"Başınız sıkıştığında Türk'e güvenin"

Gül, yemekte yaptığı konuşmaya Timofti ve beraberindekileri Türkiye'de ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek başladı.

Onbeş yıl aradan sonra iki ülke arasındaki Cumhurbaşkanı düzeyindeki ilk resmi ziyaretin gerçekleştirildiğine dikkati çeken Gül, ziyaretin her geçen gün gelişip güçlenen ilişkilerin geleceği açısından bir dönüm noktası olduğuna işaret etti.

"Bizim tarihimizde Moldova, 14. yüzyılda bu toprakları yöneten Voyvoda Birinci Bogdan'ın hatırasına, 'Boğdan' ismiyle hafızamızda yer eden dost bir ülkedir" diyen Gül, bugün de Moldova ile Karadeniz üzerinden komşu olunduğunu ve İstanbul ile Kişinev'in mesafesinin, İstanbul-Ankara arası kadar olduğunu dile getirdi.

Gül, iki ülkenin ortak bir maziyi paylaştığını ve tarihten gelen güçlü bağlara sahip olduğunun altını çizerek, halklar arasındaki karşılıklı etkileşimin asırlar boyunca çok güçlü olduğunu belirtti.

Gül, bir dönem İstanbul'da yaşayan ve Çin tarihi üzerine çalışmalar yapan tarihçi, diplomat ve devlet adamı Spataru'nun eserlerinde bu etkileşimin izlerinin görüldüğünü hatırlatarak, şunları söyledi:

"18. yüzyılda Boğdan Beyliği yapan Dimitri Kantemiroğlu ise İstanbul'da bulunduğu dönemde kendi ana dilinde ilk romanı kaleme almıştır. Keza musikişinas hüviyetiyle, klasik Türk müziğine de eşsiz eserler kazandırmış ve birçok besteyi yok olmaktan kurtarmıştır. Her iki ülke için de büyük zenginlik oluşturan bu tarihi değerleri, Türkiye-Moldova dostluğunun zeminini pekiştiren ortak kültür hazinelerimiz olarak görüyoruz. Benzer şekilde, Gökoğuz Yeri'nde yaşayan yaklaşık 170 bin kişilik Gagavuz toplumu, ülkelerimiz arasında dostluk köprüleri inşa etmekte ve tarihi yakınlığımızı en canlı şekilde yaşatmaktadır. Her yıl ülkemizi ziyaret eden 100 bin Moldova vatandaşı da insanlarımızın birbirini daha iyi tanımasını sağlayarak dostluğumuzu perçinlemektedir."

"BAŞINIZ SIKIŞTIĞINDA TÜRK'E GÜVENİN"

Böylesine yoğun bir tarihi ve beşeri derinliğe dayanan çok yönlü ilişkileri, karşılıklı saygı, güven ve yarar temelinde her alanda ilerletmek istediklerini bildiren Gül, "Moldova'nın tarihine altın harflerle kazınan Büyük Stefan'ın evlatlarına bıraktığı 'başınız sıkıştığında Türk'e güvenin' vasiyeti, esasen günümüzde de ilişkilerimizin ruhunu tanımlayacak mahiyettedir" ifadesini kullandı.

Gül, ilişkileri en kısa süre içinde stratejik ortaklık seviyesine yükseltilmesinin bu anlayışı taçlandıracak bir adım olacağına işaret ederek, "Türkiye olarak, geçmişte olduğu gibi bugün de güveninizi boşa çıkartmamak kararlılığındayız. Bu, dostluğumuzun olduğu kadar komşuluk hukukumuzun da gereğidir. Bu doğrultuda, dost ülkelerimiz arasında insanların, fikirlerin, malların ve sermayenin serbestçe dolaştığı müşterek bir vizyona sahip olduğumuzu memnuniyetle müşahede ediyorum" diye konuştu.

Geçen sene karşılıklı olarak vize muafiyetinin hayata geçirildiğini anımsatan Gül, "Serbest Ticaret Anlaşması'nı da en kısa sürede akdetmek istiyoruz. Böylesine güçlü bir altyapı dahilinde ilişkilerimizin iş, ticaret ve karşılıklı yatırımlar dahil olmak üzere, tüm boyutlarda yeni ufuklara taşınması için elbirliğiyle çalışmak kararlılığındayız" değerlendirmesini yaptı.

"MOLDOVA HALKININ BÜTÜN KESİMLERİNİ KUCAKLAYACAĞINIZA İNANIYORUM"

Gül, Moldova'nın, son dönemde Avrupa ile bütünleşme yolunda demokratikleşme ve ekonomik kalkınma alanlarında attığı adımların ikili ilişkilere olumlu yansıyacağını kaydederek, Türkiye'nin de Moldova gibi, stratejik tercihi olan AB üyeliği doğrultusunda çalışmalarını kararlılıkla sürdürdüğünü belirtti.

29 Kasım'da Vilnius'ta AB ile Ortaklık Anlaşması'nın yanı sıra, Derin ve Kapsamlı Serbest Ticaret Anlaşması'nı parafe ettikleri için tebriklerini dile getiren Gül, "Önümüzdeki süreçte, tüm enerjinizi, Avrupa ile bütünleşmeye dönük reformların hayata geçirilmesine hasredeceğinize ve bu kapsamda Moldova halkının bütün kesimlerini kucaklayacağınıza inanıyorum" dedi.

Gül, konuşmasının sonunda Timofti ve Moldova halkının yaklaşan Noel Bayramı'nı ve yeni yılını kutladı.

MOLDOVA CUMHURBAŞKANI TİMOFTİ

Moldova Cumhurbaşkanı Timofti de ziyaret vesilesiyle imzalanan anlaşmanın Moldova ile Türkiye arasındaki diyaloğun pekişmesine katkıda bulunacağını belirterek, "Ülkenin başarıları, özellikle de son on yılın kazanımları, Türkiye'nin hem bölgesel hem de küresel düzeyde, şahlanan bir ekonomiye ve barışsever bir halka sahip, modern bir devlet olduğunun göstergesidir. Sizleri elde edilen performans ve başarılardan dolayı kutlarım" dedi.

Ülkelerin asırlardır devam eden geleneksel bir yakınlık içinde bulunduğunun altını çizen Timofti, "Birlikte yürümemiz ve takip etmemiz gereken yolun, dostluk prensiplerine, karşılıklı anlayış ve yapıcı işbirliğine dayanması gerektiğine eminim. İlişkilerimizin gelişmesine katkıda bulunan yöntem pragmatik ve dinamiktir; her iki ülkenin ekonomik kapasitesi işbirliğinin güçlenmesine katkı sağlarken, beşeri ilişkileri de kolaylaştırmaktadır" değerlendirmesinde bulundu.

Timofti, Vizelerin Karşılıklı Kaldırılmasına İlişkin Anlaşma'nın Moldova Cumhuriyeti Parlamentosu tarafından onaylandığını anımsatarak, TBMM'nin de anlaşmayı en kısa zamanda onaylayacağını ümit ettiklerini kaydetti. İleriki günlerde imzalanacak Stratejik İşbirliği Ortak Açıklaması'nın ikili ilişkilerde yeni bir dönem başlatacağına inandığını dile getiren Timofti, Türkiye'nin Moldova'nın önemli bir ticaret ortağı olduğunu, imzalanması planlanan Serbest Ticaret Anlaşması'nın da yatırım hacminin genişletilmesine vesile olacağını bildirdi.

Moldova makamlarının Avrupa'ya uyum ve bütünleşmeyi hedefleyen, ülkenin modernleşmesini destekleyen özenli bir program başlattığının altını çizen Timofti, Türkiye'ye AB üyelik müzakerelerinde başarılar diledi.

Timofti, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı Kişinev'e davet etti.

AA