Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Cumartesi THK, Türk Hava Kurumu, Güntay Şimşek, Airport, havacılık, ILA Berlin Airshow, uçak koltuğu, gaz helikopteri, petrol helikopteri, uçuş, havayolları

        Güntay ŞİMŞEK / HT CUMARTESİ

        Dünyanın en önemli havacılık ve uzay fuarları arasında yer alan ILA Berlin Airshow, 2 senede bir düzenleniyor. Almanya ve her yıl seçilen bir ortak ülke ev sahipliği yapıyor. 2008 yılından beri fuara kesintisiz olarak katılan Türkiye ise bu yılın partner ülkesiydi. Fuar Türkiye açısından ilginç haberlere de sahne oldu.

        Ev sahipliğini iyi değerlendiren Türkiye, havacılık endüstrisindeki tüm argümanlarıyla ILA Berlin Airshow’da varlık gösterdi. 40’ı aşkın ülkeden, 1200 firma, 230 bin katılımcı ve 3 bin 600 medya mensubunun katıldığı fuarın açılışını da Almanya Başbakanı Angela Merkel ile birlikte Ulaştırma Bakanı Lütfi Elvan yaptı. Airport ekibi de ILA Berlin Airshow’da yerini aldı. Haftaya pazar 16.15’te Habertürk TV’de yayınlanacak Airport programında bu önemli fuar olacak, ekran başına bekleriz.

        Berlin Airshow’un partner ülkesi olan Türkiye, sergilediği hava araçlarıyla hem Almanya’nın hem de diğer ülkelerin ciddi şekilde dikkatini çekti. Türk savunma sanayii firmalarından TAI, Aselsan, Havelsan, Roketsan, Alp Havacılık, STM, Figes, Bites, OSSA, Tübitak Uzay, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği ve Türk Hava Yolları’nın katılımıyla Savunma Sanayii Müsteşarlığı (SSM) standı dahil yaklaşık 865 m2’lik bir alanda derli toplu şekilde ülkemiz temsil edildi.

        Ayrıca Türkiye bu fuarda tüm hava araçlarını görücüye çıkardı. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TAI) tarafından geliştirilen T129 ATAK helikopteri ile insansız hava aracı ANKA, havadan erken ihbar ve kontrol uçağı Barış Kartalı, 111. Filo’ya (Panter) bağlı iki adet F-4E Fantom, bir adet C-160 nakliye uçağı ve iki adet F-16 savaş uçağı fuar alanındaydı. Roketsan standında ise SOM füzesi ile Mızrak-U tanksavar sistemi sergilendi. ANKA ilk defa, ATAK helikopteri ise Bahreyn Airshow’un ardından ikinci kez bir yurtdışı fuarında yer aldı. Türkiye’nin gururu Solotürk de fuar süresince her gün gösteri uçuşu yaptı.

        FUARIN GÖZDESI AIRBUS A350

        Berlin’de Boeing yoktu ve Airbus adeta gövde gösterisi yaptı. Airshow’un ilk gününde gözler Qatar Havayolları’na ait, Boeing 787’nin rakibi kompozit gövdeli Airbus A350 XWB modelindeydi. İkinci gün ise Emirates renklerindeki dünyanın en büyük yolcu uçağı A380 ziyaretçilerden ilgi gördü. Geleceğin askeri nakliye uçağı Airbus’ın A400M modeli de orada olunca büyük bir kalabalık Airbus’a ayrılan bölümde kuyruk oluşturdu.

        AIRBUS’IN RÜYASI E-FAN

        Fuarda dikkatleri üzerine toplayan E-Fan, Airbus ve ortakları tarafından geliştirilen, yüzde 100 elektrik ile çalışan ve 5 koltuklu deneysel elektrikli bir uçak. Saatte 170 km hıza ulaşan E-Fan, teknik olarak 6.7 metre uzunluğa ve 9.5 metre kanat açıklığına sahip. 2 adet pervaneli motoruyla 60 KW güç sağlayabilen uçak, karbon fiber gövdesiyle oldukça sessiz çalışıyor. Geliştirilme aşamasındaki uçağın ikinci versiyonu 4 kişilik olacak ve 2017 yılında ilk uçuşunu yapması planlanıyor.

        “TEMEL TEKNOLOJİLERİN TAKİPÇİSİYİZ”

        Berlin’de SSM ve Pratt&Whitney, F-35 uçaklarının F-135 motorları için Türkiye’nin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde nihai montaj hattı ve bakım-onarım tesislerinin Türkiye’de kurulmasına yönelik iyi niyet anlaşması imzaladı. SSM Müsteşarı Prof. Dr. İsmail Demir bu anlaşmayı Airport’a değerlendirdi: “F-35 uçaklarının 2 tanesinin kesin siparişini verdik. Amacımız bu uçakların Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine girdikten sonra motorlarının montajının, bakım ve onarımın bazı temel teknolojilerin transferiyle Türkiye’de sürekli olarak yapabilmemiz ve hava kuvvetlerimizin de bu desteği alabilmesidir. Bu konuda Pratt & Whitney’in ülkemize sağlamayı taahhüt edeceği temel teknolojilerin takipçisi olacağız.

        THK’dan yeni siparişler

        Türk Havacılık Kurumu’nun (THK) ticari kolu THK Gökçen Havacılık, petrol ve gaz aramalarında kullanılmak üzere Airbus EC175 veya EC225 helikopterlerini bünyesine katmak üzere Airbus Eurocopter yetkilileriyle iyi niyet anlaşması imzaladı. Açık denizlerde kullanılmak üzere filoya katılması planlanan EC175 veya EC225 helikopterleriyle denizlerde petrol ve gaz arayanların ihtiyaçlarının karşılanması planlanıyor. Helikopterler aynı zamanda yolcu ve personel taşımacılığı için de kullanılacak.

        THK Genel Başkanı Osman Yıldırım, “Bu helikopterleri bünyemize kattıktan sonra da denizlerde petrol ve gaz arayanların ihtiyaçlarını karşılamak için daha büyük bir hizmet sunmayı planlıyoruz” açıklamasını yaptı. Çift motorlu EC175 helikopteri özellikle deniz arama-kurtarma operasyonlarında, off-shore petrol ve gaz operasyonlarında kullanılmak üzere uygun hale getirilmiş ve 16-18 yolcu taşıma kapasiteli. Uzun menzilli EC225, çift motorlu isteğe bağlı olarak 2 mürettebat ve bir kabin görevlisi ile birlikte 24 yolcu taşıyabiliyor. Helikopter off-shore destek ve VIP yolcu taşıma görevleri yanı sıra kamu hizmeti de sağlayabiliyor.

        Gelecek vaat eden koltuklar

        Yolcuların şahsi elektronik eşyalarını saklaması için koltuklarda belli alanlar oluşturmak artık bir zorunluluk. Ancak çok az firma, koltuk üretirken bunu dikkate alıyor. Yolcunun elektronik aygıtlarını şarj edebilmesi ise bir opsiyonun ötesinde bir ihtiyaç haline geldi.

        Uçak koltuğu tasarımcısı Recaro’nun BL3530 isimli yeni koltuk konseptinde, normalde koltuk ekranının bulunduğu yerde bir tablet bilgisayar tutucusu, mobil aygıtların yerleştirilip çiziklerden korunduğu bir akıllı cep ve bu aygıtları şarj etmek için bir güç kaynağı yer alıyor. Artık mobil aygıtlarımız sayesinde koltuklardaki ekranlara mahkûm olmadığımız için hantal görünümlü monitörler de ortadan kaldırılmış.

        Ekran ekipmanları, kablo yığını ve ekranın kendisi olmadığı için BL3530, eski koltuklara göre 10 kg daha hafif. Böylece Recaro, şu aralar oldukça yüksek olan yakıt fiyatlarından havayolunu kurtarıyor. Bu da daha ucuz biletlerle uçma imkânı demek.

        4 KİLOLUK KOLTUKLA 500 BİN DOLARLIK TASARRUF

        Ne var ki pazardaki en hafif koltuk, henüz endüstride yeni olan, adı sanı pek duyulmamış, Fransız firması Expliseat tarafından üretildi. Expliseat’in yeni koltuğu titanyum ve kompozit materyaller kullanılarak tasarlanmış. Koltuğun ağırlığı sadece 4 kg. Üreticinin tahmin raporuna göre bu koltuğu kullanan üreticiler uçak başına yılda 500 bin dolarlık yakıt tasarrufu yapacak.

        Zodiac Aerospace ise yolcuları bir nebze olsun ferahlatmak adına yeni bir proje üzerinde çalışıyor. Zodiac’ın “HD 31” ismini verdiği tasarımda koltuklar iki düz bir ters olarak konfigüre edilmiş. Yani üçlü sıralardaki orta koltukların ön yüzü uçağın arkasına bakıyor. Zodiac böylece sektörde standart olan 68.6 cm’lik (27 inç) koltuk boşluğunu, 78.7 cm’ye (31 inç) çıkarmayı başarmış. Aynı zamanda daha geniş ve ferah bir omuz alanı da sunan tasarım oldukça ilginç.

        4 yıl önceki rötarlara ne oldu?

        Bu hafta Airport’ta havalimanlarının kulesinde senelerce hizmet vermiş, Türkiye Hava Trafik Kontrolörleri Derneği (TATCA) başkanı Selim Lak’ı ağırladım. Gökyüzünde, bizim haberdar olmadığımız, ancak onların aşina olduğu hava trafik olaylarını konuştuk. Bu keyifli söyleşiyi pazar günü Habertürk TV’de saat 16.15’te Airport’ta izleyebilirsiniz. İşte o söyleşiden satır başları:

        - Türkiye’de hava trafiği her yıl yüzde 10–12 arttı, ama beklemeler azaldı. 3 yıl evvel yeni bir sisteme geçtik. Bu sistem sayesinde, 05 pistini hesaba katarak söylüyorum, inişte uçaklar arasındaki takip mesafemiz 5 milden 3 mile düştü. Diğer iyileştirmelerle de Atatürk Havalimanı’nda yoğunluk artmasına rağmen rötarlar azaldı. Ancak bazı meydanlarda benzer sorunlar devam ediyor.

        - Hava trafik kontrolörleri 3 yıl öncesine oranla çok daha iyi tanınıyorlar. Havacılıkta rolümüz bilinmeye başlandı. Artık arka planda değiliz. Ancak özlük haklarımızla ilgili ciddi eksiklikler söz konusu.

        - “Air miss” dediğimiz olay, uçakların birbirine belirlenen yakınlıktan daha fazla yakın geçmesi. Bu kesinlikle çarpışma olarak düşünülmemeli. Zaten şu an kullandığımız radar sistemlerine bakarak böyle bir şeyin olma olasılığını bile önceden görüp engelleyebiliyoruz.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ