Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Son dakika: Hababam Sınıfı oyuncusu Bülent İğdiroğlu'ndan itiraf
        1

        Rıfat Ilgaz'ın kitabından uyarlanan ve Ertem Eğilmez tarafından beyazperdeye yansıtılan 'Hababam Sınıfı', yayınlanmaya başlamasının üzerinden 46 yıl geçmesine rağmen hala ilgiyle izleniyor. Münir Özkul, Adile Naşit, Kemal Sunal ve Tarık Akan gibi isimlerin rol aldığı, Türk sinemasının unutulmaz yapımındaki pek çok sanatçı artık aramızda değil. 'Hababam' kadrosundan geriye kalan isimler ise artık gözlerden uzak bir yaşam sürdürürken, zaman zaman da kendilerine gelen davetlere katılarak o dönemleri yeni nesillere anlatıyor. Filmde rol alan, Bülent İğdiroğlu (Kalem Şakir), Ercan Gezmiş (Postal Rıza), Cengiz Nezir (Bozum Cahit), Ahmet Arıman (Hayta İsmail), Dilaver Gür (Dilaver), Gazanfer Şener (Kikirik), Ergün Sözen (Boncuk) ve Tuncay Akça (Ufaklık) gibi isimler, Antalya Kepez Belediyesi'nin destekleriyle setteki anılarını hem kitaplaştırdı hem de belgesele döktü. Ekipten Bülent İğdiroğlu, kitabın satışa çıkmayacağını sadece anı olarak kütüphanelerde yer alacağını belirtirken, gelecek ay yayınlanacak belgeseli herkesi izlemeye davet etti. Usta oyuncu, "Geride kalanlar olarak, filmin o zamanki kamera arkasını bizlerin ağzından anlatımıyla bir kitap haline getirdik. Kitaba, 'Oyuncuların Kaleminden Hababam' ismini verdik. 'Hababam'ın 46 senedir büyük ilgi görmesinin nedenlerini, bu kitap ve belgesel insanlarımıza aktaracak." dedi. Bu vesileyle biz de İğdiroğlu ile koyu bir sohbete daldık...

        2

        Şimdilerde neler yapıyorsunuz?

        Antalya'da yaşıyorum. Eşim ve çocuğumla emekliliğin tadını çıkarıyorum.

        İstanbul'dan neden ayrıldınız?

        Kaostan kaçtım. Eski İstanbul, İstanbul'du... Uzun yıllar Erenköy Bağdat Caddesi'nde yaşadım, ne şimdiki kalabalık, ne de trafik vardı. İstanbul çok değişti... Neredeyse 20 milyon yaşıyor. Arkadaşlarıma, 'Allah bir an önce sizi kurtarsın' diyorum. Artık yaşanılacak değil, gezilecek bir şehir oldu. Arada 3 günlüğüne geliyorum. Kadıköy'de sosislimi yiyorum, vapurla karşıya geçerek Boğaz keyfimi yapıyorum. Eminönü'nde balık ekmeğimi, sütlü nuriyemi yiyip Antalya'ya dönüyorum. İstanbul benim için şimdi çok daha güzel, çünkü 3 günlük...

        'Hababam Sınıfı'nda rol aldığınızda kaç yaşındaydınız...

        22.

        3

        Rol teklifi nasıl geldi?

        O yıllarda Tevfik Gelenbe Tiyatrosu'nda oynuyordum. Çocuk tiyatrosundaydım. 'Hababam Sınıfı diye bir film çekilecek rol almak ister misin?' dediler. 'Olur' dedim. Arzu Film'den çağırdılar. Ben de teklifi geri çevirmedim. İyi ki de kabul etmişim...

        4

        Sinemaya neden devam etmediniz?

        'Hababam Sınıfı'ndan sonra tiyatroya devam ettim. 3-4 filmde Ertem Eğilmez ile çalıştım. Reji asistanlığı yaptım. Ardından Beşiktaş Halk Tiyatrosu'nda görev aldım. O dönemlerde Türkiye'de çok büyük bir jön patlaması vardı. Yakışıklılık çok önemliydi. Tabi karakter oyuncuları da vardı ama bunların bile çok zor rol aldığı bir zamandı. Bir de o dönem para kazanılmıyordu sektörde. Başka işler yapmaya başladım. Çünkü belli bir yaşa gelmiş ve evlenmiştim. 20 yıl mobilya dekorasyon mesleğiyle uğraştım. İlerleyen zamanda otel müdürlüğü yaptım sonrasında da emekli oldum.

        5

        'Çalışkan Ahmet' rölündeki Ahmet Sezerel de 'Benim dönemimde kimse para kazanmadı' dedi...

        Çok doğru söylemiş. Maalesef o dönem, bugünden çok çok farklıydı. Birinci ve ikinci filmden hiç para kazanmadık. İlk iki filmde sadece yol parası gibi bir ücret ödediler... Sadece üçüncü filmde, o zamanki parayla 7.500 lira kazandım. Ana kadroda Tarık Akan'ın dışındaki bütün sanatçılar Arzu Film'in maaşlı, kadrolu elemanıydı. Maddi olarak pek bir şeyler kazanmasak da manevi kazancı büyüktü.

        6

        O dönemlerde kendinizi ünlü hissediyor muydunuz?

        Bütün kadro, sadece filmin oynandığı sinemalar sayesinde tanınıyordu. Yıllar sonra televizyonlarda oynanmaya başladığı zaman inanılmaz bir teveccüh gördük. Ben buna şöhret demiyorum, tanınırlık diyorum. O dönemler tabi farkında değildik, filmin bu yıllarda bile izleneceğine... Her yerde her zaman şunu söylüyorum; Hayatta iki tane servetim var; Biri oğlum, biri de 'Hababam Sınıfı'...

        7

        'Hababam Sınıfı' ve 'Yeşilçam Sineması'nın ruhu günümüzde neden yok?

        Gerçekten irdelenmesi ve incelenmesi gereken bir konu. Bir defa Türk sinemasında bir Ertem Eğilmez yok. Bana göre sinemanın dahisiydi. O günkü teknolojiyle çekilen filmleri, bugünkü teknolojiyle çekseydi inanıyorum ki dünya sinemasında çok iyi yerlerde olurdu. Vizyonu çok genişti. Hayal bile edemeyeceğimiz şeyleri o çok önceden görüp sahneleyebiliyordu. Yeşilçam, bugün bir yerlerde ise Arzu Film'in ve Ertem Eğilmez'in etkisi büyüktür. O zamanlar amatör ruhla ve çok daha büyük zorluklarla filmler çekiliyordu ama ortaya çok güzel işler çıkıyordu. Bir dönem Yavuz Turgul ve Şener Şen filmleri çok iyiydi. Türk sinemasına damga vuran filmlerdi. Bugün ise; Türk filmlerinin hepsine haksızlık ve saygısızlık etmek istemiyorum ama birçok filmi inanılmaz kötü buluyorum. 'Recep İvedik' gerçeği var. Bugün 'Hababam Sınıfı' 46 yıl geçmiş hala izlenebiliyor. Türkiye'de ailece oturup izlenebilecek birkaç filmden bir tanesidir. İnsanları hem güldürür, hem hüzünlendirir, hem de düşündürür. Komedi adı altında Türk sinemasında bir yozlaşma var. Ben böyle yapımlara karşıyım.

        8

        Ertem Eğilmez ile çalışmak nasıldı? Kendisi için 'zor insan' diyorlar...

        Başarılı bir insanla çalışmak kadar güzel bir şey yok. Ertem Ağabey, hiç zor bir karakter değildi. İşini çok iyi yapan, bütün ekibini bir arada tutabilen ender insanlardan bir tanesiydi. Ertem Eğilmez bir orkestra şefiydi. O kadar iyi bir yönetmendi ki, orkestrasında detone olan veya yanlış nota basan bir sanatçı olamazdı. İşini çok severek yapıyordu. Demokrat bir insandı; Evimizde yiyemediğimiz yemekleri sette çıkarıyordu. 100 kişilik bir ekip, hepimiz aynı yerde aynı yemeği yerdik ve herkes sıraya girip yemeğini alırdı. Bunlara Ertem Eğilmez, Tarık Akan ve tek kadın olmasına rağmen Adile Naşit bile dahildi... İşine saygı gösterdiği için dışarıdan bakanlar 'zor insan' diyorlardı ama zor insan değildi.

        9

        Kartal Tibet hakkında neler söylemek istersiniz...

        Kartal Tibet o dönemlerde Ertem Eğilmez'in asistanlığını yapmaya başlamıştı. Ertem Eğilmez, filmi Kartal Tibet'e bıraktığında bir sahneyi 5-10 kez prova yaparak çekiyorduk. Kartal Tibet'in yönetmenliğe başladığı ilk dönemlerdi çünkü. Ertem Ağabey sonra işe el koydu, Kartal Ağabey'in 10 günde çektiği sahneleri Ertem Ağabey 2 günde çekerdi. Ertem Ağabey bir 'motor' bir de 'stop' derdi. Kalabalık sahnelerde 1 kez prova yapardı. Kartal Ağabey'in adı aramızda 'Prova Kartal' idi. (Gülüyor) Ama Kartal Tibet de çok saygıdeğer bir insandı.

        10

        'Hababam Sınıfı'nda sizi en çok etkileyen sahne hangisiydi?

        Etkilemeyen sahne yoktu ki... Bunda çok samimiyim... Yalnız bunların içinde Münir Özkul'un kalp krizi geçirmeden önceki, 'Ben tüccar değilim, ben eğitimciyim' diyalektiği beni her zaman duygulandırır.

        11

        Sosyal medya ile aranız nasıl?

        Sosyal medya ile pek aram yok. Sadece 2 senedir Instagram'da bulunuyorum. Arkadaşlarımı takip amaçlı kullanıyorum.

        12

        Beğendiğiniz oyuncular var mı?

        Çok iyi oyuncularımız var ama gelmiş geçmiş en büyük oyunculardan bir tanesi Şener Şen'dir. Bugün hangi rolü verirseniz onun altından çok rahatlıkla kalkabilir. Şöhreti biraz geç buldu ama Ertem Ağabey'in mucidi olduğu bir sanatçıdır. Yılmaz Erdoğan, Kenan İmirzalıoğlu ve Kıvanç Tatlıtuğ çok değerli isimler. Şafak Sezer de çok başarılıydı ama sonradan 'kendini harcadı' diyeceğim. Kıvanç Tatlıtuğ ise 'mankenden oyuncu olur mu?' sorusuna 'evet, olurmuş' dedirtti. İnanılmaz kendini geliştirdi.

        13

        Zaman zaman sizi bazı davetlerde etkinliklerde görüyoruz...

        Diğer arkadaşlarımla birlikte üniversitelerden, liselerden, belediyelerden davetler alıyor, oralara gidip söyleşiler yapıyoruz. Misyonumuz 'Hababam Sınıfı'nın bize kazandırdığı çok güzel bir onuru sevenlerimize verebilmek. Hiçbir ücret almaksızın bunu yapıyoruz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ