Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık 'Tüberkülozda tedaviyi yarım bırakan hastalar hem kendini hem başkalarını hasta ediyor'

        İzmir Dr. Suat Seren Göğüs Hastalıkları Hastanesi'nden Uzm. Dr. Onur Karaman, tüberkülozun 1950'li yıllardan itibaren tedavi edilebilen, tanısı kolay ve ucuz bir hastalık olduğunu belirterek, "Önemli olan tanıyı koymak ve bulaş oranını azaltmaktır. Ağızdan ilaç tedavisi vardır. Balgamda mikrop görüldükten sonra tedaviye başlanır. Ülkemizde tedavisi verem savaş dispanserlerinde ücretsiz olarak yapılır. Tedavide zorluk yaşayan hastalar ya da dirençli tüberküloz hastaları yatarak tedavi edilmektedir" dedi.

        "KONTROLLER AKSATILMAMALI"

        Uzm. Dr. Karaman, tüberkülozun tarihi 4 bin yıl öncesine dayanan, pek çok salgınlara yol açan bir hastalık olmasına karşın baş edilebilir olduğunu ifade etti.

        Dünya Sağlık Örgütü'nün 'Evet tüberkülozu bitirebiliriz' sloganını hatırlatan Uzm. Dr. Karaman, hastalığın üzerine daha ciddiyetle gidilmesi gerektiğini belirtip "Hastanın ilacını aksatmadan içmesi, hasta yakınlarının da dispanser tarafından verilen koruyucu ilaçları düzenli olarak alması gerekir. Hastaların başkalarına bulaştırmamak için gerekirse toplu yerlerde gezmemesi, maske kullanımına dikkat etmesi gerekir. Kurallara dikkat edilmediği için hastalıkla baş edilememiş gibi duruyor. Bilinen gerçekleri pratiğe dökmek gerekiyor. Akciğere zarar veren, sigara gibi maddelerden uzak durmak, maske kullanımını artırmak ve teşhis konulduktan sonra kontrolleri aksatmamak önemlidir" diye konuştu.

        "HASTA İLAÇLARI BİRİKTİRİP İÇMİYOR"

        Tüberkülozun uzun bir tedavi süreci olduğunu anlatan Uzm. Dr. Karaman, en temel sorununun da hastaların tedaviyi yarım bırakması olduğunu vurguladı. Uzm. Dr. Karaman, şunları söyledi: "Standart tedavi 6 ay sürüyor. Dirençli tüberküloz olursa, tedavi süresi 18 aydan mikrop çeşidine göre 20 aya kadar uzayabiliyor. Hasta birkaç hafta antibiyotiği rahat kullanabiliyor ama 6 ay ya da 18 ay kullanmak istemiyor. En temel sorun tanı konuyor, tedavi başlıyor ama hasta bazen ilaçları evde biriktirip içmiyor. Hasta çok ağır olarak geliyor, ilk bir ayın ardından kendini iyi hissetmeye başlıyor. Israrlarımıza rağmen iyileştiğini düşünüp ilaçları bırakıyor. Hem kendini hem başkalarını hasta ediyor. Böylece hastalık yayılıyor. Çaresiz bir dert değil, yeter ki, herkes gerekli önemi göstersin."

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ