Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Türkan ve Hayriye anne, evlat edindikleri engelli Enes ve Serap’a ‘canı’ gibi bakıyor

        GAZETE HABERTÜRK

        Önce Kayseri’deki üvey anne dehşetiyle irkildik. Songül A.’nın, eşinin ilk evliliğinden olan 4 yaşındaki İ.A. ve 7 yaşındaki ablası I.A.’ya uyguladığı işkencenin görüntülerini pek çoğumuzun yüreği kaldırmadı. Sonra Konya’da öz annesi Havva K. tarafından “Öl, öl” diye göğsüne yumruklar indirilen 5 yaşındaki Ş.A.’nın acı çığlıkları yankılandı kulaklarımızda. Yer yine Kayseri ve Konya... Ancak bu defa, “insanlık henüz ölmedi” dedirten hikâyelerle... Kayseri’de iki yıl önce geçirdiği rahatsızlık nedeniyle sağ gözü hiç görmeyen, sol gözünde yüzde 40 görme kaybı bulunan, bacağının biri de kısa olduğu için rahat yürüyemeyen 65 yaşındaki Türkan Harmankaya, doğumda beyin felci geçirdiği için yatağa mahkûm olan ve evlat edindiği Enes’e tam 16 yıldır ‘canı’ gibi bakıyor. Harmankaya, çevresindekilerin “At bunu. Kendini de eşini de paraları da bitirdin” sözlerine rağmen Enes’e olan sevgisinin her geçen gün arttığını söylüyor: “Kılına bile zarar gelmesin diye Enes’in üzerine titriyorum. Görenler onun evlatlığım olduğuna inanamıyor. Enes’teki gelişim de herkesi şaşırtıyor. Annelik budur. Üvey bile olsa, bir anne çocuğunu nasıl üzer? Kayseri’deki üvey anne dehşetini izleyince üzüldüm. ‘Bir anne bunu yapamaz’ dedim. O çocukların başlarını okşamak istedim. Savunmasız çocuklarına şiddet uygulayan kadınların psikolojik rahatsızlıkları olduğunu düşünüyorum. Çünkü normal düşünen anne, çocuğuna şiddet uygulayamaz. O çocukların çaresizliğini görünce çok ağladım. Rabbime ‘Ömrüm bittiyse ömür ver, Enes’imi kimsenin eline bırakma’ diye dua ediyorum. Enes’ime benden başka kimse iyi bakamaz. Sevgime muhtaç.”

        ‘ONLARI BAĞRIMA BASMAK İSTEDİM’

        Konya’da ise beş çocuğu olan 67 yaşındaki Hayriye Değer, yaşamını yitiren komşusunun 45 yaşındaki zihinsel engelli kızı Serap’a 17 yıldır öz evladı gibi bakıyor. Geçen 17 yılda bir gün bile, Serap’ı bırakmayı düşünmediğini anlatıyor: “Biz sahiplendikten sonra, Serap zamanla iletişim kurmaya, yürümeye, kendi işlerini kısmen yardımsız yapmaya ve sorunlarını anlatmaya başladı. O evimize mutluluk ve huzur getirdi. Son günlerde anneleri tarafından şiddete uğrayan çocukları gördüğümde yaşadığım acıyı anlatamam. O çocukları o an bağrıma basmak, acılarını dindirmek istedim.”

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ