Yerel Haber Hattı 0536 266 79 69
KONUŞMAYI BAŞLAT
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin

New York ve Milano’nun ardından önce İstanbul’da, sonra da Ankara’da açılan ünlü İtalyan restaurantı Papermoon, Türkiye’de artık neredeyse bir klasik haline geldi.

İstanbul’da, masumane bir şekilde İtalyan yemeği tercih edenler haricinde, ‘we are here too’ (biz de buradayız) tarzı ‘creme de la creme’ buluşmaların tercihlerinden olan ve genelde ‘bilinmesi’ istenen ‘gizli ve önemli’ yemeklerin yapıldığı Papermoon, açıldığından beri, başkentte de sık sık gündeme gelir.
Papermoon lokantası, son olarak, 22  Temmuz seçimlerinde Ankara’da yemekli kulis faaliyetlerinin yoğunlaşacağı beklentisi ile hazır bekletilen binlerce YTL’lik özel Petrus şarapları ile gündeme gelmişti.  Belki de, birileri etkilensin diye diğer birileri Petrus şaraplardan açtıracaktı.

Peki ne mi oldu?...

Aylardır, Ankara Papermoon’un şarap bölümünde bekleyen 7 bin YTL’lik ünlü Petrus ve 3 bin 500 YTL’lik Opus markalarından oluşan 7-8 şişe şarap İstanbul’a geri gönderildi.

Ancak, bir şişe Petrus hariç...

Kim mi içti?

Maalesef, yanıt  Ankara’nın karizmasını çizecek cinsten. Çünkü, tam 7 milyarlık yani 7 bin YTL’lik şarabı açtıranın Ankara ile ilgisi yok.

İstanbullu bir işadamı. Kişilik haklarına saygı anlamında ismi bizde gizli kalsın.
Yalnızca şunu söyleyelim, Ankara’ya iş için kısa süreliğine gelen ve İstanbul’daki alışkanlıkla yemeğini Papermoon’da yiyen güçlü bir işadamı. Alnının akı ile para kazandığı sürece bu para ile ne yaptığını sorgulamak zaten kimsenin hakkı değil. Ama tabii ki kimlerle içtiğini bilemiyoruz.

Ancak bu noktada, bir saptama da fayda var. O da, son olarak Merkez Bankası’nı da İstanbul’a kaptıran başkent Ankara ile ilgili.

Hey gidi Ankara hey...

Resmen karizması çizildi...

Bir zamanlar, yine kendi sınırları içinde, lokantanın birinde, bir devlet bankası genel müdür yardımcısının misafirlerine ikram ettiği Petrus ile bu şarabı Türk genel kültürüne sokma başarısı gösteren Ankara, bu kez, hem de talep olmadığı için şarapları geri gönderdi.

İstanbullu bir işadamına yenik düştü. Merkez Bankası gibi, diğer kalan şarapları  da, ‘Acele gönderin, burada inanılmaz  talep var, yetişemiyoruz’ diyen İstanbul’a kaptırdı. 

Vay vay vay...İstanbul da, bu arada, taleplere yetişemiyor demek ki...

Zaten, oldum olası, şu İstanbul’a akıl sır erdirememişimdir.
Bizden bu kadar. Gerisini araştırmak da İstanbul’daki gazeteci arkadaşlarımıza kalsın...

Ha bu arada, unutmadan 7 bin ytl’lik Petrus şarap şişesinden aşağı yukarı 5 kadeh çıkıyor. Bu da, kadehi bin 400 ytl’ye mal oluyor anlamına geliyor. Yani, neredeyse 3.5 kişinin bir aylık asgari ücretlinin toplamı.

Afiyet olsun...

Paniğe gerek yok.Bu şaraplardan daha çok var.

metehandemir@haberturk.com

BAKMADAN GEÇME