Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İnanç Cin Suresi Okunuşu ve Anlamı: Cin Suresi Duası Arapça Yazılışı, Türkçe Anlamı, Meali, Tefsiri ve Okunuşu
        1

        Cin Suresi, İslam dini için önem taşıyan dualar arasındadır. Cin Suresi, Kur'an'ın 72. suresidir. Sure, 28 ayetten oluşur. Mekke’de indirildiğine inanılmaktadır. Cinlerin Kur'an dinleyip hidayete geldikleri anlatıldığından sure bu ismi almıştır. Cin Suresi Arapça okunuşu, Türkçe anlamı ve yazılışı hakkında bilgi sahibi olmak için doğru yerdesiniz. Bu sureyi ezberinizden bilmiyorsanız önce okumalı, daha sonra tekrar etmelisiniz. İşte, Cin Suresi Türkçe - Arapça okunuşu, anlamı, Diyanet meali, tefsiri, fazileti ve yazılışı...

        2

        Cin Suresi Arapça Okunuşu

        Bismillahirrahmanirrahim.

        1. Kul uhıye ileyye ennehusteme'a neferun minelcinni fekalu inna semı'na kur'anen 'aceben.

        2. Yehdiy ilerruşdi feamenna bihi ve len nuşrike birabbina ehaden.

        3. Ve ennehu te'ala ceddu rabbina mettehaze sahıbeten ve la veleden.

        4. Ve ennehu kane yekulu sefiyhuna 'alellahi şetatatan.

        5. Ve enna zanenna en len tekulen'insu velcinnu 'alellahi keziben.

        6. Ve ennehu kane ricalun minel'insi ye'uzune biricalin minelcinni fezaduhum rehekan.

        7. Ve ennehum zannu kema zanentum en len yeb'asallahu ehaden.

        8. Ve enna lemesnessemae fevecednaha muliet haresen şediyden ve şuhuben.

        9. Ve enna kunna nak'udu minha meka'ıde lissem'ı femen yestemi'ıl'ane yecid lehu şihahaben resaden.

        10. Ve enna la nedriy eşerrun uriyde bimen fiyl'ardı em erade bihim rabbuhum reşeden.

        11. Ve enna minnessalihune ve minna dune zalike kunna taraika kıdeden.

        12. Ve enna zanenna en len nu'cizallahe fiyl'ardı ve len nu'cizehu hereben.

        13. Ve enna lema semi'nelhuda amenna bihi femen yu'min birabbihi fela yehafu bahsen ve la rehekan.

        14. Ve enna minnelmuslimune ve minnelkasitune femen esleme feulaike teharrev reşeden.

        15. Ve emmelkasitune fekanu licehenneme hataben.

        16. Ve en levistekamu 'alettariykati leeskaynahum maen ğadekan.

        17. Lineftinehum fiyhi ve men yu'rıd 'an zikri rabbihi yeslukhu 'azaben sa'aden.

        18. Ve ennelmesacide lillahi fela ted'u ma'allahi ehaden.

        19. Ve ennehu lemma kame 'abdullahi yed'uhu kadu yekunune 'aleyhi libeden.

        20. Kul innema ed'u rabbiy ve la uşriku bihi ehaden.

        21. Kul inniy la emliku lekum darran ve la reşeden.

        22. Kul inniy len yuciyreniy minallahi ehadun ve len ecide min dunihi multehaden.

        23. İlla belağan minallahi ve risalatihi ve men ya'sıllahe ve resulehu feinne lehu nare cehenneme halidiyne fiyha ebeden.

        24. Hatta iza reev ma yu'adune feseya'lemune men ed'afu nasıren ve ekallu 'adeden.

        25. Kul in edriy ekariybun ma tu'adune em yec'alu lehu rabbiy emeden.

        26. 'Almulğaybi fela yuzhiru 'ala ğaybihi ehaden.

        27. İlla menirteda min resulin feinnehu yesluku min beyni yedeyhi ve min halfihi resaden.

        28. Liya'leme en kad ebleğu risalati rabbihim ve ehata bima lediyhim ve ahsa kulle şey'in 'adeden.

        3

        Cin Suresi Türkçe Anlamı

        Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle.

        1,2. (Ey Muhammed!) De ki: "Bana cinlerden bir topluluğun (Kur'an'ı) dinleyip şöyle dedikleri vahyedildi: "Şüphesiz biz doğruya ileten hayranlık verici bir Kur'an dinledik de ona inandık. Artık, Rabbimize hiç kimseyi asla ortak koşmayacağız."3. "Doğrusu Rabbimizin şanı çok yücedir; ne bir eş edinmiştir, ne de bir çocuk."

        4. "Demek bizim beyinsiz olanımız, Allah hakkında doğruluktan uzak sözler söylüyormuş."

        5. "Şüphesiz biz, insanların ve cinlerin Allah hakkında asla yalan söylemeyeceklerini sanıyorduk."

        6. "Doğrusu insanlardan bazı kimseler, cinlerden bazılarına sığınırlardı da, cinler onların taşkınlıklarını artırırlardı."

        7. "Gerçekten onlar da, sizin sandığınız gibi, Allah'ın hiç kimseyi öldükten sonra tekrar diriltmeyeceğini sanmışlardı."

        8. "Kuşkusuz biz göğe ulaşmak istedik, fakat onu çetin bekçilerle ve yakıcı ışıklarla dolu bulduk."

        9. "Halbuki biz, (daha önce) göğün bazı yerlerinde gayb haberlerini dinlemek için otururduk. Fakat şimdi her kim dinlemeye kalkacak olursa, kendini gözetleyen yakıcı bir ışık bulur."

        10. "Hakikaten biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü istendi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?"

        11. "Doğrusu içimizde salih olanlar da var, olmayanlar da. Ayrı ayrı yollar tutmuşuz."

        12. "Muhakkak ki biz Allah'ı yeryüzünde aciz bırakamayacağımızı, kaçarak da onu aciz bırakamayacağımızı anladık."

        13. "Gerçekten biz hidayet rehberini (Kur'an'ı) işitince ona inandık. Kim Rabbine inanırsa, artık ne hakkının eksik verilmesinden, ne de haksızlığa uğramaktan korkar."

        14. "Kuşkusuz içimizde Müslüman olanlar da var, hak yoldan sapanlar da var. Kim Müslüman olursa, işte onlar doğruyu arayıp bulmuşlardır."

        15. "Hak yoldan sapanlara gelince, onlar cehenneme odun olmuşlardır."

        16,17. Yine de ki: "Bana şöyle de vahyedildi: 'Eğer yolda dosdoğru olurlarsa, mutlaka onlara bol yağmur yağdırırız ki bununla onları imtihan edelim. Kim Rabbinin zikrinden (Kur'an'dan) yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar."

        18. "Şüphesiz mescitler, Allah'ındır. O halde, Allah ile birlikte hiç kimseye kulluk etmeyin."

        19. "Allah'ın kulu (Muhammed), O'na ibadet etmek için kalktığında cinler nerede ise (Kur'an'ı dinlemek için kalabalıktan) onun etrafında birbirlerine geçiyorlardı.

        20. De ki: "Şüphesiz ben ancak Rabbime ibadet ederim ve O'na hiç kimseyi ortak koşmam."

        21. De ki: "Şüphesiz ben, size ne zarar verebilir ne de fayda sağlayabilirim."

        22. De ki: "Gerçekten beni Allah'a karşı hiç kimse asla koruyamaz ve yine asla O'ndan başka sığınacak kimse de bulamam."

        23. "Ancak Allah'tan gelenleri tebliğ edebilirim ve O'nun vahiylerini açıklayabilirim. Kim Allah'a ve Resulüne karşı gelirse, şüphesiz onlar için, içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır."

        24. Nihayet uyarıldıkları şeyi gördüklerinde kimin yardımcısı daha zayıf, kimin sayısı daha azmış, bilecekler.

        25. De ki: "Sizin uyarıldığınız şey yakın mıdır, yoksa Rabbim ona uzun bir süre mi koyacaktır, bilemem."

        26. O, gaybı bilendir. Hiç kimseye gaybını bildirmez.

        27,28. Ancak seçtiği resuller başka. (Onlara bildirir.) Fakat O, Resulün önünde ve arkasında gözetleyici (melek)ler yürütür ki resullerin, Rablerinin vahiylerini tebliğ ettiklerini bilsin. Allah, onların her halini kuşatmış ve her şeyi inceden inceye sayıp dökmüştür.

        4

        Cin Suresi Konusu

        Surenin ana konusu cinler ve bunlara ait özel durumlardır. Surede bir cin topluluğunun Hz. Peygamber’den Kur’an dinlediği ve ona iman ettiği, inanç bakımından cinlerin de müminler ve kafirler olarak ikiye ayrıldığı bildirilmekte ve cinlerle ilgili olarak insanın normal yollardan elde edemeyeceği bilgiler verilmektedir. Ayrıca surede Allah Teala’nın varlığı, birliği, büyüklüğü, evrendeki hükümranlığı ve Allah’tan başkasına ibadet edilmemesinin gereği üzerinde durulmuş, öldükten sonra dirilme ve hesap vermeye iman gibi İslam’ın bazı inanç esasları ele alınmıştır. Gayb bilgisinin Allah’a mahsus olduğu, bu bilgileri ancak kendisinin razı olduğu kimselere bildireceği ve Allah’ın ilminin kuşatıcılığı ifade edilerek sure sona ermiştir.

        Cin Suresi Nuzül

        Mushaftaki sıralamada yetmiş ikinci, iniş sırasına göre kırkıncı suredir. Araf suresinden sonra, Yasin suresinden önce Mekke’de inmiştir.

        Abdullah b. Abbas’ın naklettiği rivayete göre bir gün Hz. Peygamber ashabından birkaç kişiyle birlikte Ukaz panayırına doğru giderken Nahle denilen yerde onlara sabah namazını kıldırmıştı. Onun namazda okuduğu ayetleri işiten cinler bu ayetlerin tesirini derinden hissedip hayranlık duymuşlar, bu olayı kendi topluluklarına da anlatmışlar ve Kur’an’a inandıklarını, artık rablerine hiçbir şeyi ortak koşmayacaklarını açıklamışlardır. İşte bu olay üzerine Cin suresi inmiştir (Buhari, “Tefsir”, 72).

        5

        Cin Suresi Tefsiri (Kur’an Yolu)

        Sözlükte cin, “örtmek, gizli kalmak” anlamındaki cenne fiilinden isim olup “gizli, görünmeyen varlıklar” manasına gelir, tekili cinnidir. Terim olarak cin, ateşten yaratılmış, duyularla idrak edilemeyen, şuur ve irade sahibi, ilahi emirlere uymakla yükümlü olan, insanlar gibi iyileri ve kötüleri bulunan varlık türünü ifade eder. Cin kelimesi gerek Kur’an’da (22 yerde) gerekse diğer İslami kaynaklarda insan ve melek dışındaki üçüncü bir akıllı / şuurlu varlık türünün adı olarak kullanılmıştır.

        İnsanlar gibi cinler de kendi aralarında evlenip çoğalırlar; insanlara nisbetle daha üstün bir güce sahiptirler. Mesela kısa sürede uzun mesafeleri katedebilir, insanlar onları görmedikleri halde onlar insanları görür, insanların bilmediği bazı hususları bilirler; fakat gaybı bilemezler. Cinlerin gaybı bildiklerine dair yanlış inancı Kur’an kesinlikle reddeder (bk. Sebe’ 34/14). Gökteki meleklerin konuşmalarından gizlice haber almak isterlerse de buna imkan verilmez (bk. Hicr 15/18). Kur’an bazı cinlerin Hz. Süleyman’ın emrine girerek ordusunda hizmet gördüklerini ve insanlarla beraber çalıştıklarını bildirmektedir (bk. Sebe’ 34/12-13).

        Cin telakkisi insanlık tarihinin her döneminde ve bütün kültürlerde mevcuttur. Eski Asurlular ve Babilliler’de kötü ruh ve cinlere inanılırdı. Sami kökenli kavimlerde cinlerin değişik sınıfları bulunduğu kabul edilirdi. Eski Mısır’da cinler çoğunlukla yılan, kertenkele gibi sürüngenlere benzetilirdi. Eski Yunanlılar’da daimon adı verilen insan üstü varlıklar bulunduğu kabul edilir, bunlar iyi ve kötü olarak ikiye ayrılırdı. Eski Romalılar’da da insanlara zarar verebilen kötü ruhlar telakkisi mevcuttu. Çinliler’de cinlerin her yerde bulunduğu, iyi ve kötülerinin olduğu kabul edilirdi. Özellikle taoist rahipleri cinlerin zararlarından korunmak için muska yazar, efsun yaparlardı. Hintliler’de de iyi ve kötü cin telakkisi mevcuttu. İran kültüründe cin telakkisi Zerdüşt öncesinden gelir. Eski Türkler’de cinler bütün hastalıkların kaynağı kabul edilir, bu cinler şaman tarafından hasta bedenlerden uzaklaştırılırdı.

        İsrail kültüründe, daha çok İran’ın düalist sisteminin tesiriyle kötü ruh ve cin anlayışı belirginleşmişti. Yahudiler cinlerin çöllerde ve harabelerde yaşadığına inanırlardı. Yahudi kutsal kitaplarında ağrı ve felaket veren, kan emen cinlerden söz edilirdi (II. Samuel, 1/9; Süleyman’ın Meselleri, 30/15). Hıristiyan kültüründe cin telakkisi daha çok Yahudilik etkisinde gelişmiştir. Yeni Ahid, cinleri putperestlerin tanrıları (mesela bk. Resullerin İşleri, 17/18 ), bedensel ve ruhsal hastalıkların kaynağı (Matta, 12/28; Luka, 11/20) olarak gösterir. Bilhassa XII. yüzyıldan itibaren cin telakkisi hıristiyan sanatının önemli bir teması haline gelmiştir. Avrupa’da ve daha sonra Amerika’da cadılık ve büyücülük büyük ilgi görmüştür.

        İslam’dan önce Araplar cinlere bazı tanrısal güç ve yetenekler yükler, onlar adına kurban keserlerdi. Cinlerin kahinlere gökten haberler getirdiğine inanırlar; böylece Allah ile bu gizli varlıklar arasında bir bağ kurarlardı (bk. İbn Aşur, VII, 405). Cahiliye Arapları’nın bir kısmı şeytanın şer tanrısı olduğuna inanır, melekleri Allah’ın askerleri, cinleri de şeytanın askerleri sayarlardı (bk. En‘am 6/100). Kur’an-ı Kerim bu batıl inançları reddetmiş, cinlerin de insanlar gibi Allah’a kulluk etmeleri için yaratıldıklarını haber vermiştir (Zariyat 51/56). Onlara da peygamber gönderilmiş, içlerinden iman edenler olduğu gibi inkar edenler de olmuştur (En‘am 6/130). Hz. Peygamber ilahi emirleri cinlere de tebliğ etmiştir (Ahkaf 46/29; cinlerin insanlarla ilişki kurup kuramayacağı konusunda bk. Nas 114/6; cinler hakkında bilgi için bk. M. Süreyya Şahin-Ahmet Saim Kılavuz, “Cin”, DİA, VIII, 5-10, ayrıca bk. En‘am 6/100; Hicr 15/27; Kehf 18/50).

        Yukarıda surenin nüzülünden söz ederken belirtildiği üzere cinlerden bir grup, Hz. Peygamber’den Kur’an dinledikten sonra geri dönüp, doğru yolu gösteren ve üstün nitelikleri sebebiyle kendilerini hayran bırakan Kur’an’a inandıklarını, artık rablerine hiçbir şeyi ortak koşmayacaklarını kendi topluluklarına açıklayarak onları da uyarmaya çalışmışlardır. Ayetten anlaşıldığına göre Hz. Peygamber o esnada Kur’an dinleyen cinleri görmemiş, fakat onların Kur’an dinledikleri kendisine vahiy yoluyla bildirilmiştir; ancak daha sonraki buluşmalarında cinleri gördüğü ve onlara tebliğde bulunduğu rivayet edilmiştir (bilgi için bk. Ahkaf 46/29). Cinlerin Kur’an’ı dinlediklerini haber vermekten maksat, Hz. Peygamber’den defalarca Kur’an dinledikleri halde iman etmemekte direnen müşriklerin cinlerden ibret ve örnek almalarını sağlamaktır (Şevkani, V, 350).

        3. ayette “rabbimizin şanı” diye çevirdiğimiz tamlamadaki ced kelimesi sözlükte “büyüklük, ululuk, zenginlik, güç, asıl” anlamlarına gelmektedir. Burada Allah’ın şanının yüce olduğunu ve hiçbir şeye muhtaç olmadığını ifade eder. Ayetin devamında “O, ne bir eş edinmiştir ne de çocuk” mealindeki cümle de bu yorumu desteklemektedir. Cinlerin bu sözleri onların, müşriklerin “Melekler Allah’ın kızlarıdır” şeklindeki inançlarından haberdar olduklarını ve bu batıl inancı reddettiklerini gösterir.

        6

        Cin Suresi Kaç Ayet?

        Cin Suresi 28 ayetten oluşmaktadır.

        Cin Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüzde Yer Alıyor?

        Cin Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 571. Sayfada başlayıp 572. Sayfada biter ve 29. Cüzde yer alır.

        Cin Suresi Abdestsiz Okunur Mu?

        Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.

        Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Cin suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157)

        Keza, başörtüsü olmadan da Cin suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olunması tavsiye edilmektedir.

        Cin Suresi Adetliyken Okunur Mu?

        Cin suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.

        7

        EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER

        • Ayetel Kürsi
        • Kunut Duaları
        • Sübhaneke Duası
        • Nasr Suresi
        • İnşirah Suresi
        • İhlas Suresi
        • Asr Suresi
        • Felak Nas Suresi
        • Yasin Suresi
        • Kadir Suresi
        • Alak Suresi
        • Al-i İmran Suresi
        • Beyyine Suresi
        • Cuma Suresi
        • Hümeze Suresi
        • Fatiha Suresi
        • Müzzemmil Suresi
        • Duha Suresi
        • Beled Suresi
        • Fetih Suresi
        • Kevser Suresi
        • Kehf Suresi
        • Müddessir Suresi
        • Münafikun Suresi
        • Bakara Suresi
        • Nisa Suresi
        • Salli Barik Duaları
        • Tebbet Suresi
        • Ahkaf Suresi
        • Maun Suresi
        • Fil Suresi
        • Karia Suresi
        • Mümtehine Suresi
        • Tekasür Suresi
        • Saff Suresi
        • Tahrim Suresi
        • Adiyat Suresi
        • Ala Suresi
        • Zilzal Suresi
        • Kureyş Suresi
        • Buruc Suresi
        • Şems Suresi
        • Leyl Suresi
        • Talak Suresi
        • Tarık Suresi
        • İnfitar Suresi
        • Kalem Suresi
        • Hucurat Suresi
        • Şifa Duası
        • Rızık Duası
        • Dilek Duası
        • Nazar Duası
        • Karınca Duası
        Haberi Hazırlayan: Mehmet Kerem Hançer

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ