Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Atatürk'ün son Cumhuriyet Bayramı 29 Ekim 1938'de yaşadıkları gözlerinizi dolduracak
        1

        ATATÜRK'ÜN SON 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMI

        Gazi Mustafa Kemal Atatürk yaşamının son aylarını İstanbul'da Dolmabahçe Sarayı'nda geçirdi. 29 Ekim 1938 15. Cumhuriyet Bayramı kutlamaları ise yaşamının son günlerine denk geldi. Mustafa Kemal Paşa'nın en büyük arzularından birisi 29 Ekim törenlerinde Ankara'da olmak ve Milli Mücadele döneminde kendisine en büyük sığınak ve karargah olan başkentte kutlamalara katılmaktı.

        2

        MUSTAFA KEMAL PAŞA 29 EKİM KUTLAMALARINA KATILMAYI ÇOK İSTİYORDU

        Ancak Atatürk'ün bu isteği imkansızdı. Dönülmez bir yola giren hastalığı günden güne kötüye gidiyordu. 16 Ekim'de ağır bir komaya girdi. 19 Ekim'de komadan çıkan Atatürk Cumhuriyet'in 15. yıl kutlamalarının yaklaştığını fark etmiş ve bir kez daha halka ve orduya doğrudan doğruya hitap etmek için vakit kazanabileceğini ümit ediyordu. Fakat tereddütlü geçen birkaç günün sonunda kendisi de hastalığının nasıl seyrettiğini görmüş ve bu kararından vazgeçmişti.

        3

        25 Ekim'de orduya göndereceği 15. yıl mesajını dönemin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Hasan Rıza Soyak'a yazdırdı. 29 Ekim 1938 günü genç Cumhuriyet 15. yaşını doldurdu. Tüm yurtta coşkuyla kutlamalar yapılıyordu. Atatürk'ün Ankara Hipodromu'nda düzenlenen geçit töreninde orduya mesajını Başbakan Celal Bayar okudu.

        4

        KULELİ ASKERİ LİSE ÖĞRENCİLERİ VAPURLARLA DOLMABAHÇE SARAYI'NIN ÖNÜNE GELİR

        O günün akşamı Atatürk'ü görmek isteyen Kuleli Askeri Lisesi öğrencileri tören dönüşü Dolmabahçe Sarayı'nın önünden geçerken İstiklal Marşı'nı söylemeye başladı. Atatürk'ü selamlayarak sevgi gösterisinde bulundular. Mustafa Kemal Paşa'nın silah arkadaşı Kılıç Ali, Ata'nın üzüleceğini düşünerek askerlere eliyle gidin işareti yaptı. Ancak askerler bu işareti selamlama olarak algıladı ve daha da coşkuyla sevgi gösterisi sergilediler.

        5

        Sesleri duyan Atatürk camın önüne gelmek istedi, yanında manevi kızı Gökçen'e heyecanla "Bak Gökçen, gençlerimin sesi, duydun mu beni istiyorlar?"

        "Evet Paşam, bir vapur dolusu genç Askeri Lise öğrencileri Cumhuriyet Bayramı törenlerinden dönüyor olmalılar" der. Atatürk "Çocuklarım, benim çocuklarım..." diye fısıldar ve gözlerinden göz yaşları süzülür.

        6

        "ÇOCUKLARIMI GÖRMEK İSTİYORUM!"

        Bu sırada içeriye doktor Neşet Ömer ve Salih Bozok girer. Atatürk "Duyuyor musunuz?" der. "Evet Paşam, duyuyoruz" derler gözleri dolarak, "Onlar Cumhuriyeti emanet ettiğim gençler" der Atatürk gururla. Gençler "Yaşa Atatürk!" diye bağırmayı sürdürürken, Atatürk "Çocuklarımı görmek istiyorum, buraya kadar gelmişler, hiç değilse onlara el sallamalıyım, beni pencereye götürün" emrini verir.

        7

        ATATÜRK GÖZ YAŞLARINI TUTAMAZ

        Doktor Neşet Ömer "Fakat Paşam..." diyecek olur, Atatürk doktorun itirazına sertçe "Nedir fakat?" der. Pencerenin önüne hemen bir koltuk konur. Atatürk giydirilir ve Kılıç Ali'nin yardımıyla pencerenin önündeki koltuğa götürülür.

        Atatürk giyinmiş, başı dik sanki hasta değilmiş gibi el sallar. Gençler Atatürk'ü camda görünce iyice coşar hatta içlerinden denize atlayan bile olur. Bu manzarayla fevkalade duygulanan Atatürk göz yaşlarını tutamaz ve "Yoruldum" der.

        8

        Kılıç Ali ve Salih Bozok Atatürk'ü yeniden yatağına götürür Paşa "Onları gördüğüm için mutluyum" der. 8 Kasım 1928 günü Atatürk ikinci kez komaya girer ve 10 Kasım sabahı saat 09.05'te gözlerini Türkiye Cumhuriyeti'ne yumar.

        Kaynak: Hasan Rıza Soyak dönemin Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri "Atatürk'ten Hatıralar kitabı, Atatürk'ün Sırdaşı Kılıç Ali'nin Anıları

        Haberi Hazırlayan: Kübra Çorluk

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ