Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Putin nükleer silah kullanır mı?
        Sesli Dinle
        0:00 / 0:00

        Rusya ve Ukrayna heyetlerinin Belarus'un Gomel şehrinde müzakere masasına oturacağı haberlerinin geldiği dakikalarda Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Savunma Bakanlığı'na dikkat çeken bir talimat verdi.

        Putin, 'NATO ülkelerinden gelen saldırgan açıklamaların ardından orduya, nükleer caydırıcı güçleri yüksek alarma geçirme emri verdiği' açıklandı.

        Putin'in açıklamaların ardından 'bundan sonra ne olacak?' sorusu gündeme geldi. Habertürk TV'de Fatih Altaylı'nın Teke Tek programında bu soruya yanıt arandı.

        İşte konukların görüşlerinden öne çıkan başlıklar:

        Prof. Dr. Mustafa Kibaroğlu: BU SEVİYEDE BEKLENEN BİR DURUM DEĞİLDİ:

        REKLAM

        Nükleer silahlar sürekli kullanıma hazır bir durumda. Bunlar en tepede kararı almasının ardından dakikalar içinde bir kısmı hazır hale gelecek durumdadır. Birçok kimse saldırının bile başlamayacağını ya da Donbas bölgesinde sınırlı kalacağını düşünüyordu. Nükleeri karşı taraf bir şey yapmadan söylüyor. Bu seviyede beklenen durum değildi. Bütün ülkelerde olduğu gibi aktive olması sözkonusu olduğu takdirde. Rusya, dünyanın birçok tepkisiyle uğraşırken 'blöf yapmıyorum' demek için bunu açıklandı. Soğuk savaş döneminde Sovyetler Birliği hem konvansiyonel hem nükleer başlıklarda üstün durumda iken bile ABD'ye 'gel nükleer silahı kullanmayan taraf olduğumuzu ortaya koyalım' demişti. Soğuk savaş bittikten sonra Sovyetler Birliği'nin dağılma sürecinde nükleere çok açık net referans vermişlerdi. Bu konunun uzmanları için sürpriz değil. Putin ne kadar o askeri orada tutacak derken, Ukrayna'nın birçok bölgesinde saldırıya geçti ve nükleeri ortaya koydu. Savaşın insanlık tarihi boyunca kendine göre bir hukuku, ahlakı var. Kitle imha sayısı ve özellikle nükleer silahlar katliam araçlardır. Hiroşima'da, Nagazaki'de patlayan silahlardan binlerce katı büyük silahlar var. Saniyeler içinde milyonlarca insanın hayatı sözkonusu.

        "DÜŞÜK BİR İHTİMAL"

        Sonuç itibariyle nükleer silah tartışmasını ortaya getirdiğiniz zaman bir bakıma duvardaki asıldığı tüfeğe işaret ediyor. Nükleer silahı nerede, kime karşı kullandığı önemli. Tabii ki çok düşük ihtimal. Trump döneminde de en büyük korku Trump'ın elinde olmasıydı. Bunun ihtimalini düşük görmekle beraber yok sayamayız. Ukrayna'daki gidişata bakarak kendince üst seviyeden ders vermek zihniyetiyle hareket edip kullanırsa, buna büyük tepki olmakla beraber, bunun karşılığında ilk etapta ABD'nin mutlak üstünlüğü olduğu için. 50'li yıllarda nükleere başvurması halinde nükleerle karşılık vereceğini söylemişti. NATO tarafında bu konuyu olası senaryolar dahilinde ciddiyetle değerlendiren askeri, bürokratik çevrelerde, gerçekleşirse eğer en az seviyede nasıl kontrol edeceklerinin hesabını yapıyorlardır.

        REKLAM

        HİKMET ÇETİN: NÜKLEER TEHLİKE HER ZAMAN VAR

        Soğuk savaştan sonra NATO içinde de dışında da nükleer silahların asgariye indirilmesi konusunda çok çalışmalar yapıldı. Ciddi anlaşmalar yapılmadığı sürece nükleer tehlike her zaman var. Görüldüğü gibi Rusya bunu pekala tehdit olarak ileri sürüyor. Amerika'da 5 bin 800 civarında başlık var. Tabii bunların aktive edilmesi o kadar değil. Dünya halen bana göre nükleer tehdit altındadır. İran konusu halledilemedi. Pakistan anlaşmaya uymadı. Hindistan, Kuzey Kore öyle. İnkar etmiş de olsa İsrail var. Barış döneminde mutlaka bunların anlaşmaya bağlanması ve mutlaka indirime gidilmesi lazım. Her zaman Putin gibi insanlar ortaya çıkabilir. Eskiden Sovyetler'le ABD arasında 20 dakika içinde buna karşılık verebiliyorlardı. Ben sormuştum 'hiç oldu mu' diye. ABD bir kez olmuştur. Yanlış bir sinyal olduğu ortaya çıkmış daha sonra. Putin'in ve Rusya'nın kendine göre gerekçeleri var. Hangi gerekçe olursa olsun böyle bir savaşı haklı çıkaramaz. Putin, Sovyetler'in dağılmasını stratejik bir hata olarak gördü. Lenin dönemini yok sayıyor. Kafasında Çarlık Rusyası var. Ukrayna diye bir ülke yok dedi. Putin, eski Sovyetler için adım atıyor. Hiç fark ettirmeden Kafkasya'ya yerleşti. Kazakistan'da olay çıktı, oraya adım attı. Moldova 'NATO'ya üye olmayacağım' diyerek kurtuldu. Uzun dönemde Rusya'nın başarılı olacağını düşünmüyorum. 45 milyonluk ülkeyi işgal edeceksiniz ve kendinize bağlayacaksınız, bu çok zor bir şey.

        AHAD ANDİCAN (İYİ Parti Milletvekili): PUTİN'İN ÖZERK BÖLGELER STRATEJİSİ

        Sovyetler Birliği dağıldığı zaman 1993 yılı başında, Yeltsin döneminde Rusya'nın yakın çevre doktrinini ilan ettiler. Bu dönemde NATO diyor ki, 'Ben Sovyetler Birliği'nden ayrılan devletlerini almayacağım' demesine rağmen bu söze bakmaksızın NATO'yu 26 üyeli hale getiriyorlar. 2007'de Bush 'Ukrayna ve Gürcistan NATO'ya girme olgunluğuna erişmişlerdir'. Putin aynı yıl 'Böyle bir şeye kalkışmayın' diyor. Ondan sonra Kırım'ın ilhakı daha sonra da bugün yaşadığımız olay. Hepsinde ortak özellik var. Batı yanlısı, tercihan Amerika'da yaşamış adam lale, turuncu devrimle getiriliyor. Anti Rus siyasi ortam ortaya çıkartılıyor. Gürcistan olayında işgal ederek karşılık verdi. Daha sonra Kırım'ı ilhak ediyor. Bu işi niye yapıyor? Zelenesky zaten 'Ben Ukrayna'yı NATO'ya taşıyacağım, AB'ye sokacağım' diyerek geldi. Putin ne istiyor? Üç şey istiyor. Bir, Kırım'ın bana ait olduğunu kabul edin diyor. Tarihsel gerekçe olarak her ne kadar Osmanlı'nın daha sonra Kırım Hanlığı'nın toprakları olmasına rağmen daha sonra Rusya'nın oluyor. SSCB döneminde adı Ukrayna olarak kuruluyor. 1954 yılında Kurusçev Kırım'ı Ukrayna'ya veriyor. Putin, 'Kırım Ukrayna'nın değil' diyor. Kırım'ın Ukrayna'da kalması durumunda Karadeniz'e çıkabilecek olan Rusya'yı Karadeniz ülkesi olmaktan çıkarıyor. Bu noktada yapmak istediği şey Kırım'ı almak. Donbas bölgesinde iki bölgenin bağımsız özerk olduklarının Kiev tarafından kabul edilmesi, Minsk görüşmelerinde bu noktaya gelinmişti. Ukrayna'yı içerisinde iki tane özerk bölgenin olduğu federatif bir hale çevirirse batı sistematiğine entegre olma şansı sıfırlanır. Ukrayna'yı bölüp almak değil, bölüp federatif bir statüde Avrupa'ya girmemek. Oradaki iki bölge 'hayır' diyecek çünkü.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ