ABD'de uzmanlar 14 Mayıs seçim sonucuna ne diyor?

14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılan Türkiye Büyük Millet Meclisi genel seçimi ile Cumhurbaşkanlığı seçimi sonuçları sonrası, Biden yönetimi "Kim kazanırsa, onunla çalışacağız" açıklamasında bulunarak, Türk halkını demokratik bir seçime katılımlarından dolayı kutlamıştı.

28 Mayıs Cumhurbaşkanlığı ikinci tur seçimi konusunda Amerikan medyasında yoğun haber ve makale görülürken, Washington DC merkezli birçok düşünce kuruluşunda görev yapan Türkiye uzmanları 14 Mayıs seçim sonuçlarını yorumladı.

Washington Enstitüsü'nden Soner Çagaptay, "Erdoğan ikinci turda kazanırsa, ilk kez bir lider hakikat sonrası anlatıyla bir seçimi kazanmış olacak" dedi. Çagaptay, Millet İttifakı içindeki Sağ-Sol koalisyonunun büyükşehirlerde çalıştığını (başarı sağladığını) ancak "Orta Türkiye"de yani İç Ege, Batı Karadeniz ve İç Anadolu'da durumun bu şekilde gerçekleşmediğinin altını çizdi.

Atlantik Konseyi Türkiye Direktörü Defne Arslan, Yüzde 90'a yakın katılımla Türk halkının demokratik sürece olan bağlılığını kanıtladığını dile getirerek, seçmenlerin hâlâ büyük ölçüde bölünmüş olduğunu ancak aynı zamanda milliyetçi oylarda bir artış olduğunu gösterdiğini belirtti. Arslan Türkiye'nin yarısının değişim yerine istikrarın sağlanmasının ülke için daha iyi olacağını düşündüğünü, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın son dönemde açıkladığı ekonomik teşvikler ve liderlik tarzıyla birleşen milliyetçi saiklerin oylarında daha büyük rol oynadığını belirtti.

Brooklyn College'dan Prof. Louis Fisherman "Türkiye seçimlerinin dinamiklerini ikinci turda daha iyi anlayacağız" diyerek, "İkinci tur süprizleri getirebilir ama zorlu bir mücadele olacak" dedi.

St. Lawrence Üniversitesi Prof, Howard Eissenstat Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ikinci tur seçimlerde kazanma konusunda bir numaralı favori olduğunu belirterek "Koalisyonu, parlamentonun kontrolünü elinde tuttu ve yükselen milliyetçilik hissi, başarısı Kürtlerin oyuna bağlı olan Kılıçdaroğlu'nu zor durumda bıraktı" dedi.

Atlantik Konseyi'nden Grady Wilson ise seçimlerin ve sağ kesimi temsil eden partilerin, parlamento oylarının yüzde 60'ından fazlasını kazanmasıyla Türk seçmeninin büyük ölçüde sağa eğilimli olduğunu bize bir kez daha gösterdiğini ve seçmenlerin muhalefetin ülkenin karşı karşıya olduğu sorunları çözme becerisine ikna olmadığına da işaret ettiğini belirtti.

Carnegie Endowment’dan Alper Coşkun ise Cumhurbaşkanı Erdoğan'nın ikinci turda güçlü avantaj elde ettiğini, ultra muhafazakar ve aşırıcı siyasi parti ortaklıkları ile TBMM büyük çoğunluğu el etmesini sağladığını belirtti. Sinan Oğan'ı 'Kingmaker' olarak tanımlayan Coşkun, iki tarafla da pazarlık etmek için Oğan'ın sinyal verdiğini söyledi. Oğan'nın aldığı yüzde 5'lik oranın ufak bir kısmının bile Erdoğan'ın kazanmasına yardımcı olacağını söyledi. Ayrıca Alper Coşkun, dış politikada Erdoğan kazanırsa Batılı müttefikler ile işlemsel ilişki olacağını, Kılıçdaroğlu kazanırsa Ortodoks ekonomik politikalar dışında Batılı müttefikler ile ilişkileri yeniden canlandıracağını dile getirdi.

Dış Politika Araştırma Enstitüsü'nden Aaron Stein ise, Ahmet Davutoğlu'nun emekli olması gerektiğini belirterek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sinan Oğan'a ihtiyacı olmadığını belirtti.

Stein, CHP'nin iyi bir kampanya yürüttüğünü ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun etkili bir lider olarak hiçbir gösteriyi çizginin ötesine taşımadığının altını çizdi.

Atlantik Konseyi'nde uzman, Amerikan ordusunda görev yapmış emekli Albay Richard Outzen ise, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın beklentilerin üzerinde performans gösterdiğini belirterek, büyük katılım ile bölünmüş bir seçmen kitlenin görüldüğünü belirtti. Outzen, Millet ittifakı adayı Kılıçdaroğlu'nun, düzgün bir lider olmasına rağmen, etkileyici olmayan bir kampanya yaptığını gözlemlediğini de sözlerine ekledi.

* Haberin görseli Anadolu Ajansı'ndan servis edilmiştir.