ABD, basın özgürlüğü açıklamasında İsrail'i es geçti!
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü "Dünya Basın Özgürlüğü Günü" sebebiyle yaptığı açıklamada "Malta, Meksika, Rusya, Slovakya ve Afganistan'da gazetecilerin öldürülmesini kınarken", Gazze'de iki Filistinli gazeteciyi öldüren İsrail'den bahsetmedi
"Dünya Basın Özgürlüğü Günü" sebebiyle dünyanın farklı bölgelerinde görevi esnasında öldürülen gazetecilerden bahseden ABD Dışişleri Bakanlığının, Gazze'de Filistinli gazetecileri öldüren İsrail'den bahsetmemesi dikkat çekti.
Bakanlık Sözcüsü Heather Nauert, Malta, Meksika, Slovakya ve Afganistan'da gazetecilerin öldürüldüğüne dikkat çektiği açıklamasında İsrail'den bahsetmedi.
Sözcü, "Malta, Meksika, Rusya ve Slovakya'da ve Afganistan'da BBC muhabirinin öldürülmesiyle ilgili hesap verilmesini ısrarla tavsiye ediyoruz." dedi.
Nauert, bu açıklamasında İsrailli keskin nişancılar tarafından Gazze'deki protesto gösterilerini takip ederken öldürülen Filistinli gazeteciler Yasir Murteca ve Ahmed Ebu Hüseyin'den bahsetmedi.
SÖZCÜDEN "İSRAİL" SAVUNMASI
İsrail'i neden örnek olarak vermediği sorulduğunda ise Sözcü Nauert, "Ne yazık ki dünyanın birçok yerinde gazeteciler ölüyor. Bu önemli olmasına rağmen dünyanın her tarafından öldürülen her bir gazeteciden bahsedemeyeceğim." açıklamasını yaptı.
Nauert, "Bahsettiğiniz konuda, hayatlarını kaybedenler için her zaman üzgünüz." ifadesini kullanmakla yetindi.
Sözcü Nauert, "İsrail konusunda şiddetin sona ermesi konusunda daha büyük sorunlar var ve İsrail'in kendisini koruma hakkı olduğunu düşünüyoruz." şeklinde konuştu.
Nauert ayrıca Myanmar, Küba, Mısır, Türkiye ve Çin örneklerini vererek bu ülkelerde gazetecilerin tutuklandıklarından bahsetti.
AFRİN AÇIKLAMASI
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Türkiye'nin Zeytin Dalı Harekatı düzenlediği Afrin'den 140 bin kişinin ayrıldığını ve bu kişilerin evlerine dönmelerine izin verilmediğini öne sürdü.
Nauert, bir gazetecinin Afrin ile ilgili sorusuna verdiği yanıtta, "Afrin'deki durumu çok yakından izliyoruz. Afrin'den 140 bin kişi ayrıldı. Şu aşamada en azından şunu söyleyebiliriz ki bu kişilerin evlerine ya da yaşadıkları yerlere geri dönmelerine de izin verilmiyor. Biz daha önce de Afrin'deki insani kriz konusundaki kaygılarımızı da dile getirdik ve bu kaygılarımız sürüyor. Bölgede bulunan aralarında Türkiye, Rusya ve Suriye'nin bulunduğu tüm taraflara bölgeye uluslararası yardım kuruluşlarının girmesine ve insanların evlerine geri dönmelerine izin verilmesi çağrısında bulunuyoruz. İnsanlar evlerine döndüklerinde de güven içerisinde olmalılar; eve dönmeye de gönüllü olmalılar. Evlerine geri dönenlerin güvenliği bizim üzerinde önemli durduğumuz konulardan biri." dedi.
ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun NATO zirvesi sırasında görüştüklerini de anımsatan Nauert, Afrin konusu ve daha birçok konunun iki bakan arasında konuşulduğunu söyledi.
Nauert, "Türk Dışişleri Bakanıyla konuşulacak birçok konu var ve bildiğiniz üzere kısa bir süre önce NATO toplantısında bizim bakanımız ile bir araya geldiler. Çok geniş bir çerçevede birçok konu üzerine konuştular çünkü üzerinde konuşulacak NATO'yla ilgili olan yada olmayan birçok konu var" diye konuştu.
S-400 SİSTEMİ KONUSUNDAKİ KAYGILAR
Bir soru üzerine Türkiye'nin Rusya'dan S-400 füze sistemi alma planları konusunda kaygı duyduklarını söyleyen Nauert, "Türkiye'nin S-400 sistemi edinmesi konusunda kaygılarımız olduğunu söyledik. Türkiye bir NATO ülkesi, dolayısı ile NATO'daki ortaklarınızla uyumlu silahlar satın almanız beklenir. Biz bu sistemlerin NATO sistemi ile uygunluğunu görmüyoruz. Elbette ki Türkiye'yle sağlam bir savunma ve ekonomik işbirliğimiz söz konusu ve bu noktada kendilerine bu savunma sistemi konusundaki kaygılarımızı aktarmayı sürdüreceğiz" diye ekledi.
