Psikologlar "konuşun" diyor! Kendi kendine konuşmak delilik değil!
Kendi kendine konuşan insanlara genellikle tuhaf bakılır, hatta "deli" damgası bile vurulur. Oysa psikologlara göre bu davranış sandığımızdan çok daha normal, hatta faydalı. Araştırmalar, iç sesle kurulan diyalogların odaklanmayı, duygusal farkındalığı ve problem çözmeyi geliştirdiğini gösteriyor. İşte bilim insanlarının "konuşun" çağrısının ardındaki nedenler…
ABONE OLKendi kendine konuştuğunuz için garip hissediyor musunuz? Endişelenmeyin. Uzmanlara göre bu, zihinsel bir dağınıklığın değil, aksine farkındalığın işareti. Psikologlar, kendi kendine konuşmanın düşünce akışını düzenlediğini, stresle baş etmeyi kolaylaştırdığını söylüyor. Detaylar haberimizin devamında!
Uzun yıllar boyunca kendi kendine konuşmak, toplum tarafından “garip” ya da “dengesizlik” belirtisi olarak görülüyordu.
Ancak psikologlar bu önyargının artık geride kalması gerektiğini söylüyor. Çünkü yapılan araştırmalar, kendi kendine konuşmanın zihinsel düzenleme, stresle baş etme ve odaklanma üzerinde olumlu etkiler yarattığını ortaya koyuyor.
Uzmanlara göre, insan zihni her gün binlerce düşünceyle dolup taşıyor. Bu karmaşayı sessizce içimizde taşımak yerine sesli dile getirmek, beynin düşünceleri sıraya koymasına yardımcı oluyor.
Özellikle stresli ya da yoğun dönemlerde kendi kendine konuşmak, tıpkı bir “iç denge ayarı” gibi çalışıyor. Psikolog Ebru Kalkan, “İç sesini dışa vurmak, beynin düşünceleri kategorize etmesini kolaylaştırır. Bu, kişinin kendini daha net duymasını sağlar” diyor.