Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Genel Sağlık Salgın hastalıklara 'su'lu önlem

        Uzmanlar, her yaz döneminde su güvensizliğinden dolayı salgın hastalıkların sıkça görüldüğünü belirterek, salgın hastalıkların yaşanmaması için önceden önlem alınması gerektiğini bildirdi.

        Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Elif Çolakoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ''Emniyetli İçme Suyu ve Senitasyon Hakkı'' konulu bir araştırma yaptığını belirterek, araştırmaya göre suyun Türkiye'de ve dünyada öneminin her geçen yıl arttığını ifade etti.

        Türkiye'de özellikle bölgeler arasında yağış dengesizliğinin söz konusu olduğunu ve bazı bölgelerin kurak geçtiğini belirten Çolakoğlu, salgın hastalıkların özellikle yaz dönemlerinde çok arttığını dile getirerek, şunları kaydetti:

        ''Yaptığımız araştırmada, su kıtlığının salgın hastalıkların doğrudan nedeni olduğunu belirledik. Su güvenli değilse salgın hastalıklar aniden patlak verebilir. Su, çok önem arz eden bir konu. Elde ettiğimiz verilere göre, kurak bölgelerde bu tür sıkıntılar yaşanıyor. Salgın hastalıkların yaşanmaması için yaz gelmeden tedbirler alınmalı. Lavabo, tuvalet, kanalizasyon temizliğine dikkat edilmeli, kirli su birikintilerinden çocuklar uzak tutulmalı.''

        Son yıllarda çeşitli faaliyetler düzenlenerek, su güvenliğine dikkat çekilmeye çalışıldığını ifade eden Çolakoğlu, ''Son 9-10 yıldır içme suyu güvenliğine yönelik toplantılar düzenleniyor. Hatta bazı ülkelerde tuvaletlerle ilgili zirveler yapılıyor. Çok fazla bilinmiyor belki ama su güvenliğinin önemi her geçen gün artıyor'' diye konuştu.

        Suyun birey yanında, ulusal güvenlik bakımından da önem arz ettiğinin altını çizen Çolakoğlu, şunları kaydetti:

        ''Birey bazında düşündüğümüzde içme suyu güvenliği açısından bakarsınız. Ama öte yandan, ulusal güvenlik çerçevesinde de su güvenliğini ele almanız gerekiyor. Türkiye'de ulusal güvenlik yönden baktığımızda, Fırat ve Dicle bu açıdan çok önem kazanmakta. Çevresel güvenlik yönden baktığımızda Fırat ve Dicle havzası hem siyasi, hem coğrafi, hem de ekonomik bir güç sağlıyor bize.''

        ''TÜRKİYE, KOMŞULARININ SU İHTİYACINI KARŞILIYOR"

        Ortadoğu'da bulunan 14 ülke arasında Türkiye'nin önemli su kaynaklarına sahip olduğunu ifade eden Çolakoğlu, ''Türkiye, komşularının da su ihtiyacını karşılıyor. Irak gibi ülkeler bizden daha fazla su istiyor, ancak kuraklık olan dönemlerde fazla su veremiyoruz. Daha fazla su verirsek, Türkiye'nin de su güvenliği tehlikeye giriyor. Planlamacı mevcut envanteri ortaya çıkarıp, ona göre su veriliyor'' diye konuştu.

        ''Türkiye'deki su güvensizliği, suyun kötü yönetilmesinden de kaynaklanıyor. Alınan yönetime ilişkin her siyasi karar, su kıtlığına yol açabilir'' diyen Çolakoğlu, yöneticiler karar alırken gelecek yılları da göz önünde bulundurması gerektiğini vurguladı.

        Türkiye'de bireysel açıdan su güvensizliğinin sık yaşanmadığına dikkati çeken Çolakoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

        ''Ülkemizde bireysel su güvenliği yönünden pek sıkıntımız olmuyor. Ama ulusal güvenlik yönünden su kaynaklarımızı çok ciddi şekilde korumamız gerektiğini düşünüyorum. Özellikle Fırat ve Dicle konusunda. Biliyorsunuz, orada bir GAP idaresi var. GAP idaresi bizim için çok önemli. Özellikle Avrupa Birliği ile olan müzakerelerde öne çıkan konulardan bir tanesi. Avrupa Birliği, GAP idaresinde ortak bir yönetim teklif ediyor. Tabii Türkiye tarafı bunu reddediyor. Bu açıdan çok dikkat etmemiz gerektiğini düşünüyorum.''

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ