"Zengin olunca bozulmadık"

Boydak Holding Yönetim Kurulu Üyesi, Boydak kardeşlerin en küçüğü Bekir Boydak, babası ile amcasının ahşap kapı yaparak başlattığı macerayı bugün nasıl büyük bir holdinge dönüştürdüklerini anlattı. İşte bugün İtalya’dan ABD’ye dünyanın dört bir yanında satılan ve tanınan İstikbal Mobilya’nın hikâyesi...

Üniversiteden sonra ilk işiniz ne oldu?

Aslında ben okurken çalışıyordum. 1991’de üniversitenin dördüncü senesindeyken Memduh Ağabey’imle Bayrampaşa’da küçük bir ofis açtık. Böylece ilk işim mobilya pazarlamacılığı oldu.

Boydak Holding büyümesini hangi dinamiklere borçlu sizce?

Beraber oluşumuzun başarımızda payı büyük. Bizim ailemiz üç kuşaktır bir arada. Ben ikinci kuşağın son temsilcisiyim.

Ailede önemli kararları kim verir?

Tek yetkili yok. Yönetim kurulumuz var. İşle ilgili konular orada tartışılır. Ticaretin dışındaki kararların alımında sözü dinlenen, ailemizin en büyüğü Hacı Boydak’tır.

İş bölümü yapar mısınız?

İş bölümü ticarete atıldığımız ilk günden beri yapılıyor. Babamla ve amcam da yapmış zamanında.

Peki sizin şirketteki göreviniz nedir?

Reklam ve pazarlama bölümlerinden sorumlu yönetim kurulu üyesiyim.

TÜRKİYE’NİN GELECEĞİ PARLAK

Mobilya haricinde girdiğiniz bir iş kolu var mı?

Biz gözümüzü mobilya ile açtık. Babalarımızın yaptığı ilk meslek ise ahşap kapı, pencere işi idi. Sonra mobilya imal etmeye başlamışlar. 80’li yıllarda mobilya işinin başına ikinci kuşak geçti. Birçok alanda mobilya üretmektense o dönem Türkiye’nin ihtiyacı olan çekyat işine girdik. Sonra markalaştık. İş geliştikçe mağaza zincirleri oluşmaya başladı. Bellona, Mondi gibi ilave markalar doğdu. Hes Kablo, Türkiye Finans gibi diğer yatırımlarımıza devam ettik. Belli büyüklüğe gelince şirketlerimizi tek bir çatı altında toplama gereği duyduk ve Boydak Holding oluştu.

İlk İstikbal mağazası Kayseri’de mi açıldı?

1960’lardan beri Kayseri’de mağazamız var. Babalarımızın imal edilen ilk ürünleri satmaya çalıştığı bir mağaza varmış ama onu görmek bana nasip olmadı. Ben ancak 1970’lerde açılan mağazayı hatırlıyorum, üst katı da bizim evdi. Hatta ben o evde doğdum.

Boydak Holding’in kaç çalışanı var?

Şu an bordrolu 11 bin 500 çalışanımız var. Bu yıl enerji sektöründeki yeni yatırımlarımız vesilesiyle aileye 500 yeni üye daha katılacak.

Ekonominin geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ben 41 yaşındayım, şu kısa hayatımda 7-8 tane kriz gördüm. 33-34 yıl yüksek enflasyonla geçti, faizler de yüksekti. Bu durum büyümeye engel oluyordu. Geçmiş böyleydi. Fakat 2002’den itibaren Türkiye büyüdü, radikal ve iyi değişiklikler oldu. Geleceğimiz parlak görünüyor. Komşu ülkelerin bir kısmı vizeyi de kaldırdı. Son sekiz yıl ekonomik olarak gayet başarılı geçti. Bir on yıl daha böyle giderse, ülkemiz için çok daha iyi olacak.

Araplarla nasıl ortak oldunuz?

1991’de Anadolu Finans diye faizsiz bankacılık yapan bir finans grubu kurduk. Bu firmayı daha sonra Ülker ailesine ait olan Family Group ile birleştirdik. Daha sonra birleşen bu gruba yabancı bir ortak almaya karar verdik. Suudi Arabistan’ın en büyük bankası NCV ortak olmak istedi. Biz de

memnuniyetle kabul ettik.

Genelde aile şirketleri uzun ömürlü olmuyor, kavga çıkabiliyor. Siz barış ortamı sağlayabilmek için çok çabalıyor musunuz?

Kavga genelde şirketler belli bir büyüklüğe ulaşıp daha fazla büyüyemez hale geldiğinde çıkıyor. Ama bizim grup her zaman büyümeye devam etti. Ayrıca bu işi yapmak istemeyen genç Boydak’lar farklı işler yapabilir.

Yeşil sermaye nedir?

Sermayenin yeşili, beyazı, kırmızısı, siyahı olmaz. Yeşil sermaye dedikleri körfez sermayesi ise evet biz onu getirdik. İnsanların inançlarından ötürü yeşil sermaye diye bir kavramdan söz ediliyorsa o zaman hepimiz yeşil sermayeyiz, çünkü hepimiz Allah’a inanıyoruz.

Şirketlerinizde halka arz olacak mı?

2011’in sonuna kadar yetiştirebilirsek, bir şirketimizi halka arz etmeyi düşünüyoruz.

Borsanın geleceğini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Ülkeler iyi olursa borsa da iyi olur. 2001 yılında endeks 8000’di. O zamanlar koalisyon hükümeti vardı. Siyasette hiçbir konuda anlaşılamıyordu. Bugün aynı endeks 60 bin seviyesine yaklaştı.

Zengin olunca hayatınız çok değişti mi?

Bir işadamının en değerli şeyi zamanıdır. Çocuklarımıza vakit ayırabildiğimiz zaman çok mutlu oluyoruz mesela. Bunun dışında kalan detayların hiçbir önemi yok. Biz gelecekten gelen insanlarız. Hiç bozulmadık.

Boş zamanlarınızda ne yaparsınız?

İki kızım var. Biri ilkokul beşe gidiyor, biri de üç yaşında, onlarla vakit geçirmeye bayılırım. Bir de kitap okumayı çok severim.

Kaç kitabınız var?

8-10 bin kitabım vardır. Suyu da seviyorum. Mütevazı bir teknem var. Hava iyiyse Boğaz’a, adalara, Göcek’e gidip güneşin tadınıçıkarıyoruz.

BABAM EN ÇOK BENİ SEVERDİ

 Babanız rahmetli olduğunda kaç yaşındaydınız?

35 yaşındaydım, babamı 2004 senesinde kaybettik.

İçinizden en çok kimi severdi?

Sanırım beni. En küçükler hep en çok seviliyor çünkü. Ben de altı numarayım, ailenin en küçüğüyüm. Ablalarım, abilerim, annem babam beni özel severler,

sağolsunlar.

Babanızla yaşadığınız unutamadığınız bir anınız var mı?

Babamla yüzlerce anım vardır. Bir tanesini anlatayım: Eskiden şimdiki gibi bolluk yoktu. Çocuktum. Bir bayramda babam bana çok istediğim altı kösele bir ayakkabı almıştı. Gece ayakkabılarım koynumda uyudum. Babam ailesine çok düşkündü. Neticede babamın beni hep çok sevdiğini düşünmüşümdür.

 Bu söylediğinize ailenin diğer üyeleri kızacak.

Kızmazlar. Onlar da beni çok sever.

ENERJİ İŞİNE GİRMEYİ PLANLIYORUZ

Enerji işine gireceğinizi söylediniz, bu yeni bir karar mı?

Enerji işine girmeyi çoktandır planlıyoruz. Özel sektörde takip ettiğimiz birkaç projemiz var. Enerji Bakanlığı’nın lisans ihalelerine katılıp uygun bulduğumuz projeleri almayı düşünüyoruz.

Yurtdışında ne tür yatırımlarınız var?

Almanya’da ve ABD’de mobilya pazarlanmasında dağıtım ve lojistik sağlayan

şirketlerimiz var.

İstikbal Mobilya dünyanın her yerinde satılıyor mu?

Şu anda 70’in üzerinde ülkeye ihracat yapıyoruz. Ürünlerimiz en çok talya’ya, sonra Almanya ve ABD’ye gidiyor.

Arap ülkelerine de satış yapıyor musunuz?

Evet. Tek bölgeye değil, birbirinden farklı coğrafyalara ürün satıyoruz. Ölçüler, fiyat gibi kriterler ülkesine göre değişebiliyor.