Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Dikkatli olalım! Yapılan araştırmaya göre Ramazan Bayramı bakın neler yapıyor! En büyük iki tehlike...

        Araştırma ve klinik gözlemler kronik hastalığı olan bireylerin özellikle bayram gibi özel zamanlarda, fazla yeme, düzensiz ilaç kullanımı, aşırı tatlı tüketimi gibi faktörlerden dolayı sağlık durumlarında bozulmalar yaşanabildiğini gösteriyor. Özellikle diyabet, kalp hastalıkları ve hipertansiyon gibi sorunları olan kişilerin, bu tür dönemlerde beslenme ve ilaç düzenlerine ekstra dikkat etmeleri gerekiyor. Kronik hastalıkların bayram sonrasında olumsuz etkilerine neden olan faktörler arasında, hatalı ve fazla beslenme, sıvı alımın azalması, tedavi ile ilgili zamanlı olmayan tedavi giderleri ve tedavi süreçlerinin durdurulması bulunuyor.

        "Kronik hastalıklar" uzun süreli ve genellikle ömür boyu devam eden, tedavi edilemeyen ancak yönetilebilen sağlık sorunları olarak tanımlanıyor. Bu hastalıklar sıklıkla yaşam tarzı faktörleriyle ilişkili olup genellikle zamanla ilerleyen, vücudun bir veya birden fazla sistemini etkiliyor. Kronik hastalıkların içine kalp hastalıkları, diyabet (şeker hastalığı) hipertansiyon (yüksek kan basıncı), obezite, kronik solunum hastalıkları, Alzheimer hastalığı, diğer demans türleri, artrit ve kronik böbrek hastalığı gibi hastalıklar giriyor. Bu hastalıkların yanı sıra psikiyatrik hastalıklar da kronik hastalıklar kapsamında değerlendirilebiliyor. Kronik hastalıkların tedavisi genellikle hastalığın belirtilerini hafifletmeye ve hastanın yaşam kalitesini artırmaya yönelik olarak gerçekleştiriliyor. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve düzenli tıbbi kontroller bu hastalıkların yönetiminde önemli rol oynuyor.

        REKLAM

        HATALI BESLENMENİN EN FAZLA ETKİLEDİĞİ İKİ HASTALIK

        Prof. Dr. Nujen Çolak Bozkurt
        Prof. Dr. Nujen Çolak Bozkurt

        Medicana Ataköy Hastanesi Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Nujen Çolak Bozkurt, "Hatalı ve fazla beslenmenin olumsuz etkilerini en fazla gösteren iki kronik hastalık Tip 2 diyabet ve aterosklerotik (Kalp damar hastalıklarında görülen damar sertleşmesi) kalp hastalıklarıdır. Hatalı beslenme alışkanlıkları, özellikle yüksek şekerli ve işlenmiş gıdaların aşırı tüketimi ve fazla kilo; yüksek tansiyon, yüksek kan şekeri, fazla vücut yağı ve anormal kolesterol seviyeleri gibi bir dizi sağlık sorununu da beraberinde getirebilir. Fazla kilo ve obezite, vücudun insülinine karşı direnç geliştirmesine yol açabilir. İnsülin, kan şekerini hücrelere taşıyan ve enerji olarak kullanılmasını sağlayan bir hormondur. İnsülin direnci, vücudun insülin hormonuna normalden daha az tepki vermesi durumu olduğu için hücreler insüline yeterince yanıt veremediğinde kan şekeri yükselir. Bu durum pankreası daha fazla insülin üretmeye zorlayıp Tip 2 diyabet riskini artırır. İnsülin direnci ayrıca obezite, yüksek tansiyon ve kalp hastalıkları gibi diğer sağlık sorunlarıyla da ilişkilendirilir. Bu nedenle, bu sorunun erken tespit ve yönetimi çok önemlidir. Sağlıklı beslenme alışkanlıkları, düzenli fiziksel aktivite ve ideal vücut ağırlığının korunması, Tip 2 diyabet riskini azaltmada büyük rol oynar. Diyabetin yönetimi, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliklerinin yanı sıra gerektiğinde ilaç kullanımını da içerebilir" diyor.

        KALP - DAMAR HASTALIKLARINDA TEMEL HEDEF

        Aşırı yağ tüketimi, kolesterol yükseltici bir faktör olarak kalp hastalığı riskini artırabiliyor. Kalp-damar hastalığına yol açan risk faktörlerinin iyileştirilmesinde, doymuş yağların ve rafine karbonhidratların tüketiminin azaltılması ve tekli doymamış yağ asitlerinin ve posa içeriği yüksek besinlerin tüketiminin artırılması temel hedefler olarak görülüyor. Aterosklerotik kalp hastalıkları, sağlıklı beslenme ve yaşam tarzı değişikliği ile önlenebilen veya oluştuktan sonra tıbbi tedavi, beslenme tedavisi ve yaşam tarzı değişikliği ile iyileştirilebilen bir sağlık sorunu olarak değerlendiriliyor. Kalp-damar hastalıklarının ortaya çıkma sıklığının 50 yaş üstündeki yetişkinlerde yüzde 12-15 olduğuna dikkat çekiliyor.

        RAMAZAN BAYRAMI'NDA DEĞİŞEN SAĞLIĞIMIZ

        REKLAM

        Ramazan Bayramı'nın beslenme ve hastalıklar üzerine etkilerini araştıran çalışmalar içinde Gaziantep ilinde yapılan bir araştırma, oruç tutan bireylerin ramazan ayı ve Ramazan Bayramı'nda beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikleri inceleniyor. Bu çalışma, bireylerin oruç süresince ve bayramda tükettikleri besinler, yaşadıkları yorgunluk, halsizlik, unutkanlık gibi durumları ve kronik hastalıklarla oruç tutma ilişkisine dair sonuçları ile dikkat çekiyor. Araştırmanın sonuçlarına göre ramazan ayında bireylerin yüzde 80'inin çorbayı, yüzde 74.4'ünün çay-kahveyi, Ramazan Bayramı'nda ise bireylerin yüzde 55'inin etli yemekleri, yüzde 47.8'inin hamur tatlılarını, yüzde 34.4'ünün sütlü tatlıları tükettikleri tespit ediliyor. Ramazan ayında bireylerin yüzde 39.4'ü ve Ramazan Bayramı'nda yüzde 8.9'u yorgunluk-halsizlik yaşarken, ramazan ayı süresince yüzde 24.4'ü unutkanlık, dalgınlık, dikkatsizlik ve durgunluk, yüzde 6.7'si ise kabızlık sorunu ile karşılaştığını belirtiyor. Bu tür araştırmalar, ramazan ayı ve bayram dönemlerinde sağlıklı beslenme alışkanlıklarının önemine ve bu özel günlerde beslenme düzeninin nasıl sürdürülebileceğine dair fikir veriyor.

        HANGİ RİSKLERLE KARŞI KARŞIYAYIZ?

        Prof. Dr. Nujen Çolak Bozkurt, "Dikkatsiz beslenme ve fazla yemek, özellikle kronik hastalığı olan bir bireyin yaşamını tehdit edebilir ve bu tehdit aşağıdaki şekillerde mümkün olabilir" diyor.

        *Kan Şekeri Düzensizlikleri: Diyabet hastaları için, dengesiz beslenme ve aşırı şeker veya karbonhidrat tüketimi kan şekeri seviyelerini tehlikeli derecede yükseltebiliyor.

        *Kardiyovasküler Sorunlar: Kalp hastalığı veya hipertansiyonu olan bireyler için, yüksek tuz, doymuş yağ ve kolesterol içeren gıdaların aşırı tüketimi kan basıncını ve kolesterol seviyelerini yükseltebiliyor. Bu durum kalp krizi ve inme gibi kardiyovasküler olayların riskini artırabiliyor.

        *Böbrek Sorunları: Kronik böbrek hastalığı olan bireylerde, fazla protein, potasyum ve sodyum alımı böbrekler üzerinde ekstra yük oluşturarak hastalığın ilerlemesini hızlandırabiliyor.

        REKLAM

        *Obezite ve İlişkili Komplikasyonlar: Fazla yemek obeziteye yol açabiliyor ve bu da Tip 2 diyabet, hipertansiyon ve bazı kanser türleri gibi diğer kronik hastalıkların riskini artırabiliyor. Obezite ayrıca mevcut kronik hastalıkların yönetimini de zorlaştırabiliyor.

        *İlaç Etkileşimleri: Bazı gıdalar ve besin takviyeleri, kronik hastalıklar için kullanılan ilaçlarla etkileşime girebiliyor ve ilaçların etkinliğini azaltabildiği gibi yan etkilere de neden olabiliyor.

        Tüm bu nedenlerle kronik hastalığı olan bireylerin beslenme alışkanlıklarına dikkat etmeleri, tıbbi önerilere uymaları ve düzenli tıbbi kontrol altında olmaları büyük önem taşıyor. Dengeli bir diyet, düzenli egzersiz ve sağlıklı yaşam tarzı seçimleri, bu bireylerin sağlığının korunmasına ve kronik hastalıkların olumsuz etkilerini en aza indirmelerine yardımcı olabiliyor.

        KRONİK HASTALIKLI BİREYLERİN BAYRAMDA SIK YAPTIKLARI HATALAR

        Kronik hastalığı olan bireylerin bayram süresince en sık yaptıkları beslenme hataları aşağıdaki gibi sıralanıyor:

        *Aşırı Et Tüketimi: Bayramlarda artan et tüketimi, diğer besin gruplarının tüketiminde eksikliğe yol açabiliyor. Bu, dengesiz beslenmeye ve kronik hastalıkların kontrolünde sorunlar yaşanması anlamına geliyor.

        REKLAM

        *Yüksek Yağlı ve Şekerli Gıdalar: Yağlı etler ve şekerli gıdalar, doymuş yağ ve kolesterol içeriği yüksek olduğundan, kalp ve damar hastalıkları, diyabet gibi kronik rahatsızlıkları olan bireyler için risk oluşturabiliyor.

        *Porsiyon Kontrolünün Yetersizliği: Bayramda porsiyon kontrolüne dikkat etmemek, aşırı kalori alımına ve mevcut sağlık sorunlarının kötüleşmesine neden olabiliyor.

        Yeterli Sıvı Alımının Olmaması: Özellikle sıcak yaz aylarında bayramlarda yeterli su ve sıvı tüketilmemesi, dehidrasyon sorununa ve kronik hastalıkların yönetiminde zorluklara yol açabiliyor.

        Tuz Tüketiminin Fazla Olması: Aşırı tuz tüketimi, tansiyon yükselmesine ve kalp yetmezliğinin alevlenmesine, bu da acil sağlık sorunlarına neden olabiliyor.

        BAYRAMDA İDEAL ET TÜKETİMİ NASIL OLMALI?

        Bayram döneminde kronik hastalığı olan bireylere, sabahları hafif ve bol yeşillikli kahvaltı yapmaları, yağsız kırmızı etleri tercih etmeleri ve ilaçlarını düzenli olarak almaları öneriliyor. Ayrıca, etlerin kesildikten sonra en az 24 saat dinlendirilmesi ve bu süreçte kurban eti ile tuzun birlikte tüketimine dikkat edilmesi öneriliyor. Diyabet hastalarının unlu mamuller, şeker ve çikolata gibi glisemik indeksi yüksek ürünlerin tüketiminden kaçınmaları ve mevsim meyveleri veya süt ürünleriyle yapılan tatlıları tercih etmeleri tavsiye ediliyor. Bunun yanında, özellikle yaz aylarında vücut sıvı dengesinin korunması için yeterli miktarda su tüketilmesi çok önemli görülüyor.

        REKLAM

        Kronik hastalığı olan bireylerin bayram sürecinde beslenme düzenlerine dikkat etmeleri, aşırıya kaçmaktan kaçınmaları ve doktorlarının önerilerine uymaları gerekiyor. Bu, kişinin mevcut sağlık durumunun kötüleşmesini önlemek ve bayramı sağlıklı şekilde geçirebilmek için gerekiyor.

        DOYMUŞ YAĞ TÜKETİMİ EN TEHLİKELİSİ

        Bayram dönemlerinde kronik hastalığı olan bireyler için en tehlikeli besinler arasında yağlar, özellikle de doymuş yağlar olduğu belirtiliyor. Bunun nedeni, aşırı doymuş yağ tüketiminin kalp-damar hastalıkları, diyabet ve obezite gibi kronik rahatsızlıkların gelişme riskini artırması olduğuna dikkat çekiliyor. Doymuş yağ özellikle bayram ikramları arasında yer alan hamur tatlıları, kızartma, kavurma ve yağlı ette yoğun bulunuyor. Bayramda sık ikram edilen baklava, kadayıf, tulumba tatlısı gibi hamur işleri yüksek oranda doymuş yağ içeriyor. Aşırı doymuş yağ tüketimi, kan kolesterol seviyelerini yükseltiyor ve damar sertliğine neden olarak kalp krizi ve felç riskini artırıyor. Doymuş yağ tüketimi ayrıca insülin direncine yol açarak diyabet gelişme riskini de yükseltiyor. Doymuş yağlarla ilişkili olduğu bilinen bir başka hastalığın ise obezite olduğu belirtiliyor. Bu nedenle kalp-damar hastalıkları, diyabet ve obezite gibi kronik hastalıkları olan bireylerin bayram dönemlerinde özellikle doymuş yağ açısından zengin besinlerden kaçınmaları öneriliyor. Bunun yerine, az yağlı etler ile ızgara veya fırında pişirilmiş yemeklerin tercih edilmesi, hamur tatlılarının tüketiminin ise sınırlandırılması gerekiyor.

        REKLAM

        ŞERBETLİ TATLILARIN RİSKİ

        Bayramda kronik hastalar için en tehlikeli diğer bir besin grubu içinde şerbetli tatlılar bulunuyor. Bu tatlılar, yüksek şeker içeriği nedeniyle özellikle diyabet hastaları için risk oluşturuyor. Bayramların vazgeçilmezleri arasında görülen baklava gibi şerbetli tatlılar, kan şekerini hızla yükseltip diyabet yönetimini zorlaştırabiliyor. Kan şekerini kontrol altında tutmak sağlık açısından çok önemli olduğu için bu konuya dikkat edilmesi gerekiyor.

        BAYRAM SÜRESİNCE BUNLARI YAPIN

        Kronik hastalığı olan bireylerin bayram süresince dikkat etmesi gereken ve kendilerini zararlı etkilerden korumaları için yapmaları gereken öneriler aşağıda sıralanıyor:

        *Şeker ve şerbetli tatlılardan kaçının.

        *Tuzlu ve işlenmiş gıdaların tüketimini sınırlayın.

        *Aşırı yağlı, şekerli ve tuzlu besinlerden uzak durun.

        *Yeterli su içmeyi ihmal etmeyin.

        *Fiziksel aktivitelerinizi ihmal etmeyin.

        *İlaçlarınızı düzenli olarak almayı unutmayın.

        *Aşırı yemek yemekten kaçının ve porsiyon kontrolü yapın.

        *Sağlıklı atıştırmalıklar hazırlayın ve yanınızda bulundurun.

        *Alkol tüketiminden uzak durun veya sınırlı tutun.

        *Özellikle hamur tatlıları, kızartmalar gibi doymuş yağ içeriği yüksek besinlerin tüketimini sınırlandırın.

        *Taze meyve, sebze, kepekli tahıllar gibi lifli besinlerin tüketimini artırın.

        REKLAM

        *Şekerli ve gazlı içecekler yerine su, ayran veya ılık bitki çaylarını tercih edin.

        *Besinlerin pişirme yöntemlerine dikkat edin, kızartma ve kavurmadan kaçının.

        *Porsiyonları küçük tutun ve ikinci porsiyonu tüketmeyin.

        *Stres ve yorgunluktan kaçının, uyku düzeninizi koruyun.

        *Tedavinize düzenli olarak devam edip ilaçlarınızı aksatmayın.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ