Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Öne Çıkanlar Bir anlık öfkelerine yenik düştüler
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Kimi siyasi görüşlerinden, kimi adli suçlardan dolayı birçok ünlü kişi hapishane deneyimini yaşadı.

        Dört ünlü var ki işledikleri suçlardan dolayı hapishanede yatan diğerlerinden keskin bir şekilde ayrılıyor.

        Cevad Şakir Kabaağaçlı, Kuzey Vargın, Yılmaz Güney ve Nuri Sesigüzel…

        Onların ortak özelliği can almaları veya almaya yeltenmeleri.

        KUZEY VARGIN

        2010’da Levent Tenis Kulübü’nde karşılaştığım Kuzey Vargın, “Gazeteci delikanlı gel, bir çayımı iç” dedi.

        Oturdum, sohbetimiz şöyle başladı;

        - Madalyon takıp gömleği 3 düğme açık bırakmanın simge isimlerindensiniz.

        - 16 yaşımda başladım. 68 yaşımdayım, bak hâlâ aynı tarzdayım.

        - Damdan düşer gibi olacak ama hep merak etmişimdir. Hapis yatma deneyiminiz olmuştu. Salih Güney’i bıçaklamış olmaktan hiç pişmanlık duydunuz mu?

        “Nereden çıktı şimdi bu sevimsiz konu?” der gibi baktı...

        Çayından uzun bir yudum çekip sonra şöyle dedi; “Tek cümle söyleyeceğim. O adam, kariyerimi mahvetti.”

        16 Ekim 1972'de yakın arkadaş olan Salih Güney ile Kuzey Vargın bir mekânda sohbet ediyordu. Güney ile yan masada oturan gazeteci Burhan Tekinliğ arasında çıkan tartışma mekânın kapı önünde kavgaya dönüştü. Kuzey Vargın araya girip ayırmak istedi.

        Salih Güney, araya girmesine kızıp Kuzey Vargın’a kafa attı.

        Kuzey Vargın, yerden kalktıktan sonra mekândan içeri girerek bir bıçak aldı ve Salih Güney’i göğsünden, koltuk altından ve kolundan yaraladı.

        Kuzey Vargın, adam öldürmeye tam teşebbüsten tutuklanarak hakkında 36 yıl hapis cezasıyla yargılandı.

        Yusuf Sezgin - Efgan Efekan -Kuzey Vargın - İsmet Özhan
        Yusuf Sezgin - Efgan Efekan -Kuzey Vargın - İsmet Özhan

        Sağmalcılar Cezaevi'nde 18 ay yatan Kuzey Vargın, 5 bin liralık kefaletle tutuksuz yargılanmak üzere serbest kaldı.

        Kefaleti, eşi Feraye Işıl ödedi.

        Kuzey Vargın’ın cezası, 1974'te ilan edilen genel afla da düştü.

        * Feraye Işıl... Müzeyyen Senar’ın kızı.

        Kuzey Vargın ile Feraye Işıl 1972 - 1982 arasında evli kaldı
        Kuzey Vargın ile Feraye Işıl 1972 - 1982 arasında evli kaldı
        REKLAM

        Oysa ki iki yakın arkadaşın da Yeşilçam’daki en verimli oldukları dönemdi. Kuzey Vargın; James Dean'e, Salih Güney ise Tony Curtis'e benzetiliyor, oyunculuk yetenekleriyle yapımcıları, yakışıklılıklarıyla ise genç kızları peşlerinden koşturuyorlardı.

        Sabıkalı olduğu için Kuzey Vargın'a önceki teklifler gelmemeye başladı. Salih Güney ise tedavi süresi uzun sürdüğü için setlerden bir hayli uzak kaldı.

        Kuzey Vargın, 52 yıllık kariyeri boyunca 91 sinema filminde rol aldı
        Kuzey Vargın, 52 yıllık kariyeri boyunca 91 sinema filminde rol aldı

        CEVAD ŞAKİR KABAAĞAÇLI

        ‘Halikarnas Balıkçısı’ olarak bilinen Cevad Şakir Kabaağaçlı ile

        Babası Şakir Paşa arasında bir çatışma hali sürüyordu. Çatışmanın kaynağıysa Cevad Şakir’in büyük bir servete mâl olmasına rağmen Oxford Üniversitesi’ni bitirmemiş olmasıydı. Üzerine bir de güzel sanatlar akademisinde öğrenim görmek için gittiği Roma’da hamile bıraktığı İtalyan model Agnesia Kafiera’yı nikâhına alması, gerginliği iyiden iyiye artırdı.

        Cevad Şakir Kabaağaçlı (1890 - 1973)
        Cevad Şakir Kabaağaçlı (1890 - 1973)

        Yıl 1914…

        Mehmet Şakir Paşa, o günlerde bir büyük sorunla uğraşıyordu. Selanik'te yaptığı yatırımların Balkan Savaşları nedeniyle sekteye uğramasından dolayı büyük bir ekonomik sıkıntının içindeydi.

        Mehmet Şakir Paşa, maddi durumunu düzeltene kadar ailesini yanına alarak Afyon'daki çiftliğine yerleşti. Cevad Şakir burada şiddetli geçimsizlik yaşadığı babası Mehmet Şakir’i bir tartışma sırasında vurarak öldürdü.

        Peki tartışmanın nedeni neydi?

        Baba – oğul arasındaki tartışmanın nedeninin para meselesi olduğu düşünülür. Habertürk yazarı Murat Bardakçı’ya göre ise tartışmanın kaynağı Şakir Paşa ile gelini Agnesia Kafiera arasındaki yasak ilişki. Bardakçı, 2001’de kaleme aldığı yazısında konuyu şöyle anlatmıştı; Cevad ile babasının arasının iyi olmadığı, Cevad Şakir'in Oxford'da okuma uğruna Paşa'nın servetini harcamasına rağmen okulunu bitiremediği bilinmekteydi. Üstelik, İtalya'da hamile bıraktığı Agnesia adında bir kızı nikâhına alıp İstanbul'a getirince babası küplere binmişti.

        Derken, ortalığa bir başka söylenti yayıldı: Şakir Paşa ile İtalyan gelin Agnesia arasında bir yasak ilişki vardı, Afyon'da baba ile oğul arasındaki tartışmanın sebebi buydu ve Cevad, paşa babasını bu yüzden kurşunlamıştı.

        Cevad Şakir, 14 yıl hapis cezasına çarptırılırken cezasının yarısında çıkan genel afla serbest kaldı.

        16 Ekim 1920’de özgürlüğüne kavuştuktan sonra çeşitli gazete ve dergilere hikâyeler yazmaya başlayan Cevad Şakir, 1925’te yazdığı, asker kaçaklarını birer kahraman olarak figürleştirdiği ‘Hapishanede İdama Mahkûm Olanlar Bile Bile Asılmaya Nasıl Giderler?’ adlı hikâyesi nedeniyle tutuklanarak İstiklâl Mahkemesi'nde yargılanmaya başladı.

        İdamla yargılansa da Cevad Şakir, Bodrum’da kalebent olarak 3 yıl sürgün cezası aldı.

        Cezası tamamlandıktan sonra Bodrum’dan ayrılmayan Cevad Şakir, edebiyatta ‘Halikarnas Balıkçısı’ olarak nam saldı.

        YILMAZ GÜNEY

        Yılmaz Güney'in 12 Mart 1971 Muhtırası günlerinde öğrenci örgütleriyle ilişkisi vardı.

        Onlara para yardımı yapıyor, silah temin ediyordu.

        O gün akşam saat 8'de sokağa çıkma yasağı başlayacaktı.

        Yılmaz Güney, saat 8'e gelirken Levent'teki evinin kapısını çaldı.

        Kapıyı 19 yaşındaki ikinci eşi Fatoş Güney açtı. Güney, 6 aylık hamileydi.

        Yılmaz Güney'in yanında 3 kişi vardı.

        Askerlerce aranan 3 kişi.

        Üstelik o 3 kişi silahlıydı.

        Mahir Çayan, Oktay Etiman ve Hüseyin Cevahir...

        Yılmaz Güney; Mahir Çayan, Oktay Etiman ve Hüseyin Cevahir'i evinin çatı katına sakladı.

        Bir süre sonra askerler evine baskın düzenledi.

        Aramalarına rağmen evde Mahir Çayan, Oktay Etiman ve Hüseyin Cevahir'i bulamadılar.

        Tutuklama kararı çıkarılan Yılmaz Güney'i ise gözaltına aldılar.

        Sabah olduğunda Mahir Çayan, Oktay Etiman ve Hüseyin Cevahir, evden ayrıldı.

        Bir süre sonra Fatoş Güney de gözaltına alınarak eşi gibi sorguya çekildi.

        O sırada yakalanan Oktay Etiman ile Fatoş Güney yüzleştirildi.

        Birbirlerini tanımadıklarını söyleyince Fatoş Güney serbest bırakıldı.

        Yılmaz Güney ise 3 aylık sürgün cezası alarak Nevşehir'e gönderildi.

        Yılmaz Güney, Nevşehir'deki sürgünden döndükten kısa bir süre sonra 1972'de devrimcilere para yardımında bulunduğu gerekçesiyle 10 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

        2 yıl hapis yattıktan sonra Bülent Ecevit hükümetinin genel affıyla serbest kaldı.

        Fatoş Güney - Yılmaz Güney
        Fatoş Güney - Yılmaz Güney

        13 Eylül 1974...

        Yılmaz Güney’in genel afla tahliye olduğu yıl.

        Adana'nın Yumurtalık ilçesinde 'Endişe'nin çekimleri yapılıyordu.

        Dönemin Adana Belediye Başkanı Ege Bagatur, film ekibine bir otelin gazinosunda yemek daveti verdi.

        O dönemde Yılmaz Güney’in asistanı olan senarist ve yönetmen Ali Özgentürk, o gece yaşananları şöyle anlattı; “Gazino ağzına kadar doluydu. Bir süre sonra deniz kenarından karartı şeklinde bir adam gelerek gazinoya girdi. Sarhoş olduğu her halinden belliydi, ayakta bile doğru dürüst duramıyordu. Herkes şaşırmıştı. Yılmaz adama hiç cevap vermedi. Birtakım kişiler araya girerek adamı gazinodan uzaklaştırdılar. Daha sonra ağır ceza hâkimi olduğunu öğrendiğimiz bu adam, yani Sefa Mutlu, ailesiyle birlikte gazinonun az ilerisinde bir kampta kalıyormuş. Bir süre sonra yine geldi. Yine sarhoştu. Bu kez Yılmaz’ın eşiyle ilgili çok ağır bir söz söyledi. Ne olduysa işte o anda oldu. Gazino birdenbire karıştı. O karışıklıkta olayın nasıl olduğunu göremedim.”

        Yeğeni Abdullah Pütün, 'Hâkim Sefa Mutlu'yu ben öldürdüm' şeklinde ifade verse de bir süre sonra 'Adaleti yanıltma ve silah taşıma' suçundan hakkında dava açıldı.

        Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayan dava sonucu 13 Temmuz 1976'da 19 yıl hapse çarptırıldı.

        Yılmaz Güney, Isparta Yarı Açık Cezaevi'nde 5 yıl hapis yattıktan sonra 9 Ekim 1981'de bir günlük izinle dışarı çıktı.

        İzin sonrasında hapishaneye dönmeyip Antalya'nın Kaş ilçesinden Yunanistan'ın Meis Adası'na kaçtı.

        Meis Adası'ndan İsviçre'ye, oradan da Fransa'ya geçerek Paris'e yerleşti.

        NURİ SESİGÜZEL

        Nuri Sesigüzel, 1993'te 110 milyon liralık borç nedeniyle çıkan tartışmada kiracısının kendisine hakaret etmesi üzerine kiracısı Cemal Rona’yı omzundan vurarak yaralayarak adam öldürmeye tam teşebbüsten 25 yılla yargılandı. 9 ay cezaevinde yatan Sesigüzel, daha sonra tahliye oldu.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ