Avusturya’da gelenektir; bir kısım medya içerik ve sonuç ne olursa olsun sağ siyasetten yana tavır alır. Üzerinden hayli zaman geçti ama en çarpıcı örneği Kurt Waldheim’a verilen destektir. BM Genel Sekreterliği sonrası, bir Nazi olarak derin tarihi kimliği ortaya çıkan Waldheim 1986’da Avusturya Cumhurbaşkanı seçilir, uluslararası müthiş bir tepki patlak verir. 1942’de Selanik’te Yunanlı sivillere mezalim uygulayarak savaş suçu işleyen Nazi biriminin üyesi olduğu belgelendiği halde ülkenin en büyük gazetesi görülmemiş bir şevkle Waldheim’ı savunur. Viyana tam altı yıl süreyle dünya siyasetinden dışlanır, neredeyse bir tecrit dönemi yaşar.
Sonra Jörg Haider problemi hasıl olur. Yabancı düşmanlığı ve ırkçı fikirlerinden gayet iyi hatırlayacağımız Haider, bugün kangren gibi Avrupa’yı sarmakta olan sağ popülizmin mucidi olan siyasetçidir. Medya desteği olmaksızın o raddeye erişmesi de mümkün değildir. FPÖ (Avusturya Özgürlük Partisi) lideri olarak Karintiya eyalet valiliğini yürüten Haider 1999 genel seçimlerinde büyük bir sıçramayla sandıktan önde çıkınca Brüksel karışır. AB’de yaşanan kriz ortamında FPÖ-ÖVP (Avusturya Halk Partisi) koalisyonu kurulur, ancak Haider dışlanır. FPÖ’den ayrılıp başka parti kuran Haider 2008’de kendi aracıyla geçirdiği kazada can verir.
Bir zamanlar Haider’in liderlik ettiği FPÖ, bu ayki Avrupa Parlamentosu seçimleri öncesi yine Avusturya gündeminin tam ortasında. Koalisyon ortağı olan FPÖ’nün, medyada sağ popülizmin ırkçı faaliyetlerine karşı yükselen sesleri baskılama çabası zaten ortadaydı ama son olay bardağı taşıran damla oldu. Partinin hedefindeki adam ülkenin en ünlü araştırmacı gazetecisi, devlet televizyonu ORF'nin yıldız anchor-moderatörü Armin Wolf olunca, yaşanan skandalın yankısı da büyük oldu. Siyasal iktidardan bağımsız yayın yapan ORF’den adam attırmak için girişilen hamle tam bir rezalete dönüştü.
Ödüllü gazeteci Armin Wolf, Avusturya'nın en ünlü TV ikonu.
LİDERİN SÖZÜ KESİLİR Mİ?
Wolf, sağ ya da sol farketmeksizin programına çıkan her politikacıyı sorularıyla sıkıştıran bir TV ikonu. Mesela geçen yıl Putin’le yaptığı söyleşi dünya çapında bir vakaya dönüşmüş, Kremlin Rus liderin sözünün Wolf tarafından 11 kez kesilmesine çok içerlemişti. O söyleşide Wolf, Rus medyasına uygulanan baskılardan, Moskova’nın FPÖ, AfD, Liga, Ulusal Cephe dahil sağ popülist partilerle iyi ilişkilerine, eski Rus ajanı Sergey Skiripal’ın İngiltere’de zehirlenmesinden, bu olay nedeniyle Moskova’ya uygulanan yaptırımlara ve FPÖ ortaklı Sebastian Kurz (ÖVP) hükümetinin AB yaptırımlarına karşı tavır almasına, herşeyi sormuştu. 11 kez söz kesmesi uluslararası çapta olay olunca da “54 dakikada sadece 11 kez kesmişim, bazen 10 dakikada bu kadar kesiyorum” demişti.
Batı medyasına nadiren söyleşi veren Putin, Avusturya TV'sindeki programda Armin Wolf'a içerlemişti.
Şimdi FPÖ de Avrupa seçimleri arifesinde o sıkıştırıcı sorulara gelemedi. Partinin önde gelen adaylarından Harald Vilimsky, FPÖ’nün yayın organında yer alan ırkçı ve İslamofobik bir karikatürle ilgili soru karşısında patladı. Çünkü Wolf bu “eseri”, 1932 sonrası Hitler’ci kesilen sapına kadar Nazi içerikli Alman gazetesi “Stürmer”de yer alan antisemitik nefret karikatürlerine benzetmiş ve partinin yabancı düşmanı ırkçı odaklarla ilişkilerini sorgulamıştı. Bunun üzerine Vilimsky canlı yayında Wolf’a tehditler savurduğu gibi devlet televizyonu ORF’nin denetim kurulunda hükümet temsilcilerinden biri olarak yer alan FPÖ’lü üye Norbert Steger, Wolf’un işine son verilmesi için çıkış yaptı; “Ya da ücretli izin verilsin, gazeteciliği bırakıp dünya turuna çıksın” dedi.
FPÖ adayı Vilimsky (sağda) karikatür benzetmesi üzerine yayında Wolf’u tehdit etti.
FPÖ lideri ve Başbakan Yardımcısı Heinz-Christian Strache de “Bu gazetecilik değil, düpedüz karalama kampanyasıdır”diye kestirip attı. Sosyal medya ve internet sitelerinde kendi aşırı sağ haber ağırı oluşturan FPÖ’nün merkez medyadaki her eleştiriye “nefret ve yalan” kulbu takması yeni bir hikaye değil. Parti lideri Strache geçen yıl Facebook sayfasında “yalancı” ilan ettiği Armin Wolf’tan kamuoyu önünde özür dileyip 10 bin Euro tazminat ödemek zorunda kalmış, Wolf da bu parayı bir kuruma bağışlamıştı. Ancak buna rağmen Strache, Trump dilinden de ilhamla, sağ popülizme yönelik her eleştiriyi “fake news” diye tanımlamaya devam ediyor.
DEVLET KANALINI DEVLETE BAĞLAMAK
FPÖ ile medya arasındaki dalaşta genelde sessiz kalan Başbakan Kurz bu sefer Medya Bakanı Gernot Blümel’i görevlendirerek müdahalede bulundu. Bakan, “Siyaset, gazetecilerin hangi soruları yönelteceğine karışamaz” dedi. Ancak madalyonun öbür yüzünde medyaya müdahale planları da var. FPÖ, devlet televizyonunu Doğu Avrupa modellerinde olduğu gibi tamamen devlet bütçesinden finanse ederek siyasal iktidara bağımlı kılmayı hedefliyor. Televizyonda yapısal değişiklik öngören yeni ORF yasa tasarısının hükümet tarafından meclise sunulması bekleniyor.
Macaristan’da medyaya karşı bilinen baskıların yanı sıra Avusturya’da yaşanan bu seyir Avrupa medyasında alarm zili olarak algılanıyor. Alman Stern’den Handelsblatt’a hemen hemen aynı olan yorumu aktarıyorum: “Sağ popülist partilerin medyaya dil uzatması yeni değil. Ancak yeni olan, bir iktidar partisinin istenmeyen bir gazeteciyi işten attırmak için kamuya ait kanala baskı ve tehditte bulunması. Avusturya, bir Macaristan değil ama eleştirel gazeteciliğin ne kadar tehlikede olduğu ortada. Rakip medya organlarının dayanışma ruhundan uzak kaldığı ortamda giderek güçlenen sağ popülizmin klasik medyayı tehdit etmesi evrensel bir problem. Ne kadar ciddi problemlerle sonuçlanacağını görmemiz için Avusturya’ya bakmamız gerekiyor.”
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.