Hazar’ın, Miran’ın adını vermesi Reyyan ve Miran arasındaki tüm dengeleri değiştirir. Miran suçsuzluğunu haykırırken, Reyyan babasının ağzından çıkan sözlerin gerçekliğinden emin olurken Miran’ın bu zamana kadar rol yaptığını, hala intikamından vazgeçmediğini düşünür. Ne yaparsa yapsın Miran’ın içindeki öfkeyi yok edemediğini anlayan Reyyan, bundan sonra ailesini korumak için mücadele etmeye ant içer. Hazar’ın ağzından çıkan bir kelimenin her şeyi yakıp yıkacak kadar güçlü olması Miran’ı derinden yaralarken, Reyyan’ın kendisine haksızlık ettiğini düşünmektedir.

“Miran, Hazar ile Dilşah’ın oğlu!”

Yıllar önce Dilşah’a vermiş olduğu sözün altında ezilen Esma, bu intikam oyununu sonlandırmak ve Hazar’la Miran’ı bir araya getirmek için elindeki mektubu Zehra’ya teslim eder. Miran’ın gerçekte Hazar’ın oğlu olduğunu öğrenen Zehra, acaba Hazar’a mektubu teslim edip, Miran’ı içinde bulunduğu cehennemden çıkarıp kurtarabilecek midir?