Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Son dakika... Fatih Altaylı ve Serdar Turgut, ABD'nin yaptırım açıklamasını değerlendirdi

        Habertürk yazarı Fatih Altaylı yazdı...

        Amerika’da seçim var

        Belli ki bu iş kasım ayına kadar, yani ABD’deki ara seçimlere kadar tırmanmaya devam edecek.

        ABD’de Başkan Trump ve Cumhuriyetçiler Türkiye’de tutuklu “Evangelist” rahip üzerinden iç politika malzemesi buldular, üzerinde tepinecekler. Türkiye ise Deniz Yücel ile karizmasına çentik attığı yargısını daha da kötü duruma düşürmemek için direnecek.

        Her ne kadar Türkiye’de dolar üzerinde etkisi sert olsa da, ABD aslında şimdilik “ufak ufak” yükleniyor.

        Dün benim birkaç gün önce yaptığım tahmini doğrular bir adım attılar.

        Sembolik ama tehditkar bir adım.

        REKLAM

        Rahip Brunson’ın tutuklanmasından ve yargılanmasından sorumlu gördükleri İçişleri Bakanı ve Adalet Bakanı için ABD’deki malvarlıklarını dondurma kararı aldılar.

        Ben de dört gün önceki yazımda “Bu işten sorumlu gördükleri siyasetçi ve bürokratlar hakkında tutuklama kararı bile çıkarabilirler” demiştim.

        Ancak bunu bu kadar hızlı ve böylesine sert bir biçimde yapacaklarını tahmin etmiyordum.

        Bir sonraki adım “Global Magnitsky Act”ı devreye sokmak olabilir.

        Rusya’ya karşı çıkarılan bu yasa ABD’ye, suçladıkları ülkenin yöneticileri, bu yönetici ve yönetimlerle ilişkili gördükleri iş adamları için “tutuklama ve malvarlıklarına el koyma” hakkı veriyor.

        Evrensel hukuka uygun mu?

        Değil.

        Yapabilirler mi yapabilirler!

        Sonrasında ise Türkiye’nin ABD kaynaklı finans yollarını tıkama konusunda açıkladıkları adımları atmaları ve bir sonraki adımda da Türkiye’yi silah satışını yasaklamaları gelebilir.

        Ardından Zarrab davası sayesinde elde ettikleri kozları kullanma ve Türkiye’nin mali yapısını hedef alacak adımları atmaları söz konusu olabilir.

        REKLAM

        İran’a uyguladıkları ve uygulattıkları türden bir ambargo ise pek mümkün görünmüyor.

        Bazıları bu durumu “ABD’nin bir müttefik ülkeye uyguladığı en ağır yaptırımlar olarak” görüyor.

        Globalleşme sonrası için bu doğru.

        Ancak 1973 yılında ilişkiler bugünkünden daha beter bir hale gelmişti.

        Ecevit Hükümeti’nin ABD tarafından zorla uygulatılan Haşhaş Ekim Yasağını kaldırması sonrası ilişkiler gerilmiş, ABD, hem de Soğuk Savaş sırasında Türkiye’ye ambargo uygulamaya başlamıştı.

        Kıbrıs Barış Harekatı da bunun üzerine tuz biber ekmişti.

        Ancak o zamanın Türkiye’si ile bugünün Türkiye’si arasında farklar var.

        Olumsuz yönden bakarsak, O dönemde Türkiye bu kadar dış borca batmamıştı.

        Her yıl en az 60 milyar dolarlık bir ek dış kaynak ihtiyacı yoktu.

        Olumlu yönden bakarsak, Türkiye ekonomik ilişkiler açısından bugün çok daha fazla partnerle çalışıyor, ülkede yabancı sermaye miktarı çok daha yüksek, ekonomik büyüklük çok daha fazla.

        REKLAM

        Yine de işler işi gitmiyor.

        Ama tam da beklendiği gibi gidiyor.

        Eylül ayında Başkan Erdoğan ile Başkan Trump biraraya gelecekler.

        Sorun orada çözülür mü?

        Umutlu değilim.

        Kasım ortasına kadar biraz “İşimiz var”

        Sonrası Allah kerim.

        ***

        Teker teker gelseler

        Avrupa İmar ve Yatarım Bankası EBRD, bugüne kadar Türkiye’de toplam 267 proje için toplam 10 milyar 552 milyon Euro'luk destek sağladı.

        Bu proje kredilerinin yüzde 97’si özel sektör yatırımları için verildi.

        EBRD şu anda halen 236 Türk şirketine kaynak sağlıyor ve ortaklık yapıyor.

        Şu anda bu yatırımlara verdiği 7,335 milyar Euro.

        Elindeki Türk şirketlerine ait hisselerin değeri 6 milyar Euro'nun az üzerinde.

        Sadece 2017 yılında 51 projeye 1,6 milyar dolarlık ortaklık yaptı.

        Toplam yatırımlarının yüzde 32’si finans kurumlarına, yüzde 29’u sanayi, ticaret ve tarım alanında. Yüzde 21’i alt yapı yatırımlarına ve yüzde 17’si de enerji sektöründe.

        REKLAM

        Ve EBRD önümüzdeki dönemde Türkiye’deki yatırım ve kredi hacmini genişletmeme kararı aldı.

        Yani ne yeni kredi verecek ne de ortak olduğu şirketlerdeki sermaye artırımlarına iştirak ederek yeni kaynak sağlayacak.

        Gerekçesi ise ABD’nin Türkiye’ye yönelik almayı planladığı ekonomik yaptırım kararları.

        ********************

        Habertürk yazarı Serdar Turgut yazdı...

        Trump'ın bahsettiği Türkiye yaptırımları

        ABD Başkanı Trump da Başkan Yardımcısı Pence’in yaptırımlardan bahsetmesinden sonra attığı tweet’te "yaptırım" deyince yönetimin neyi kastettiği merak konusu oldu doğal olarak.

        Ben Washington’da yönetimin tüm ilgili birimlerine bakarak durumun ne olduğunun fotoğrafını çektim.

        İşte şu anda Washington’da Türkiye için yapılan hazırlığın madde madde dökümü:

        Madde madde şu anki durum

        - İlk önce şunu belirtmeliyim ki, ortada yeni bir yaptırım çalışması henüz bulunmuyor. Sadece Beyaz Saray, Kongre’nin getirebileceği bazı yaptırımlara müdahale etmeme kararı aldı. Yani "Bu, Türkiye ile müttefik ilişkimize zarar verir, bunu yapmayın demeyecek" Trump Kongre üyelerine.

        REKLAM

        - 2019 National Defense Authorisation Act (Ulusal Savunma Bütçesi Kanunu) imzalaması için Trump’ın önüne gönderiliyor. Türkiye’ye F-35 satışına yasak getiren hüküm bu yasaya bir madde olarak eklendi Kongre’de. Trump istese bile tek bir maddeyi veto etme imkanına sahip değil. Yasanın tümünü veto etmesi durumunda ise ülke savunma bütçesiz kalacağından buna da imkan yok.

        - Ayrıca Kongre’nin Temsilciler Meclisi'nde hazırlanan ve Senato'daki aynı içerikli yasayla birleştirilen, yine F-35’lerin Türkiye’ye satışına yasak getiren başka madde bu kez 2019 Dışişleri Bakanlığı bütçesine eklendi. Bunun süreci henüz tamamlanmadı. Bu nedenle henüz Beyaz Saray’a imza için gönderilmedi.

        - Temsilciler Meclisi şu aralar tatilde. Bu konuların orada hızlanmasının eylül ayı sonrasını bulacağı söyleniyor.

        - Senato Dışişleri Komitesi'nde oylanarak geçen, Türkiye’ye uluslararası kuruluşlardan kredi veya yardım almaya engel çıkaran tasarı (Turkey Interntional Financial Institutions Act) henüz Kongre Genel Kurulu'na gelmedi. Genel Kurul’un gündemi şu anda çok yoğun olduğundan, bunun da yasalaşmasının eylül ayı sonunu bulması ihtimali büyük.

        S-400 meselesi

        - Bunların yanında bir de Türkiye’nin Rusya’dan alacağı S-400’ler ile ilgili ayrı yaptırım çalışması da var. Burada kısaca CAATSA diye bilinen "Countering America’s Adversaries Through Sanctions Act" (Amerika’nın hasımlarıyla yaptırımlar aracılığıyla mücadele etmek) adlı yasa da var. Buna göre Türkiye, hakkında zaten yaptırımlar bulunan Rusya’dan S-400 sistemini alırsa ve Rusya ile Türkiye arasındaki "Türk Akımı" doğalgaz projesi nedeniyle de yaptırım getirilebileceği düşünülüyor Washington’da. Yani Türkiye’ye "Rusya’ya yaptırımları deldin" denilmesi planlanıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ