düşmekten hiç çekinmeyen bir seri olmayı altıncı filmde de sürdürüyor. Malum, ilk filmden bu yana seri kendini yansıtan bir ayna gibidir. ‘Film içinde film, seri içinde seri’ fikri ilişkisi ‘Çığlık 2’den bu yana sürüp gider. Burada da katiller kurmaca ve gerçeklik arasındaki bölgede dolaşıyor; ‘Çığlık 5’in katillerinden Richie Kirsch’ün filmini bitirmeyi hedefliyorlar. James Vanderbilt ve Guy Busick’in yazdığı ‘Çığlık 6’, hikâyesinden ziyade gerilim sahneleriyle ayakta duran bir film.
        Toplam hasılat: $168,961,389

        8

        3 - RUHLAR BÖLGESİ: KIRMIZI KAPI
        (Insidious: The Red Door)

        Açılış sahnesindeki hipnotizma seansı, filmin sorusunu kestirme yoldan önümüze getiriyor: Başımıza gelen korkunç olayları hiç yaşanmamış gibi unutmak mı doğru? Yoksa onlarla birlikte yaşamayı öğrenmek mi? Lambert ailesi tercihini unutmaktan yana kullanıyor. Ne var ki, yıllar sonra, büyükannenin cenaze töreninde geçen ikinci sahnede, hipnotizma yöntemiyle gelen hafıza silmenin kimsenin işine yaramadığını; ailenin zaman içinde dağıldığını ve pek iyi durumda olmadığını hemen anlıyoruz. Dolayısıyla, film, daha en başından elini belli ediyor; iyisi ve kötüsüyle geçmişi hatırlamak gerektiğinin altını çiziyor. Mezarlık sahnesinden itibaren, anıları silinmiş olsa dahi Josh’ın ‘Ruhlar Bölgesi 2’ (2013) filminde anlatılan olayların verdiği rahatsızlıktan aslında kurtulamadığını, hafızasındaki boşluğun farkında olduğunu ve asıl önemlisi ruhen kendini hiç iyi hissetmediğini görüyoruz. Josh (baba) ve oğlu eş zamanlı olarak ruhların yaşadığı Öte’de farklı serüvenler yaşamaya başlıyorlar. Bu serüvenler zamanın lineer akışa sahip olmadığı, geçmişle şimdinin iç içe aktığı Öte’de kesişiyor.
        Toplam hasılat: $189,086,877

        9

        2 - DEHŞETİN YÜZÜ 2
        (The Nun II)

        2018’deki ilk film kötü ruh Rahibe’nin 1952 yılında Romanya’daki bir manastırda ortaya çıkışını, çevresine verdiği zararları ve Kilise’nin ona karşı verdiği savaşı anlattı. İkinci filmin öyküsü, Katolik Kilisesi'nin Rahibe’nin (Bonnie Aarons) karşısına Irene’i (Taissa Farmiga) sürmesiyle şekilleniyor. Mütevazı, becerikli Irene’in bu savaşa gönüllü ve istekli olduğunu söylemek mümkün değil ama sorumluluktan kaçmıyor. Kilise yönetiminin onu seçmesinde şüphesiz korku faktörü ağır basıyor. Hem kendileri hem Kilise için korkuyorlar. Çünkü yaşlı, deneyimli Katolik rahipleri hiç acımadan öldüren düşman, hedefine doğru ilerlerken Irene’in neredeyse son şansları olduğunun farkındalar. Olayların büyük bölümünün yatılı kız okulunda geçmesi tabi ki tesadüf değil; çünkü aynı kontrast burada da geçerli. Kızlar Rahibe’nin gücü karşısında savunmasız ve zayıf görünüyorlar. Tıpkı ilk filmde genç ve minyon rahibe Irene’in göründüğü gibi... Ama olaylar geliştikçe Irene’in gençliğinden, masumiyetinden gelen gücü ortaya çıkıyor. Hikâyenin belki de en ilgiye değer yanı, Irene ile Rahibe arasındaki çok yönlü karşıtlık… Yönetmen Michael Chaves, gerilimi sabırla yavaş yavaş tırmandıran sahnelerde iyi iş çıkarıyor. Toplam hasılat: $269,467,073

        10

        1 - FREDDY’NİN PİZZA DÜKKANINDA BEŞ GECE
        (Five Nights at Freddy's)

        2014 yılında satışa sunulan aynı adlı video oyunundan yapılan bir film uyarlaması… Oyun, Freddy Fazbear's Pizza adlı mekânda geçer. Mekâna adını veren maskot Freddy Fazbear ve diğer animatroniklerin, yani hayvan görünümlü robot oyuncakların işlevi, gün içinde çocukları eğlendirmektir. Ama geceleri kendi başlarına gizemli şekilde harekete geçer, saldırganlaşırlar. Gece bekçisinin yerine geçen oyuncuların amacı, güvenlik kameralarını, ışıkları, kapıları ve havalandırma kanallarını kullanarak animatroniklerden kurtulmaktır. Oyunun kurmaca metinlerle genişleyen anlatı evrenini temel alan filmin ana karakteri, Freddy Fazbear's Pizza’nın yeni gece bekçisi Mike Schmidt. Mike anne ve babasının ölümünün ardından bakımını üstlendiği küçük kız kardeşi Abby’nin (Piper Rubio) velayetini paragöz ve kötü niyetli teyzesi Jane (Mary Stuart Masterson) vermek istemiyor. Kariyer danışmanı Steve Raglan (Matthew Lillard) önerdiği gece bekçiliği işini sırf Abby’yi kaybetmemek için kabul ediyor. Sürekli uyuduğu için animatroniklerle önceleri sorun yaşamıyor ama küçük Abby’nin bir gece Freddy Fazbear's Pizza’ya gelmesiyle işler kontrolden çıkıyor.
        Toplam hasılat: $289,361,620

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ