Kekeme çocuğunuzun cümlelerini düzeltmeyin

Kekemelik tedavisinde uygulanan farklı yaklaşımlar ile yüz güldüren sonuçlar almak mümkün. En önemli destek noktası ise aile. Çocuklarıyla iyi ilişkiler kurabilen, doğruyu yapma çabası içinde olan tüm anne babalar hem tedavinin önemli bir parçası oluyorlar hem de bu tutumlarından olumlu sonuç alıyorlar. Kekemelik sorunu yaşayan kişinin güven duygusu zedeleniyor, depresyon riski artıyor, sosyal yaşamı ve iş hayatı sekteye uğruyor. HT Magazin'den Ceyda Erenoğlu'nun haberine göre; Dil ve Konuşma Terapisti Seçil Aydın Oral, bu noktada yapılması gereken en önemli şeyin sorunun fark edildiği ilk anda hiç zaman geçirmeden bir dil ve konuşma terapistine gidilmesi olduğunu söylüyor.

BU BELİRTİLER VARSA DİKKAT!

Konuşma sırasında:

* 100 sözcükte 3 ve daha fazla sözcükte akıcılık kaybı.

* Hecelerde yüzde 10 ve daha fazla takılma.

* Çoğunlukla uzatmalar, bloklar ve sözcüğün bir kısmının yinelenmesi.

* Fiziksel davranışların artışı.

* Sesin yüksekliğinde kontrolsüzlük veya ani değişiklikler gibi belirtiler iletişimi aksatıyorsa zaman geçirmeden bir dil ve konuşma terapistiyle görüşülmesi öneriliyor.

TEDAVİDE FARKLI YAKLAŞIMLAR

Kekemelik terapisinde değişik yaklaşım ve yöntemler bulunuyor. En sık kullanılan tedavi yaklaşımlarının davranış modifikasyonu, nefes egzersizleri ve konuşma terapisi olduğu belirtiliyor. Bir grup terapist erken dönem kekemelikte çocuktan çok ailesini yönlendirmeyi tercih ediyor ve çocuğa farklı konuştuğunun hissettirilmemesi üzerinde durarak terapiyi bu doğrultuda şekillendiriyor. Bazı dil ve konuşma terapistleri ise teknik öğretme yöntemini uyguluyor. Burada yavaşlatılmış, uzatılmış konuşma ve nefes teknikleri gibi yöntemlerle, çocuğun çevresinin kontrol altına alınıp sorunun bu şekilde çözülmesi hedefleniyor. Bir diğer yaklaşımda terapi çocuğun annesi ya da sürekli birlikte olduğu kişi tarafından yürütülüyor. Bazı kliniklerde ise cihaz destekli terapiler uygulanıyor. Bir başka yaklaşımda bilgisayar yazılımı aracılığıyla kekeme bireyin kendi kendine terapi uygulaması yoluna gidiliyor.

ANNE BABANIN TUTUMU ÇOK ÖNEMLİ

Kekeme çocuğun anne, baba ve yakınlarının tavır ve yaklaşımları sorunun büyümesinde de ortadan kalkmasında da çok etkili görülüyor. Çocuğun özellikle anne babasıyla kaliteli zaman geçirmesi öneriliyor. Anne baba tutumlarının (demokratik, otoriter, duyarsız, mükemmelci, ihmalci, hükmedici, cezalandırıcı, koruyucu veya reddedici) çocuk üzerinde çok farklı etkileri olabiliyor. iyi ilişkiler kurabilen, sağlıklı, mutlu ve başarılı çocuklar yetiştirmekiçin çabalayan tüm anne babalar, bu tutumlarından olumlu sonuç alıyor.

MÜKEMMELLİYETÇİLİK KAYGI ÜRETİYOR

Kekeleyen kişilerle yapılan çalışmalarda kişilik özelliklerinin etkisinden mizaç özelliklerine, çevresel özelliklerden psikolojik özelliklere, genetik özelliklerin etkisinden beyin yapı ve işleyişinin etkisine kadar birçok değişkenin etkisi var. Kaygı, kendini suçlama, mükemmeliyetçilik, dikkat düzeyi ve duyarlılık gibi mizaç faktörleri kekemeliğin seyrini etkiliyor.

DAHA ÇOK ERKEKLERDE GÖRÜLÜYOR

Kekemelik erkeklerde kızlara oranla daha fazla görülüyor. Konuşma ve dil edinimi sürecinde 3-6 yaş arasındaki kız ve erkek çocuklarda akıcılık bozukluğuyla karşılaşılabiliyor. Sorun erkeklerde kızlara oranla daha yaygın görülüyor. Yaş büyüdükçe oranın erkekler aleyhine arttığı belirtiliyor. Kız çocuklar bu süreçte kendiliğinden iyileşme gösteriyor. Bunun nedeninin kızların konuşmaya daha erken yaşta başlamaları olduğu belirtiliyor. Kız çocukların beyindeki konuşma bölgelerini daha aktif kullanmaları, biyolojik olarak daha yetenekli olmaları ve farklı gen yapılarına sahip olmaları bu avantajın diğer nedenleri arasında gösteriliyor.

KEKELEYEN İNSAN HANGİ DUYGULARI BESLER?

* Kızgınlık

* Hayal kırıklığı

* Rahatsızlık

* Korku

* Mutsuzluk

* Utangaçlık

* Engellenme

* Çekingenlik

AİLELERE ÖNERİLER

ÇOCUĞUNUZA KONUŞMASI İÇİN BASKI YAPMAYIN

* Çocuğunuzun konuşmasına takılmayın.

* Hataları üzerinde durmayın.

* Sözel ve duygusal tepki vermeyin.

* Dikkatini konuşması üzerine çekmeyin.

* Çocuğa konuşması konusunda baskı yapmayın.

* Kelime ya da cümlelerini düzeltmeyin.

* Kendini rahat biçimde ifade etmesine olanak tanıyın.