Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam Kadın Trans Kraliçe, Yankı Bayramoğlu, Trans Onur Haftası'nda Güzellik Kraliçesi, Yankı Bayramoğlu kimdir, Yankı Bayramoğlu fotoğrafları, trans güzellik kraliçesi fotoğrafları, röportaj, ışıl cinmen röportaj,

        IŞIL CİNMEN

        icinmen@haberturk.com

        HABERTURK.COM

        Fotoğraflar: Özge Mine Sarıçam

        Bu güzellik yarışması, Miss Turkey’den biraz farklı.

        Onlar, güzelliklerinden başka bir şey göstermek için de yürüdüler o podyumda.

        Bakın dediler; Biz buradayız!

        Sizin kadar güzel,

        Sizin kadar farklı,

        Sizin kadar aynı,

        Sizin kadar insan,

        Sizin kadar varız!

        Yankı Bayramoğlu, bu yıl 5.’si düzenlenen Trans Onur Haftası’nda, Güzellik Kraliçesi seçildi.

        Kasım’da Tayland’da yapılacak Uluslararası Trans Güzellik Yarışması’nda Türkiye’yi temsil edecek.

        23 yaşında.

        Bakışlarından mücadele fışkırıyor.

        Dirayet, güç, azim…

        Kolay mı?

        Bu güzel kadını, kendi doğurdu.

        En büyük doğum sancılarını ruhunda yaşadı.

        “Kadın doğulmaz, kadın olunur” der ya Simone de Beauvoir.


        Diğer trans kadınlarınki gibi, onun hayatı da Beauvoir’ın fikirlerinin kanıtı oldu.

        İlk gördüğün trans kadını hatırlıyor musun?

        Hatırlıyorum, Devran Çağlar. 7 veya 8 yaşındaydım. Bizim eve misafirliğe gelmişti. Onu gördüm ve korktum. Annemin yanına gittim, “Anne, o erkek mi yoksa kadın mı?” diye sordum. Annem, “O, bir kadın” dedi.

        O sırada kafanda bir şeyler oturdu mu?

        Oturdu. Ben doğuştan trans’tım. Kendimi bildiğim, siyah ile beyazı ayırdığım anda erkek olmadığımı anlamıştım. 5 yaşındaydım.

        “VÜCUDUM KIZLARINKİ GİBİ SANIYORDUM”

        Ne oldu 5 yaşında?

        5 yaşına kadar kız çocuğu olduğumu düşünüyordum. Bir tane bile erkek arkadaşım olmadı. Hep kızlarla oynardım; ip atlardım, evcilik oynardım. Vücudumuz da aynı sanıyordum ama sonra ben de bir fazlalık olduğunu anladım.

        Ne hissettin?

        Kaos. O yaşta ne gelsin elinden?

        “NE DOĞURDUĞUNU BİLMEZ Mİ BİR ANNE?”

        Ailen top oyna, araba yarıştır diye seni zorlamadı mı?

        Hayır. Annemin, ablamın kıyafetlerini giyerdim, makyaj yapardım. Babamın karşısına öyle çıkmazdım ama annem üzerimde baskı kurmadı. Ne doğurduğunu bilmez mi insan? Ben onun bebeğiydim ve mutsuzdum. Ruhumun ait olduğu bedende değildim.

        Birçok transa göre şanslısın, bu yüzden cinayetler işleniyor.

        Türkiye’de hayat çoğu insan için çok zor. Aşağı, yukarı, sağ, sol, her taraf baskı. Ben o kadar zorluk çekmedim. Ailem, “sen erkeksin” diye baskı yapmadı bana. Daha sonra da çevremdeki herkese şunu söyledim: “Ben buyum. Kabul ediyorsanız böyle kabul edin, etmiyorsanız da hayatımdan çıkın.”

        “BİR AY BOYUNCA DERNEĞİN KAPISINDAN BAKTIM”

        Ne zaman araştırmaya başladın “ne oluyor bana?” diye?

        15 yaşındaydım. İnternetten LGBTİ (Lezbiyen Gey Biseksüel Trans İnterseks) derneklerini buldum. Ama kapıdan içeri girmek bir ayımı aldı. Bir ay boyunca her gün bir derneğin önünde gittim ve içeriye giremedim.

        Korkudan mı?

        Korkudan... Bilmiyorsun çünkü. Acaba ne yaşayacaksın? İçeride kimler var? Sana nasıl davranacaklar? Derneğin karşısında bir kafe vardı; oraya oturuyordum, durmadan gireni çıkanı izliyordum. Bir gün cesaretimi topladım ve içeri girdim.

        Ne gördün?

        Toplumdaki önyargıların yanlış olduğunu anlatan o kadar çok şey gördüm ki… Kötü, zor, saldırgan, tuhaf değillerdi. Sorduğum her soruya sabırla cevap verdiler. O günden sonra bedenimi tanımaya başladım ve 17 yaşında hormon tedavisine girdim.

        İLK AŞK…

        Ailene “ameliyat olacağım” dediğinde…

        Bunu demedim. Ailem her zaman benim için çok önemli ama bu bedeni ben taşıyorum, benden başka kimse değil. O yüzden bu çok kişisel bir karar. Liseden mezun olmuştum ve artık kendi kararlarımdan kendim sorumluydum.

        Ameliyattan önce hiç bir kadınla birlikte oldun mı?

        Asla! Ben heteroseksüel bir kadınım. Bir kez aşık oldum.

        Kaç yaşındaydın?

        17, henüz ameliyat olmamıştım.

        “O GEYDİ, TRANS OLDUĞUMU SÖYLEYEMEDİM”

        Erkek bedeninde bir kadındın yani. O da erkekti…

        Evet. Uzun bir zaman platonik bir durumdu, söyleyemedim ona. Sonra sevgili olduk ama ona trans kadın olduğumu söyleyemedim.

        Gey miydi?

        Geydi, beni erkek sanıyordu. Trans olduğumu, ameliyat olacağımı öğrenirse onu kaybederim diye korktum, yalan söyledim. İlk onu sevdim, gerçekten aşık oldum. Ayrıldıktan sonra da kimseyi sevemedim bir daha… Hoşlandığım kişiler oldu ama kimseye aşık olmadım.

        VE İLK SEVİŞME…

        İlk sevişmeni düşün.

        Gözlerimi kapatacağım, bekle.

        Tamam.

        Aaaa o anı tekrar yaşadım hahaha. Başta çok korkmuştum! Bilmediğin bir odanın kapısı açılıyor, nasıl bir his bilmiyorsun. Ondan sonra hafif bir kanama... Ve “Tamam!” dedim, “Artık bir kadınım…”

        Sıradan bir kadın gibi... Her şeyi hissediyorsun değil mi tam olarak?

        Elbette. Dışarıdan takılan herhangi bir şey yok ki. Doğal, sizin gibi orgazm olabiliyoruz.

        Evlenmek istiyor musun?

        İleride aile kurmayı düşünüyorum. Evlenmeyi ve sevdiğim erkeğin kendi sperminden taşıyıcı bir anne ile çocuk sahibi olmayı da istiyorum. Ama şimdi iş zamanı! Yarışmadan sonra ünlü bir iç giyim markasından teklif aldım. Modellik ve oyunculuk yapmak istiyorum.

        “İYİ YAPTIN, AFERİN!” DER GİBİ

        Yaşadığın en büyük tramva neydi?

        Her gün internetteki haberlere baktığımda nefret cinayetlerine kurban giden LGBTİ arkadaşlarımı görmek çok büyük bir travma.

        Bir gün bana da olur mu diye korkuyor musun?

        Evet, çünkü Türkiye'de hiçbir LGBTİ bireyin can güvenliği yok. Onur Yürüyüş’lerinde onbinlerce insan yürüyor artık. “Biz buradayız!” diyor. Burada olduğumuzu bile bile görmüyorlar bizi. İnsan gözünün önündeki şeyi görmez mi? İnsanlar nefret cinayeti işliyor ve bir trans öldürdüğü için ceza indirimi alıyor! “İyi yaptın aferin!” der gibi… Bu nasıl bir zihniyet? Bir insan trans diye ona vuramazsınız, canını yakamazsınız. O bir insan, o bir can!

        “KİM OLUYORSUNUZ DA ALLAH’IN YARATTIĞINI YARGILIYORSUNUZ?”

        Muhafazakar bir ülkede doğmamış olmayı tercih eder miydin?

        Çok dindar translar da var. 30 gün oruç tutan, her gün namaz kılanlar... Onları yargılayanlara sormak istiyorum: Siz kim oluyorsunuz ki Allah’ın yarattığını yargılıyorsunuz? Onu hakir görüyorsunuz? Allah sevdiği kullarını sınavlardan geçirir; bu da bir sınav belki.

        BÜLENT ERSOY DAHA NE YAPSIN?

        Bülent Ersoy da geçen Mevlid Kandili’nde canlı yayına türbanla çıktığı için çok eleştirilmişti.

        Bülent Ersoy, Türkiye’de birçok tabuyu yıkan bir kraliçe. Türbanla canlı yayına çıkmak da deldiği tabulardan sadece biri. O ve Zeki Müren; Türkiye’nin en kapalı, en baskıcı zamanlarını delip geçtiler. Zeki Müren çizgisinden çıkmadı ama Bülent Ersoy, Türkiye gibi bir yerde, “Ben buyum ve hepiniz bunu kabul edeceksiniz” dedi. Başardı da.

        Bazı translar onu translar için bir şey yapmıyor diye suçluyorlar.

        Daha ne yapsın? Kadın varoluşu ile yapacağını yapmış!

        AİLELERE NOT

        Yankı diyor ki:

        Aileler, çocuklarının LGBTİ eğilimleri olduğunu görüyorsa hemen ilk bulduğu doktora, psikoloğa koşmamalı. Çünkü tüm doktorlar cinsel kimlikler konusunda uzman değil ve yanlış kararlar çok tehlikeli sonuçlar doğurabiliyor. Listag’a (LGBTİ Aileleri İstanbul Grubu) başvurun. Listag, LGBTİ bireylerin ailelerinin oluşturduğu bir grup; her türlü destek için en doğru kaynak.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ