Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Kanser 50 yaşından sonra kolon kanseri riski artıyor!

        İç Hastalıkları, Gastroenteroloji ve Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, kalın bağırsak kanseri olarak da bilinen kolon kanserinin, dünyada her 100 bin kişiden 40-50'sinde görülen bir hastalık olduğunu ifade etti.

        İHA'nın haberine göre; oluşumunda bir sürü faktörün etkili olduğu hastalığın, diğer kanserlerin aksine önlenebilir tek kanser türü olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Gümürdülü, "Kolon kanseri, gelişirken iyi huylu polipten gelişiyor. Yaklaşık 4 ila 10 yıl gerekiyor polipin kansere dönüşmesi için. Bu dönemde tespit edilebilirse, hasta kanser olmadan tedavi edilebiliyor. Polip, üzüm salkımı, mantar gibi büyüyor, daha sonra kansere dönüşüyor" dedi.

        ENDOSKOPİK MÜDAHALEYLE AYNI GÜN TABURCU

        REKLAM

        Mantar şeklinde büyüyen poliplerin henüz iyi huyluyken veya kanserin ilk evresinde endoskopik müdahale ile kesilip alınabildiğini, hastanın aynı gün taburcu edildiğini kaydeden Gümürdülü, "Hastalığın belirtileri arasında kanama önemli. Bu yüzden her kanamayı basur olarak algılamamalıyız. Kanama varsa mutlaka hekime başvurulmalı, gizli kana baktırılmalı, sonuç pozitifse kolonoskopi yaptırılmalı. Hele ki aileden birilerinde kolon kanseri varsa; özellikle anne, baba, kardeş veya kuzenlerden ikisinde bu hastalık görülmüşse risk yüksek demektir. Bu kişiler mutlaka tarama yaptırmalı" diye konuştu.

        Tuvalet alışkanlığında yaşanan değişimin de kolon kanserinin belirtileri arasında olduğuna işaret eden Gümürdülü, "Kişi daha önce günde bir kez tuvalete giderken iki veya üç kez gitmeye başlar. Büyük abdestin şekli değişir. Çünkü bağırsak yumuşak bir organdır ama kanser serttir. Onun içinden geçerken büyük abdest kanserli dokunun şeklini alır. Kabızlık, tuvalette zorlanma oluyorsa mutlaka tarama yapılmalıdır" dedi.

        BESLENME ALIŞKANLIĞI ETKİLİYOR

        Genetik etkenlerin yanı sıra beslenme alışkanlıkları ve yaşam tarzının da hastalığın oluşmasında önemli etkenler olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Yüksel Gümürdülü, "Kişi mesane veya rahim kanseri nedeniyle ameliyat oluyor, radyasyon alıyor. Bu kişilerde risk artıyor. Artı az lifli gıdalarla beslenenlerde kanser riski artış gösteriyor. Obezitede yine aynı şekilde risk yüksek. Az aktivite yapanlarda daha yüksek tespit edilmiş. Kan yağları yüksek ise onlarda risk yüksek" ifadelerini kullandı.

        ERKEN TEŞHİS İÇİN TARAMA ŞART

        Prof. Dr. Gümürdülü, ilk risk grubunda 50 yaş ve üzeri bireylerin olduğunu belirterek, bu yaştan sonra kolon kanseri görülme riskinin artığına dikkat çekti. Kolon kanserinin önlenmesinde tarama programının önemine vurgu yapan Gümürdülü, şunları kaydetti: "Dünya Sağlık Örgütü, '50 yaşından sonra herkes tarama programına girmeli' diyor. Bireyler her yıl gizli kana baktırmalı, pozitifse kolonoskopi yaptırmalı, bir şey yoksa 5 yıl sonra tekrar baktırmalı. Çünkü bu hastalığın kansere dönüşmesi 4 ila 10 yıl alıyor. Önlenebilir tek kanser olmasına karşın, ülkemizde kansere bağlı ölümlerde 4. sırada yer alıyor. Az bir şey değil. Ciddi bir hastalık. Çoğu tespit edildiğinde ileri evrelerde oluyor. Çünkü hastalar geliyor, 'kanama var' diyor. 'Ne zamandır var' diye soruyoruz, 'bir yıldır' diyor. Halbuki ilk kanama olduğunda gelse endoskopik tedaviyle alıp kurtaracağız kişiyi. Hastalar ameliyattan ve torbadan çok korkuyorlar. Ancak, hastalar erken geldikleri zaman ameliyata ve torbaya bile gerek kalmayabiliyor. O yüzden vatandaşları tekrar uyarıyorum. 50 yaşından sonra mutlaka kolonoskopi yaptırsınlar, gizli kan baktırsınlar."

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ