'Dikiş de dikerim albüm de yaparım'

Ekin TÜRKANTOS/HT CUMARTESİ

eturkantos@htgazete.com.tr

Müzik piyasasına yeni dahil olan Dilek Torgut, kendi söz ve bestelerinden oluşan ilk albümüyle karşımızda. 1985 doğumlu şarkıcı; ilk, orta ve lise eğitimini Mersin’de tamamlamış. Hatta ortaokuldayken bir yandan da terzilik yapmış. Çünkü üretmeyi ve yeni şeyler öğrenmeyi çok seviyor. Ailesinin tanıdığı bir terzinin yanında işi öğreniyor ve o dönem kiliselerdeki rahip ve rahibelerin elbiselerini dikiyor. Bugün kendi kıyafetlerini tasarlaması da bu tecrübesine dayanıyor. 13 yaşında ilk bestesini yapıyor Torgut. Sürekli okuyor, yazıyor. Daha sonra ablasının çalıştığı laboratuvarda patoloji teknisyeni olarak çalışıyor bir süre. Bu işten o kadar etkileniyor ki, İstanbul’a gelip İstanbul Üniversitesi’nde Sağlık Kurumları İşletmeciliği okumaya başlıyor, şu an 2. sınıf öğrencisi. İstanbul, ona hayallerinin kapılarını açmasına da yardım ediyor. Müzisyen Ozan Çolakoğlu ile tanışıyor. Ve yazdığı şarkıları paylaşıyor. Çolakoğlu’nun desteğini alınca da albüm yapma fikri gündeme geliyor. Ve hemen ilk albüm için kolları sıvıyor. 2.5 yılda hazırlanan “Öp Başına Koy” adlı albümü için Mustafa Ceceli ve Suat Aydoğan’dan da destek geliyor. 13 yaşından beri şarkı sözü yazan Torgut’un 600’den fazla şarkı sözü var. Her ne kadar müzik piyasası çok iç açıcı bir durumda olmasa da albüm yapmaktan vazgeçmiyor. “Albüm yapmak benim için hayallerimin peşinden gitmekti. Sektörün olumsuzluğunu hiç düşünmedim. Yazdıklarımı paylaşmam gerektiğine inandım. Eğer şarkı veya söz yazmıyor olsaydım sektöre girmeye cesaret edebilir miydim, bilmiyorum” diyor.

‘HER ŞEY BİR MATEMATİK’

Yazdıklarının kendisine merdiven olduğunu söyleyen şarkıcı, sadece hayallerinden ilham aldığını anlatıyor. Ona göre, en değerli müzisyenler de aynı şekilde hayallerinden yola çıkarak o güzel eserleri yaratıyor. Albümde sadece 2 tane hareketli parça bulunuyor. Ozan Çolakoğlu ile çalışmak ona büyük cesaret vermiş. Öğrendiği çok fazla teknik detay olduğunu anlatıyor: “Müziğe daha fazla inanmamı sağladı. Şarkıyı oluştururken bir hikâye kuruyorsun aslında. O hikâyeye içinden gelen bir melodiyi yapıştırıyorsun. Neticede bir metronom söz konusu. Her şey bir matematik. O hikâyeden kopmadan şarkıyı matematikle buluşturmam gerektiğini öğrendim.” Her ne kadar sağlık alanında eğitim alsa da önceliği her zaman müzik ve şan eğitimi almayı da ihmal etmemiş.

KİTAP DA YAZIYOR

Şarkı sözlerini yazarken her şey ona ilham verebiliyor. Mesela zaman zaman dahil olduğu insanların hikâyelerine, bir köpeğin hüzünlü duruşuna ya da annesinin geçmişi düşünen tavrına... Hayatın içindeki her şeyi kaydediyor. O kayıtlar belli zamanlarda onu uyandırıyor ve sözler yazıya dökülüyor. Yazmak onun için bir tutku. Hatta çıkarmayı istediği şiir ve öykülerden oluşan 111 sayfalık bir de kitabı bulunuyor, adı “Kekliğim”.

‘Hazır almak kendime ihanet gibi geliyor’

Terzilik geçmişi olduğu için tasarım da yapıyor Dilek Torgut. Çok fazla alışveriş yapmayı sevmiyor. Kız kardeşiyle birlikte kıyafetlerini tasarladığını anlatan Torgut, “Renklerin uyumunu iyi görebildiğimi düşünüyorum. Doğayı çok takip ederim. Bu albüm ve klip için de aynı düşünceyle yola çıktık. Giyimin sadece sarınmak olduğunu düşünmüyorum” diyor. Hazır kıyafetler almaktansa kendi dikmeyi, vintage mağazalardan 2. el kıyafetler almayı daha çok seviyor: “Hazır almak kendime ihanet gibi geliyor. Kendim yapmayı seviyorum. Emek vererek ortaya koyduğun bir elbiseyi giymek elbette hiçbir şeyin yerini tutamaz.”