Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa Oğluna şehzade düğünü yapan Bursa Vali Yardımcısı Mehmet Özcan konuştu

        Bursa Vali Yardımcısı Mehmet Özcan, oğlunun sünnet töreniyle ilgili bazı gazete ve internet sitelerinde yer verilen haberlere ilişkin, "Geleneklerimize, tarihi örf ve adetlerimize uygun bir faaliyet yaptık. Hiç kimseyi incitmeyi aklımızın köşesinden dahi geçirmedik. Bu şekilde lanse edilmiş olmasından gerçekten çok üzgünüm" dedi.

        Özcan, kentte bir otelde düzenlediği basın toplantısında, sünnet organizasyonuyla Murad Hüdavendigar Camisi'nde abdest alınması ve ibadet edilmesini engellediklerine yönelik haberleri büyük üzüntüyle karşıladığını bildirdi.

        Bursa'da görevine başladığında bir süre caminin yakınındaki misafirhanede konakladığını ve bu mekanı yakından izleyerek saygı duyduğunu belirten Özcan, "Bu sebeple oğlumun sünnet törenini burada yapmayı iyi bir seçim olarak gördük" ifadesini kullandı.

        Haberleri okuyunca çok şaşırdığını anlatan Özcan, iddia edilen saygısız tutum ve davranışların hiçbirini yapmadıklarını, kendisi ve ailesinin, namazın, abdest almanın, sünnet olmanın ne anlama geldiğini çok iyi bildiğini söyledi.

        İddiaların hangi amaçla ortaya atıldığını bilmediğini belirten Özcan, şöyle devam etti:

        "Hayır amacıyla 600 kişiye ikramda bulunduk. Mehter takımı ve kılıç kalkan ekibi gösteri yaptı. Macun ve kağıt helva ikram edildi. Uzun adam ve ateşbaz gibi tiplemeler de gösteri yaptı. Haberlerde kullanılan 'çalgı çengi' yakıştırması son derece üzücü ve bizi mağdur eden bir husustur. Bunlardan hangisi 'çalgı çengi' olarak nitelendiriliyor? Aile efradı ve yakın arkadaşlarımızın katılacağı bir gece düzenleyeceğiz ama o mekanda eğlence asla söz konusu değildi. Sadece hayır yapıldı ve ikramlarda bulunuldu."

        "UMARIM BU MAĞDURİYETİMİZ GİDERİLİR"

        Özcan, camilerin sadece namaz saatlerinde açık tutulan, hayatın dışında mekanlar olmaktan kurtarılması gerektiğine inandığını aktardı.

        Sünnet töreninde hiçbir yakışıksız durum olmadığını savunan Özcan, "Geleneklerimize, tarihi örf ve adetlerimize uygun bir faaliyet yaptık. Hiç kimseyi incitmeyi aklımızın köşesinden dahi geçirmedik. Bu şekilde lanse edilmiş olmasından gerçekten çok üzgünüm. Umarım bu mağduriyetimiz giderilir" değerlendirmesinde bulundu.

        Eşinin, kanser hastası olduğu bilgisini veren Özcan, şunları kaydetti:

        "Eşim, 4'üncü evre kanser hastası. Belki çocuğumuza yapabileceğimiz son bir faaliyettir. Başka mürüvvetlerini görür müyüz bilmiyorum ama onun sadece gençliğini öne çıkararak haber yapmak, gerçekten ahlaki bir durum ve tutum değildir. Eşim buraya geldiğinden beri kanser dernekleriyle müşterek faaliyetlerde bulunmuş, onlara yardımcı olmaya çalışmış hatta 'Ben Kanserim Derneği'ni kurmuş, bu faaliyetlerin içine girmiştir. Bütün bunlar görmezden gelinip de bizim orayı istismar ettiğimizi düşünmek, hangi aklın ve vicdanın eseridir bilemiyorum."

        Hüdavendigar Camisi'ne çok büyük saygı duyduğunu ve manevi hislerle bağlı olduğunu dile getiren Özcan, bu mekana saygısızlıklarının asla söz konusu edilemeyeceğini belirtti.

        "EMEKLİLİĞİM NORMAL BİR SÜREÇ"

        Özcan, emekliye ayrılmasıyla ilgili iddialara da değindi.

        Emekliliğinin normal bir süreç olduğuna işaret eden Özcan, şöyle konuştu:

        "Dilekçe vererek emekli olmuyorum, yaş haddinden oluyorum. 2 Haziran 1949 doğumluyum. 2 Haziran 2014'te 65 yaşında resmen emekliye ayrılacağım. Bu olayla alakası yok. 65 yaşını dolduran her memur gibi emekli olacağım. İstedim ki 40 yılı aşkın bir süredir sürdürdüğüm mesleğin sonunda arkadaşlarıma bir veda yemeği vermiş olayım, buradaki yaşadığımız, saygı duyduğumuz bir mekanda, oranın sakinleriyle bir veda yemeği vereyim. Benim yaşım, eşimin de rahatsızlığı sebebiyle başka bir mürüvvet görme şansımız var mıdır bilmiyorum. Biz bunları özellikle saklamaya çalışırken kimseye şahsi durumlarımızı ifade etmekten kaçınırken birilerinin bunları hiç görmeyip sadece oğlumun 'şehzade' olduğu gibi birtakım yaftalar yapıştırması, doğrusu çok yakışıksız."

        Mehmet Özcan, ailelerin, sünnet olan çocuklarını cami ve türbelere götürüp dua ettirdiğini, bunun bir gelenek olduğunu bildirdi.

        Söz konusu tarihi mekanlarda, mülkiyet hakkı bulunan kurumdan izin alınmak suretiyle herkesin sünnet töreni yapabileceğini anlatan Özcan, "Bu düşüncelerimde bir aykırılık varsa bunları kim, nasıl söylüyorsa her vesileyle onlarla tartışmak isterim" diye konuştu.

        Özcan, bir gazetecinin, "Eski eşiniz de bu mutlu gününüzde size eşlik etti mi" sorusuna, "Bu, tamamıyla özel bir soru. Bırakın bende kalsın. Benim için 7 sene önce bitmiş bir hikayeyi burada tazelemenin hiçbir manası yok" yanıtını verdi.

        Daha sonra Özcan, oğlunun sünnet töreninde çekilen video görüntülerinin bulunduğu CD'leri gazetecilere dağıttı.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ