Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa 20 yıldır kızını arıyor!

        Caner Aktan'ın özel haberine göre merkez üssü Kocaeli Gölcük olan 7,4 büyüklüğündeki Marmara Depreminin üzerinden tam 20 yıl geçti. Türkiye'nin yakın tarihindeki en büyük felaketlerden biri olan deprem 45 saniye sürdü. Birçok aile yok oldu, geriye sadece anılar ve eski fotoğraflar kaldı. Depremde hayatını kaybedenlerin dışında akıbeti belli olmayanlar da vardı. İşte o kayıplardan biri de 7 yaşındaki Gözde Karamert.

        KAPI KİLİTLENDİ, YANINA GİDEMEDİ

        Anne Nilgün Karamert depremin ilk saniyelerinde hemen uyanarak kızı Gözde'nin yanına gitmek istedi. Ancak şiddetli sarsıntı nedeniyle yatak odasının kapısı kilitlendi ve ardından oturdukları bina çöktü. 12 saat boyunca enkaz altında kalan Nilgün Karamert enkazdan kurtarıldığında ilk işi kızını aramak oldu. Çalmadık kapı, gitmedik hastane bırakmayan Karamert, kızı Gözde'yi bir türlü bulamadı.

        REKLAM

        "ASKERİ HASTANEDE GÖRÜLMÜŞ"

        Depremin ertesi günü kızının bir teğmen tarafından bulunduğunu söyleyen Nilgün Karamert, "Duvar dibinde yatıyordu. duvar patlayınca çökünce karşı boş arsada bir teğmen tarafından bulunmuş. Teğmen kızımı askeri hastaneye götürmüş. Teğmen de depremzede olduğu için hastanede baygınlık geçirmiş. O andan sonra ise kızımı gören olmamış. Kızımın fotoğrafını teğmene gösterdik. Üzerindeki elbiseleri bile tarif etti. Teğmenin bulduğu kişi kesin olarak kızımdı. Ancak ne olduysa hastanede bir türlü bulamadık" dedi.

        "GÖZDE'NİN YERİ ASLA DOLMAZ"

        Depremin üzerinden geçen 20 yılda bir arpa boyu yol alamadıklarını söyleyen Karamert, "Koskoca 20 yıl geçti. Dile kolay. Ama bize zor. 2 tane evladım daha oldu. Ama Gözde'nin yeri asla dolmaz. Bu 20 yıl içerisinde bir arpa boyu yol alamadık. Başımı yastığa koyduğumda içim rahat değil. Ben Gözde'nin öldüğünü sadece enkaz altındayken düşündüm. Biz bile artık dayanamayacak bir haldeydik. 'Küçücük çocuk nasıl dayanır' diye düşündüm. Ancak enkazdan çıktıktan sonra düşüncem değişti" şeklinde konuştu.

        "KIZIMIN KALBİ BİR YERLERDE ATIYOR"

        Gözde'nin yüzde 99 ihtimalle hayatta olduğunu ifade eden acılı anne, "Benim kızım öldü de mezardan diriltmeye çalışmıyorum. Ben kızımın yaşadığına inanıyorum. Yüzde 99 ihtimalle hayatta. Ancak o yüzde 1'lik ihtimal bile insanı mahvediyor. Kızımın kalbi bir yerlerde atıyor. Ben bir anne olarak bunu hissediyorum. Benim kalbim onun dünyada olmadığını hissederdi. Ama o hayatta. Bu hayatta kavuşamasak bile öteki dünyada kavuşacağız" dedi.

        REKLAM

        MEZARLARDA KIZININ ELBİSESİNİ ARADI

        Kayıp yakınlarının başvurusu üzerine Gölcük Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında DNA testi için mezarların açıldığını ifade eden Karamert, "O gece Gözde'nin üstünde çiçekli yeşil bir tayt vardı. Mezarlar açılırken kemikleri gördüm. Herkes üzerindeki elbiseyle gömülmüştü. Ama elbiselere bir şey olmamıştı. Gözlerim kızımın elbiselerini aradı. O gün giydiği kıyafetleri bile bugün gibi hatırlıyorum. Her mezardaki kemiklere tek tek bakmak hiç kolay bir şey değil. İnsanın dengesi bozluyor. Ama buradan da bir sonuç alamadık" dedi.

        2000 yılında kayıp yakınları olarak 10. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'i ziyaret ettiklerini, başbakanlığı döneminde de Binali Yıldırım ile görüştüğünü belirten Karamert bir sonuç çıkmadığını söyledi.

        BELKİ KIZI OKUR DİYE KİTAP YAZDI

        Nilgün Karamert depremden sonraki 20 yıl içerisinde yaşadıklarını kaleme aldı. Kızı Gözde'nin "annem beni aramadı" dememesi için içinden geçenleri kaleme döktü. Kitaptan maddi bir beklentisinin olmadığını söyleyen Karamert, "20 yılda yaşadıklarımı anlattım. Kitabı yazma sebebim 'annem babam beni aramadı mı' demesin diye, içinde küçücük bir şüphe kalmasın diye yazdım. Umudumu kaybetmedim. İnsanlara bunu anlatmak için bu kitabı yazdım" dedi.

        "AĞUSTOS AYI BENİM İÇİN DERT AYI"

        "Söylenirken çok kolay ama 20 yıl bize çok zor geçti" diyen Karamert, "20 yılda 2 çocuğum oldu. Bir yandan da Gözde'yi aradım. 9 Ağustos benim doğum günüm ama ağustos ayı benim dert ayımdır. Doğum günü kutlamıyorum. Koskoca 20 yıl geçmiş. Sorarsanız elinizde ne var diye hiç bir şey yok. Kızım şuan 26 yaşında olacaktı. Ne yaptı okudu mu evlendi mi? Hiçbir şeyden haberimiz yok. Tek umudumuz onun beni bulması. Bizim devletimiz çok güçlü. Devletimiz isterse bizim kayıplarımızı bulabilir. Artık birileri sesimizi duysun istiyoruz" diye konuştu.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ