On altıncı bölümde Hacer ve Nuriye’nin günahını alan Arif ve Zekeriya, şimdi de eşlerinin gönlünü yapıp vicdanlarını rahatlatmanın peşindedirler. Gönüllerini almanın yolu tatile götürmekten geçmektedir ama eşlerinin gitmek istediği yer Bodrum’dur. “Başka yer mi yok?” deseler de eşlerinin ısrarına boyun eğer,  Bodrum’a gitmeyi kabul ederler. Gittiklerinde ise onları başka bir sürpriz beklemektedir: İtalyan anneler de Bodrum’da tatildedirler. Hem de aynı pansiyonda kalmaktadırlar. Bakalım eşleriyle İtalyan anneleri bir araya getirmemek için türlü uğraş veren Arif ve Zekeriya bir kere daha paçayı kurtarabilecek midir?

Aileler, tatile giderlerken geride kalanları ve iki dükkânı Suzan’a emanet ederler.  Suzan’ın içinden Mahmut Hoca çıkar. Herkesin işine karışır. Zola ve Azra’yı görüştürmez. Görüştürürse de yanlarına Ayşe’yi takar, onları da Veysi’ye, Veysi’yi Çavi’ye takip ettirir. Bu durumdan sıkılan gençler, babamlar dönse de kurtulsak derdindedirler.

Diğer tarafta Fikret’in Ahmet üzerinde baskısı artmaktadır. Ancak beklemediği bir şekilde Çağla’yı karşısında bulur. Çağla’nın Ahmet’ten yana tavır koyması bakalım ikilinin ilişkilerini nereye doğru götürecektir?