Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Erdoğan: Millete gitmekten kaçıyorlar

        Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ve bakanlarla Erzurum’a çıkarma yapan Başbakan Erdoğan, Türk bayraklarıyla donaltılan İstasyon Meydanı’nda yaklaşık 50 bin kişiye hitap etti.

        Demokrasiye, laik cumhuriyete, sosyal ve hukuk devletine inananların bu meydanda olduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Bugün bu ülkede ana muhalefet” diyerek başladığı konuşmasında kalabalıktan ‘Yuh’ sesleri yükseldi. Kısa bir süre bekleyen Erdoğan, yeniden ‘Ana muhalefet" dediğinde kalabalık ikinci kez kuvvetli biçimde ‘Yuh’ çekti. Erdoğan, “Bunun altını çize çize söylüyorum. Bugün bu ülkede ana muhalef milletine gitmekten korkuyor, kaçıyor. Bunlar ne cumhuriyetten ne de halktan yanadır. Cumhurun yanında olan halkın yanında olan halka gitmekten korkmaz” dedi.

        Mitinge vatandaşların katılımını sağlamak isteyen Erzurum Büyükşehir Belediyesi,tüm otobüs ve minibüslerle yaklaşık 4 saat boyunca ücretsiz yolcu taşıdı.

        Erzurumspor tesisleri önünde Türk bayraklı tişörtleri ile Başbakanlık otobüsünün önüne çıkan atlı ciritçiler, bir süre Başbakan Erdoğan’ın otobüsüne eşlik ettiler. Yaklaşık 600 otomobillik konvoyla İstasyon Meydanı’na gelen Başbakan Erdoğan’ı AKP örgütü tarafından dağıtılan 50 bin Türk bayraklı vatandaş katıldı. Emniyet Genel Müdürlüğü’ne ait bir helikopter güvenlik amacıyla saat 12.30’dan itibaren Erzurum semalarında tur attı.

        ‘ONLAR ANADOLU SEVDALILARI’

        Mitinge katılanlar ‘353’e 367 şart dediler, Ömrümüzü yediler, 22 Temmuzda 450’ye ne diyeceksiniz’ ve ‘İlle de Gül’ pankartları taşıdı. Gürcükapı ile İstasyon Meydanı arasında kalan Orhan Şerifsoy Caddesi üzerinde yaklaşık 50 bin kişinin bulunduğu tahmin edilen mitingde, Başbakan ‘Sessiz milyonların sesi, kimsesizlerin kimsesi, adam gibi adam Recep Tayyip Erdoğan’ diye anons edildi. Saat 13.35’de İstasyon Meydanı’na coşkulu bir biçimde giren Erdoğan, önce eşi Emine Erdoğan ile birlikte halkı selamladı. Spikerin, ‘Onlar Anadolu sevdalıları’ diye nitelendirdiği Erdoğan ile Başbakan Yardımcısı Gül, platforma çıkarak çoşkulu biçimde kendilerini alkışlayan vatandaşlara selam verdiler. Hava serin olduğu için Erdoğan bir süre paltosunu giyerken, sunucunun ‘Yüz binlerin buluşması’ olarak nitelerdirdiği tören, saat 13.45’te saygı duruşu, ardından İstiklal Marşı’nın topluca söylenmesiyle başladı.

        ÖNCE SİNEVİZYON

        Erzurum’un tarihi ve turistik yörelerinin de yer aldığı tanıtım filminde, açılışı yapılacak olan Adliye Sarayı, 12 okul, Pasinler Devlet Hastanesi, Karayolları tarafından yaptırılan Ilıca Çevreyolu Çiğdemli, Köprülü Kavşağı ve toplam 48 kilometre bölünmüş devlet yolu, 1400 kilometre Stabilize yol (Köydes), 250 kilometre asfalt yol (Köydes), 134 yerleşim birimine şebekeli içme suyu projesi (Köydes), Sivil Savunma Arama Kurtarma Birliği Hizmet Binası, Büyükşehir Belediyesi Gez Mahallesi Hamidiye Köprülü Kavşak ile TOKİ tarafından yaptırılan 503 konutun tanıtımı yapıldı.

        NELER YAPTIKLARINI ANLATTILAR

        Kürsüye ilk olarak Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Küçükler çıktı. Küçükler, Erzurum, AKP iktidarı döneminde rekorlara imza attığını bildirdi. TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar, bölgede yaptıkları çalışmalar hakkında açıklamalarda bulundu. Vali Celalettin Güvenç de Başbakan Erdoğan’ın Erzurum’a 7 kez geldiğini özellikle Aşkale depreminden sonra yaptırılan bin 800 konutun cumhuriyet tarihinde bir ilk olduğunu öne sürdü ve “Coşkulu meydan diyor ki, Başbakan konuşsun” dedi ve kürsüden ayrıldı. Sağlık Bakanı Recep Akdağ konuşmasında, “Gürcükapı ile İstasyon Meydanları, böyle bir kalabalık görmedi. İşte Erzurum, işte Türkiye. Mübarek olsun” diyerek kürsüden ayrıldı. Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik ise “Dadaşlarım, gardaşlarım” diyerek Erzurum’un eğitim durumunu özetledi.

        GÜL: MECLİS KİLİTLENDİĞİNDE SÖZ MİLLETİNDİR

        Başbakan Erdoğan’la birlikte halkı selamlama sırasında büyük ilgi gören Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül ise konuşmasına “Kahramanlığın sembolü Anadolu’nun Doğu’daki bekçisi aziz Erzurumlu kardeşlerim” diye başladı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül “Bu coşkunun, bu sevginin sebebini hepimiz çok iyi biliyoruz. Bizler kendimizi size, millete emanet ettik, bunu çok iyi biliyorsunuz. Size muhakkak layık olacağız. Şunu bilin ki; meclis kilitlendiğinde söz milletindir. Söz milletin dendiğinde, milletten korkanlar o zaman huzurunuza çıktığında bunu anlayacaklardır” diye konuştu.

        KIRMIZI KARANFİLLER DAĞITARAK KÜRSÜYE YÜRÜDÜ

        Vatandaşlara kırmızı karanfiller atarak kürsüye gelen Başbakan Erdoğan, ‘Meydanın konuştuğunu’ söyledi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk’le başlayan o yürüyüşte Erzurum’da ‘Milli sınırlar içerisinde vatan bir bütündür parçalanamaz’ denildiğini ifade eden Erdoğan, egemenliğin milli iradeye verildiğini belirtti ve “İşte cumhur, işte millet, işte irade” dedi.

        Erzurum Kongresi’nin 84’üncü yıldönümü olan 2004 yılında, Bakanlar Kurulunu ilk defa Erzurumda topladıklarını anımsatan Erdoğan, o gün Erzurum’da milli hedefler doğrultusunda tarihi öneme sahip kararlar aldıklarını bildirdi. Dünyaya açılmakta kararlı olduklarını vurgulayan Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin geri dönülmez bir yükselişe geçtiğini, huzur ve istikrarın semeresi olarak ekonomik yönden büyüdüklerini belirtti. Milet iradesinin uzun yıllardan sonra makus talihi yendiğini anlatan Erdoğan, bugüne kadar hiçbir kente eli boş gitmediklerini söyledi. Eğitim durumuyla ilgili bilgiler verirken Erzurum’un Türkiye’de bir ilki yaşadığına işaret eden Başbakan Erdoğan, Bilkent Üniversitesine altyapı oluşturacak ilköğretim ve lise kurulacağını hatırlattı. Böylesine okulların eğitimde çıtayı yükselteceğine dikkati çeken Erdoğan, böyle yatırım projelerin Türkiye’nin geleceği olduğunu ifade etti. Hava limanını geçen yıl açtıklarını uçuş sayısını 51’e çıkardıklarını anlatan Başbakan Erdoğan, şöyle devam etti:

        HALEP ORADASYA ARŞIN ERZURUM’DA

        “Halep oradaysa arşın Erzurum’da. Biz bu ülkeye sevdalıyız. Bu millete gönülden bağlıyız. Bizim size aşkımız var, sevdamız var. Biz bu bereketli toprakların aşığıyız. Bu yüce gönüllü milletin efendisi değil hizmetkarıyız. İstiyoruz ki Türkiye hakettiği sosyal ve ekonomik yerlere gelsin. İstiyoruz ki hedefleri ileri demokraside yakalayan bir Türkiye bırakalım. Anayasamız devletimizi tanımlıyor. Ne diyor? Türkiye Cumhuriyeti devleti demokratiktir, laiktir, sosyal bir hukuk devletidir. Bunların bir tanesini bir kenara koyamazsınız. Yani sadece demokratiktir, laiktir, sosyaldir veya hukuk devletidir diyemezsiniz. Derseniz modern devletimizi eksik kılarsınız. Bunun dördüyle mücehhez, kuvvetli ideal bir Türkiye Cumhuriyeti. Anayasamız bunu böyle teminat altına almış. İşte demokrasiye, laik cumhuriyet inananlar bu meydanda. Sosyal devlete inananlar bu meydanda. Hukuk devletine inananlar bu meydanda. Bunun altını çize çize söylüyorum. Bugün bu ülkede ana muhalef milletine gitmekten korkuyor, kaçıyor. Ne diyor? Bakın çok enterasan bu. Bunların adında cumhuriyet olmasına, halk olmasına aldanmayın. Bunlar ne cumhuriyetten ne de halktan yanadır. Cumhurun yanında olan halkın yanında olan halka gitmekten korkmaz.

        GÖNLÜ 550’DE

        Ve ne acıdır ki bu ülkede cumhurbaşkanını bu güne kadar nasıl seçtiğimiz bu millet ve parlamento biliyor. Millet vekillerini parlamentoya gönderir, vekiller millet adına cumhurbaşkanını seçerdi. Bu güne kadar böyle oldu. Atatürk de, Özal da Demirel de, Sezer de böyle seçildi. Ama sayın Gül’e gelince olmaz dediler. Peki kardeşim ne olur? Dediler ki 367 olur. Biz dedik ki siz bunda da samimi değilsiniz. Çünkü yarın benim milletim bizi buraya 550’yle de gönderir. Ama siz ona da bir kılıf uydurursunuz. Niye? Meydanlarda bazıları diyor ki ‘sandık sadece yollardan bir tanesidir.’ Lafa bak. Bu nedir? Ey millet senin önüne sandığı koyuyorum ama bu hikayedir. Dünyanın hiçbir yerinde demokrasiye, laikiliğe, hukuka inanan gelişmiş bir ülkede, totaliter rejimler hariç böyle bir anlayış olamaz. Öyle ise, kim bunun sahibi dedik, millet. Gazi Mustafa Kemal ne dedi ‘Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.’ Öyleyse buyrun millete gidiyoruz dedik.

        ÇOCUKLARIMIZ GELECEĞE UMUTLA BAKSIN

        Mecliste AKP, Anvatan ve bağımsızlar olarak biraraya geldik. Millete gitme kararı verdik. Bunun kanunu çıkardık. Dediler ki ‘Yedi yıl fazla’ tamam dedik 5+5 yaptık. Dediler ki milletvekiliğinde 5 yıl fazla, 4 yıla indirdik. Tamam kardeşim ne istiyorsun. Haydi millete dedik. Çünkü biz 4 Kasım’da seçim yapmayı arz ve gayret ediyorduk. Ama işi öyle bir yere, bu ülkeyi kilitleme noktasına getirdiler. Zaten parlamento çalışmaları Haziran sonunda bitiyordu. Erken seçim yapalım dedik. Ve şimdi inşallah milletimiz kararını en hayırlı şekilde verecektir. Bütün bunlarla beraber istiyoruz ki bu ülke, modern çağdaş ülkeler seviyesine ulaşsın. Çocuklarımız geleceğe umutla baksın. Gençler ülkemizle gurur duysun, istiyoruz. Şehirler çağdaş konutlarla kirlilikten kurtulsun, okulu olmayanı okula, suyu olmayanı suya, doktoru olmayanı doktora, işi olmayanı da işe kavuşturalım istedik. Bunun için nasıl bir heyecanla çalıştığımız biliyorsunuz.”

        DÜNYA TÜRKİYE’NİN ŞAHLANIŞINI KONUŞUYOR

        Türkiye’nin uzun ve sıkıntılı dönemler yaşadığını, insanların sayısız ekonomik kriz ve siyasi bedel ödediğini anımsatan Başbakan Erdoğan, son 4 yılda bütünlük sağlanırsa bu ülkenin gücünün dağları delmeye yeteceğini bildirdi. Ülkenin 81 vilayetinin modern yollarla birbirine bağlandığını vurgulayan Erdoğan, milletin sesine sağır kalmadıklarını, yaşanan büyük değişimin önünün açılması gerektiğini kaydetti.

        Türkiye’nin bu kadar kısa sürede geçirdiği büyük değişimin dünyanın dilinde olduğunu ileri süren Başbakan Erdoğan, bunun altında özgüven ve istikrarın yattığını belirtti. Yatırımcıların, üretilecilerin Türkiye’yi istikrarsızlık adası olarak görmediklerini savunan Erdoğan, herkesin Türkiye’deki şahlanışı konuştuğunu söyledi. Türkiye’nin başarısını hazmedemeyenlerle mücadele ettiklerini iddia eden Erdoğan şöyle konuştu:

        EKONOMİ İYİ YOLDA

        “Milli gelir, 181 milyar dolardan 219 milyar dolara çıktı. İhracat 79 senede 36 milyar dolardı şimdi 92 milyar dolara ulaştı. IMF’ye olan borç 23.5 milyar dolardan 9 milyar dolara düştü. Onlar borçlandı biz ödüyoruz. Merkaz Bankası’ndaki para 26 milyar dolardan 65 milyar dolara yükseldi. Bizden öncekiler boşaltı biz dolduruyoruz. Farkımız bu. Sıkılmadan diyorlar ki ‘Bunlar işte birilerini abad etti.’ Biz ülkemizi, millletimi abad ettik. Yeterli mi? Değil. Daha iyi olacak. Bankalar çiftçilere dün 1 veriyordu bugün 10 veriyor. Dün Ziraaat, Vakıf ve Halk Bankası iflastaydı. Bugün hepsi kar ediyor. Bu hükümet tüyü bitmemiş yetimin hakkını yemedi, yedirmedi. Onun için kasalar böyle. Eğer Erzurum bu yatırımları görüyorsa işte bundan görüyor. Daha farklı yatırımlarda gelecek. Çünkü bunları biz yeterli görmüyoruz. Bütün bunlarla beraber çok eksiğimiz var. Ama kriz tellallığı yapanlar, felaket tellallığı yapanlara karşı çalışacağız. Biz istikrar, huzur, güven, istiyor, uzlaşma ve diyalog zemimin güçlü kılmaya gayret ediyoruz. Hiçbir zaman kamplaşmanın adresi olmadık. Yola çıkarken bu ülkede etnik, bölgesel, ve dinsel milliyetçiliğe ‘hayır’ dedik. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlağına ‘evet’ dedik. Bu ülkede Yunus’un diliyle ‘Biz halkımızı 7’den 70’e yaradılanı severiz yaradandan ötürü’ anlayışıyla sevdik. Böyle de devam edeceğiz. Bu inancımızın, medeniyet anlayışımızın gereğidir. Ama bu ülkenin evlatları bir kenara atılmaya çalışılmasın. Böyle bir gayretin içerisine girmesin. Yeter ki bu ülkenin birliğine, beraberliğine, milletimizin bütünlüğüne helal gelmesin. Ülkemizin istiklaline gölge düşmesin. Hepimiz kardeşiz. Bu toprakların evladıyız. Felaket tellalları boşuna bağırıyor. Üzmeyin kendinizi. İflas ettiler, şanslarını kullandılar. Bunların bu ülkede dikili ağacı yok, olmadı. Ama bizim iktidarımız döneminde bu gün Türkiye’nin dört bir yanı şantiye haline geldi. 250 bin konut sözü vermiştik. Bunun 140 binini sahiplerine teslim ettik. Yola devam. Zira beş yıl sonra bu rakam 500 bin konut olacak.”

        MİLLETİN KADERİ BİZİM KADERİMİZ

        Miletin iradesini hiçe sayan, milleti küçümseyen, milletin kalkınma idealine yabancı kalanlara karşı mücadale edeceklerinin altını çizen Erdoğan, “Kış sporlarıyla Erzurum’un olduğu gibi, tüm alanlarda Türkiye’yi de dünyaya açtık. Kötü mü oldu? Onlar bu güne kadar ihmal ettiler. Bunlar çağdaş değil, alakası yok. Bunlar kış sporu yapmak için dünyanın farklı yerlerine gidiyorlardı. Şimdi Paladöken, Uludağ, Sarıkamış, Kartalkaya ve Erciyes’e gelecekler. Bu ülkenin parasını niye dışarıya harcayalım. Burada aynı hizmetler daha ucuz ve daha kaliteli. İşte vatanı, milleti sevmek budur. Öyle komplekse girmek yok. Türkiye bunu aşıyor. Milletin değerleri artık üstün tutulacak. Bizim iktidarımız sizin iktidarınızdır, miletin iktidarıdır. Unutmayın bizim kaderimiz sizin kaderinizle birdir. Biz size emanetiz. Siz bize emanetsiniz. Beraber yürüyecek, beraber büyüyecek, tek vatan, tek devlet, tek millet olarak kaderimize sahip çıkacağız. Hep birlikte çok daha güzel günler göreceğiz” dedi.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ