Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Polemik Yaşam Zonguldak Valisi'nin okul önünde gezme yasağı tartışma yarattı

        TÜLAY ŞUBATLI - ÖZLEM YILMAZ - TÜLAY ACAR / AHT

        Zonguldak Valiliği'nin okul önlerinde ve çevresinde beklenmesini, gezilmesini yasaklaması tartışma yarattı. Öğrencileri 'okul içi ve okul dışı tüm zararlı alışkanlıkların yanı sıra, okul çevresinden gelebilecek her türlü tehditten korumak' amacıyla böyle bir yasağın getirilmesine kimi uzmanlar, 'Toplumun güven duygusunu zedeler, insan haklarına aykırı ' diyerek karşı çıkarken, kimileri de suçu ve suçluyu önleyebilmek için okul önünde beklemenin yasaklanmasını, hatta bu yasağın tüm illerde uygulanmasının doğru olacağını savunuyor.

        'Haber iyi niyetli değil çocukları koruyoruz'

        Erol Ayyıldız (Zonguldak Valisi):

        Haberin hazırlanış biçimi iyi niyetten kaynaklanmıyor. Bu yasak emniyetten gelen bilgilerle alınmış, eğitim öğretimin sağlıklı bir şekilde olabilmesi için uygulanması gereken bir tedbir. Jandarmamız ve emniyetin çalışmalarında seyyar satıcıların ya da okul önlerinde bekleyenlerin hap sattığıyla ilgili bilgiler var. Biz çocuklarımızı koruyoruz. Orada bekleyen, herhangi bir işi olana dokunulmuyor. Okulla alakası olmayan, o çevrede oturmayan yabancı kişilere 'Niye bekliyorsun?' diye sorulduğunda 'Sen karışamazsın' der. Bu tebliğimiz 'Niye bekliyorsun?' sorusunu kolaylaştırmak için. Geçen sene Devrek'te bir vatandaş öğrenciyi çağırıp, pompalı tüfekle öldürdü. Bunun tedbirini nasıl alabiliriz? Bakın yasakla ilgili haber yayınlandıktan sonra, bir okulun etrafında yabancı kişilerin uyuşturucu hap sattığıyla ilgili ihbar geldi. Operasyon yapıldı ve ihbarın doğru olduğu anlaşıldı. Kamuoyundan yasakla ilgili bir memnuniyet var. Adam yoldan geçiyor ya da orada duruyor ya da birine ziyarete gidiyor. Buna ceza kesilebilir mi? Akla mantığa uyar mı? Okullar için, yanına yaklaşılamayan askeri alan gibi bir mantık olamaz. Okulun çevresindeki bir kafede yapılan aramanın ise sebebi ise tamamen istihbarata dayalı. Çocuklar falanca falancayı şurda hap satarken gördüm diyor. Bunu yapan kişi de şu kafeteryada oturuyor diye bilgi veriyor. O kafede arama yapılarak ihbar edilen kişi abzorbe ediliyor. Yani bu tamamen çalışma şekli itibarıyla yapılan bir şey.

        '4. Murat'ın koyduğu yasakları anımsatıyor'

        Alaaddin Dinçer (Eski EğitimSen Genel Başkanı):

        Bu yasak bir önlem ya da caydıcılık gibi düşünülse de, sonuca olumlu etkisinin olacağını düşünmüyorum. Bu tür konular gündeme geldiğinde yönetenlerin ilk aklına gelen yasaklar koymak oluyor. 4. Murat'ın uygulamalarını anımsatıyor. Çocukları şiddet ve zararlı alışkanlıklardan uzak tutmak için, evet bir takım önlemlere ihtiyaç var. Gerçekten bazı yerlerdeki okul önlerinde aşırı derecede bu tür oluşumlara rastlanabiliyor. Ancak bunu yine eğitim yoluyla ve sosyal bir takım önlemler alarak gerçekleştirmek daha mantıklı diye düşünüyorum. Gençleri daha eğitsel amaçlı yollara kanalize ederseniz daha genel bir önlem alınmış olur.

        'Bu yasak, insan haklarına aykırı'

        Prof.Adnan Gümüş (Çukuroava Ünv.Eğitim Fak. Öğretim Üyesi Sosyolog)

        İnsanların okul önünde, caddede parkta bulunması temel insan hakkıdır. Hiçbir yurttaşın kamusal alanı kullanmasını hiçkimse yasaklayamaz. Bu yasak temel insan haklarına aykırı. Bu yasak toplumu birbirine karşı şüpheli hale getirmektir. Herhangi bir suç unsuru, tehdit oluşturmadıkları, bunun somut emareleri ortaya çıkmadıkça, kimseyi potansiyl suçlu olarak göremeyiz. Lisede okuyan arkadaşımız diğer okulun önünde bulunuyor. Bu liseli genci şüpheli, sorunlu olarak lanse etmektir. Birinin durduk yerde şüpheli sıfatıyla işlem görmesi kabul edilemez. Eğer bir kişi gürültü yapıyor ya da birini tehdit ediyorsa, somut şikayet varsa elbetteki yöneticiler onun tedbirini alır, polisiye tedbir uygulanır. Ama onun dışında bu yasakla her bir vatandaş bir diğeri için suçlu olur. Böyle bir anlayış da olamaz. O zaman hepimiz suçluyuz potansiyel olarak.

        'Adam sapıksa yasak vız gelir'

        Prof.Dr.Mansur Beyazyürek (Psikiyatr)

        Yasaklarla 21. yüzyılda olumlu sonuç almak mümkün değil. Bir sapık bir şey yapacaksa, Vali'nin koyacağı yasaklar ona vız gelir tırış gider. Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki elinizin altında internet var, canlı olarak düynanın öbür ucuna bağlanıyorsunuz. İsterdim ki Vali Bey, yasaklar yerine uyuşturucu ya da kötü alışkanlıklar üzerine okulda eğitim verilmesini sağlasın. Yasak olunca milletin kafasında bir şey yokken çocuklar sormaya başlayacak. Düşünmeyen çocuk bile uyuşturucu düşünmeye başlayabilir. Yasaklarla hiçbir şey elde etmek mümkün değil. Ayrıca okulun önünden geçiyorum. Bir arkadaşımla sohbet ediyorum. Uyarı gelecek. O zaman kendimi suçlu hissederim. Suçları önleyemiyorsunuz ama sonra böyle bir yasakla binlerce insanı suçluymuş gibi zan altında tutuyorsunuz.

        'Herkesi kapsaması keyfi uygulamadır'

        Doç.Dr.Barış Erman (Bilgi Ünv.Öğretim Üyesi)

        Zonguldak Valiliği'nin, İçişleri Bakanlığı'ndan aldığı genelgeye dayanarak verdiği emirlerde, bu mevzuat kurallarına uyulup uyulmadığı medyada yer alan haberlerden anlaşılamamaktadır. Ancak uygulamanın, herhangi bir ayırım yapmadan, okul çevresinde bulunan herkese uygulanması, amacına ve önceki davranışlarına bakılmaksızın herkesin 'ahlaksız, edepsiz veya sarkıntılık eden' konumuna getirilmesi, hukuk devleti ilkesi ile ve aksi ispat edilene kadar masum sayılma hakkı ile bağdaşmayacak, keyfi bir uygulama olacaktır. Polis, ancak PVSK'da sayılan eylemleri gerçekleştirdiği tespit edilen kişiler bakımından böyle bir uygulama yapma yetkisine sahiptir.

        'Valiyi tebrik ediyorum tüm illerde uygunulmalı'

        İsmail Koncuk (Türkiye Kamusen ve Türk Eğitim Sen Genel Başkanı):

        Ben bu uygulamayı doğru buluyorum. Okullarımız hem öğrencilerimiz, hem öğretmenlerimiz bakımından açık bir tehdit bölgeleri haline geldi. Okul çevreleri serserilerin, işsiz güçsüz insanların, uyuşturucu tüccarlığı yapan şebekelerin uğrak yeri oldu. Valiliğin bu konuda birtakım önlemler, tedbirler almasını çok doğru bir yaklaşım. Okullarımız serseri alanları haline gelmemeli. Esasında çok geç kalındı. Bizde maalesef öğrencilerimizin önünü kesen, onlardan zorla para alan birtakım gruplar, çeteler de var ve bunlar meydanı boş buluyorlar. Ayrıca öğrencilerimiz artık geç vakitte dağılıyor. Bu tedbirlerin biraz daha yoğunlaştırılması gerekiyor. Bunu bir baskı unsuru olarak görmüyorum. Zonguldak valisini tebrik ediyorum. Bu sistem, İstanbul dahil tüm illerde de uygulanmalı."

        'O zaman herkesi eve hapsedelim'

        Ünsal Yıldız ( Eğitim Sen Genel Başkanı):

        Doğru bulmuyorum. Bu tür problemler, özgürlüklerin, demokrasinin askıya alınmasıyla çözüm bulunamaz. O zaman tüm insanları evlere hapsedelim, sorunu topyekün halledelim. Böyle bir çözüm ilkeldir. Elbette probemdir, mücadele edilmelidir. Bataklıkla uğraşamayanlar, sineklerle mücadele ediyorlar. Bu olumsuzluklar Türkiye'nin sosyo- ekonomik gerekçelerinden kaynaklanmaktadır. Çözüm, gerekçeleri ortadan kaldırmaktan geçiyor. Siyasal iktidar işin kolayına kaçıyor.

        'Hukuken doğru'

        Uygar Çöltekin (Ceza Hukukçusu):

        Valiliğin kararı ilk başta Anayasal bir hak olan seyahat hürriyeti açısından değerlendirilmelidir. Anayasa seyahat hürriyetinin 'Suç işlenmesinin önlenmesi' amacıyla ve kanunla kısıtlanabileceğini öngörüyor. Valiliğin kararının İl idaresi Kanunu uyarınca alındığı ve kararda suç işlenmesinin önlenmesi amacına yapılan vurgu nedeni ile hukuken doğru bir karar niteliğindedir. Bu kararın iptali için idari yargı yoluna başvurmak mümkün. Uygulanmasında yapılacak yanlışlıklar açısından ise Sulh Ceza Mahkemesi'ne para cezasının iptali için başvuru mümkün olduğundan, yargısal denetim yolu açık.

        'Mahkemeye başvursunlar'

        Doç.Dr. Yılmaz Yazıcıoğlu (Ceza Hukukçusu)

        Anayasa'nın "Sosyal Hukuk ve Seyahat Etme Özgürlüğü' ilkelerine aykırı. Valilik, bir sıkıntı hissediyorsa, ceza vermek yerine emniyet görevlilerinden tedbir ister. Antidemokratik toplumlarda yasakçı zihniyetlerde bu tür yaptırımlar çıkar. Ayrıca insan hakları evrensel bildirgesine aykırıdır. Kişinin bireysel özgürlüğünü kısıtlayan bir karardır. Bu tür yaptırımlara maruz kalanlar idare mahkemesine ve sulh ceza mahkemesine idare, tasarrufun iptailini ister.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ