Özgür Selvi: Herkes sinemadan ümidini kestiğinde biz inançla çıktık yola

Özgür Selvi'nin senaryosunu yazdığı, yönetmeni ve yapımcısı olduğu 'Çılgın Ortak'ta başrolleri Sinan Çalışkanoğlu ve Nur Erkul'un paylaşırken Ali Tarık Fındık, Ayşe Kökçü, Burak Er, Polen Ocakoğlu, Melisa Şalgam, Mehmet Yıldırım, Fatma Yılmaz, Mehmet Emre Ertunç, Ada Aksu, Sinan Bengier ve Alican Albayrak ana kadroda yer aldı.

Gösterime 16 Temmuz'da girecek olan 'Çılgın Ortak'ın ekibi filmle ilgili açıklamalarda bulundu.

Özgür Selvi: Filmi pandeminin zorlu koşullarında çektik. Bugün izlediğimde gördüm ki o zor koşullarda da çok neşeli, güzel, tertemiz bir işe imza atmışız. İzleyicisiyle kavuşacak diye düşünüyorum. Herkes sinemadan ümidini kestiğinde biz inançla çıktık yola. Koşullarımız zorluydu ama o sevgi ve sinemaya duyduğumuz aşk bizi birleştirdi. Pandemiden sonra vizyona giren ilk film olması da bizim aşkımızın karşılıksız olmadığını gösteriyor.

Ayşe Kökçü: Filmi ilk defa burada izledim. Tempolu, sevimli bir iş olmuş. İnşallah seyircisine ulaşır. Pandemi döneminde çektik biz bu filmi. Ekim ayıydı. Kimseler bu işlere kalkışmıyordu. Biz ise testlerimizi yaptırdık, çekimlerimizi yaptık. Güzel de bir ekiptik, güzel güzel çalıştık. Yolu açık olsun diyorum. Bir de pandemi dönemi sonrası sinemalar, tiyatrolar, konserler açıldı. Seyircinin böyle bir dönemden sonra bu filmi izlerken çok eğleneceğini düşünüyorum ben.

Sinan Bengier: Gerçekten çok güzel bir çalışma oldu. Sağ olsunlar prova döneminden itibaren hijyene çok dikkat edildi setimizde. Bir de kızlarımızın filmde öyle askılı kıyafetlerle göründüğüne bakmayın, hava gerçekten çok soğuktu. Bana bir kıyak yaptılar, içlik verdiler. Yaşlı olduğum için. Filmi burada izledim ve sevdim. Hani 'Agatha Christie' romanlarında vardır ya baştan sonuna kadar bütün olaylar karıştırılır, en sonunda çözülür. Bizim filmimiz de öyle. Bu türü yeniden akıllara getiririz umarım. Ben sevdim, seyirciye de ulaşmasını diliyorum. Akçakoca’da da çok rahat çalıştık, bize çok yardımcı oldular, buradan Akçakoca’ya da selamlar gönderelim.

Nur Erkul: Seyircinin hiç sıkılmadan tek kalemde izleyebileceği bir film oldu. Ben de ilk kez bugün izledim ve çok hoşuma gitti. Biz çok eğlenerek çektik, bu durum filme de yansımış. O soğuk havada titreyerek çalıştık ama aynı zamanda aldığımız keyfi çok güzel bir şekilde yansıtmışız. Umarım seyirci de beğenir ve güzel sonuçlar alırız.

Ali Tarık Fındık: Pandemide ilk kez bu filmin çekimleri için evden çıktım. Birazcık üzerimde gerginlik vardı ama çok keyifli ve çok rahat geçti set. Eğlenerek yaptık çekimleri. Bunun filme de yansıdığını düşünüyoruz. Çok güzel, hareketli, eğlenceli bir film oldu. İzleyecek herkese iyi seyirler diliyorum.

Burak Er: Zor bir dönemde güzel bir iş çıktı. Usta oyuncularımızla bir arada olduğumuz için heyecanlıydık. Yapımcımız Özgür Hanım’ın o güzel enerjisi de yansıdı filme.

Ayşe Kökçü ve eşi tiyatro oyuncusu Gökhan Mete, geçen ay Bodrum'da arkadaşlarıyla görüntülenmiş, hareketli gece basına 'kavga ettikleri' şeklinde yansımıştı. Olay hakkında ilk kez konuşan Kökçü, duruma açıklık getirdi; "Orada herhangi bir kavga yaşanmıyordu. Çok sevgili dostlarımızla sadece eşim Gökhan'a 'Eve gir haydi haydi' diyorduk. Arkadaşlar fotoğraflarımızı çektiler. Onun bu duruma tepkisi biraz fazla oldu. 'Niye benim iznim yokken çektiniz?' dedi, onlar çekmeye devam etti. Ben en çok şuna üzüldüm; 'Utanç gecesi' manşetini attılar. Utanç çok başka bir şey. Hırsızlık, ahlaksızlık yapanların, çocuklara tecavüz edenlerin utanması gerekir. Utanılacak şeyler bunlardır. Birimiz 66, birimiz 77 yaşındayız. Utanacak hiçbir şey yapmadık. Muhabirlere de kızmıyorum, onlar da işlerini yapıp fotoğraf çektiler. Ama ‘utanç gecesi’ başlığı atılmasına üzüldüm. 'Sarhoş olmuşlar' denebilirdi. Olabilir, olmuşuzdur. Ama utanç... O kadar utanılacak şey var ki ülkemizde."