Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Türban takanlar artıyor mu, azalıyor mu?

        TESEVgeçen yılKasım ayında23 ilde 1492 kişiyle yaptığı anket sonucunda türban takanların oranının yüzde 11.4'e düştüğünü açıklamıştı.

        KONDA'nın Milliyet için yaptığı vebugün açıklanan 41ilde 5 bin 289 denekle yaptığı araştırmaya göreiseAKP yönetiminde geçen son dört yılda başını örtenlerin oranı yüzde 64.2'den 69.4'e, bunun içinde başını türbanla örtenler yüzde 3.5'ten 16.3'e çıktı.

        İşte Konda anketinin sonuçları..

        2003 araştırmasında, yetişkin kadınlar arasında başını örtenlerin sayısı yaklaşık 13 milyondu. Bugün bu sayı 14 milyon çevresindedir. Ancak dört yıl içinde türban takan hanımlarımızın sayısı yaklaşık 500 binden 2 milyona çıkmıştır. Bu dikkat çekici ve hızlı artışın nedeni bu araştırmada belirgin değildir.

        Örtünenlerle örtünmeyenler arasındaki fark genellikle, sadece başlarını örtmesiyle sınırlı değildir. Örtünme insanın yaşam tarzı ve anlayışını da etkilemektedir.

        Örneğin, eskiden beri örtünme ile modernleşme arasında bağıntı kuranlar olmuştur. Başını örtenlerin Batılılaşmanın karşısında oldukları iddiası azımsanmayacak kadardır. Ancak, bu görüş kabul edilirse, yüzde 30 dışındakilerin hepsini Batılılaşma karşıtı olarak kabul etmemiz gerekir. Eğer bu doğru olsaydı, örneğin son 20 ya da 10 yılda aldığımız mesafeyi geçmemiş olmamız gerekirdi. Çünkü, yüzde 70 Batılılaşma karşıtı olan bir ülkede bu ilerlemeler sağlanamaz. En azından başını örtenler dört yılda yüzde beş arttı diye, ülkemizin ve halkımızın Batı'dan uzaklaştığını söyleyemeyiz.

        Birçok bakımdan modernleşmede alınan yolun geriye değil, ileriye doğru olduğu açıktır. Başını örtenlerin bir kısmının, Batılılaşmaya karşı olduğu bir gerçektir, ancak büyük çoğunluğunun teknolojide, bilimde, hukukta, siyasal rejimde yüzlerinin Batı'ya dönük olduğu yadsınamaz. Halkımız geleneğini, dini inancını kaybetmek istememekte, özetle kültürel değerlerine bağlı kalırken modernleşmek istemektedir. Bunlar için kültürel değerlere bağlılık, modernleşmenin tehlikeleri (!) için bir korunak, korkuları için bir kalkandır. Diğer taraftan, başını örtmeyenlerin kültürel değerlere saygısı başını örtenlerden çok farklı değildir.

        Kültürel değerler dışındaki diğer değerler tartışıldığında, başını açanlarla başını örtenlerin ortaya koydukları görüşler arasındaki fark azalmakta, örtünme hali görüşler arasında bir ayıraç olmaktan çıkmaktadır.

        Siyasal hayatımızda, kültürel değerleri korumayı yaşamsal gören ama Batılılaşmak isteyenler ile devleti korumak ve aynı zamanda Batılılaşmak isteyenler arasında belirli ayrışma olduğu görülmektedir. Oysa ne bu taraftakiler devleti ve cumhuriyeti yıkmak istemekte, ne de öbürleri kültürel değerlerin yok olmasına çaba göstermektedirler.

        Bu çekişmenin bugünkü içeriği aynı kaldıkça, tabloda bir değişiklik beklenmemelidir.

        Tartışma, kültürel değerlerin dışındaki yaşamın ortak yanlarına (demokrasiye, altyapıya, eğitime, sağlığa, hukuka) taşınabildiğinde, bugünkü tablo değişecek, örtünme tercihi siyasal hayattaki ayrışmanın belirleyicisi olmaktan çıkacaktır.

        Türban gençlerde daha yaygın

        Başını örtmeyenler gençler arasında yüzde 46.9 oranındayken, 29-43 yaş grubunda yüzde 31.1'e 44 yaş üstü grupta yüzde 18'e düşüyor. Türban kullananlar 18-28 yaş grubunda yüzde 19.7 iken 29-43 yaş grubunda yüzde 17.3'e 44 yaş üstü grupta yüzde 16.2'ye düşüyor.

        Örtünme geleneksel eğilime uygun olarak yaşlandıkça artarken, türban kullananlar ise yaşlar arasındaki örtünme eğiliminin zıttı karakter göstermekte olup dikkat çekici biçimde gençlerde daha yüksek.

        2003 araştırmasıyla kıyaslandığında, türban kullananlardaki artış en yüksek oranda gençler arasında görülüyor. 2003 yılında türban kullanan gençler yüzde 4.1 iken şimdi yüzde 19.7'ye yükselmiş durumda. 28-43 yaş grubunda türban kullananlar 2003 araştırmasında yüzde 3.8 iken şimdi yüzde 17.3'e yükselmiş durumda. 44 yaş üstü grupta ise türban kullananlar yüzde 2.5'ten yüzde 12.6 oranına yükselmiş görünüyor.

        Türban kullanımı eğitimlilerde fazla

        Başını örtmeyenler arasında üniversite eğitimliler yüzde 17.7, lise mezunları yüzde 42.2, ortaokul mezunları yüzde 12.3, ilkokul mezunları yüzde 23.7 oranında. Başörtüsü kullananlar arasında üniversite eğitimliler yüzde 2.2, lise mezunları yüzde 14, ortaokul mezunları yüzde 13.6, ilkokul mezunları yüzde 51.4 oranında. Türban kullananlar arasında üniversite eğitimliler yüzde 5.5, lise mezunları yüzde 25.9, ortaokul mezunları yüzde 19, ilkokul mezunları arasında yüzde 38.8 oranında.

        Eğitimlerine göre bakıldığında, Türkiye eğitim ortalamalarına kıyasla lise altı eğitimliler başını örtmeyenler arasında daha az görülüyor. Bir başka deyişle lise altı eğitimliler genele göre daha fazla oranda örtünüyor. Eğitim arttıkça genel olarak örtünme azalırken, yine şaşırtıcı biçimde, örtünenler arasında türban kullananların oranı eğitim arttıkça artıyor.

        Kümelere bakıldığında eğitimlerine göre, çarşaf ve peçe kullananlar ağırlıklı olarak okuryazar olmayanlar (yüzde 4.5) ve diplomasız okuryazarların arasında (yüzde 4) görülüyor. Türban kullananlar ise nispeten ağırlıklı olarak ortaokul (yüzde 22.1) ve lise mezunları (yüzde 17.2) arasında görülüyor.

        Geleneksel başörtüsü kullananlar üniversite mezunları arasında yüzde 15.4 iken lise mezunları arasında yüzde 29.6, ortaokul mezunları arasında yüzde 50.5, ilkokul mezunları arasında yüzde 65.3, hiç eğitimi olmayanlar arasında yüzde 76.4 oranında.

        Sonuçlar, 2003 araştırmamızla kıyaslandığında Türkiye genelinde örtünmeyenler kendi içinde yüzde 16 oranında azalarak yüzde 35.8'den yüzde 30.6'ya düşmüş görünüyor. Başını bir biçimde örtmekte olanlar ise kendi içinde yüzde 8 artarak yüzde 64.2'den yüzde 69.4'e yükselmiş durumda. Eğitim kümeleri üzerinden bakıldığında örtünen kadınlar içinde türban kullananların oranlarında şu artışlar görülüyor:

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ