Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem 3. Sayfa AMAN DİKKAT! Kene sessiz sedasız 'can' emiyor! - Haberler

        17 yıl önce ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı Sivas'ta yine can aldı. KKKA şüphesiyle hastanede tedavi gören çiftçi Önder Tek (54), hayatını kaybetti.

        Türkiye'de ilk olarak 2002 yılında görülen ve 2003 yılında ölümcül bir virüs olarak kesin tanısı konan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), sessiz sedasız can almayı sürdürüyor. 2008-2017 yılları arasında ise 8 bin 742 vaka yaşandı. 409 kişinin hayatını kaybettiği vakaların en sık görüldüğü yıllar 2008-2009 yılları oldu. 2008 yılında 1315 olan vaka sıklığı 2017 yılında 343'e geriledi. Ölü sayısı da 63'ten 16'ya. Uyarı ve eğitimler vaka sayısını geriletse de sona ermedi. Sayı gerilese de KKKA hala önemini koruyor. Sadece son 5 ayda 13 kişi, KKKA tanısıyla hayatını kaybetti. Ölümlerin çoğunluğu Sivas olmak üzere Çorum, Gümüşhane, Karabük ve Yozgat'ta görüldü. Kene son olarak Sivas'ta yine can aldı. Deliilyas beldesinde KKKA şüphesiyle hastaneye kaldırılan 4 çocuk babası Önder Tek, hayatını kaybetti.

        4 ÇOCUK BABASI KURTARILAMADI

        Altınyayla ilçesine bağlı Deliilyas beldesinde yaşayan 4 çocuk babası Önder Tek (54), Kurban Bayramı'nın birinci günü banyo yaptığı sırada fayans üzerine kene düştüğünü fark etti. Birkaç gün sonra rahatsızlanan Tek, kanama ve yüksek ateş şikayeti ile Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvurdu. Burada tedavi altına alınan Tek, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak bu sabah yaşamını yitirdi. Tek'in cenazesi işlemlerinin ardından toprağa verilmek üzere ailesine teslim edildi.

        SON 5 AYDA 13 KİŞİ YAŞAMINI YİTİRDİ

        SİVAS (Ağustos 2019) - Sivas'ta, Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle hastaneye kaldırılan 3 çocuk babası İzzet Kütük'ü (69) hayatını kaybetti. İstanbul'da yaşayan ve tatilini geçirmek için Sivas'ın Zara ilçesi Kuşçu köyüne gelen İsmail İpek'i (65) kene ısırdı. Bir süre sonra rahatsızlanan İpek, kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı.

        PEŞPEŞE ÖLÜMLER GELDİ

        SİVAS (Temmuz 2019) - Yıldızeli ilçesi Sarıyar köyünde ikamet eden 24 yaşındaki Ayşe Akgül, vücuduna yapışan keneyi çıkartmak için Yıldızeli Devlet Hastanesi’ne götürüldü. Burada kenenin çıkartılmasının ardından rahatsızlanan kadın, KKKA şüphesi ile Cumhuriyet Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesinde tedavi altına alındı. Yoğun bakım servisinde tedavi gören Akgül, kurtarılamadı. Suşehri ilçesinde tatil için geldiği köyünde kene ısıran Mustafa Korun (86), Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı şüphesiyle tedavi altına alındığı hastanede hayatını kaybetti.

        YOZGAT (Temmuz 2019) - Sorgun ilçesi Gökiniş köyünde oturan ve kene ısırması sonucu rahatsızlanan İfakat Şahan (45), sevk edildiği Sivas'taki hastanede yaşamını yitirdi.

        SİVAS (Haziran 2019) - Zara ilçesine bağlı Gümüşçevre köyünde ikamet eden A.S. (35), vücuduna yapışan keneyi kendi imkanları ile çıkardı. Keneyi çıkardıktan sonra rahatsızlanan Ahmet Sarigene (30), başvurduğu Zara Devlet Hastanesinde yapılan ilk kontrollerin ardında KKKA şüphesi ile Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesine sevk edildi. Burada tedavi altına alınan hasta, 8 gün sonra kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Hafik ilçesine bağlı Karlı köyünde yaşayan Ali Kavak (41), koyunlarını kırkarken hayvanın üzerindeki keneyi kesti. Kenenin kanı bulaşan Kavak, rahatsızlandı. Yakınları tarafından Hafik Hacı Esma Kocacık Devlet Hastanesine kaldırılan Kavak, KKKA teşhisiyle Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesine sevk edildi. Yoğun bakımda 6 gün tedavisine devam edilen Kavak, müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

        GÜMÜŞHANE (Mayıs 2019) - Kelkit ilçesinde kene ısırmasının ardından KKKA hastalığı şüphesiyle tedaviye alınan Faris Yılmaz (73), hayatını kaybetti. Gümüşhane'de 2004 yılında görülen ilk vakadan sonra KKKA hastalığından 15 kişinin hayatını kaybetti

        SİVAS (Mayıs 2019) - Kene ısırması sonucu bulaşan KKKA hastalığı şüphesiyle hastanede tedavi gören Suriye uyruklu Ayd Esved (20) ile Yozgatlı çiftçi Şaban Büyükünlü (28) hayatını kaybetti. Zara ilçesine bağlı Gümüşçevre köyünde yaşayan Ahmet Turan Gürler (76), vücuduna yapışan keneyi kendisi çıkardı. Ertesi gün rahatsızlanan Gürler Zara Devlet Hastanesi'ne başvurdu. İddiaya göre vücuduna kene yapıştığını söylemeyen Gürler´e serum takılarak evine gönderildi. Ertesi gün araziye giden ve sağlık durumu kötüleşen Gürler´i köylüler baygın halde buldu. Hastanede yoğun bakıma alınan Gürler, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

        ÇORUM (Mayıs 2019) - Merkeze bağlı Yeşildere Köyü Muhtarı Mustafa Toraman, rahatsızlanarak Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. Burada tedavi altına alınan Mustafa Toraman'ın, yapılan tetkikler sonucunda KKKA hastası olduğu belirlendi. Mustafa Toraman, yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

        KARABÜK (Nisan 2019) - Zobran köyünde hayvan besiciliği yapan üç çocuk babası Y.K. (37), Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) şüphesiyle kaldırıldığı hastanede yaşamını yitirdi. 7 aylık bebeği ise uzun süre hastanede tedavi gördü. 2006 ve 2007’de birer, 2008’de 9, 2009’da 5, 2010, 2011 ve 2013 yıllarında birer kişi olmak üzere 8 yılda 19 kişinin Kene ısırması sonrası hayatını kaybettiği Karabük’te son 5 yıldır ölüm vakası olmamıştı.

        TÜRKİYE'DE KESİN TEŞHİS 2003 YILINDA GÖRÜLDÜ

        Sağlık Bakanlığı'ndan bu ölümcül virüse karşı ilişkin yapılan bilgilendirmeye göre, Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA), keneler tarafından taşınan Bunyaviridae ailesine bağlı Nairovirüs grubuna ait bir virüsle oluşan ateş, halsizlik, iştahsızlık, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma, ishal ve ağır vakalarda kanama gibi bulgular ile seyrederek ölümlere neden olabilen zoonotik (hayvanlardan insanlara bulaşan) karakterli bir enfeksiyon hastalığı.

        KKKA ilk olarak 12. yüzyılda Tacikistan’da tanımlandı. Hastalık, keneler tarafından insanlara tutunmasını takiben idrarda, tükürükte, rektumda ve abdominal kavitede kan görülmesi ve vücutta yaygın kanamalarla tarif edildi. 1944-45 yıllarında Rusya’nın Kırım bölgesindeki Batı Kırım steplerinde çoğunlukla ürün toplamaya yardım eden Sovyet askerleri arasında görüldü. Hastalığa Kırım Hemorajik Ateşi adı verildi. 1956 yılında Zaire’de de ateşli bir hastadan Kongo virüsü tespit edildi. 1969 ise Kongo virüs ve Kırım hemorajik ateşi virüslerinin aynı virüs olduğu belirlendi ve Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi olarak hastalık yeniden adlandırıldı.

        Hastalık Türkiye'de ilk olarak 2002 yılında dikkatleri çekti ve 2003 yılında kesin tanısı kondu. KKKA vakaları, hastalığın başlıca bulaştırıcısı olan kenelerin aktifleştiği dönemden başlayarak ülkemizde bahar ve yaz aylarında görülmekte. Hastalık ülkemizde bulaştırıcısı kene türünün yaşam alanlarıyla uyumlu bir şekilde görülmekte. İlk kez Tokat ili ve civarında dikkatleri çeken Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakaları çoğunlukla İç Anadolu’nun kuzeyi, Orta Karadeniz ve Doğu Anadolu’nun kuzeyinde yoğunlaşmakta.

        NASIL BULAŞIYOR?

        Etken Bunyaviridae ailesinden Nairovirus grubundan tek sarmallı RNA virüsü olan Crimean-Congo haemorrhagic fever virüsü. Hastalık ülkemizde başlıca hastalık etkenini taşıyan kenenin tutunması veya bununla temas sonucunda bulaşmakta. Ülkemizde hastalığın bulaştırıcısı asıl kene türü Hyalomma marginatum. Bunun yanı sıra hastalık viremik dönemdeki hayvanların veya hasta kişilerin kan, doku, vücut çıkartılarına korunmasız temas sonucunda da bulaşabiliyor. İnkübasyon süresi kene tutunmasından sonra genellikle 1-3 gün, en fazla 9 gün olabiliyor. Enfekte kan, vücut sıvısı ve diğer dokularla temas sonrasında 5-6 gün; en fazla ise 13 gün olduğu belirtiliyor.

        TEDAVİSİ VAR MI?

        Hastalığın tedavisinin esasını destek tedavisi seçenekleri oluşturmakta. Bu gün için hastalıktan korunmaya yönelik etkinliği kanıtlanmış bir aşı veya etkene spesifik bir ilaç yok. Ülkemizde hastalığa karşı aşı geliştirme çalışmaları devam ediyor. Kırım Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının kontrolüne yönelik çalışmalar Sağlık Bakanlığı tarafından bir program dahilinde yürütülüyor. Kişisel korunma önlemlerinin alınması hastalığın kontrolü için hayati önem taşıdığından Sağlık Bakanlığı'nca yoğun bir şekilde vatandaşlara hastalık ve korunma önlemleri konusunda bilgilendirilme ve toplumda farkındalık oluşturulması çalışmaları yürütülüyor.

        KIRIM KONGO KANAMALI ATEŞİ'NDEN KORUNMAK İÇİN NE YAPMALI?

        Sağlık Bakanlığı, KKKA tehlikesinden korunmak için yapılması gerekenleri ise şöyle sıralıyor:

        - Tarla, bağ, bahçe, orman ve piknik alanları gibi kene yönünden riskli alanlara gidilirken, kenelerin vücuda girmesini engellemek maksadıyla mümkün olduğu kadar vücudu örten giysiler giyilmeli, pantolon paçaları çorapların içerisine sokulmalı ve ayrıca kenelerin elbise üzerinde rahat görülebilmesi için açık renkli kıyafetler tercih edilmelidir.

        - Kene yönünden riskli alanlardan dönüldüğünde kişi kendisinin ve çocuklarının vücudunda (kulak arkası, koltuk altları, kasıklar ve diz arkası dâhil) kene olup olmadığını kontrol etmeli, kene tutunmuş ise hiç vakit kaybetmeden çıplak el ile dokunmamak şartıyla vücuda tutunduğu en yakın yerden tutarak uygun bir malzeme ile (bez, naylon poşet, eldiven gibi) çıkarmalıdır.

        - Kişi keneyi kendisi çıkaramadığı durumlarda en yakın sağlık kuruluşuna başvurmalıdır. Kene ne kadar erken çıkarılırsa hastalığın bulaşma riskinin de o kadar azalacağı unutulmamalıdır.

        - Hastalık hayvanlarda belirti göstermeden seyrettiğinden hastalığın sık olarak görüldüğü bölgelerde bulunan hayvanlar sağlıklı görünse bile hastalığı bulaştırabilirler. Bu sebeple hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya dokularına çıplak el ile temas edilmemelidir.

        - Hastalığa yakalanan kişilerin kan, vücut sıvıları ve çıkartıları ile hastalık bulaşabildiğinden, hasta ile temas eden kişiler gerekli korunma önlemlerini (eldiven, önlük, maske v.b.) almalıdır.

        - Kene tutunan kişiler, kendilerini 10 gün süreyle halsizlik, iştahsızlık, ateş, kas ağrısı, baş ağrısı, bulantı, kusma veya ishal gibi belirtiler yönünden izlemeli ve bu belirtilerden bir veya bir kaçının ortaya çıkması halinde derhal en yakın sağlık kuruluşuna müracaat etmelidirler.

        - Hastalığa sebep olan mikrobun taşıyıcısı, saklayıcısı ve bulaştırıcısı olan keneler uçmayan, zıplamayan, yerden yürüyerek vücuda tırmanan eklem bacaklı hayvanlardır. Vücuda tutunan veya hayvanların üzerinde bulunan keneler kesinlikle çıplak el ile öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır. Keneler üzerine sigara basmak, kolonya, gaz yağı gibi maddeler dökmek kenenin kasılmasına sebep olarak vücut içeriğini kan emdiği kişiye aktarmasına sebep olacağı için yapılmamalıdır.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ