Tülin Şahin: Kızım sayesinde kendimi buldum

InStyle dergisine röportaj veren Şahin, samimi açıklamalarda bulunarak, "İşimi hala ilk günkü aşkla yapıyorum. Çok çalışkan ve disipliyim. Bir asker gibiyim. Tüm sektör bilir bunu" dedi.

Dinlenmek kelimesini bile unttuğunu belirten 40 yaşındaki model, "Bebeğimi uyutur uyutmaz ütü yapıyorum, çamaşır yıkıyorum, kızımın yemeğini hazırlıyorum" şeklinde konuştu.

"BİR GÜNE 72 SAAT SIĞDIRIYORUM"

İşte Tülin Şahin'in açıklamaları:

Siena Leyla bana çok şey kattı. Daha sabırlı olmayı öğretti. Beni törpüledi. Hayatı yeniden keşfetmemi sağladı. Sayesinde zamanı iyi kullanmam gerektiğini anladım. Artık bir güne 72 saat sığdırıyorum.

"ANNE OLMAYA BAYILDIM"

Anne olmaya bayıldım. Kendimi buldum. Hamilelik döneminde canımın istediğini yedim. Sonrasında da kiloları hiç dert etmedim. Bedenim hala 'spor yap' demiyor. Bu sürecin tadını çıkarıyorum. Kolay mı, sonuçta 9 ay boyunca içerde bir insan ürettim.

Model Tülin Şahin, geçtiğimiz yıl Portekizli iş insanı Pedro de Noronha ile evlendiklerine dair haberler basına yansımıştı.

İkili, kasım ayında kızları Siena Leyla'yı kucaklarına almıştı. Ancak bir süre sonra Noronha, mahkemeye başvurarak, "Tülin Şahin, bana kızımız Siena Leyla'yı göstermiyor" gerekçesiyle dava açmıştı.

Açılan davada çiftin resmi olarak evlilik yapmadığı anlaşılmıştı.

Çıkan haberlerden sonra Tülin Şahin, bir açıklama yaparak ayrılık kararı aldığını duyururken "Doğumdan sonra 'kilo ver' diye bana baskı yapıyordu" ifadelerini kullanmıştı.

Şahin, yaşadıklarını anlatan bir mesaj yayınlayarak, şu ifadeleri kullanmıştı:

Merhaba;

Bugün, güne aile hayatımla ilgili beni konuşmak mecburiyetinde bırakan son derece üzücü haberlerle uyandım. Kadına şiddeti konuştuğumuz bugünlerde bu açıklamayı yapmak zorunda olmak bile inanın beni hem çok üzdü hem de çok mahcup etti.

Her kadının yaşayabileceği ama başına gelmemesini umduğu bir hayal kırıklığının sonucunda Pedro ile olan ilişkimi haziran ayında bitirme kararı aldım. Hamileliğim boyunca ve sonrasında farklı farklı şekillerde duygusal olarak yaralayıcı ağır eleştirilerin ve mükemmeliyetçi bir baskının altında kalmak beni bu karara itti.

Gerek doğumdan hemen sonra eski eski fiziğime dönmem için yaptığı baskılar gerek hamileyken bir tane dondurma yediğim için çıkardığı şiddetli kavgalar benim için son derece yıpratıcı oldu. Benim önceliğimin mükemmel gözükmekten önce bir anne olmak olduğunu kabul etmedi.

Doğumdan sonraki 2. haftamda "Çocuğa bakmak ve gece uyanmak senin işin değil" diyerek eve zorla 2 tane bakıcı getirip bana "Şimdi spor yapmaya ve zayıflamaya dönme vakti" olduğunu söyledi. Ben bir çocuk sahibi değil, bir anneyim ve kızımın her şeyi ile ilgilenmek benim en önemli görevim.

Baba olmanın sorumluluğunu alıp, hayatı mutlulukla paylaşmak yerine annesi ile birlikte 5 aylık kızımızın bile şişman olduğunu, söyledikleri terbiyesizce tartışmalara maruz bıraktı.

Kamuoyunca da bilindiği gibi yıllardır en büyük hayalim anne olmaktı. Şimdi buna sahip olduğum hayatımın en mutlu zamanının benden yüzeysel beklentiler için çalınmasına izin vermiyorum.

Kendimi ve özgüvenle büyümesini istediğim kızım Siena'yı bu şiddet ve baskının karşısında bırakmayı kabul etmiyorum.

25 yıldır durmadan çalışan ve üreten bir kadın olarak anneliğimi her normal kadın gibi yaşamanın benim hakkım olduğuna inanıyorum. Kadınlar olarak hepimizin farklı şekillerde maruz kaldığı bu şiddet ve baskının artık bir son bulmasını istiyorum.

Pedro tarafından kaynaklanan vatandaşlık/ikametgah ülkelerinin uyumsuzluğu sebebiyle onaylanmayan nikahımızın bile benim üzerime bırakılmaya çalışılan bir leke olması, kadına yapılan toplumsal şiddetin en acı örneklerinden biridir. Biz kimsenin kendisine yaratmak istediği mükemmel dünyalarının bir parçası değiliz.