Bugün Öğretmenler Günü. Türkiye’nin her köşesinde bu kutsal mesleği yapan öğretmenler bir yandan ekonomik sıkıntılarla boğuşurken bir yandan da gelecek kuşakları yetiştiriyor. Kimi zaman bıkıp, istifa etmeyi düşünüyor olsalar da onların çoğu mesleklerini aşk ile yapıyor. Biz de Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde görev yapan öğretmenlerin sesi olduk. İşte Türkiye’den öğretmen manzaraları...
SAVAŞ SINIRINDA ÖĞRETMEN OLMAK
Suriye’nin sınır komşusu Şanlıurfa’nın Ceylanpınar İlçesi’nde görev yapan öğretmenler sınırın sıfır noktasında patlayan bomba ve kurşunların gölgesinde 3 yıldır eğitim veriyor. Suriye’nin Resulayn kentinde yaşanan çatışmalardan seken mermi ve roket parçaları okullara da isabet etti. İşte bu ortamda çalışanlardan biri olan Ceylan İlköğretim Okulu öğretmeni Serpil Coşkuner, “Okulumuz günlerce tatil edildi. Öğrencilerimiz sıkıntılar yaşadı. Bahçeye sürekli kurşunlar ve bombalar düşüyordu. Öğrencilerimizin o dönemlerde bu korkuyu üzerlerinden atabilmek için elimizden geleni yaptık. Çocuklar bize emanet edilmişti” diyor.
12 KÖYE KÜTÜPHANE ALEV ÖĞRETMENDEN
Bitlis’in Adilcevaz İlçesi’ne bağlı Mollafadıl Köyü’nde 3 yıldır öğretmenlik yapan Alev Turgut sosyal medya üzerinden ulaştığı kişilerin yardımlarıyla ilçe içindeki 12 köye kütüphane kurdu. 7 bin 200 kitap topladı. Alev öğretmen gelen yardımlar sayesinde evlerin sobayla ısındığı köyde okula kalorifer tesisatı yaptırdı ve çocukların kışlık mont ihtiyaçlarını karşıladı. Yaz tatillerinde memleketine gitmek yerine yaşlılara ve genç kızlara okuma yazma kursu veriyor.
PROJESİYLE OKUL VE ÖĞRENCİLERİ DEĞİŞTİRDİ
Diyarbakır’ın Sur İlçesi Kapaklıpınar Köyü İlkokulu’nun hem öğretmeni hem de müdürü olan Muhammet Musab Gümüş, suyu bile olmayan okulun onarılması için “Kapaklıpınar İlkokulu Gülsün Projesi”ni hayata geçirdi. Okul yenilendi, öğrenciler daha iyi eğitim ortamına kavuştu. Okula bahçe yapıldı, fidanlar dikildi, tuvaletler yapıldı, çeşme açıldı. Sosyal medya sayesinde öğrencilerin kırtasiye ve giyecek sorunu giderildi. Sırada bilgisayar odası ve kütüphane var. Gümüş, “Ben de Muş’ta bahçesi bile olmayan okulda okudum. Öğrenciyken özlemini çektiklerimi öğrencilerim yaşamasın istedim” diyor.
70 YIL SONRA DEDESİNİN SINIFINDA
Göksu Bayar’ın atanmak için talep ettiği yer Bitlis’in Ovakışla Köyü oldu. Çünkü 70 yıl önce dedesi de aynı köyde aynı okulda öğretmenlik yapmıştı. Bayar, “Dedem hep burayı anlatırdı. Öğretmen olmamda etkili oldu. Onun ilk görev yaptığı yerde ben de mesleğime başlamak istedim. 22 öğrencim var, onların çoğu da öğretmen olmak istiyor” diyor.
AZMİ İLE ENGELLERİ AŞTI
13 yaşında geçirdiği trafik kazası sonrası iki bacağını da kullanamaz hale gelen Mahmut Ataş, 5 yıl eğitimine ara verdikten sonra ortaokul ve lise eğitimini dışarıdan tamamladı. Ardından Eskişehir Anadolu Üniversitesi sınıf öğretmenliğinden mezun oldu. 6 yıldır öğretmenlik yapan Ataş, azmin önünde bir engelin olmadığını öğrencilerine de kanıtlıyor. Ataş, “Aslında okumaya hiçbir engelin olduğuna inanmıyorum” diyor.