Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

Ünlü aktör, Angelina Jolie ile sevişme sahnelerinin perde arkasını anlattı.Angelina gibi bir kadına nasıl ilgi duyulmaz? Ama o sahne biraz tuhaftı yani... Brad'le (Pitt) benim arkadaş olmam, Angelina'nın da benim eşimle arkadaş olması, o sahneyi daha da tuhaf hale getirdi.

ANGELINA JOLIE FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYIN

57. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı için yarışan "The Good Shepher"ın başrol oyuncusu Matt Damon, Türkiye’den sadece Kelebek’e konuştu. CIA’in kuruluşunu ve Soğuk Savaş dönemindeki icraatlarını konu alan filmden yola çıkarak ABD Başkanı Bush’u ağır bir dille eleştiren Oscar’lı aktör, "Irak’a girip mucize gerçekleştireceklerini düşündüler. Ama yine ideoloji hatası yapıldı. Irak’ta ölenler fakir Amerikalılar" diyor.

O  dünyanın en güzel 50 insanından biri... Ama hiçbir zaman sadece yakışıklılığı ile anılmadı. Harvard mezunu olmaya az bir süre kala oyuncu olmak için okulu bırakan Matt Damon, aynı zamanda Hollywood’un en zeki erkeklerinden biri olarak gösteriliyor. Oscar’lı aktör, 57. Berlin Film Festivali’nde Altın Ayı için yarışan "The Good Shepherd" için Berlin’de ve tam karşımdaydı.

"The Good Shepher" filminde CIA’in kuruluşunda önemli bir rol oynayan ajan Edward Wilson’ı canlandıran Oscar’lı aktörle, filmini, rolünü, CIA’i ve Amerika’nın Irak politikasını konuştuk. Sohbetin en ciddi kısmı, Hollywood’daki politik film modasını açıkladığı anlar, en eğlenceli kısmı ise Angelina Jolie ile olan sevişme sahnesini anlattığı bölümdü.

Duygusuz olarak tanımlanabilecek bir karakteri canlandırıyorsunuz. İzleyicinin Edward Wilson’a sempati duyup, baştan sona ilgisini koruması için neler yaptınız?

- Bu konuda çok endişem vardı. Robert De Niro değil, başka bir yönetmen olsa bu korkum hoş olmayan sonuçlar da doğurabilirdi belki. Ama Robert her zaman duygusal olarak dürüst olmamı istedi ve perdeye yansıyan da son derece doğal ve gerçekçi bir karakter oldu. O bence insan davranışlarını çok iyi bilen bir yönetmen. Ona "Şimdi seni dinliyorum" dediğimde, o bana hep "Beni dinlersen, hiçbir şey yapmıyor olursun" dedi. Bence bu onun yönetmenlik anlayışını ortaya koyan en güzel örnek.

Robert De Niro ile çalışmak nasıl bir duygu?

- Onun kadar meşhur olup, odaya girdiği anda varlığını hissettirmeyen birini daha görmedim ben. Tamamen görünmez olabiliyor. Robert her türlü detayla ilgilenen ama aynı zamanda oyuncularını sıkmayan harika bir yönetmen. Beni seyrederek, sessiz sakin yönetti diyebilirim. Bazen yanıma gelip kendi elleriyle saçımı düzeltir, sonra gider tekrar çekime devam ederdi. Detaylara olan düşkünlüğü ve bunları hissettirmeden düzeltmesine hayranım. Bu iş için çok emek harcadı. 2-3 saat uykuyla durduğu zamanları biliyorum.

Bu filmle birlikte CIA hakkında ne öğrendiniz?

- O döneme ait pek çok bilgi vardı. Teknik danışmanımız da çok yardımcı oldu. Benim oynadığım karakter pek çok ajanın birleşimi. Şu anda serviste çalışanlar 1940’larda, 50’lerde yaşananları anlatmaktan çekinmiyorlar. Zaten İran ve Guatemala’da çok başarı elde etmişler. Domuzlar Körfezi’ne gelene dek yanlışlar da yapmamışlar üstelik. Orada da ideoloji hatası yapılmış. Bunların hepsini anlattılar bize.

Soğuk Savaş konusunda kendinizi uzman hissediyor musunuz?

- Okulda bu konu üzerine ders almıştım. Şimdi de filmler sayesinde çok daha fazla şey öğrendim. Bazı gerçekler ilk kez "The Good Shepherd"da belgeleniyor. Bu çok etkileyici bir durum. Robert De Niro, Berlin Duvarı’nın yapılması ve yıkılması arasındaki dönemi de perdeye yansıtmaya karar verirse seve seve oynarım. Bu film için çektiğimiz zorlukları hiç önemsemiyorum.

BABA OLMAK ANLANILDIĞI GİBİ DEĞİL

Filmin yapımında ne gibi zorluklarla karşılaştınız?

- Proje, bütçe açısından çok zorladı bizi. "The Good Shepherd" pahalı bir film oldu. Hem Robert hem de ben aldığımız parayı geri vermek zorunda kaldık. Kaba kurgusu 4,5-5 saat olan bir film çektik ama hálá yapmak istediğimiz her şeyi gerçekleştirdiğimizi söyleyemem.

George Bush için "Hiçbir zaman benim başkanım olmadı" dediniz. CIA’in bu yönetim altındaki durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?- Her şey devletin gizli servisi nasıl kullanmak istediğiyle alakalı. Gizli servis dürüst bir şekilde yönlendirilmediği zaman sorunlar çıkıyor. Bir örnek vereyim: "Syriana"yı yaptığımız sırada Robert Baer Irak’taydı. Robert uzun zaman bölgede yaşadığı, olan biteni gözlemlediği için Irak konusunda tam bir uzman. Robert o zaman "İç savaş çıkacak" demişti. Ama onu kimse dinlemedi. Irak’a girip mucize gerçekleştireceklerini düşündüler. Aynı Domuzlar Körfezi’nde olduğu gibi yine ideoloji hatası yapıldı.

 

Son zamanlarda Hollywood’da çekilen politik filmlerin sayısı arttı. Sizce bunun nedeni nedir?

- Bir süredir politik filmlere karşı bir açlık vardı. Eskiden 1970’lerde güvenmekte zorlandığımız bir başkanımız vardı ve buna tepki olarak politik filmler çekildi. Bence şu anda benzer bir dönem tekrar yaşanıyor. Şimdi insanlar durup kendilerine, "Bize yalan mı söyleniyor?" diye soruyorlar. Şu anda savaştayız ve insanlar ölüyorlar. Amerika’da şöyle tuhaf bir durum var. Zenginler şampanyalarını yudumlayarak şaşaalı yaşamlarına devam ediyorlar. Savaşanlar ve ölenler ise fakirler. Başkanımızın dediklerine inanmıyoruz. Tüm bu yaşananları gördükçe bunlara tanıklık yapmak istiyorsunuz. "The Good Shepherd", "Syriana" gibi filmlerle bunu gerçekleştirmiş olmaktan çok mutluyum.

Biraz klişe bir soru olacak ama baba olmak neler değiştirdi hayatınızda?

- İyi bir soru. Ama tam olarak cevap vermek zor. Baba olmak anlatılacak gibi bir şey değil gibi geliyor bana çoğu zaman. Doğuma kadar dokuz ay boyunca herkes bana değişeceksin dedi durdu. Kendisine sürekli söylenen bir şeye zamanla yabancılaşıyor insan. Ama doğum gerçekleştiğinde ne demek istediklerini çok iyi anladım. Şu anda çocuğumdan daha önemli bir şey yok hayatımda.

Angelina’yla sevişmek çok tuhaftı

"The Good Shepherd"da canlandırdığınız CIA ajanıyla oğlu arasında mesafeli bir ilişki var. Bu rol sizi zorladı /_newsimages/2883973.jpgmı?

- Evet, mesafeli bir ilişki söz konusu. Neyse ki benim şahsi tecrübelerim bu filmdekinden çok daha farklı. Umarım yeni baba olmuş biri olarak da bu tip tecrübeler yaşamam. "The Good Shepherd"daki CIA’e özel bir durum. CIA üyelerinin aileleriyle yaptığımız konuşmalarda hayatlarının gerçekten böyle olduğunu gördük. Ajanlar, CIA için çalıştıklarını kimseyle konuşmazlarmış, aileleriyle bile. Bu durum çocuklarının üzerinde büyük bir etki bırakmış tabii. Evdeki bu gizlilik durumunun gerekli olduğuna inanıyorlarmış üstelik.

Angelina Jolie filmde sevmeden evlenmek zorunda kaldığınız eşinizi oynuyor. Kulağınıza aşk sözcükleri fısıldarken ona karşı ilgisiz kalmak nasıldı? Nasıl bir sevişme sahnesiydi sizce?

(Gülüyor) Senaryoda "Edward ona ilgi göstermez" diyor. Tanrım, Angelina gibi bir kadına nasıl ilgi duyulmaz! O sahne biraz tuhaftı yani. Brad’le (Pitt) benim arkadaş olmam, Angelina’nın da benim eşimle arkadaş olması o sahneyi daha da tuhaf hale getirdi.

Porno film çekmek isterdim

Karakterlerin ön planda olduğu bir porno filmi çekmek istediğinizi söylemişsiniz. Doğru mu?

- (Gülüyor) Doug Liman’la "Bourne Identity"yi çekiyorduk. Bana büyük bir fırsat kaçırdığımızı, ışıklar söndükten sonra porno filmi için de bir sahne çekmemiz gerektiğini söyledi. Ben de ona "Hadi o zaman bu karakterlerin yer aldığı, karakter odaklı bir porno filmi çekelim, adını da ’Porn Identity’ koyalım" dedim. Yapsaydık aynı yönetmen ve oyuncularla çekilen 75 milyon dolarlık bir porno filmimiz olurdu. Kim bilir, arkasından da "Porn Supremacy" ve "Porn Ultimatum" gelirdi belki!

Bu kadar iyi filmde rol aldıktan sonra kendinizi artık rahat ve güvende hissediyor musunuz?

- Bu işte insan kendini hiçbir zaman rahat ve güvende hissetmiyor. Çok büyük rekabet var. Doğru senaryo ve proje kolay bulunmuyor. Başarı işin kalitesiyle değil, gişe hasılatıyla ölçülüyor. Ben bu aralar rahatı hayatımın başka alanlarında

buldum. Son zamanlarda özel yaşamımda mutlu olmam yaşadığım her türlü zorluğu unutturuyor bana.

Sevgiyi buldum, başarı o kadar da önemli değil mi diyorsunuz?

- Sanırım evet.

BAKMADAN GEÇME