Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi Hayalet varsa haz da var

        HT CUMARTESİ / Gülenay BÖREKÇİ

        “Bir kitaptan korkmak tuhaf herhalde. Ama belki de değil. Kitaplar kudretli nesneler nihayetinde” diyen Jeremy Dyson’la, eski bir hayalet avcısıyla ortaklaşa yazdığı Tekinsiz Kitap’a ve hayaletlere dair konuştuk

        Paranormal olaylarla ilgili haberler yapan eski bir gazeteci olan Aiden Fox, 2009'da oyuncu, senarist ve yazar Jeremy Dyson'ı arar ve "Bugüne kadar bir sürü gerçek hayalet vakasına tanık oldum, hatta onları yazdım. Şimdi sizden hepsini yeniden yazmanızı istiyorum" der.

        Başta Dyson'a biraz acayip gelir. Hayalet avcısı ricasının sebebini şöyle açıklar: "Vakaları gazeteci olarak yazdım ama dergi ve gazete köşelerinde unutulmalarına gönlüm razı gelmiyor. Onları bir edebiyatçının ölümsüzleştirmesini istiyorum."

        Böylece Dyson, geçmişte o olayların yaşandığı yerleri ziyaret etmek için tüm İngiltere'yi baştan aşağı dolaşır. Tanık olduklarını Fox'un geçmiş deneyimleriyle harmanlayarak ortaya Edgar Allan Poe-vari lezzette bir kitap çıkarır.

        Indepentent Gazetesi'nin "Cesaretin varsa aç" diye tarif ettiği bu ürkütücü kitabı Dyson'la konuştuk.

        Hayaletler bana insanoğlunun en büyüleyici icatlarından biri gibi geliyor. Ne düşünüyorsunuz?

        İnsan neye inanmak istiyorsa, gerçek odur.

        Yani?

        Bakın; bugün bildiğimiz anlamda hayaletlerin tarihi pek eski değil.19'uncu ve 20'inci yüzyılın başlarında, fotoğraf sanatı yeni ortaya çıktığında oluşmuş bir mefhum "hayalet". O yıllarda birileri edebi metinlerde ve şehir efsanelerinde anlatılan hayaletlerin fotoğraflarını çekmeye çalıştı. Bunun da aslında sadece fotoğraf sanatının ilerlemesine faydası oldu. Mesela aynı film karesine üstüste birkaç kez farklı pozlar çekilince ortaya çıkan görüntüler hayaleti andırıyordu, bu fark edildi. Bugün bildiğimiz şeffaf, tülümsü hayalet imgesi böyle ortaya çıktı. Önceki yüzyıllarda ruh çağıran insanlar ya da medyumlar falan da yoktu.

        Ama Shakespeare'in oyunlarında bile hayaletler yok muydu?

        Evet ama bugün hayalet dendiğinde gözümüzün önünde canlanan imgelere hiç benzemezlerdi. Doğrulup mezardan kalkan ölüler değil, daha çok karakterin iç dünyasını anlamamızı sağlayan metaforlar gibiydiler; rüya gibi...

        Hayaletlere niçin inanıyoruz?

        Sebeplerden biri ölüm korkumuz. Ama ölümden niçin korkuyoruz diye de sormamız gerek belki?

        Siz neden hayaletlerle ilgileniyorsunuz?

        Bir metafor olarak hayalet imgesini edebi açıdan güçlü buluyorum. Yazara farklı psikolojik ve etik durumları tahlil etme imkânı veriyor. Kurgu açısından da mükemmel fırsatlar sunuyor. Okuduğunuz şeyde hayalet varsa, haz ve günah da var demektir. En korkutucu hayalet hikâyesini bile bir yönüyle eğlenceli yapan şey bu.

        Neden hayalet öyküleri yazıyorsunuz?

        Hâlâ cevap mı istiyorsunuz... Peki. Hayaletler benim için spiritüel bir varoluşun şifreleri. Aydınlanma sonrası Batı dünyası giderek kutsalla alakasını yitirdi. Sanırım hayalet hikâyeleri hayatın ihmal ettiğimiz bu alanıyla temas edebilmek için elimizde kalan pek az imkândan biri.

        En büyük korkunuz nedir?

        Doğa üstü hiçbir şeyden korkmam. Korkularım gayet sıradan, sıkıcı şeylerdir. Sevdiğim birine zarar gelmesi vesaire...

        Paranormal bir olay geldi mi başınıza?

        Birkaç kez. Bir tanesi gerçekten çok acayipti. Psikanalist Jung'in eşzamanlılık teorisini doğrulayan acayip bir rastlantıydı belki; bilmiyorum. Başka biriyle aynı anda aynı şeyi yaşamak... Anlatmayayım izin verirseniz. Ara sıra başka bazı tuhaf şeyler de oluyor... Evrenin gizli güçleri harekete geçiyor ve ben her nasılsa normalde görmemem gereken bir şeye tanık oluyorum. Sanki perde bir an için açılıp sonra aynı hızla kapanıyor.

        Ama bir şeyler de anlatmalısınız... Hayalet gördünüz mü mesela?

        Açıkçası kitaplardaki tarzda bir hayalet görmedim. Çocukken Leeds Şehir Kütüphanesi'nde hayalete benzer bir şeye temas etmiştim. Veya öyle sanmıştım. 10 yaşındaydım. Annem alışverişe gitmiş, beni de onu beklemem için kütüphaneye bırakmıştı. Üst kattaki küçük odalardan birinde kitaplara bakıyordum. Bir şey oldu; içeri kötücül, neredeyse şeytani bir varlık girmiş gibi geldi bana. Resmen ödüm koptu. Panikle dışarı koştum. Aradan onca yıl geçti, aklıma geldikçe sırtımdan terler boşanır. Tekinsiz Kitap'ı yazarken yaptığım araştırmalar sırasında da o binanın perili olduğuna dair söylentiler duydum. Kötü ruh yaşıyormuş, doğru mu bilemem.

        Bir tane daha anlatın...

        Eski evimizde başımıza geldi. Ev bizim değildi, kirada oturuyorduk. Büyük kızım daha bebekti. Ucunda plastik bir vantuz bulunan fil şeklinde bir oyuncağı vardı, küvetin kenarına tutturuyorduk. Bir gece uykudan uyanıp tuvalete gittim, fil küvetin yanındaki duvarın en tepesine tutturulmuştu. Merdivensiz ulaşılabilecek bir yer değildi ve evdeki hiç kimse filin oraya nasıl gittiğini bilmiyordu. Bu olay benim için hâlâ muamma.

        Ödüllü dizinin yaratıcısı

        Jeremy Dyson, İngiliz televizyonunun en ünlü isimlerinden biri. Senarist ve aynı zamanda oyuncu. Komik ama karanlık dizi The League of Gentlemen'in yaratıcısı. İngilizlerin Emmy'si kabul edilen Bafta ödülleri sahibi.

        'Hayaletlerin rönesansı beyazperdede gerçekleşti'

        21'inci yüzyılda hayaletler hâlâ emniyette mi? Bana potizif bilimlerin ve şüpheci zihinlerin saldırısı altındaymışlar gibi geliyor...

        Endişe etmeyin, hayaletler kendilerine bakacak güçteler. Özellikle sinema onları şahane besliyor. Sinematik bir rönesans yaşadıkları bile söylenebilir.

        'Waterland benim için eşsizdir'

        Hangi yazarlardan etkilendiniz, edebiyatta kahramanınız kim?

        O kadar çok ki. Az önce sözünü ettiğim Robert Aickman ve bir de Ramsey Campbell var. Onların üsluplarını gençken çok taklit etmeye çalıştım. Çocukken H.G. Wells ve Roald Dahl'ı severdim. Sonra John Fowles, Iain Banks gibi yazarları okumaya başladım. Graham Swift'in Waterland'i benim için eşsizdir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ