Aytaç Uşun: Tutkuyla sevdiğim tek yer sahne
2014'te 'Silsile' filmdeki performansıyla 'Umut Veren Genç Erkek Oyuncu' ödülünü kazandı. Ardından 'Çukur' dizisinde canlandırdığı 'Meke' karakteriyle büyük çıkış yakaladı. 36. İstanbul Film Festivali'nde, usta yazar Yaşar Kemal'in aynı isimli eserinden uyarlanan 'Sarı Sıcak' filminde hayat verdiği 'İbrahim' rolüyle 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülüne layık görüldü. Şimdilerde ise SHOW TV'nin fenomen yapımı 'Üç Kuruş'ta 'Batu' karakteriyle izleyici karşısına çıkan Aytaç Uşun ile hem diziyi hem de merak edilenlerini konuştuk

Tiyatro kökenli bir oyuncusunuz. Hayatınızın geri kalanında sinema, televizyon ve tiyatrodan birini seçmek zorunda kalsanız tercihiniz ne olurdu?
Tiyatro. Çünkü mesleğinizle daha fazla aidiyet kurduğunuz bir yer. Daha yoğun var olabiliyorsunuz. Canlı izlenip, anların hiç bölünmediği, harcadığınız emeği daha çok hissettiğiniz bir yer.

21. Uluslararası Altın Koza Film Festivali'nde, 'Silsile' filmindeki performansınızla 'Umut Veren Genç Erkek Oyuncu', 36. İstanbul Film Festivali'nde ise 'Sarı Sıcak' ile 'En İyi Erkek Oyuncu' ödülünü kazandınız. Bu iki ödül mesleğiniz üzerinde nasıl bir etki yarattı?
Nasıl bir etki yarattı… Hımm... Sinema ve televizyon dünyasında projeler yaratan, yazar, yapımcı ve yönetmenlerin gözünde daha görünür olmuş oldum. Bence çok yeterli bir etki. (Gülüyor) Tabii mesele yarattığın etkiyi devam ettirebilmek, yani devamlılık. Ben de mesleğim için elimden geleni yapıyorum.

'Hayatımın dönüm noktası veya noktaları' diyebileceğiniz anlarınız var mı?
Benim için dönüm noktalarından söz edebilirim. Lisede edebiyat öğretmenimin, ‘’Tiyatro koluna gelmek ister misin?’’ sorusuna ‘’Evet’’ demem. Sinema için, ilk ajansım Sumru Onat’la karşılaşmam ve benimle çalışmak istemeleri. Şu anki ajansım Icon ile birlikte yol almamız. Silsile’de Ozan Açıktan, Harika Uygur’la karşılaşıp tanışmam ve Kılıç karakterini bana güvenip teslim etmeleri diyebilirim. Daha sonra Fikret Reyhan’la karşılaşmam ve bana İbrahim karakterini vermesi oldu. Televizyonda ise artık aile olarak hissettiğim Ay Yapım’ın 'Çukur' dizisinde 'Meke' karakterini bana teslim etmeleri önemliydi. Hayattaki en büyük dönüm noktam ise ailem, tercihlerimin destekleyicileriydi hep ve hala öyle.

Kendinizi 3 kelime ile anlatabilir misiniz?
Bir insan üç kelimeyle anlatılabilir mi? (Gülüyor) Sabırlı, merhametli ve vicdanlı.
Uçak fobiniz olduğu için, "Çukur’daki bir sahne için Doğubeyazıt’a karayolunu kullanarak 18 saatte gittim 18 saatte geri geldim." demiştiniz. Bu korkunuzu, yenebildiniz mi?
Yok, yenemedim. (Gülüyor)
Oyuncu olmasaydınız hangi mesleği yapmak isterdiniz?
Marangoz olmak veya bir çay evi sahibi olmak isterdim.

Favori 3 filminizi sıralayabilir misiniz?
Polonya yapımı, ‘Üç renk: Beyaz’ filmi, yönetmen Krzysztof Kieślowski
İran yapımı, Sonsuzluk ve bir gün, yönetmen Saeed Roustayi
Üçüncüsü ise Peter Sellers’ın oynadığı The Party filmi, yönetmeni Blake Edwards
Boş zamanınızda ne yapmaktan keyif alırsınız?
Günüme göre değişiyor. Uyumak, dolaşmak, arkadaşlarımla vakit geçirmek, kitap okumak ama son zamanlarda hiç okumuyorum diyebilirim, film izlemek, oyun onamak vb. Boş vakit de yok gibi son zamanlarda.

İleriye dönük plan yapanlardan mısınız, yoksa hayatın götürdüğü yere gidenlerden misiniz?
Hayatın götürdüğü yere gidenlerdenim. (Gülüyor)
Gelecek ile ilgili hayalleriniz neler?
Bunlar bende kalsın. Hayaller kurulmalı ama çok söylenmemeli bence. (Gülüyor)