Midesi olan bakmasın! Dışkı şarabından, canlı larvalı peynire kadar dünyanın en "iğrenç" yemekleri...
İğrenç Yemekler Müzesi'nde sergilenen bu yiyecekler, müze yetkilileri tarafından "en iğrenç" olarak tanımlanıyor. Müzeye gelenler, bu yemekleri tadabiliyor. Müze yetkilileri, tiksinmekle başlayan tepkilerin kusmaya kadar gittiğini belirtiyor.
Tüm kültürlerin kendine has bir mutfağı olmasına aşinayız. Bazı damaklar, herkese uymaz ancak insanların ortak "iğrenç" anlayışının aynı olduğunu söyleyebiliriz.
Burası, Disgusting Food Museum yani İğrenç Yemekler Müzesi. Amerika ve İsviçre'de yer alan bu müzede farklı kültürlerin "iğrenç" yemekleri tanıtılıyor.
Sergilenen yemeklerin birçocuğu geleneksel mutfaklara ait ve çoğu artık tüketilmiyor. Müze yetkilileri, En İğrenç Yemekler Listesi başlığında, bu zamana kadar ziyaretçiler tarafından en iğrenç bulunan yemekleri listeledi.
Fotoğraflar ve yazılar Disgusting Food Museum web sitesinden alındı.
ÇOCUK DIŞKISINDAN YAPILAN ŞARAP (TTONGSUL), ESKİ GÜNEY KORE
Ttongsul , %9 alkol içeriğine sahip geleneksel bir Kore tıbbıdır. 4-7 yaş arası insan çocuğunun kakası 3-4 gün buzdolabında bekletilir, suyla karıştırılır, daha küçük parçalara bölünür ve gece boyunca fermente edilir. Kakalı fıçı, fermantasyonun ilk gününde bile inanılmaz derecede güçlü bir dışkı kokusu salar.
Kaka/su karışımı bir elekten geçirilir ve %70 kaynatılmış yapışkan olmayan pirinç, %30 yapışkan pirinç ve maya ile karıştırılır. Yapışkan olmayan pirinç, fermantasyon süreci için önemli olan çok miktarda protein içerir. Yapışkan pirinç, sözde anti-inflamatuar ve ağrı giderici özelliklerinin yanı sıra tadı iyileştirmek için oradadır. Fermantasyon süreci, iyi bakterileri aktive eder ve kötü bakterileri öldürür.
Elde edilen karışım, 30 ila 37 santigrat derecelik bir sıcaklığı korumak için bir battaniyeye sarılmış bir toprak kapta en az yedi gün mayalanmaya bırakılır. Yeterince fermente edilmezse, içmek tehlikelidir, ancak tamamen olgunlaştığında; bu alkollü içeceğin ağrıyı, kırık kemikleri, çürükleri, iltihabı ve hatta epilepsiyi iyileştirdiği iddia edilir. Sarı-kahverengi sıvı süzülür; potansiyel olarak hâlâ etrafta yüzen küçük kaka parçaları ile lağım sümüksü ve kusmuğunun bir kombinasyonuna benzer.
Tadı biraz ekşi ve pirinç şarabına benzer. Bu Kore şarabının hafif bir kaka kokusu vardır ve nefesinizde kaka kokusu bırakabilir. Yaklaşık %9 alkol içerir. Bu alkollü içeceğin kokusu ve görsel görünümü, gerçek tadından daha kötüdür. Ttongsul'un hiçbir şekilde günümüz Güney Kore'sinde kullanılan bir şey olmadığını vurgulamak önemlidir.
KUŞ EMBRİYOSU (BALUT), FİLİPİNLER
Bir kuşun, genellikle bir ördeğin gelişen embriyosu, genellikle 14 ila 21 gün boyunca kuluçkaya yatırılır ve daha sonra içinde kaynatılır ve kabuktan servis edilir.
Balut, Filipinler'de ve Güneydoğu Asya'da afrodizyak ve akşamdan kalma tedavisi olarak bilinen yaygın bir sokak yemeğidir. Amniyotik sıvı doğrudan kabuktan içilir ve yumurta sarısı ile ördek embriyosu daha sonra doğrudan kabuktan yenir, kemikler ve gaga hala yenebilecek kadar yumuşaktır.
CANLI LARVALARLA YENİLEN PEYNİR (CASU MARZU) - SARDİNYA, İTALYA
Kurt peyniri (casu modde, casu cundídu ve casu fràzigu olarak da bilinir) canlı larvalarla birlikte yenir, bu nedenle yemek yiyenlerin gözlerini zıplayan larvalardan korumaları gerekir.
Canlı kurtçukları yemek, yeni konakçılarının içinde hayatta kalabildikleri ve bağırsak duvarlarını delebildikleri için risklidir. Solucan peyniri keskin bir kokuya sahiptir ve dilinizi yakar ve saatlerce süren güçlü bir tat bırakır. Casu Marzu AB'de yasaklandı ve hem satıcı hem de alıcı için 40.000 € para cezasına çarptırıldı.
Solucan peyniri sadece larvalar hala hayattayken yenmelidir, ölü kurtçuklar solucan peynirinin bozulduğunun bir işareti olarak kabul edilir. Peynir, kurtçukları öldürebileceğinden soğutulmuşsa istisnalar yapılabilir.
Bazıları solucan peynirindeki larvaları yememeyi tercih eder, peyniri larvaların oksijene aç olduğu kapalı bir kağıt torbaya koyar, çantada hareket edip zıplayarak hayatta kalmaya çalışır ve patlama sesine neden olur. Ses kesildiğinde larvalar ölür ve kremsi maddeyi yemeden önce çıkarılabilir.
MEYVE YARASASI ÇORBASI, GUAM
Pişirme sırasında yarasalar kuvvetli idrar kokar, ancak et tatlı ve tavuğa benzer olarak tanımlanır. Çorba o kadar popülerdi ki Guam Meyve Yarasasının nesli tükenmek üzere avlandı.
Guam'daki yarasalar büyük miktarlarda sikad tohumu yerler ve insanlar tarafından tüketildiğinde ALS, Parkinson ve Alzheimer'a benzer ölümcül bir nörodejeneratif hastalık olan Lytico-bodig hastalığına neden olan çok miktarda toksin biriktirir.
İlk olarak 1904'te rapor edildi ve ölüm sertifikalarına felç dahil edildi. Guam'daki Chamorro halkında, 1945 ve 1956 yılları arasında önde gelen ölüm nedeniydi.
İNEK İDRARI (GOMUTRA), HİNDİSTAN
Gomutra, Hindistan'dan gelen inek idrarıdır. Gomutra içmek binlerce yıldır uygulanmaktadır ve genellikle sağlığa faydaları olduğu iddia edilen Ayurveda tıbbı olarak terapötik amaçlarla tüketilir.
Tüm inek idrarının faydalı olduğu düşünülürken, hamile bir ineğin idrarının özellikle hormonlar ve mineraller açısından güçlü olduğu kabul edilir. Gomutra'nın sedef hastalığı, cüzzam, ateş, karaciğer rahatsızlıkları ve kanseri tedavi ettiği iddia ediliyor.
BEBEK FARE ŞARABI - GUANGZHOU, ÇİN
En az bir düzine bebek fare pirinç şarabında boğulur. Kullanılan fareler hâlâ kör ve tüysüz olmalıdır. İçmeden önce en az bir yıl olgunlaştırılır. Fare şarabı, bir aperatif olarak değil, astım ve karaciğer hastalıkları için bir sağlık toniği olarak içilir.
Fare şarabının tadı, çürüyen hayvanların ağızda bıraktığı bir tada sahip benzin gibidir ve koku, inanılmaz derecede güçlü ve kokuşmuş olarak tanımlanır. Fare şarabı çoğunlukla Güney Çin'de (Guangzhou) içilir, ancak eski Kore'de de tüketilir.
İlk tükettiğinizde kokuşmuş tadı ağzınızı dolduruyor ve damağınızı yakıyor. Bebek fare derisinin parçaları genellikle şarabın içinde yüzer, bu yüzden genellikle sıvıyı tüketilmeden önce elenir.
KOYUN GÖZÜ SUYU, MOĞOLİSTAN
Moğol Mary olarak da bilinen bu karışım, koyunların domates suyuna konan turşu gözbebekleridir. Akşamdan kalma tedavisi olarak bilinir ve Cengiz Han zamanlarına kadar uzanır.
Gözbebeklerinde antioksidanlar, C vitamini ve A vitamini çok yüksektir. Cengiz Han zamanında domates olmadığı için domates suyu elbette modern bir katkıdır.
Turşu gözbebekleri yemek için en iyi ve en güvenli olanıdır, ancak çiğ veya haşlanmış olarak da eklenebilirler. Göz küresinin kendisinin pek tadı yoktur, ancak ısırıldığında ağzınızda patlar ve gözün jel benzeri camsı mizahı ağzınızı doldurur.
YAVRU KEÇİ PEYNİRİ (SU CALLU SARDU) - SARDİNYA, İTALYA
Callu de cabreddu olarak da bilinir, kelimenin tam anlamıyla keçi yavrusunun peynir mayası anlamına gelir. Yavru keçi sütü içildikten hemen sonra kesilir. Süt süzülür ve peynir mayası içeren dördüncü mide olan abomazuma geri dökülür.
Mide tuzla ovulur ve birkaç ay kuruması için asılır. Olgunlaştıktan sonra mide dilimlenir ve peynir ekmek üzerine yenir. Adı Sardunya Viagra'sı ve tadı, mumla karıştırılmış benzin ve amonyak olarak tanımlanıyor. Annenin beslenmesi sütü ve dolayısıyla peyniri etkiler.
BOĞA PENİSİ, ÇİN
Boğa penisi, sağlığa faydaları ve iddia edilen afrodizyak etkisi nedeniyle yenir. İdrar kokusunu gidermek için idrar yolu kesilir ve yıkanır, ardından sıcak suda ağartılır ve prezervatif gibi sert dış zar çıkarılır.
Boğa penislerinin yenilebilir hale gelmesi için uzun süre kaynatılması gerekir. Penisten zevk almak, tattan çok doku ile ilgilidir, yağlı ve biraz yapışkan olarak tanımlanır.
BAKİRE ÇOCUK YUMURTALARI - DONGYANG ŞEHRİ, ÇİN
Küçük çocuğun idrarı, şehirdeki okul ve marketlerde sokak satıcılarının koyduğu kovalarda toplanıyor. Yumurtalar idrarda sertleşinceye kadar kaynatılır.
Yumurtalar daha sonra kırılır ve idrarın yumurtanın içine girmesine izin vermek için birkaç saat kaynamaya devam eder. Altın yumurtalar güçlü bir şekilde idrar kokar, ancak tadı narin, tuzlu ve bağımlılık yapıcı olarak tanımlanmıştır.
Efsane, yumurtaların sağlığınız için iyi olduğunu, sıcak çarpmalarına karşı koruduğunu, vücut ısısını azalttığını, kan dolaşımını hızlandırdığını ve vücudu canlandırdığını söylüyor. Onları satan sokak satıcılarının tezgahlarında idrar kokusu belirgindir.
