Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler H. Bunu Konuşuyor Sevişme sahneleri inandırıcılığı arttırır mı?

        Ebru AYAZ / HABERTURK MAGAZİN

        HT MAGAZİN, Çağatay Ulusoy’un, “Öpüşme ve sevişme sahneleri aşk filmlerine inandırıcılık katıyor” açıklamasını ünlü isimlere sordu. Tuvana Türkay, “Her şeyin açık seçik gösterilmesi bazen beni bile rahatsız ediyor” derken, “Biz hayatın içinde en azından üremek için sevişmiyor muyuz?” diye soran Deniz Akkaya, “Gerekiyorsa olmalıdır” yorumunu yaptı. Türkan Şoray ise “Kural koymasaydım aşırı şeyler isteyeceklerdi” diyerek yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.

        Deniz Akkaya sevişme sahnelerinin ticari anlamda kullanılmasına karşı olduğunu söyledi.

        SEVİŞME SAHNELERİ İNANDIRICILIĞI ARTTIRIR MI?

        'DELİBAL' filminin başrol oyuncusu Çağatay Ulusoy’un “Öpüşme ve sevişme sahneleri aşk filmlerine inandırıcılık katıyor. Seyirci bunu izlemek istiyor” açıklaması tartışma yarattı.

        Sanat ve televizyon camiasından isimlere, inandırıcılık adına bu sahnelerin gerekli olup olmadığını ve kendi tercihlerini sorduk.

        TÜRKAN ŞORAY: Kural koymasam aşırı şeyler isteyeceklerdi

        SİNEMAYA ilk girdiğim yıllarda kural koymasaydım bana öyle senaryolar gelecekti ki, aşırı şeyler isteyeceklerdi. Bu nedenle kendime sevişmez, öpüşmez kuralları koymuştum. Ne olursa olsun toplumun değer yargıları var, muhafazakâr bir toplum içerisindeyiz. İster istemez böyle düşünüyordum. Fakat bugün toplum değişti. Televizyonun gelmesiyle, yabancı filmlerde sevişme ve öpüşme sahnelerinin çoğalmasıyla bunlar normal karşılanmaya başlandı. Ben de bir süre sonra hâlâ kurallarım var diyemezdim.

        Bir sinemacı olarak bu tür sahnelerin gerçekçiliği vermesi gerektiğini biliyordum ve Mine filmi teklif edildiğinde, ‘Siz haklısınız artık bu tür sahneler çekilebilir’ dedim ve Cihan’la inanılmaz sevişme sahneleri çektik. Sonradan Allah’tan eşim oldu. Ben buna hiçbir zaman karşı değilim ama çıplaklık ve cinsellik belirli bir estetik ölçüde, ticari kaygı olmadan kullanılmalı.

        DENİZ AKKAYA: Öpücük olmadan da aşkı anlatabilirsiniz...

        DÜNYA sinemasında var olan bir şeyi biz Türk sinemasında nasıl yadsıyabiliriz ki? Sinema hayatın bir aktarımıdır. Biz hayatın içinde en azından üremek için sevişmiyor muyuz? Tabii bunun filme bir katkısı varsa ve bu gerekiyorsa olmalıdır. Tamamen ticari anlamda kullanılmasından bahsetmiyorum.

        Aşkı milyonlarca şekilde yorumlayabilirsiniz. İçinde bir öpücük, el teması olmadan da aşkı anlatabilirsiniz, erotik bir şekilde de.

        MÜJDAT GEZEN: HİÇ BİR FİLMDE ÖPÜŞMEDİM

        BU durum senaryoya göre değişir. Örneğin, seyirci burada öpüşmeye ne gerek vardı da diyebilir veya artık öpüşsünler diye de bekleyebilir. Ben komedi filmleri yaptığım için hiçbir filmde öpüşmedim. Bu konuda seyirci gözünden tam olarak bakamıyorum. Fakat gerekliyse olmalıdır.

        TUVANA TÜRKAY: Çıplaklık beni rahatsız ediyor

        FİLMLERİN inandırıcılığını tek bir şeye bağlamak anlamsız. Bir proje inandırıcıysa bütünüyle ve senaryosunun tamamı ile inandırıcıdır. Sevişme ve öpüşme sahnelerinin irdelenmesi bana garip geliyor. Yeşilçam hayranı biri olarak, eski Türk filmlerine baktığımızda aşklar bu sahneler olmadan da anlatılabiliyordu. Her şeyin açık seçik gösterilmesi bazen bir oyuncu olarak beni bile rahatsız edebiliyor. Bu biraz da zihniyetle alakalı, yurtdışında bunlar sorun olmuyor.

        METİN AROLAT: BEKLENTİYE GÖRE SANAT YAPILAMAZ

        HAYATIN içinde olan şeyleri anlatmak, sinemanın samimiyetini gösterir. Asıl gösterilmesi gerekilen yerde o sahnelerin olmaması inandırıcılığını kaybettirir. Ama bu gişe için yapılmaz. Seyirci beklentisine göre sanat yapılmaz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ