İbrahim Yıldız: "VAR olmasa Galatasaray galipti"

VAR (video yardımcı hakem) kararlarının damga vurduğu maçı Beşiktaş kazanarak lider M.Başakşehir’e biraz daha yaklaştı…

Takımlar sahaya çıktığında Beşiktaş’ın kadrosu herkesi şaşırttı. Teknik direktör Şenol Güneş, ideal kadronun önemli isimlerini yedek kulübesine çekmişti…

Gökhan Gönül, Lens, Love, Atiba, Oğuzhan kadroya girememişti. Pepe ve Babel ise sakattı…

İki genç oyuncu Dorukhan ve Güven ilk 11’de yer almıştı…

Şenol Güneş’in tercihini anlamak gerçekten zordu. Orta alanı rakibe bırakmanın riskini neden göze almıştı? Penaltı golü olmasaydı, maçı nasıl kazanacaktı?

Oyuna bakıldığında iki ezeli rakibin mücadelesine yakışmadı. Kalite yoktu. Daha çok bir kargaşa vardı karşılaşmada…

Top kayıplarının fazlalığı dikkat çekti. Her iki takım birbirlerini kontrol etmeyi yeğledi. Pas oyunu, organizasyondan çok uzun toplarla sonuç alınmak istendi…

İkinci yarı Atiba’nın oyuna girmesi Beşiktaş orta sahasını rahatlattı…

Karşılaşmanın uzatma dakikalarında Beşiktaş iki net gol pozisyonu kullanamadı. Galatasaray savunmasını eksik yakalama avantajını değerlendiremediler…

Beşiktaş, beklentinin çok altında bir futbol sergiledi. Tek kazanım penaltı golü ile gelen 3 puandı. Liderlik yarışında potaya girmenin morali ve özgüven Siyah-Beyazlıları şampiyonluk adına umutlandırdı…

GALATASARAY’IN GOLCÜSÜ YOK

Fatih Terim cezası nedeniyle saha da yoktu. Cezalı ve sakat oyuncuların çokluğu Sarı-Kırmızılıların en büyük sıkıntısıydı.

Tüm bu eksikliğe rağmen, kazanmak için mücadele ettiler. Orta alanı çok adamla kapatıp, Beşiktaş’ın pas trafiğini engellediler. İlk yarı daha dikkatli oynadılar. İkinci yarı Beşiktaş’ın savunmaya çekilmesi işlerine geldi. Daha çok topla buluştular. Kenar ortaları iyi kullandılar. Maçın son bölümünde yüksek toplarla pozisyon bulmaya çalıştılar…

Fernando, Galatasaray’ın en çalışkan ve etkili oyuncusuydu. Maçın bitimine az bir süre kala Eren’in yanında gol aradı. Bu oyuncunun performansına arkadaşları aynı oranda katkı veremediler…

Galatasaray’ın en büyük sorunu golcüsünün olmayışı. Bunu her maç görüyoruz. Dün de, bu gerçek bir kez daha ortaya çıktı. Eren etkisiz kaldı. Sarı-Kırmızılı yönetim başta Fatih Terim olmak üzere bu sorunu giderecektir. Yoksa, işler istedikleri gibi gitmeyebilir…

Galatasaray’da bir başka hayal kırıklığı ise Onyekuru’nun kötü oyunuydu. Süratini ve rakip arkasına kaçma becerisini kullanamadı. Tutuktu. Eren’in etkisiz kalışında Onyekuru’nun kötü oyunu da etken oldu. Yine Selçuk, zorunluluktan oynadığı ortada. Bu oyun ile kadroya girmesi bile mucize…

Sarı-Kırmızılı takım devreye kadar idare etmek zorunda. Çok fazla puan kayıplarına uğramadan son maçlarını kapatmalı. Yapacağı transferler ve cezalı oyuncuların takıma katılması, ikinci yarı bambaşka bir Galatasaray’ı ortaya çıkaracaktır…

CÜNEYT ÇAKIR ÇOK KÖTÜYDÜ

Keyifsiz ve güzel bir oyun izleyemedik dün akşam. Her iki takım kaliteden çok sonuca odaklı bir oyun anlayışını yeğlemişti…

Kadro sorunlarını göze alırsak, bu taktiklerini anlamak mümkün…

Karşılaşmanın orta hakemi Cüney Çakır’ın performansını nasıl değerlendireceğiz? Onun sorunu neydi? Verdiği kararları VAR sayesinde gerçekleştirdi…

Çakır 3 penaltı kararı verdi. VAR’a başvurdu. Birinde penaltı noktasının gösterdi. Tartışılmaz biçimde penaltıydı. Onyekuru kararı da doğruydu…

Ancak, Vida’nın eline çarpan top penaltı değil miydi?

Oyunun bütününe bakıldığında çoğu kez kontrolü kaybetti. Bu denli üst düzey bir hakem, kötü bir futbolun oynandığı karşılaşmanın en kötüsüydü…