Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Hayatın İçinden: 3 yılda 24 ülkeyi nasıl gezdi?

        İstanbul'un Gece Fotoğrafçısı:

        Şevket Şahintaş: "İstanbul'un gece yüzünü çektim"

        53 yaşındaki Şevket Şahintaş, hayatının yarısından fazlasını taksi şoförlüğü yaparak geçirdi. Onun hayatı 15 yıl önce sokakta yaşayan evsizleri görünce değişti. Eline fotoğraf makinesini alan Şahintaş, sokakta yaşam mücadelesi verenleri fotoğraflamaya başladı. O günleri de, "İlk defa sokakta yaşayan bir adamın nasıl uyumaya çalıştığına tanıklık etmiştim. Ne yapılabilir diye düşündüm ve onları fotoğraflamaya başladım" diye anlattı. İstanbul'un gece yüzünü anlatan Şahintaş, hikayesini Hayatın İçinden'e anlattı.

        REKLAM

        Çocuklara adanmış bir hayat:

        "Benim felsefem bir başka insanın hayatını değmek"

        Profesör Ayla Güven, 33 yıldır devlet hastanelerinde çocuk doktoru olarak hizmet veriyor. Hayatını çocuklara ve bilime adayan Güven, hem çocukları sağlığına kavuşturuyor hem de yeni hekimler yetiştiriyor.

        Her yıl binlerce hastaya bakan Güven, "Benim felsefem bir başka insanın hayatını değmek. Başka insanlar için faydalı olmaktır. Benim yaşamaktaki amacım bu" diyor. Profesör Ayla Güven, hikayesini Hayatın İçinden'de anlattı...

        Bardağa resim çiziyor:

        Berk Armağan 3 yılda 24 ülkeyi nasıl gezdi?

        24 yaşındaki üniversite öğrencisi Berk Armağan, herkesin çöp olarak gördüğü karton bardaklara yeteneğini döktü. Bardakların üstüne resimler çizmeye başladı. Daha sonra da o bardakları önce sokakta sonra da internette sattı.

        Bu sayede de dünyaya açıldı. 3 yılda 24 ülke gezdi. Berk Armağan, bardaklarını ilk satışa çıkardığı günü şöyle anlatıyor: "Bu özel işi seri şekilde yapıp para kazanma yoluna sürükledim kendimi. Metronun yanına çıktım ve 6 saatte 7-8 bardak sattım. Gün sonundaki kazancım 150 TL'ydi." Berk Armağan'ın hikayesi, Hayatın İçinden'de...

        Darülaceze Meleği:

        Şengül Kazan: "Yalnız sevgiye ihtiyaçları var"

        70 yaşındaki Şengül Kazan'ın hayatı 1979 yılının mayıs ayında değişti. Annesiyle dolaşmak için girdiği Darülaceze huzurevi, hayatı oluverdi. Hayatını kimsesi olmayanlara adadı.

        O günleri, "İçeri girdim bir daha da çıkamadım" diye anlatan Kazan, 40 yıldır Darülaceze'de gönüllü olarak çalışıyor. Şengül Kazan'ın tepeden tırnağa iyilik dolu hikayesi, onu "Uluslararası İyilik Ödülü"nün de sahibi yaptı. Darülacezeliler için "Hiçbir şeye ihtiyaçları yok. Yalnız sevgiye ihtiyaçları var" diyen Şengül Kazan, hikayesini Hayatın İçinden'de anlattı.

        Mücellit:

        "Kitap tozları hasta ettim ama..."

        Mehmet Ali Kunduracıoğlu... Ünü, yabancı koleksiyonerlere kadar gitmiş bir mücellit. Eski eserlerin restorasyonunu yapıyor. Yırtılmış, tahrip olmuş, yüzlerce yıllık kitapları büyük bir sabırla yok olmaktan kurtarıyor.

        Tamir ettiği her bir sayfaya aylarını, senelerini veriyor. Kunduracıoğlu, bir kitabın onarımını, "Kağıt restorasyonu yapılıp müşteriye intikali en asgari 6 buçuk ay" diye anlatıyor. Müşterileri arasında Türkiye'nin en zengin koleksiyonerleri de bulunan Mücellit, kitap tozlarıyla dolu hikayesini Hayatın İçinden'de anlattı.

        Son tornacının hikayesi:

        İsmail Hız: "Bana göre dünyanın en güzel mesleği"

        İsmail Hız, babasından öğrendiği tornacılığı 59 yıldır ondan devraldığı atölyede devam ettiriyor. Torna tezgahıyla ahşaba hayat veriyor. İsmail Hız, 10 yaşındayken başladığı mesleğiyle çocuklarını okuttu, evini geçindirdi. Ancak zaman içerisinde mobilya yaptırmak için atölyesine uğrayan insan sayısı azaldı...

        Öyle ki esnaf arkadaşları birer birer kepenk kapattı. O ise zamana ve teknolojiye direnmeye devam ediyor. İstanbul'un son tornacısı İsmail Hız, hikayesini Hayatın İçinden'de anlattı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ