Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İnanç Zümer Suresi Okunuşu ve Anlamı: Zümer Suresi Arapça Yazılışı, Türkçe Anlamı, Meali, Tefsiri ve Okunuşu
        1

        Zümer Suresi, İslam dini için önem taşıyan dualar arasındadır. Zümer Suresi, Kur'an'ın 39. suresidir. Sure, 75 ayetten oluşur. Sure ismini 71 ve 73. ayetlerde geçen, zümreler, gruplar anlamına gelen "zümer" kelimesinden almıştır. Mekke döneminde indirildiğine inanılan surede başlıca, göklerde ve yerde Allah'ın birliğini gösteren deliller, müminlerin cennete, kafirlerin cehenneme sevk edilecekleri konu edilmekte; insanlar, ölüm gelip çatmadan Allah'a yönelmeye çağrılmaktadır. Zümer Suresi Arapça okunuşu, Türkçe anlamı ve yazılışı hakkında bilgi sahibi olmak için doğru yerdesiniz. Bu sureyi ezberinizden bilmiyorsanız önce okumalı, daha sonra tekrar etmelisiniz. İşte, Zümer Suresi Türkçe - Arapça okunuşu, anlamı, Diyanet meali, tefsiri, fazileti ve yazılışı...

        2

        Zümer Suresi Arapça Okunuşu

        Bismillahirrahmanirrahim.

        1.Tenzılül kitabi minellahil azızil hakım

        2.İnna enzelna ileykel kitabe bil hakkı fa'büdillahe muhlisal lehüd dın

        3.Ela lillahid dınül halıs Vellezınettehazu min dunihı evliya' ma na'büdühüm illa li yükarribuna ilellahi zülfa innellahe yahkümü beynehüm fı ma hüm fıhi yahtelifun innellahe la yehdı men hüve kazıbün keffar

        4.Lev eradellahü ey yettehıze veledel lastafa mimma yahlüku ma yeşaü sübhaneh hüvellahül vahıdül kahhar

        5.Halekas semavati vel erda bil hakk yükevvirul leyle alen nehari ve yükevvirun nehara alel leyli ve sehharaş şemse vel kamer küllüy yecrı li ecelim müsemma e la hüvel azızül ğaffar

        6.Halekaküm min nefsiv vahıdetin sümme ceale minha zevceha ve enzele leküm minel en'ami zemaniyete ezvac yahlükuküm fı bütuni ümmehatiküm halkam mim ba'di halkın fı zulümatin selas zalikümüllahü rabbüküm lehül mülk la ilahe illa hu fe enna tusrafun

        7.İn tekfüru fe innellahe ğaniyyün anküm ve la yerda li ıbadihil küfr ve in teşküru yerdahü leküm ve la teziru vaziratüv vizra uhra sümme ila rabbiküm merciuküm fe yünebbiüküm bima küntüm tü'melun innehu alımüm bizatis sudur

        8.Ve iza messel insane durrun dea rabbehu münıben ileyhi sümme iza havvelehu nı'metem minhü nesiye ma kane yed'u ileyhi min kabül ve ceale lillahi endadel li yüdılle an sebılih kul temetta' bi küfrike kalılen inneke min ashabin nar

        9.Emmen hüve kanitün anael leyli sacidev ve kaimey yahzerul ahırate ve yercu rahmete rabbih kul hel yestevillezıne ya'lemune vellezıne la ya'lemun innema yetezekkeru ülül elbab

        10.Kul ya ıbadillezıne amenütteku rabbeküm lillezıne ahsenu fı hazihid dünya haseneh ve erdullahi vasiah innema yüveffes sabirune ecrahüm bi ğayri hısab

        11.Kul innı ümirtü en a'büdellahe muhlisal lehüd dın

        12.Ve ümirtü li en ekune evvelel müslimın

        13.Kul innı ehafü in asaytü rabbı azabe yevmin azıym

        14.Kulillahe a'büdü muhlisal lehu dını

        15.F'büdu ma şi'tüm min dunih kul innel hasirınellezıne hasiru enfüsehüm ve ehlihim yevmel kıyameh e la zalike hüvel husranül mübın

        16.Lehüm min fevkıhim zulelüm minen nari ve imn tahtihim zulel zalike yühavvifüllahü bihı ıbadeh ya ıbadi fettekun

        17.Vellezınectenebüt tağute ey ya'büduha ve enabu ilillahi lehümül büşra fe beşşir ıbad

        18.Ellezıne yestemiünel kavle feyettebiune ahseneh ülaikellezıne hedahümüllahü ve ülaike hüm ülül elbab

        19.E fe men hakka aleyhi kelimetül azab e fe ente tünkızü men fin nar

        20.Lakinillezınettekav rabbehüm lehüm ğurafüm min fevkıha ğurafüm mebniyyetün tecrı min tahtihel enhar va'dellah la yuhlifüllahül mıad

        21.E lem tera ennellahe enzele mines semai maen fe selekehu yenabıa fil erdı sümme yuhricü bihı zer'am muhtelifen elvanühu sümme yehıcü fe terahü musferran sümme yec'alühu hutama inne fı zalike le zikra li ülil elbab

        22.E fe men şerahallahü sadrahu lil islami fe hüve ala murim mir rabbih fe veylül lil kasıyeti kulubühüm min zikrillah ülaike fı dalalim mübın

        23.Allahü nezzele ahsenel hadısi kitabem müteşebihem mesaniye takşeırru minhü ccüludüllezıne yahşevne rabbehüm sümme telınü cüludühüm ve kulubühüm ila zikrillah zalike hüdellahi yehdı bihı mey yeşa' ve mey yudlilillahü fe ma lehu min had

        24.E fe mey yettekıy bi vechihı suel azabi yevmel kıyameh ve kıyle liz zalimıne zuku ma küntüm teksibun

        25.Kezzebellezıne min kablihim fe etehümül azabü min hayüs la yeş'urun

        26.Fe ezakahümüllahül hızye fil hayatid dünya ve leazabül ahırati ekber lev kanu ya'lemun

        27.Ve le kad darabna lin nasi fı hazel kur'ani min külli meselil leallehüm yetesekkerun

        28.Kur'anen arabiyyen ğayra zı ıvecil leallehüm yettekun

        29.Darabellahü meseler racülen fıhi şürakaü müteşakisune ve racülen selemel li racül hel yesteviyani mesela elhamdü lillah bel ekseruhüm la ya'lemun

        30.İnneke meyyitüv ve innehüm meyyitun

        31.Sümme inneküm yevmel kıyameti ınde rabbiküm tahtesımun

        32.Fe men azlemü mimmen kezebe alellahi ve kezzebe bis sıdkı iz caeh e leyse fı cehenneme mesvel lil kafirın

        33.Vellezı cae bis sıdkı ve saddeka bihı ülaike hümül müttekun

        34.Lehüm ma yeşaune ınde rabbihim zalike cezalü muhsinın

        35.Li yükeffirallahü anhüm esveellezı amilu ve yecziyehüm ecrahüm bi ahsenillezı kanu ya'melun

        36.E leysellahü bi kafin abdeh ve yühavvifuneke billezıne min dunih ve mey yudlilillahü fema lehu min had

        37.Ve mey yehdillahü fema lehu mim müdıll e leysellahü bi azızin zintikam

        38.Ve lein seeltehüm men halekas semavati vel erda le yekulünnellah kul eferaeytüm ma ted'une min dunillahi in eradeniyellahü bi durrin hel hünne kaşifatü durrihı ev eradenı bi rahmetin hel hünne mümsikatü rahmetih kul hasbiyellah aleyhi yetevekkelül mütevekkilun

        39.Kul ya kavmı'melu ala mekanetiküm innı amil fe sevfe ta'lemun

        40.Mey ye'tıhi azabüy yuhzıhi ve yehıllü aleyhi azabüm mükıym

        41.İnna enzelna aleykel kitabe lin nasi bil hakk fe menihteda fe li nefsih ve men dalle fe innema yedıllü aleyha ve ma ente aleyhim bi vekıl

        42.Allahü yeteveffel enfüse hıyne mevtiha velletı lem temüt fı menamiha fe yümsikülletı kada aleyhel mevte ve yürsilül uhra ila ecelim müsemma inne fı zalike le ayatil li kavmiy yetefekkerun

        43.Emittehazu min dunillahi şüfea' kul e ve lev kanu la yemlikune şey'ev ve la ya'kılun

        44.Kul lillahiş şefaatü cemıa lehu mülküs semavati vel ard sümme ileyhi türceun

        45.Ve iza zükirallahü vahdehüşmeezzet kulubüllezıne la yü'minune bil ahırah ve iza zükirallezıne min dunihı izahüm yestebşirun

        46.Külillahümme fatıras semavati vel erdı alimel ğaybi veş şehadeti ente tahkümü beyne ıbadike fıma kanu fıhi yahtelifun

        47.Ve lev enne lillezıne zalemu ma fil erdı cemıav ve mislehu meahu leftedev bihı min suil azabi yevmel kıyameh ve beda lehüm minellahi ma lem yekunu yahtesibun

        48.Ve beda lehüm seyyiatü ma kesebu ve haka bihim ma kanu bihı yestehziun

        49.Fe iza messel insane durrun deana sümme iza havvelnahü nı'metem minna kale innema utıtühu ala ılm bel hiye fitnetüv ve lakinne ekserahüm la ya'lemun

        50.Kad kalehellezıne min kablihim fe ma ağna anhüm ma kanu yeksibun

        51.Fe esabehüm seyyiatü ma kesebu vellezıne zalemu min haülai seyüsıybühüm seyyiatü ma kesebu ve mahüm bi mu'cizın

        52.E ve lem ya'lemu ennellahe yebsütur rizka li mey yeşaü ve yakdir önne fı zalike le ayatil li kavmiy yü'minun

        53.Kul ya ıbadiyellezıne esrafu ala enfüsihim la taknetu mir rahmetillah innellahe yağfiruz zünube cemıa innehu hüvel ğafurur rahıym

        54.Ve enıbu ila rabbiküm ve eslimu lehu min kabli ey yetiyekümül azabü sümme la tünsarun

        55.Vettebiu ahsene ma ünzile ileyküm mir rabbiküm min kabli ey ye'tiyekümül azabü bağtetev ve entüm la teş'urun

        56.En tekule nefsüy ya hasrata ala ma ferrattü fı cembillahi ve in küntü le mines sahırın

        57.Ev tekule lev ennellahe hedani leküntü minel müttekıyn

        58.Ev tekule hıyne teral azabe lev enne lı kerraten fe ekune minel muhsinın

        59.Bela kad caetke ayatı fe kezzebte biha vestekberte ve künte minel kafirın

        60.Ve yevmel kıyameti terallezıne kezebu alellahi vücuhühüm müsveddeh e leyse fı cehenneme mesvel lil mütekebbirın

        61.Ve yüneccillahüllezınettekav bi mefazetihim la yemessühümüs suü ve la hüm yahzenun

        62.Allahü haliku külli şey'iv ve hüve ala külli şey'iv vekıl

        63.Lehu mekalıdüs semavati vel ard vellezıne keferu bi ayatillahi ülaike hümül hasirun

        64.Kul e fe ğayrallahi te'mürunnı a'büdü eyyühel cahilun

        65.Ve le kad uhıye ileyke ve ilellezıne min kablik lein eşrakte le yahbetanne amelüke ve le tekunenne minel hasirın

        66.Belillahe fa'büd ve küm mineş şakirın

        67.Ve ma kaderullahe hakka kadrihı vel erdu cemıan kabdatühu yevmel kıyameti ves semavatü matviyyatüm bi yemınih sübhünehu ve teala amma yüşrikun

        68.Ve nüfiha fis suri fe saıka men fis semavati ve men fil erdı illa men şaellah sümme nüfiha fıhi uhra fe izahüm kıyamüy yenzurun

        69.Ve eşrakatil erdu bi nuri rabbiha ve vüdıal kitabü ve cıe bin nebiyyıne veş şühedai ve kudiye beynehüm bil hakkı ve hüm la yuzlemun

        70.Ve vüffiyet küllü nefsim ma amilet ve hüve a'lemü bima yef'alun

        71.Vesıkallezıne keferu ila cehenneme zümera hatta iza cauha fütihat ebvabüha ve kale lehüm hazenetüha e lem ye'tiküm rusülüm minküm yetlune aleyküm ayati rabbiküm ve yünziruneküm likae yemiküm haza kalu bela velakin hakkat kelimetül azabi alel kafirın

        72.Kıyledhulu ebvabe cehenneme halidıne fıha fe bi'se mesvel mütekebbirın

        73.Vesıkallezınet tekav rabbehüm ilel cenneti zümera hatta iza cauha ve fütihat ebvabüha ve kale lehüm hazenetüha selamün aleyküm tıbtüm fedhuluha halidın

        74.Ve kalül hamdü lillahillezı sadekana va'dehu ve evrasenel erda netebevveü minel cenneti hayüs neşa' fe nı'me ecrul amilın

        75.Ve teral melaikete haffıne min havlil arşi yüsebbihune bi hamdi rabbihim ve kudıye beynehüm bil hakkı ve kıylel hamdü lillahi rabbil alemın

        3

        Zümer Suresi Türkçe Anlamı

        Rahman ve Rahim olan Allah'ın ismiyle.

        1.Kitab'ın indirilmesi mutlak güç sahibi, hüküm ve hikmet sahibi Allah tarafındandır.

        2.(Ey Muhammed!) Şüphesiz biz o Kitab'ı sana hak olarak indirdik. Öyle ise sen de dini Allah'a has kılarak O'na kulluk et.

        3.İyi bilin ki, halis din yalnız Allah'ındır. Onu bırakıp da başka dostlar edinenler, "Biz onlara sadece, bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz" diyorlar. Şüphesiz Allah ayrılığa düştükleri şeyler konusunda aralarında hüküm verecektir. Şüphesiz Allah yalancı ve nankör olanları doğru yola iletmez.

        4.Eğer Allah bir çocuk edinmek isteseydi, yarattıklarından dilediğini seçerdi. O bundan uzaktır, yücedir. O bir ve her şey üzerinde mutlak otorite sahibi olan Allah'tır.

        5.Gökleri ve yeri hak ve hikmete uygun olarak yaratmıştır. Geceyi gündüzün üzerine örtüyor, gündüzü de gecenin üzerine örtüyor. Güneşi ve ayı da koyduğu kanunlara boyun eğdirmiştir. Bunların her biri belli bir zamana kadar akıp gitmektedir. İyi bilin ki, o mutlak güç sahibidir, çok bağışlayandır.

        6.O, sizi bir tek nefisten yarattı. Sonra ondan eşini var etti. Sizin için hayvanlardan (erkek ve dişi olarak) sekiz eş yarattı.2 Sizi annelerinizin karnında bir yaratılıştan öbürüne geçirerek üç (kat) karanlık içinde oluşturuyor. İşte Rabbiniz olan Allah budur. Mülk (mutlak hakimiyet) yalnız onundur. Ondan başka hiçbir ilah yoktur. O halde nasıl oluyor da haktan döndürülüyorsunuz?

        7.Eğer inkar ederseniz şüphesiz ki Allah sizin iman etmenize muhtaç değildir. Ama kullarının inkar etmesine razı olmaz. Eğer şükrederseniz sizin için buna razı olur. Hiçbir günahkar başka bir günahkarın yükünü yüklenmez. Sonra dönüşünüz ancak Rabbinizedir. O da size yaptıklarınızı haber verir. Çünkü O göğüslerin özünü (kalplerde olanı) hakkıyla bilir.

        8.İnsana bir zarar dokunduğu zaman Rabbine yönelerek O'na yalvarır. Sonra kendi tarafından ona bir nimet verdiği zaman daha önce ona yalvardığını unutur ve Allah'ın yolundan saptırmak için O'na eşler koşar. De ki: "Küfrünle az bir süre yaşayıp geçin! Şüphesiz sen cehennemliklerdensin."

        9.(Böyle bir kimse mi Allah katında makbuldür,) yoksa gece vakitlerinde, secde halinde ve ayakta, ahiretten korkarak ve Rabbinin rahmetini umarak itaat ve kulluk eden mi? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak akıl sahipleri öğüt alırlar.

        10.(Ey Muhammed! Bizim adımıza de ki, "Ey iman eden kullarım! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Bu dünyada iyilik yapanlar için (ahirette) bir iyilik vardır. Allah'ın yeryüzü geniştir. Sabredenlere mükafatları elbette hesapsız olarak verilir."

        11.De ki: "Şüphesiz bana, dini Allah'a has kılarak O'na ibadet etmem emredildi."

        12."Bana, müslümanların ilki olmam da emredildi."

        13.De ki: "Eğer ben Rabbime isyan edersem, şüphesiz büyük bir günün azabından korkarım."

        14.De ki: "Ben dinimi Allah'a has kılarak sadece O'na ibadet ediyorum."

        15."Siz de Allah'tan başka dilediğiniz şeylere ibadet edin!" De ki: "Şüphesiz hüsrana uğrayanlar kıyamet gününde kendilerini ve ailelerini hüsrana sokanlardır. İyi bilin ki bu apaçık hüsranın ta kendisidir."

        16.Onlar için üstlerinde ateşten katmanlar, altlarında (ateşten) katmanlar vardır. İşte Allah kullarını bununla korkutur. Ey kullarım bana karşı gelmekten sakının.

        17.Tağut'tan3, ona kulluk etmekten kaçınan ve içtenlikle Allah'a yönelenler için müjde vardır. O halde kullarımı müjdele!

        18.Sözü dinleyip de onun en güzeline uyanlar var ya, işte onlar Allah'ın hidayete erdirdiği kimselerdir. İşte onlar akıl sahiplerinin ta kendileridir.

        19.Hakkında azap sözü (hükmü) gerçekleşenler, hiç onlar gibi olur mu? Cehennemlikleri sen mi kurtaracaksın?

        20.Fakat Rabbine karşı gelmekten sakınanlar için (cennette) üst üste yapılmış ve altlarından ırmaklar akan köşkler vardır. Allah gerçek bir vaadde bulunmuştur. Allah vadinden dönmez.

        21.Görmedin mi, Allah gökten su indirdi de onu yeryüzündeki kaynaklara ulaştırdı. Sonra onunla renkleri çeşit çeşit ekinler çıkarıyor. Sonra ekinler kuruyor da onları sapsarı kesilmiş görüyorsun. Sonra da Allah onları kurumuş çer çöp haline getirir. Şüphesiz ki bunda akıl sahipleri için bir öğüt vardır.

        22.Allah'ın, göğsünü İslam'a açtığı, böylece Rabbinden bir nur üzere bulunan kimse, kalbi imana kapalı kimse gibi midir? Allah'ın zikrine karşı kalpleri katı olanların vay haline! İşte onlar açık bir sapıklık içindedirler.

        23.Allah sözün en güzelini; ayetleri, (güzellikte) birbirine benzeyen ve (hükümleri, öğütleri, kıssaları) tekrarlanan bir kitap olarak indirmiştir. Rablerinden korkanların derileri (vücutları) ondan dolayı gerginleşir. Sonra derileri de (vücutları da) kalpleri de Allah'ın zikrine karşı yumuşar. İşte bu Kur'an Allah'ın hidayet rehberidir. Onunla dilediğini doğru yola iletir. Allah kimi saptırırsa artık onun için hiçbir yol gösterici yoktur.

        24.Kıyamet günü kötü azaba karşı yüzüyle korunan kimse, (o gün) azaptan emin olan kimse gibi midir? Zalimlere, "Kazandıklarınızı tadın" denir.

        25.Onlardan öncekiler de yalanladılar ve azap kendilerine farkına varamadıkları bir yerden geldi.

        26.Böylece Allah dünya hayatında onlara zilleti tattırdı. Elbette ki ahiret azabı daha büyüktür. Keşke bilselerdi!

        27.Andolsun, öğüt alsınlar diye biz bu Kur'an'da insanlar için her türlü misali verdik.

        28.Biz onu, Allah'a karşı gelmekten sakınsınlar diye hiçbir eğriliği bulunmayan Arapça bir Kur'an olarak indirdik.

        29.Allah, birbiriyle çekişen ortak sahipleri bulunan bir (köle) adam ile, yalnızca bir kişiye ait olan bir (köle) adamı örnek verdi. Bu iki adamın durumu hiç bir olur mu? Hamd Allah'a mahsustur. Hayır, onların çoğu bilmiyorlar.

        30.(Ey Muhammed!) Şüphesiz sen öleceksin ve şüphesiz onlar da öleceklerdir.

        31.Sonra şüphesiz siz kıyamet günü Rabbinizin huzurunda muhakeme edileceksiniz

        32.Kim, Allah'a karşı yalan uyduran ve kendisine geldiğinde, doğruyu (Kur'an'ı) yalanlayandan daha zalimdir? Cehennemde kafirler için kalacak bir yer mi yok!?

        33.Dosdoğru Kur'an'ı getiren ile onu tasdik edenler var ya, işte onlar Allah'a karşı gelmekten sakınanlardır.

        34.Onlar için Rableri katında diledikleri her şey vardır. İşte bu, iyilik yapanların mükafatıdır.

        35.(Allah,) işledikleri kötülükleri örtmek ve onlara yaptıklarının en güzeli ile karşılık vermek için (onları böyle mükafatlandırdı).

        36.Allah kuluna yetmez mi? Seni O'ndan (Allah'tan) başkalarıyla korkutmaya çalışıyorlar. Allah kimi saptırırsa artık onun için bir yol gösterici yoktur.

        37.Allah kimi de doğru yola iletirse artık onu saptıracak hiç kimse yoktur. Allah mutlak güç sahibi, intikam sahibi değil midir?

        38.Andolsun, eğer onlara, "Gökleri ve yeri kim yarattı?" diye sorsan elbette, "Allah", derler. De ki: "Peki söyleyin bakalım? Allah'ı bırakıp da ibadet ettikleriniz var ya; eğer Allah bana herhangi bir zarar dokundurmak isterse, onlar Allah'ın dokundurduğu zararı kaldırabilirler mi? Yahut Allah bana bir rahmet dilese, onlar onun rahmetini engelleyebilirler mi?" De ki: "Allah bana yeter. Tevekkül edenler ancak O'na tevekkül ederler."

        39, 40.De ki: "Ey kavmim! Elinizden geleni yapın. Ben de yapacağım. Kişiyi rezil edici azabın kime geleceğini ve sürekli azabın kimin başına ineceğini yakında bileceksiniz!"

        41.(Ey Muhammed!) Biz sana Kitab'ı (Kur'an'ı) insanlar için, hak olarak indirdik. Kim doğru yola girerse, kendisi için girmiş olur. Kim de saparsa, ancak kendi aleyhine sapar. Sen onlara vekil değilsin.

        42.Allah (ölen) insanların ruhlarını öldüklerinde, ölmeyenlerinkini de uykularında alır. Ölümüne hükmettiklerinin ruhlarını tutar, diğerlerini belli bir süreye (ömürlerinin sonuna) kadar bırakır. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.

        43.Yoksa Allah'tan başka şefaatçiler mi edindiler? De ki: "Hiçbir şeye güçleri yetmese ve düşünemiyor olsalar da mı?"

        44.De ki: "Şefaat tümüyle Allah'a aittir. Göklerin ve yerin hükümranlığı O'nundur. Sonra yalnız O'na döndürüleceksiniz."

        45.Allah bir tek (ilah) olarak anıldığında ahirete inanmayanların kalpleri daralır. Allah'tan başkaları (ilahları) anıldığında bakarsın sevinirler.

        46.De ki: "Ey göklerin ve yerin yaratıcısı olan, gaybı da, görünen alemi de bilen Allah'ım! Ayrılığa düştükleri şeyler konusunda kulların arasında sen hükmedersin."

        47.Eğer yeryüzünde bulunan her şey tümüyle ve onlarla beraber bir o kadarı da zulmedenlerin olsa, kıyamet günü kötü azaptan kurtulmak için elbette onları verirlerdi. Artık, hiç hesap etmedikleri şeyler Allah tarafından karşılarına çıkmıştır.

        48.(Dünyada) kazandıkları şeylerin kötülükleri karşılarına çıkmış, alay etmekte oldukları şey onları kuşatmıştır.

        49.İnsana bir zarar dokunduğunda bize yalvarır. Sonra ona tarafımızdan bir nimet verdiğimizde, "Bu, bana ancak bilgim sayesinde verilmiştir" der. Hayır, o bir imtihandır. Fakat onların çoğu bilmezler.

        50.Bunu kendilerinden öncekiler de söylemişti ama kazandıkları şeyler onlara hiçbir yarar sağlamamıştı.

        51.Nihayet kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara isabet etmişti. Onlardan zulmedenler var ya, kazandıkları şeylerin kötülükleri onlara isabet edecektir. Onlar Allah'ı aciz bırakacak değillerdir.

        52.Bilmediler mi ki, Allah rızkı dilediğine bol bol verir ve (dilediğine) kısar. Şüphesiz bunda inanan bir toplum için elbette ibretler vardır.

        53.De ki: "Ey kendilerinin aleyhine aşırı giden kullarım! Allah'ın rahmetinden ümidinizi kesmeyin. Şüphesiz Allah bütün günahları affeder. Çünkü O, çok bağışlayandır, çok merhamet edendir."

        54.Azap size gelmeden önce Rabbinize dönün ve O'na teslim olun. Sonra size yardım edilmez.

        55, 56.Farkında olmadan azap size ansızın gelmeden önce, Rabbinizden size indirilenin en güzeline uyun ki, kişi, "Allah'ın yanında, işlediğim kusurlardan dolayı vay halime! Gerçekten ben alay edenlerden idim" demesin.

        57.Yahut, "Allah beni doğru yola iletseydi elbette O'na karşı gelmekten sakınanlardan olurdum" demesin.

        58.Yahut azabı gördüğünde, "Keşke benim için dünyaya bir dönüş daha olsa da iyilik yapanlardan olsam" demesin.

        59.(Allah şöyle diyecek:) "Hayır, öyle değil! Ayetlerim sana geldi de sen onları yalanladın, büyüklük tasladın ve inkarcılardan oldun."

        60.Kıyamet günü Allah'a karşı yalan söyleyenleri görürsün, yüzleri kapkara kesilmiştir. Büyüklük taslayanlar için cehennemde bir yer mi yok!?

        61.Allah, kendisine karşı gelmekten sakınanları başarıları sebebiyle kurtarır. Onlara kötülük dokunmaz. Onlar üzülmezler de.

        62.Allah her şeyin yaratıcısıdır. O her şeye vekildir.

        63.Göklerin ve yerin anahtarları O'nundur. Allah'ın ayetlerini inkar edenler var ya, işte onlar ziyana uğrayanların ta kendileridir.

        64.De ki: "Ey cahiller! Siz bana Allah'tan başkasına ibadet etmemi mi emrediyorsunuz?"

        65.Andolsun, sana ve senden önceki peygamberlere şöyle vahyedildi: "Eğer Allah'a ortak koşarsan elbette amelin boşa çıkar ve elbette ziyana uğrayanlardan olursun."

        66.Hayır, yalnız Allah'a ibadet et ve şükredenlerden ol.

        67.Allah'ın kadrini gereği gibi bilemediler. Yeryüzü kıyamet gününde bütünüyle O'nun elindedir. Gökler de O'nun kudretiyle dürülmüştür. O, onların ortak koştuklarından uzaktır, yücedir.

        68.Sur'a üflenir ve Allah'ın dilediği kimseler dışında göklerdeki herkes ve yerdeki herkes ölür. Sonra ona bir daha üflenir, bir de bakarsın onlar kalkmış bekliyorlar.

        69.Yeryüzü Rabbinin nuruyla aydınlanır. Kitap (amel defterleri) ortaya konur. Peygamberler ve şahitler getirilir ve haksızlığa uğratılmaksızın aralarında adaletle hüküm verilir.

        70.Herkese yaptığının karşılığı tam olarak verilir. Allah onların yaptıklarını en iyi bilendir.

        71.İnkar edenler grup grup cehenneme sevk edilirler. Cehenneme vardıklarında oranın kapıları açılır ve cehennem bekçileri onlara şöyle derler: "Size içinizden, Rabbinizin ayetlerini size okuyan ve bu gününüze kavuşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?" Onlar da, "Evet geldi" derler. Fakat inkarcılar hakkında azap sözü gerçekleşmiştir.

        72.Onlara şöyle denir: "İçinde ebedi kalmak üzere cehennemin kapılarından girin. Büyüklük taslayanların kalacağı yer ne kötüdür!"

        73.Rablerine karşı gelmekten sakınanlar da grup grup cennete sevk edilirler. Cennete vardıklarında oranın kapıları açılır ve cennet bekçileri onlara şöyle der: "Size selam olsun! Tertemiz oldunuz. Haydi ebedi kalmak üzere buraya girin."

        74.Onlar şöyle derler: "Hamd, bize olan vaadini gerçekleştiren ve bizi cennetten dilediğimiz yere konmak üzere bu yurda varis kılan Allah'a mahsustur. Salih amel işleyenlerin mükafatı ne güzelmiş!"

        75.Melekleri de, Rablerini hamd ile tesbih edip yücelterek Arş'ın etrafını kuşatmış halde görürsün. Artık kulların arasında adaletle hüküm verilmiş ve "Hamd alemlerin Rabbi olan Allah'a mahsustur" denilmiştir.

        4

        Zümer Suresi Konusu

        Surenin temel konusu Allah ve ahiret inancıdır. Bu çerçevede hiçbir şeyin Allah’a ortak ve denk tutulamayacağı, O’nun mutlak ve eşsiz yaratıcı olduğu, bu sebeple insanın her durumda O’na yönelip bağlanması gerektiği belirtilmekte; bu şekilde inanan ve yaşayanların ulaşacağı ahiret nimetlerine ve cennet hayatına dair bilgi verilmekte; inkarcıların olumsuz duygu ve davranışları değerlendirilmekte; bunların kötü sonuçları hakkında uyarıda bulunulmaktadır. Her şeye rağmen Allah’ın rahmetinden ümit kesilmesinin doğru olmadığı, çünkü Allah’ın, dönüş yapıp kendisine yönelenlerin bütün günahlarını bağışlayacağı müjdelenmekte ve insanlar, ahiret azabıyla yüz yüze gelmeden önce, fırsat eldeyken inançlarını ve yaşayışlarını düzeltmeye çağırılmaktadır. Sure, müminlerin ahiret mutluluğunu tasvir eden ayetlerle son bulmaktadır.

        5

        Zümer Suresi Nuzül

        Mushaftaki sıralamada otuz dokuzuncu, iniş sırasına göre elli dokuzuncu suredir. Sebe’ suresinden sonra, Mü’min (Gāfir) suresinden önce Mekke’de inmiştir. Allah’ın rahmetinden ümit kesilmemesi gerektiğini belirten 53. ayetten itibaren üç veya yedi ayetin Medine döneminde indiği yolunda rivayetler varsa da bu rivayetler zayıf bulunmaktadır (bk. İbn Aşur, XXIII, 311).

        Zümer Suresi Tefsiri (Kur’an Yolu)

        “Müfessirlerin çoğuna göre her iki ayette geçen “kitap” ile Kur’an-ı Kerim kastedilmiştir; ilk ayetteki kitapla bu surenin, ikincisiyle Kur’an’ın kastedildiğini düşünenler de vardır (Zemahşeri, III, 337). İbn Atıyye’nin tercih ettiği (IV, 517), bize de daha isabetli görünen diğer bir görüşe göre ilk ayetteki kitapla başlangıçtan itibaren bütün peygamberlere indirilen kitaplara, ikincisiyle de Kur’an-ı Kerim’e işaret edilmiş; yüce Allah’ın, önceki peygamberlere, insanlık için yol gösterici olan ve yasalar koyan kitaplar indirdiği gibi Hz. Muhammed’e de bu kitabı, Kur’an’ı indirdiği belirtilmiştir.

        Razi, Mu‘tezile’nin görüşünden de yararlanarak ilk ayetteki aziz ve hakim sıfatlarını bu bağlamda özetle şöyle açıklamaktadır (XXVI, 238): Aziz, “asla yenilemeyecek derecede güçlü”; hakim, “arzularına göre değil hikmetin gereğine göre iş yapan” demektir; bu da Allah’ın evrendeki bütün olup bitenleri eksiksiz bildiği anlamına gelir. Buradan Allah’ın üçüncü bir niteliği ortaya çıkar ki o da hiçbir şeye muhtaç olmayışıdır. İşte ayetteki “el-azizi’l-hakim” kısmı Allah’ın bu üç sıfatını yani güçlü, kusursuz hikmet sahibi ve ihtiyaçtan münezzeh olduğunu ifade etmektedir. Bu sıfatlara sahip olan Allah’ın bütün yapıp yarattıkları kesinlikle iyidir, doğrudur; engel tanımayan mutlak gücü sayesinde, olağan üstü bir iletişim yolu olan vahiy ile indirdiği kutsal kitaplar da O’nun engin ilim ve hikmetinin dünyaya ve insanlığa yansıyan ışıklarıdır. 2. ayette Kur’an’ın indirilişini “gerçeğin bilgisi” (hak) kavramıyla ilişkilendiren ifade de bunu göstermektedir. Her iki ayette Kur’an’ın Allah katından geldiği gerçeğine itiraz edenlere cevap verilmektedir.

        Allah, hiçbir şeye muhtaç olmadan dilediği her şeyi en doğru ve en iyi bir şekilde yapabilecek derecede güç, bilgi ve hikmet sahibidir; geçmişteki kutsal kitapları ve Kur’an’ı da O indirmiştir. Bu gerçek açıkça belli olduktan sonra, 2. ayette artık insanın görevinin, içten bir saygı ve bağlılıkla yalnızca Allah’a kulluk etmek olduğu sonucuna varılmıştır. Ayette bu saygı, bağlılık ve kulluk ihlas kavramıyla ifade edilmektedir. İhlas, “gerek ibadetleri gerekse diğer dini ve ahlaki davranışları riya ve gösterişten, çıkar kaygılarından uzak olarak yalnızca Allah rızası için yapmak” anlamına gelir.

        6

        Zümer Suresi Kaç Ayet?

        Zümer Suresi 75 ayetten oluşmaktadır.

        Zümer Suresi Kaçıncı Sayfa ve Cüzde Yer Alıyor?

        Zümer Suresi, Kur’an-ı Kerim’de 457. Sayfada başlayıp 466. Sayfada biter ve 23 ile 24. cüzde yer alır.

        7

        Zümer Suresi Abdestsiz Okunur Mu?

        Vakıa suresi, 79. ayette “Temizlenmiş olanlardan başkası ona el süremez.” şeklinde emredilir. Bu nedenle, cünüp olan ya da abdestsiz birisinin Kur’an-ı Kerim’e el süremeyeceği gibi herhangi bir ayeti de okuyamaz.

        Özetle, abdesti olmayan birisi, Kur’an-ı Kerim’e el dokundurmadan ezberinden bildiği ayet ve sureleri okuyabilir. Bu caizdir; ancak abdestsiz olan birisi Kur’an’a dokunarak Zümer suresini okuyamaz. Ayet el-Kürsi, Fatiha ve İhlas gibi ayet ve sureleri okumak isteyen kimse, bunları dua niyetiyle okursa caizdir. (Elmalılı Hamdi YAZAR, Tefsir, Vakıa 79. ayet in izahı; Celal Yıldırım, İslam fıkhı, IV/157)

        Keza, başörtüsü olmadan da Zümer suresi okunabilir; ancak Kur'an'a saygıdan dolayı başörtülü olunması tavsiye edilmektedir.

        Zümer Suresi Adetliyken Okunur Mu?

        Zümer suresinin adetliyken Kur'an-ı Kerim'den ya da ezberden okunması caiz olmamaktadır.

        8

        EZBERLEMENİZ İÇİN DİĞER DUALAR VE SURELER

        • Ayetel Kürsi
        • Kunut Duaları
        • Sübhaneke Duası
        • Nasr Suresi
        • İnşirah Suresi
        • İhlas Suresi
        • Asr Suresi
        • Felak Nas Suresi
        • Yasin Suresi
        • Kadir Suresi
        • Alak Suresi
        • Al-i İmran Suresi
        • Beyyine Suresi
        • Cuma Suresi
        • Hümeze Suresi
        • Fatiha Suresi
        • Müzzemmil Suresi
        • Duha Suresi
        • Fetih Suresi
        • Kevser Suresi
        • Kehf Suresi
        • Müddessir Suresi
        • Münafikun Suresi
        • Bakara Suresi
        • Sebe Suresi
        • Muhammed Suresi
        • Nisa Suresi
        • Duhan Suresi
        • Salli Barik Duaları
        • Kaf Suresi
        • Nebe Suresi
        • Tur Suresi
        • Ahzab Suresi
        • Enfal Suresi
        • Abese Suresi
        • Hac Suresi
        • Rad Suresi
        • Fatır Suresi
        • Necm Suresi
        • Tebbet Suresi
        • Maun Suresi
        • Fussilet Suresi
        • Mürselat Suresi
        • Furkan Suresi
        • Kasas Suresi
        • Nur Suresi
        • Mümin Suresi
        • Fil Suresi
        • Hakka Suresi
        • Şura Suresi
        • Casiye Suresi
        • İbrahim Suresi
        • Ankebut Suresi
        • Kıyamet Suresi
        • Saffat Suresi
        • Tekasür Suresi
        • Zilzal Suresi
        • Neml Suresi
        • Kureyş Suresi
        • Kalem Suresi
        • Mearic Suresi
        • Şifa Duası
        • Rızık Duası
        • Dilek Duası
        • Nazar Duası
        Haberi Hazırlayan: Mehmet Kerem Hançer

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ