İnsanların zengin oldukları için mutlu olmadıkları, mutlu oldukları için zengin oldukları söylemi ne kadar doğru? Bu soruyu yönelttiğimiz Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Alper Evrensel, “Bu bir dereceye kadar doğrudur. Varlıklı olmanın bedeli yalnızlıkla ödenebilir. Yalnızlık ve sosyal izolasyonsa mutsuzluk için zemin hazırlayabilir. Halbuki ihtiyacını doğru şekilde belirlemiş, kendisi için gereksizi ve lüksü tanımlamış olan bir insan, edindiği maddi varlığı uygun şekilde kullanarak çevresi ve tüm dünya için anlam taşıyan bir şekilde tasarruf edebilir” diyor ve ekliyor:
MUTLU OLMAYI BAŞARMAK BİLE BAŞARI
"Doğal Hayatı Koruma Vakfı gibi bir kuruluşa yapılan bir bağış sayesinde dünyada nesli tükenmekte olan bir hayvanın korunmasına yardım edebilir, ormanların yok edilmesini engelleyebilir, küresel ısınmanın önüne geçmek için mücadeleye destek sağlayabilir. Bu küçük bağışın sembolik anlamı çok derindir. Bu sayede neredeyse dünyadaki tüm canlılıkla temas kurulmuş olur. Tüm canlılıkla temas kurarak sağlanan zenginliğin verdiği mutluluk maddi varlıkla edinilemez.” Mutlu insanların başarı kriterleri de kendine özgü oluyor. Onlar için çevreden dayatı
lan başarı kotalarının bir anlamı bulunmuyor. Kendi başarı kotalarının sınırı bireysel mutlulukları oluyor. Bu kişiler için mutluluk eşittir başarı, başarı eşittir mutluluk oluyor. Mutlu olmayı başarmak bile büyük bir başarı olarak görülüyor.
SEVDİĞİN İŞİ YAPMANIN HAZZI
Modern toplumda yaşamanın hemen her yönü sanki insanın mutsuzluğu için tasarlanıyor. Bu engelleri aşıp mutluluğu elde edebilmiş insan başarılı olarak değerlendiriliyor. Bu açıdan bakınca yemyeşil yamaçlarda sürüsünü otlatırken huzur içinde türküsünü mırıldanan bir çoban belki de plazada toplantı yönetirken sinir krizi geçiren bir işadamından daha mutlu olabiliyor. İnsanın sevdiği işi yapması da mutlu eden faktörlerden. Sevmediği bir işi yapan kişi, sonucunda para kazansa bile mutlu olmuyor. Manevi olarak tatmin etmeyen bir işin maddi karşılığı hep mutsuzluk oluyor. Çocuğunun ilgi alanını dikkatli şekilde saptayan ebeveynler onu doğru şekilde teşvik ederlerse çocuklarına sevdiği ve para kazanabileceği bir mesleği hediye etmiş oluyorlar.
PARA BİRİKTİRMEK MADDE BAĞIMLILIĞINA BENZİYOR
Para biriktirmenin kişide oluşturduğu etki, madde bağımlılığının oluşturduğu etkiyle aynı görülüyor. Para birikimi arttıkça kişinin biriktirme arzusu azalacağı yerde fazlalaşıyor. Zamanla birikim somut olarak artsa bile onu biriktiren kişinin gözünde soyut olarak küçülmeye başlıyor. Bu algı, kişinin daha çok paraya ihtiyacı olduğu yanılsamasına yol açıyor ve madde kullanan kişinin bir süre sonra maddeye bağımlı hale gelmesine benziyor. Başlarda keyif verse bile zamanla yoksunluğun yarattığı sıkıntıyı gidermek amacıyla madde kullanmak gerektiği gibi, para biriktirmek de bir süre sonra doyumsuzluğa yol açabiliyor. Kısaca, saplantılı şekilde yapılan birikim mutluluğun azalmasıyla sonuçlanabiliyor.
BİRİNCİ KUŞAK ZENGİNLER DAHA MUTLU
Birinci kuşak zenginlerin ikinci ve üçüncü kuşağa göre daha mutlu olmalarının altında, sonraki kuşakların her zaman babalarının işlerini sevmemelerinin yattığı iddiasına doğru gözüyle bakılıyor. Patron babanın çocuğu babasının genlerini taşısa da babasından farklı alanlara ilgi duyabiliyor. Ailenin en büyük beklentisi işini çocuğuna devretmek olsa da karşı tarafın arzusu farklı doğrultularda olabiliyor. Gencin bu noktada çok önemli bir karar vermesi gerekiyor. Ya ilgi alanına girmeyen bir işi yaparak mutsuz oluyor ya da zor da olsa ailesinin işini yapmayı reddedip sevdiği işi yaparak mutlu olmayı seçiyor.
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.