Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Açlık grevleri ile ilgili olarak, “Bu haklar elde edilene kadar açlık grevlerine devam edeceğiz demenin hiçbir ahlaki temeli yoktur. Ama 60 günde sonra greve devam etmek isteyenlerin vücut bütünlüklerinde tehlike olabilir

        Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Açlık grevleri ile ilgili olarak, “Bu haklar elde edilene kadar açlık grevlerine devam edeceğiz demenin hiçbir ahlaki temeli yoktur. Ama 60 günde sonra greve devam etmek isteyenlerin vücut bütünlüklerinde tehlike olabilir. Bunu arzu etmiyoruz. Biz insancıl yaklaşım içindeyiz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, ilkesiyle kendini hedef alan hükümetin açlık grevinde bulunanların telef olması konusunda düşüncesi ve öngörüsü olamaz.” dedi.

        Türkiye'deki siyasi reform sürecinin devamını ve reformların etkin bir şekilde uygulanmasını sağlamak için 2003 yılında kurulan Reform İzleme Grubu'nun 27. toplantısı, Bursa’da başladı. Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç'ın ev sahipliğindeki toplantıya Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Türkiye-Avrupa Birliği Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Afif Demirkıran, Türkiye Büyük Millet Meclisi Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Başkanı Mehmet Tekelioğlu ve Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala katıldı. Toplantı sonrası bakanlar, düzenleyecekleri basın toplantısıyla toplantıyı değerlendirdi. Ana dilde savunma konusunun birilerinin anladığı gibi sadece anadilde savunma olmadığını söyleyen Arınç, “Bir insan kendi anadilini meramını ifade edecek ölçüde ise, mahkemedeki yargılamalar esnasında savunmasını o dilde yapmak isteyebilir. Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 202. Maddesidir. Geçtiğimiz pazartesi gün Bakanlar Kurulu’nda son durum görüşüldükten sonra açıklama yaptım. 202. Maddesinin son fıkrası ilavesi ile mahkemedeki iddianameler ve esas hakkında mutala verildikten sonra sanık veya şüpheli ‘ben Savunmamı çok iyi bildiğim dil ile yapmak istiyorum’ derse bugüne kadar kendine verilmeyen hak hakim tarafından verilecek. Birileri kendi ana dilini konuşabilir. Bu konuda imzalar tamamlanmak üzere. Süreç önümüzdeki günlerde meclis genel kurulunda görüşülecektir” dedi.

        “İSTİYORLAR DİYE BU DÜZENLEMEYİ YAPMIYORUZ”

        Cezaevindeki açlık grevlerini değerlendiren Arınç, “O da şudur 12 Eylülden bugüne 0 gün geçen süre içinde bazsı hükümlüler ve tutuklular siyasi taleplerde bulunma için birkaç konuyu gündeme getirdiler. Onlar ‘bugün için istiyor’ düşüncesi ile bu düzenlemeyi yapmıyoruz. Geçtiğimiz dönemlerde savunma hakkına katık sağlamak için bu değişikliği yapacağımız ifade etmiştik. En son genel kongrede başbakanımız, ‘siyasi vizyon’ adı altında kitapçıkta savunma hakkına katkı yapılacağını ifade etti. Grev yapılsın, yapılmasın, talep edilsin edilmesin. Bunu insanlık ve savunma hakkı olarak gördük. Adalet bakanımız çok ciddi çalışma yaptı” açıklamalarında bulundu.

        Şehit Ailelerinin açlık grevlerine başlayacağı iddialarını de değerlendiren Arınç, “Açlık grevlerinin bitirilmesi konusunda ben pazartesi günkü konuşma yaptım. Grevlerin bitmesi gerektiğini, çünkü kendileri ve cezaevi koşularıyla taleple bulunmadıklarını biliyoruz. Savunma hakkı ve diğer konular bahsedildi. Konuya demokratikleşme açısından bakıyoruz. Bir talep siyasi olur ya da olmayabilir her demokratik talebini hükümetimiz tarafından dikkate alınacağını, parlamentonun bazı konularda üzerine düşen görevi yerine getireceğini ifade etmiştik” dedi.

        “Bu haklar elde edilene kadar açlık grevlerine devam edeceğiz demenin hiçbir ahlaki temeli yoktur” diyen

        Arınç, şöyle devam etti:

        “Bu talepler konuşulur. Baştan reddedilmez. Biz hiçbir şeyi reddetme ve inkar etme politikasını taşımıyoruz. Olabilirliği konusuna hükümet üzerine düşeni yapar. Dolayısıyla biz ‘lütfen bu açlık grevlerine son verin. Vücut bütünlüğünüz bizim için çok önemli’ dedik. Biz 75 milyon insanın sağlıklı,. hayatta ve hayatını devam ediyor olabilmesini arzu ediyoruz. Bu açıklamamızı anlayış ve takdirle karşılandığını biliyoruz” dedi.

        "VÜCUT BÜTÜNLÜKLERİ TEHLİKEDE OLABİLİR"

        "Açlık grevlerinden vazgeçmek yerine, yeni bazı kişilerin de açlık grevine başlamış olmaları bizleri üzdü" diyen Arınç, "Bu konuda adalet bakanlığımızın ve benim yaptığım temaslar oldu. Sayın Ahmet Türk ve Selahattin Demirtaş ile görüşmem oldu. Ben görüşmemi aynen kendilerine tekrar ettim. Onlar da bu konuda bizi anlayışla karşıladıklarını ifade ettiler. Hatta oradaki samimiyetini göstermek için, cezaevindekilere ilk başlayanlar vazgeçsin. Dönülemez bir noktaya gelmeyin. Sizin yerinize biz başlayalım’ bir teklifte bulunduklarını ifad ettiler. Biz neler yapacağımızı ve arzu ettiğimizi ifade ettik. Bana teşekkür ettiler. Bu arkadaşlarımızın samimi gayretleriyle bir sonuça ulaşacağız. Ama 60 günde sonra greve devam etmek isteyenlerin vücut bütünlüklerinde tehlike olabilir. Bunu arzu etmiyoruz. Biz insancıl yaklaşım içindeyiz. İnsanı yaşat ki devlet yaşasın, ilkesiyle kendini hedef alan hükümetin açlık grevinde bulunanların telef olması konusunda düşüncesi ve öngörüsü olamaz. Bugün ya da en geç yarın bu grevi bitirirler. İfade etmek istedikleri hususu biliyoruz. Bunların farkındayız. Bu konularda Türkiye gerçeğini dikkate alarak adım atacağımızı biliyorum” diye konuştu.

        "BOYKOT ANLAŞILIR DEĞİL"

        BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın meclisteki komisyon çalışmalarını askıya alması ile ilgili Arınç, “Kendi düşünceleridir. Biz parlamento çalışmalarının esas olduğuna inanıyoruz. Seçilerek gelen milletvekillerinin parlamento çalışmalarını boykot etmeleri anlaşılır değil. Onlar da geçici bir süre ile bunu düşündüklerini ifade ediyorlar. Komisyon çalışmalarına katılmayacaklarını ifade ediyorlar. Bu parlamento çalışmalarını aksatmaz. Çünkü BDP’nin milletvekili sayısına her komisyonda ya 1 ya da 2 milletvekili bulunmaktadır. Ama bir partinin kendini inkarı anlamına gelebilecek parlamento çalışmasından el çekmesi yanlış anlaşılabilir. Ama kendi kararlarıdır” dedi.

        “MECLİS BAŞKANI KARAR VERECEK”

        “BDP’nin komisyonlarda çekilmesinin yeni anayasa oluşturulma sürecini nasıl etkiler?” sorusuna ise Arınç, “Bunu TBMM başkanına soracaksınız. Çalışmaları ürüten Melis başkanıdır. Her siyasi parti bu çalışmalara devam etmek ve masadan kalkmamak üzere söz verdiler. Şimdi 3 siyasi partinin çalışmaları nasıl devam edecek konusunu meclis başkanı güzel bir şekilde yanıtlar” diye cevapladı.

        İHA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ